Bireysel emeklilik şirketleri, yola çıkarken, kurumsal katılımlara çok güvenmişlerdi. Ancak, bu konuda beklenen olmadı, grup sözleşmelerinin payı sadece yüzde 23.8 düzeyinde kaldı. Oysa, hedef daha...
Bireysel emeklilik şirketleri, yola çıkarken, kurumsal katılımlara çok güvenmişlerdi. Ancak, bu konuda beklenen olmadı, grup sözleşmelerinin payı sadece yüzde 23.8 düzeyinde kaldı. Oysa, hedef daha yüksekti. Şirket yetkilileri, ikna ve pazarlama sürecinin devam ettiğini, bu alanda başarı için biraz daha beklenmesi gerektiğini belirtiyorlar.
KURUMSAL HAYAL KIRIKLIĞI
Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM) verilerine göre 16 Ağustos 2004 itibariyle bireysel emeklilik sistemindeki (BES) katılımcı sayısı 187 bin 191’e ulaştı. Aynı dönemdeki sözleşme sayısı ise 195 bin 661 adetken, sisteme katkı payı ise 106 trilyon lirayı aştı. Rakamlar da net olarak gösteriyor. Sektörde hızlı bir büyüme söz konusu. Ancak, gelişmiş ülkelere göre rakamlar hala oldukça gerilerde. Bu nedenle de sektörde rakamı daha yukarılara çekmek için yoğun bir çalışma var. Bu çalışmaların temelini de kurumsal pazar oluşturuyor.
Kurumsal pazar, çalışanları adına katkı paylarını ödeyen işverenlerden oluşuyor. Ayrıca, aynı kurumda çalışan kişiler, kendi istekleri doğrultusunda grup halinde sisteme girdiklerinde de kurumsal müşteriler arasında yer alıyorlar.
Çünkü, bireysel emeklilik sisteminin büyümesinde asıl etkiyi kurumsal pazarın yapması bekleniyor. Her ne kadar mevcut rakamlar bu konuda çok da iyimser olmasa da emeklilik şirketleri gelecekten umutlu. EGM verileri de sözleşmelerin şimdilik yalnızca yüzde 23,8’inin grup sözleşmelerinden oluştuğunu gösteriyor.
Yapı Kredi Emeklilik Genel Müdürü Giray Velioğlu, prosedürün bireysele göre daha fazla olması nedeniyle kurumsalda gelişimin yavaş olmasının doğal olduğunu söylüyor. Velioğlu, “Ancak, birkaç yıl içinde özellikle büyük kurumların bütün dünyada olduğu gibi, çalışanlarına sundukları ek kazanç paketleri içine emeklilik planlarını eklemeleri kaçınılmaz olacak” diye konuşuyor.
Liderlik büyük şirketlerdeKurumsal pazarın istenilen düzeye ulaşmamasının en önemli nedeni, şirketlerin Ekim 2003’te başlayan sistem öncesinde bütçelerini oluşturmuş olmaları. Ancak, ekonomideki olumlu gelişmelerin de etkisiyle bütçelerinde olmamasına rağmen, sisteme giren kurum sayısı da gelecek açısından önemli bir gösterge oluşturuyor.
Şu anda en fazla katılımcı sayısıyla önde giden Yapı Kredi Emeklilik’in 12 kurumsal müşterisi bulunuyor. Bunun yarısını da çalışanları adına sözleşme yapan firmalar oluşturuyor. Yıl sonuna kadar 30 şirketle daha sözleşme yapılması öngörülüyor. Başak Emeklilik yetkilileri de 64 seçenekli grup emeklilik planlarının onayını aldıklarını söylüyor. 435 müşteriye de ön tanıtım yaptıklarını ifade ediyor. Şirket yetkilileri, “Şu anda büyük çoğunluğu kamu kurumu olan 10 kurumsal müşterimiz var” diyor.
Ak Emeklilik yetkilileri, kendileri üzerinden sisteme dahil olan şirket sayısı hakkında bilgi vermek istemiyor. Şirket yetkilileri, 19 Ağustos 2004 itibariyle bu kurumlar üzerinden 4 bin 68 kurumsal müşterileri olduğunu söylüyor. Yıl sonu hedeflerini ise 55 bin olarak açıklıyor. Bu da sistemin başlangıcından bu yana liderliği elinde bulunduran şirketlerin kurumsal pazarda da iddialı olduğunu net olarak ortaya koyuyor.
