2023, Türk yatırımcısı açısından global varlık dağılımını artırmak için uygun bir yıl. Çünkü geçen yıl Türkiye borsası dolar bazında iki kattan fazla kazandırırken dünya borsaları ortalama yüzde 18 değer kaybetti. Dengeli bir portföyde, değeri yükselen varlık sınıfını (Türk hisse senedi) azaltıp düşen varlık sınıfını (yabancı hisse senedi) artırmak basiretli bir davranıştır. Böylece portföy yapısı yeniden dengelenip risk-getiri daha optimal hale gelir.
2022, ABD piyasaları açısından çok nadir bir yıldı. Ana borsa endeksi S&P 500 yüzde 18, ABD tahvilleri ise yüzde 15 değer yitirdi. Normalde hisse ve tahvilin ters yönde hareket ederek birbirini dengelemesi beklenir. Ancak yaşanan yüksek enflasyon ve FED’in çok hızlı faiz artırmasıyla hem hisseler hem tahviller çift haneli kayıp yaşadı.
2023’e girerken ABD’nin en büyük yatırım bankalarından birinin tavsiyeleri ise dikkat çekiciydi:
Geçen yıl yaşanan çifte düşüş, hisse ve tahvile giriş için son on yılın fırsatını yarattı. Uzun yıllardır sıfıra yakın seyreden faizlerin yüzde 4-5’lere yükselmesiyle tahvil yatırımı yeniden cazip hale geldi. ABD ekonomisinde yatırımların tekrar başlamasıyla borsada liderlik, mega teknoloji şirketlerinden küçük şirketlere geçecek. En önemlisi, doların değerinin zirve yapıp zayıflamaya başlayacağı tahmini… Zayıf dolar genelde dünya piyasaları, özellikle gelişmekte olan ülke piyasaları ve emtialar için olumlu bir ortam yaratır.
HALKA ARZLAR NASIL OLMALI?
Borsaların temel görevi, şirketlere finansman sağlamak ve sermayenin tabana yayılmasına yardımcı olmaktır. Şirketlerin büyük ortaklarından küçük ortaklara hisse aktarımı süreci halka arzla başlar ve sonra borsada hisse alım satımıyla devam eder. Bütün bu süreci bir denklem olarak tanımlarsak piyasanın bulmaya çalıştığı X hisse fiyatı, yani şirket değeridir. X’e ilişkin doğru tahmin yapan iyi para kazanırken yanlış tahminler önemli kayıplar yaşayabilir.
X’in ilk değeri şirketin halka arz değeridir. Bu noktada halka arza aracılık eden aracı kurumlarla şirket arasında ön pazarlık yapılır ve fiyat için SPK’dan onay alınır. Normalde sadece onay merci olan SPK, son yıllarda Türkiye’de halka arzların nispeten ucuz fiyattan yapılarak hisse senedi piyasasına ilginin artmasını aktif olarak hedeflediyor. 2022’de 40 şirket halka açılarak 1,2 milyar dolar sermaye sağladı. 2021’de 2,4 milyon olan hisse yatırımcı sayısı, 2022 sonunda 3,8 milyona çıktı.
Halka arz edilen hisselere artan taleple yeni şirketlerin borsa serüvenlerine defalarca tavan olarak başlaması doğal bir beklenti haline geldi. Öyle ki kurumsal yatırımcılar bile halka arz dökümanlarına bakma gereği duymadan talep veriyor. Kişi başına çok az hisse alabilen bireysel yatırımcıların ise kazanma heyecanı dışında aslında halka arza katılmalarının anlamlı bir sonucu olmamaktadır.
Doğru ve yanlışlarıyla yaşanan bu süreç, pek çok küçük şirketi borsaya getirmiş, yeni yatırımcıları da borsa ile tanıştırmıştır. Ancak SPK’nın serbest fonlara dağıtım konusunda aldığı önlem de gösteriyor ki fiyata müdahelenin dağıtımda yan etkileri olmaktadır. Bunları düzeltmek için sürekli mevzuata başvurmak yerine iki önerimiz var: Birincisi, bir süre büyük ve orta ölçekli şirket halka arzlarına öncelik vermek. İkincisi, aracı kurum, kurumsal yatırımcı ve şirket sahibi görüşmeleriyle belirlenen rekabetçi bir halka arz fiyatı üzerinden makul bir halka arz iskontosu pratiğine geri dönmek.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?