Son aylarda piyasalar iyi gidiyor. FED faiz artırmaya devam ettiği halde Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere küresel sermaye giriyor. Halbuki geçen yıl tam tersi tahmin ediliyordu. Demek ki piyasaların gelecek hareketlerini şablon analizlerle tahmin etmek mümkün değil. Bu nedenle yatırım yapanların sektör ve şirket bazında analizlere odaklanması daha faydalı. Ülke ve küresel boyutta makro analizler geleceğe ilişkin senaryolarda size yardımcı olabilir ama geleceği tahmin etmenizi sağlayamaz. Konuya dönersek gelişmekte olan ülke piyasaları 3-4 yıldır kötü seyrediyordu. Buna karşın ABD başta olmak üzere gelişmiş ülke borsaları, 2009 küresel krizinden beri yükselerek pahalı hale geldi. Küresel sermaye, pahalı borsalardan ucuz borsalara geçmeye başladı. 2016’da başlayan bu süreçten Türkiye 2017’de daha yeni faydalanmaya başladı. Asıl sermaye akışının olması gereken faizde Türkiye’nin problemi yüksek enflasyon. Mayıs ayında ilk düşüş işaretini veren enflasyonda tek haneye doğru bir gidiş olursa Türkiye’ye daha fazla sermaye girişi olabilir. Ancak Türkiye yaptığı ekonomi politikası tercihlerinde genellikle enflasyonu ihmal ediyor. Örneğin KGF kredileri büyümeyi desteklemek için gerekliydi ancak piyasayı canlandırarak zamların yapılmasına imkan sağladı. TCMB kısa vadeli faizi yüzde 12’ye yakın tutuyor. 15 Haziran’da beklendiği gibi hiçbir değişikliğe gitmedi ve sıkı para politikasına devam mesajı verdi. Dövizin yataya girmesi ve yaz aylarının yardımıyla enflasyonda kademeli bir olumlu trend görebiliriz. Bunun sonucu tahvile yabancı sermaye girişinin artması döviz kurlarını ve borsayı olumlu etkileyebilir. FED faiz artırsa da ABD’de enflasyonun yatay seyretmesi, doların yatay seyretmesine neden oluyor. Başka bir küresel bir şok yaşanmadığı takdirde 201ürkiye sermaye piyasaları için olumlu bir yıl olmaya aday.
OKS’DE REVİZYON ÖNERİLERİ
Bu yıl başlayan otomatik katılım sistemi (OKS), BES’in yeni bir aşamasını teşkil ediyor. BES tamamen gönüllü bir sistemken OKS, 45 yaşın altında çalışanlara zorunlu yapılıyor ama iki aydan sonra çıkmak serbest. 9 Haziran’a kadar 2,6 milyon kişinin dahil olduğu OKS’de henüz 500 milyon TL birikti. Başbakan Yardımcımız Mehmet Şimşek, OKS’de cayma (sistemden çıkma) oranının yüzde 52 gibi yüksek bir oranda olduğunu ve sistemin bir revizyona ihtiyaç duyduğunu açıkladı. Genç bir insanın emeklilik için para biriktirmesi kolay bir alışkanlık değil. UCLA Davranış Bilimleri Profesörü Shlomo Benartzi’ye göre gençler, para biriktirdiği 30-40 yıl sonraki kendisini adeta yabancı birisi gibi algılıyor. İlginç bir deneyde, dijital fotoğraf teknolojisiyle gençlere emeklilik yaşında kendi yüz resimlerini göstermek tasarruf oranını yüzde 30 artırmış. Bu konuda dünya örnekleri incelenerek Türkiye’de de geniş çalışan kitlelerine yönelik tanıtım kampanyaları yapılmalı. Bu kampanyalarda emeklilik şirketleri ve kamu otoritesi, FODER ve CFA Istanbul gibi konuyla ilgili bağımsız derneklerle iş birliği artırmalı. Allianz’ın da danışmanı olan Prof. Benartzi’nin “Save More Tomorrow” kitabından 5 davranışsal finans önerisi ve bizdeki duruma ilişkin kendi yorumlarımız şöyle:
1Sisteme katılım kolay olsun. Zorunlu katılış ve serbest çıkış. Bizdeki OKS de aynen bunu yapıyor. Ama çıkış için 2 ay yerine 6-12 ay beklenmesi daha mantıklı.
2Kesinti oranı yüzde 6 olmalı. OKS’de ki bu oran yüzde 3. Türkiye şartlarında daha gerçekçi. Yükseltmek için yüzde 1-2 gibi bir şirket katkısıyla desteklemeli veya çalışanın gelir düzeyi yükseldikçe oran artırılabilir.
3Cayarak çıkan çalışanlara yılda bir kez geri girebilmesi için kolay bir süreç kurun.
4Sisteme giriş sürecini ve formlarını oldukça basit tutun.
5Fon seçimi yapmak istemeyenlere yönelik fonlar olsun. OKS’deki başlangıç fonları ve standart fonlar bunu sağlıyor. Ancak standart fonların kısmen Türkiye Varlık Fon’una (TVF) yatırım yapacak olması, bilinçli çalışanlar nezdinde olumsuz bir algı yarattı. TVF’nin yatırım stratejisi ve performansı ortaya çıkana kadar OKS ve BES ile karıştırılmaması iyi olur.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?