"Asla yılmadım yola devam ettim"

Hiçbir zaman hayalperest biri olmadım. Şirket olarak başarabildiğimiz kadar ileriye gittik. İş hayatı hayalle ilerlemez. Kurum olarak güven ve itibar kazanmak önemli.” Bu sözler, duayen işadamı ve bugün 6 milyar dolarlık cirosuyla Türkiye’nin en büyük gruplarından Kibar Holding’in kurucusu ASIM KİBAR’a ait. Onunki aslında tam bir başarı öyküsü. Capital olarak 80 yaşında hala işinin başında olan Kibar’ın bu öyküsüne pek çok kez yer verdik. Nasıl Başardım’da ise liderlik özellikleriyle pek çok ödüle layık görülmüş bu önemli ismin, yöneticilik sırlarını paylaşmak istedik.
40 yıldır iş dünyasının içinde olan Kibar, işin en büyük sırrının kaliteli ürün üretmek olduğunu söylüyor. “Kurum olarak güven kazandık. Bugün hiçbir ürettiğimiz mal ikinci kalite değil” diye konuşuyor. Bu durumun Kibar Holding’i tüketicileri nezdinde ön plana çıkardığını belirtiyor ve hiçbir şikayeti kulak arkası etmediklerinin altını çiziyor. 40 yıldır iş hayatının içinde olan Kibar Holding’in kurucusu ve onursal başkanı Asım Kibar’la iş hayatında onu başarıya taşıyan liderlik özelliklerini konuştuk:
ÖNÜMÜZÜ AÇTIM
İstanbul’a 1970 yılında geldim. Ondan önce Orta Anadolu Mensucat Şirketi Kayseri’deydi ve 6 yıl orada faaliyet gösterdik. Bu 6 yıl boyunca şirkette bir müdür ya da yönetim kurulu başkanı gibi çalışmadım. İşin her süreciyle yakından meşgul oldum. İşi öğrenmek için işçilerle, yatırımcılarla, müşterilerle, tedarikçilerle bire bir çalıştım. Bu sayede de önemli bir bilgi birikimiyle İstanbul’a geldim. Dolayısıyla İstanbul’da çabucak işimi geliştirme imkanı buldum. O dönemde İstanbul’da piyasa karaşıktı. Biz bu karışıklığın içine girmedik. Bu dönemde bizim için önemli olan malımızı vermek ve malımızı anlatmakta. Bu sayede güven de kazandık. 2-3 yıl içinde de Türkiye’de önde gelen ilk 1-2 şirketten biri olduk.
ÇOK SIKINTI GÖRDÜK 
İstanbul’a geldiğim 1970 yılından bu yana konjonktürde önemli değişiklikler oldu. Önemli sıkıntılar, devalüasyonlar, krizler gördük. Her türlü değişimi yaşadım diyebilirim. ancak yılmadım. Yoluma her zaman devam ettim. Bu da başarı getirdi. Bazen toplantılarda ‘iyi bir liderlik için vazgeçilmez unsurlar nelerdir’ diye soruyorlar. Bunu basit düşünmek lazım. Siz kişisel olarak kiminle arkadaşlık yapmak istersiniz? Kimden alışveriş yaptığınızda içiniz rahattır? Bu soruların yanıtları, aslanda iyi liderlik unsurlarını ortaya çıkarıyor. arkadaşlarınız güvenilir insanlar olmalı, alışveriş yapacağınız kişiler itibarlı olmalı. Alacağınız mallar kaliteli olmalı. Bunlara oluşturursanız her şey kolay olur. 