İddialı olanlar da var
Ancak, diğer şirketler de bu konuda oldukça iddialı. Örneğin, şu anda 11 kurumsal müşterisi olan Doğan Emeklilik, yıl sonunda bu rakamı 50’ye yükseltmeyi hedefliyor. Koç Allianz Hayat ve Emeklilik’in ağustos ayı itibariyle sözleşme imzaladığı kurum sayısı ise 18. Toplamda 30 bin katılımcı hedefiyle hareket eden şirkette, şu andaki katılım adedi öngörülenden az bulunuyor.
Vakıf Emeklilik’te ise toplam katılımların yüzde 35-40’ının kurum olması hedefleniyor. Şirketin şu anda 12 bin kurumsal müşterisi bulunuyor. İşveren katkılı grup sayısı 14. Bu kurumlardan oluşturulmuş grup üyesi sayısı ise 8 bin 300 civarında. Bir kurum adı altında oluşturulmuş ancak işveren katkısı bulunmayan grup sayısı ise 231. Bu grupların üyelerinin sayısı ise 3 bin 700 civarında. Şirketin kurumsal pazarda yıl sonu hedefi ise 30 bin katılımcıya ulaşmak.
Anadolu Hayat Emeklilik’in ise 11’i işveren katkılı, 120 ihtiyari olmak üzere 131 kurumsal müşterisi bulunuyor. Toplam katılımcı sayısı ise 6 bin 806. Oyak Emeklilik’in portföyünde ise 70, kurum dahilinde 4 bin personel bulunuyor. Ankara Emeklilik’in kurumsal müşteri sayısı 2 bin 235. Kurum sayısı ise 13. Şirket yetkilileri, yıl sonunda kurumsal katılımcı sayısının 4 bin 500 olmasını beklediklerini ifade ediyor.
Motive edici unsur
Sektör yetkililerinin verdiği bilgiye göre, şu anda sisteme ağırlıklı olarak çokuluslu şirketler ilgi gösteriyor. Bunun yanı sıra, bulunduğu sektörün lideri konumunda olan şirketler de çalışanlarını motive etmek için bu yola başvuruyor. Çünkü, enflasyon düşüşü nedeniyle maaş artışları oldukça sınırlı kaldı. İnsan kaynakları yöneticileri de çalışanlarını biraz daha fazla motive etmek için bu yola başvurdu.
Ak Emeklilik Genel Müdürü Meral Ak Egemen, çok uluslu şirketlerin ve sektör lideri firmaların konuya daha fazla eğildiğini söylüyor. Söz konusu şirketlerin rakiplerinin de önümüzdeki dönemde sisteme olan ilgilerinin artacağını ifade eden Egemen, “Bu da domino etkisi yapacak. Özellikle gelecek yılın ilk 3 ayında kurumsal pazarda ciddi bir talep artışı bekliyorum. Çünkü şirketler performans artırıcı unsur olarak BES’i kullanacak” diyor.
Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Mustafa Su, özellikle yabancı şirketlerin emeklilik sistemine sıcak baktığına işaret ediyor. Su, kurumların 2005 yılı bütçelerinde yer vermeleriyle sistemin yaygınlaşacağını dile getiriyor. Ayrıca, aylık brüt ücretin yüzde 10’u ve yıllık olarak da asgari ücretin yıllık tutarı ile sınırlı olan vergi avantajının iki katına çıkartılmasının da sistemi destekleyeceğini söylüyor.
“Sınırlı katılımcı var”Sektördeki tüm iyimser beklentilere rağmen, bireysel emeklilik sisteminin henüz ilk yılında olması nedeniyle, hedefler de oldukça temkinli yapılıyor. Bunun en büyük nedeni de sistemin henüz yeterince tanınmıyor olması.
Başak Emeklilik Genel Müdürü Tevfik Cansız da sistemin yeterince tanınmadığını düşünenlerden biri. Bu nedenle sadece ürünü satmak yerine, bunun bir ihtiyaç olduğunu anlatmak istediklerini söylüyor. Tevfik Cansız, sistem iyi anlatıldığı takdirde, satışlar da zaten ciddi artışlar yaşanacağını söylüyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Bu koşulları göz önünde bulundurarak 2004 yılında katılımcı sayısını sınırlı hedefledik. Şu anda sektörde en yüksek katkı payı ödeyen müşterilere sahibiz. Hedefimiz yıl sonuna kadar 10 bin katılımcı sayısına ulaşmak.”
Vakıf Emeklilik Genel Müdürü Mesut Öğütgen ise, kurumların bağlı oldukları emeklilik şirketleriyle temasa geçmeye başladıklarını belirtiyor. Diğer şirketlerin de sistemi izlediğini ve daha sonra karar verme sürecinde olduklarına dikkat çekiyor. Buna bağlı olarak da sistemde hızlı bir büyüme yaşanacağını ifade ediyor.
PAZAR NASIL BÜYÜR?
