En son yeniliğim

Ülker'in patronu Murat Ülker ise üst yönetim takımı ve genel müdürleriyle arasındaki sinerjiyi artırmak üzere çeşitli sosyal etkinlikler başlattı. Bu iki lider yalnız değil. Artık pek çok CEO ve yönetici, şirketini geleceğe hazırlamak adına yeniliklerin peşine düşüyor. Bu amaçla yeni projeler başlatıp, farklılık yaratmayı amaçlıyorlar. Kiminin odağında geleceğin yöneticilerini belirlemek, kiminin ise sürdürülebilirlik var. Gelişim programları, açık iletişime destek, Y kuşağına göre oluşturulan çalışma ortamları ise liderlerin son dönemde başlattığı projelerden sadece birkaçı... Toyota Genel Müdürü Orhan Özer, Türk Telekom CEO'su Gökhan Bozkurt, Oyak Renault Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu... Aslında hepsinin amacı aynı. Yönettikleri şirketleri bir adım öteye taşımak. Sadece onlar da değil. Hayata geçirdikleri son uygulamalarla şirketlerini geleceğe hazırlamak, tüm tepe yöneticilerin en önemli hedefi. Zaten icraatlarıyla da bunu ispatlıyorlar. Birçoğunun odağında geleceğin yöneticilerini şimdiden keşfetmek ve eğitmek var. Bu hedefle son derece kapsamlı uygulamalar hayata geçiriyorlar. Örneğin Oyak Renault Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu, yöneticilerinin liderlik kabiliyetlerini geliştirmek için workshoplar düzenliyor. Bosch Türkiye "kariyer gelişimi ve yetenek yönetimi" programını devreye sokmuş durumda. Şirkette periyodik olarak koçluk toplantıları yapılıyor.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Genel müdür Steven Young, açık iletişim platformuyla çalışanlarla birebir görüşüyor, genç yetenekleri bizzat keşfediyor. Eureko Sigorta Genel Müdürü Okan Utkueri ise daha şeffaf, daha temiz bir çalışma ortamı oluşturmayı amaçlamış. Herkes bir arada, açık ofis ortamında çalışıyor. Kimsenin ayrı odası yok. Genel müdürün bile. Utkueri, verimlilik ve sinerjinin bu sayede arttığını söylüyor. İş dünyasının yenilikçi uygulamalarıyla öne çıkan liderlerine, hayata geçirdikleri en son uygulamayı sorduk. Onlar da bu kapsamda neler yaptıklarını, detaylarını ve ulaşmak istedikleri hedefleri anlattılar.

HASAN ALEMDAR / TÜRK HENKEL YÜRÜTME KURULU BŞK.
HENKEL'İN GÜNDEMİNDE NE VAR?
İNTERAKTİF İLETİŞİM
Kurumsal değerlerimizi çalışanlarımızla sadece klasik kanallarla paylaşmakla kalmak istemedik. Bu nedenle yeni bir uygulamayı hayata geçirdik. "Vizyon & Değerler Workshop'ları" ile interaktif bilgi transferi sağlayabileceğimiz bir platform kurduk. 51 adet workshop düzenledik. Bu workshop'lar beyaz ve mavi yakalı çalışanlar olmak üzere tüm personeli kapsadı. Çalışanların, şirket değerlerini kendi sorumluluk alanlarında nasıl uygulayacaklarını doğrudan bölüm müdürleriyle tartışma fırsatı yakalaması bizim için çok önemliydi.~
GELİŞİM BULUŞMALARI
Gelişim Buluşmaları tüm Henkel yöneticileri için bir yetenek yönetim projesi. Yöneticilerin hem performans hem potansiyelleri sadece kendi yöneticisi tarafından değil, diğer ilgili yöneticiler tarafından da gözden geçiriliyor. Değerlendirmeleri yapılan yöneticilere süpervizörleri tarafından "gelişim buluşmaları" ile birebir geribildirimler yapılıyor. Bu toplantılar sonrasında kişilere gelişim aksiyon planları aktarılıyor. Bu uygulama bize adil değerlendirme, açık geri bildirim ve sürekli gelişim imkanı veriyor.
SOSYAL MEDYA
Çok yakında devreye sokacağımız uygulamalardan biri de tüm şirketi kapsayan bir "Sosyal Medya Politikası". Sosyal medya günümüz yaşamının yadsınamaz bir gerçeği. Fakat eşzamanlı ve geniş kapsamlı doğası gereği çok büyük bir özen ve dikkat gerektiren bir mecra. Sıkça yaşanan örneklerden de görüldüğü gibi küçük bir hata ya da maksadını aşan bir iletişimin büyük problemler yaratma potansiyeli olduğunu biliyoruz. Bu nedenle iş amaçlı kullanımda riskleri minimize edecek bazı kuralların belirlenmesi ve uygulanmasının sağlanması gerekiyor. Üzerinde çalıştığımız yeni uygulamalardan biri bu konuda olacak.