BAYİLERİMİZİ DÜŞÜNDÜK
Biz bunu başardık, bunun üstüne de ticaretin gereği olarak gerekli bazı tedbirleri aldık. Demir işini yaparken bir bayilerimizin sorunlarıyla yakından ilgilendik. Örneğin demir almak için bir bayi Konya’dan kalkıp İstanbul’a geliyor, iyi bir ürün bulmak için 1 hafta araştırma yapıyor, piyasayı dolaşıyordu. Bu o kişinin 1 haftasına mal oluyordu. Ben de onlara bir kolaylık getirdim. ‘Siz telefon ettiğiniz zaman buradan istediğiniz malı sipariş verirsiniz, bizim fiyatımız zaten garanti, buraya gelmenize gerek yok’ dedim.
Adamın o zaman buraya gelmesine gerek kalmadı. Dolayısıyla bizim bayilerimiz kolaylıkla işlerini yapar hale geldi. En önemlisi, işlerini güven içinde yaptılar. Doğru davranmak, sebat ve yılmamak önemli.

YOLA DEVAM
Bazen iş hayatında her şey istediğiniz gibi gitmeyebilir. Benim iş yaşamımda da böyle durumlar oldu. Ama o durumda da her seferinde eksiklikleri görüp işimi fizibıl hale getirebildim. Ekonomiden kaynaklanan her türlü sıkıntıyı yaşadım ama asla yılmadım. Yola devam ettim.
İnsan deniz kenarında oturduğu zaman dalgalar gelir geçer. Saymaya çalışırsanız 1,2,5,10 derken birden şaşırır yeniden başlarsınız. Sonuçta piyasada ne imkan biter, ne teşebbüs... 
Bu arada şunu da söylemem lazım: “Başkası ileri gitti, başkası bu kadar kazanıyor” diyerek hedeflerinizi belirlememelisiniz. Varsın başarılı olanlar mutlu olsun, biz de onların mutluluğuyla mutlu olalım. 
Kendi imkanız neyi elveriyorsa onu yapacağız. Yoksa siz kendinize başkasını hedef aldığınız zaman hayat boyu sıkıntı içinde kalırsınız. Buna gerek yok. Mevcuttan mutlu olup bunu geliştirmeye çalışmak hem daha kolay hem daha huzur verici... 

GELİŞİM ÖNEMLİ
40 yıl boyunca pek çok süreçten geçtik. Kötü zamanlar da gördük, çok başarılı olduğumuz dönemler de oldu. Sürekli değişime ayak uydurmak önemli. Sonuçta her gün değişiyoruz. 80 yaşının üzerindeyim. Ben bile her gün değişiyorum. Daha iyiyi gördüğüm zaman ona meyil ediyorum. Fırsatlar imkanlar oldukça devamlı gelişmek gerekli.

"ÖDÜLÜ KABUL ETMEDİM"
Bana yıllar evvel Kayseri Sanayi Odası bir ödül gönderdi. Kayseri’de bir üniversiteye eşimin adına hastane yaptım, hediye ettim. Onun için bir ödül göndermiş. Ödülü kabul
etmedim. Dedim ki, “Siz sanayi odasısınız. Bu ödül güzel, ancak sonuçta bu hayrı parası olan herkes yapabilir. Orta Anadolu Meslek’te beraber çalıştığım arkadaşlar, benim
yatırımcı ruhumdan, yatırım yapma gayretimden esinlenerek her biri birer fabrika kurdu. Dolayısıyla Kayseri Sanayi Odası olarak yaptığım bu yatırımlardan dolayı ödül gönderirseniz kabul ederim” dedim. Ve onu gönderdiler. 

HAYALPEREST OLMADIM
21 hayatım boyunca ben işin gereğini yaparak ufkumuzu, önümüzü daima açtım. Hiçbir zaman hayalperest olmadım. Önümüzdeki hedefe göre hareket ettim. Bu doğrultuda pek
çok ilke de imza attık. Bu ilkleri yaratırken bazen başarısız da olduk. Sonuçta eksiklikler olabiliyordu. Biz bu eksiklikleri gidermeye odaklandık. Mevcut rakiplere ya da konjonktüre karşı tedbir alarak, iyileştirmeler yaparak ilerledik. Her işimizi faydalı hale getirme prensibi üzerine yürüdük.

Kendinize başkasını hedef aldığınız zaman hayat boyu sıkıntı içinde kalırsınız. Buna gerek yok. Mevcuttan mutlu olup bunu geliştirmeye çalışmak hem daha kolay hem daha huzur verici...