Bireysel emeklilik sisteminde asıl patlamanın gelecek yıllarda olması bekleniyor. Yani umutlar gelecek yıllara bağlandı. Çünkü, şirketlerin 2005 yılı ve sonrasında bütçe kalemlerine çalışanları için bireysel emeklilik sistemini de ekleyecekleri düşünülüyor. Pazarı büyütecek bir diğer önemli etkenin de vergi avantajlarının artırılması olacağı söyleniyor. Şu anda vergi indirimi için, çalışanların şirket nezdinde yaptığı sözleşmelerde yatırılan katkı payı, brüt ücretin yüzde 10’u ve asgari ücretle sınırlandırılmış durumda. Bu durumda, kişinin ödeyeceği vergiden düşülüyor. Ancak bu sınırlandırmanın genişletilmesi gündemde. Oranların iki katına çıkarılması yönünde bir beklenti söz konusu. Böyle olduğunda pazarın daha gelişeceği düşünülüyor.
Oyak Emeklilik Genel Müdürü Gökhan Dereli de, sistemin işveren tarafından tanınmadığına dikkat çekiyor. Dereli, “İşveren halen sistemin kendisine ilave bir maliyet getireceğini düşünüyor. Oysa ilgili vergi kanunu işverene, her bir çalışanı adına ödediği katkı payının çalışan brüt maaşının yüzde 10’una kadar olan kısmını direkt gider olarak yazmasına ve bu toplamı kurumlar vergisi matrahından indirebilmesine olanak tanıyor” diye konuşuyor.
Aviva Türkiye Direktörü Bert Paterson’a göre satışların hız kazanması için işverenin çalışanı adına ödeyeceği primlerin belli sürelere bağlanması konusunda hukuki düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Bunun yanı sıra vergi teşviklerinin artırılmasının da pazarın büyümesi açısından oldukça yararlı olacağını söylüyor.
“GELECEK YIL ARTIŞ BEKLİYORUZ”
SİNAN ERENGÜL/DOĞAN EMEKLİLİK GENEL MÜDÜRÜ
KURUMLAR ÖNEMLİ Bireysel emeklilik aynı zamanda bir sosyal proje. Sistemin büyümesi için kurumların katılımı bireylerden daha önemli. Ağustos 2004 EGM raporuna göre toplam katılımcı sayısının yüzde 76,2’si bireysel ve yüzde 23,8’i ise grup katılımından oluşuyor. Bireysel sözleşme sayısı 141 bin 815’e ulaştı, ancak grup sözleşme sayısı ise 44 bin 369 oldu. Grup sözleşmeleri incelendiğinde de kurum katkılı sözleşmelerin önemli bir kısmının bireysel emeklilik şirketlerinin grup şirketleri tarafından yapıldığı ve yine diğer önemli bir kısmını da kurum katkısı olmaksızın çalışanların bir araya gelerek oluşturduğu gözleniyor.
MOTİVASYON ARACI 2005 yılında kurumsal sözleşmelerin sayısında 2004 yılına oranla artış olmasını bekliyoruz. Ayrıca Türkiye’de yatırım yapılarak yeni iş sahalarının açılması, işgücü talebine neden olacak ve işgücünün değerinin artmasını sağlayacak. Bu durumda nitelikli işgücünü istihdam etmek isteyen kurumlar da çalışanları için motivasyonu artırıcı yeni yan faydalar geliştirmek zorunda kalabilecekler. Gelişmiş ülkelerde yaygın şekilde kullanılan en önemli yan faydalardan birisi de özel emeklilik sistemleri. Ülkemizde de nitelikli işgücü ile çalışma ihtiyacı sistemin kurumlar nezdinde gelişmesine katkıda bulunacak.
SSK ETKİSİ Halen kurumların sisteme sıcak bakmamasının diğer bir nedeni de mevcut sosyal güvenlik sistemi için yapılan yüksek kesintilerin işgücü maliyetlerine olan olumsuz etkisi. Şu anki bireysel emeklilik mevzuatına göre, yıllık vergi avantajına konu sınırlamayı yüzde 10’dan yüzde 20’ye ve asgari ücretin yıllık tutarı sınırlamasını yıllık tutarın iki katına çıkarma yetkisi Bakanlar Kurulu’nda bulunuyor. Bu yetkilerin kullanılarak vergi avantajının iyileştirilmesi kurumsal katılım açısından ivme yaratabilir. İşverenlerin çalışanları adına katkı yapmalarını teşvik etmek amacıyla, belli durumlarda işverenin çalışanı adına yatırdığı katkı paylarını getirisi ile birlikte geri alabilmesini sağlayacak bir düzenleme yapılmalı.
YASEMİN BALABAN
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?