TUNALIOĞLU'NDAN 3 MODELLİ YAKLAŞIM
Oyak Renault Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu, dünyadaki son gelişmelerin her şirket için değişimi zorunlu kıldığını düşünüyor. Zaten o yüzden değişim konusunda çok kararlı bir strateji izliyor. Renault'da hayata geçirilen en yeni uygulama, yönetim takımına dönük. Tunalıoğlu, bu uygulamayı şöyle özetliyor: "Sayısal hedeflere ilişkin eylem planları günlük iş yaşantımızın bir parçası. Bunu her gün yaşıyoruz. Ancak yönetimsel alışkanlıklarımızı değiştirmek ve bunları 'Y kuşağı'nın beklentilerine uyumlu hale getirmek, önemli davranış değişiklikleri gerektiriyor. Bu amaçla her bir yöneticiden beklenen yönetimsel davranışlar, 'Renault Management Way' ile tanımlandı. Liderlik, koçluk ve yol göstericilik ilkelerine bağlı davranış modellerinin, tüm yöneticilerce yaşayarak öğretilmesi ve benimsetilmesi için workshop'lar organize edildi. Temel amacımız, yöneticilerden sayısal sonuçlar dışında, yönetsel davranışları konusunda da ne beklediğimizi açıkça tanımlamak.
Burada liderlik, koçluk ve yol göstericilik çok önemli. Lider bir yöneticiden, çalışanları için iddialı ama ulaşılabilir hedefler oluşturmasını bekliyoruz. Koçluk, çalışanlarına güvenmeyi, eşlik etmeyi, onlara destek olmayı gerektiriyor. Yol göstericilik ise şirketin ihtiyaçlarıyla uyumlu yetkinlik gelişim ihtiyaçlarını öngörerek çalışanların sürekli gelişmesini sağlamayı ifade ediyor. Yöneticilerden bu konuda gelişim planı oluşturmalarını bekliyoruz. Çünkü 2012 hedeflerimizden biri, bu konuda önemli ilerleme kaydetmeleri."

TT'NİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ATAĞI
Türk Telekom ise 2012 gündeminin ilk sırasına sürdürülebilirliği koymuş durumda. Şirket olarak yeni yıla sürdürülebilirlik eğitimiyle başladıklarını söyleyen CEO Gökhan Bozkurt, "25 bin çalışanımıza Türkiye'de yapılmış en kapsamlı sürdürülebilirlik eğitimlerinden birini düzenledik" diyor. Bozkurt, yeni uygulamalarının hedeflerini ve ulaşmak istedikleri sonuçları şöyle anlatıyor: "Sürdürülebilirlik uygulamalarında insan faktörüne büyük önem veriyoruz. Daha önce 1.200 orta ve üst düzey yöneticimize eğitim vermiştik. Sonrasında bu eğitimi tüm kurum geneline yaydık. Bugüne kadar ofislerimizde ve iş süreçlerimizde pek çok sürdürülebilirlik uygulamasını hayata geçirdik. Türkiye'de karbon salımını ölçerek CDP'ye raporlayan ilk telekomünikasyon şirketi olduk. Güneş ve rüzgar gibi alternatif enerji kullanımından görüntülü görüşme teknolojisi telepresence'a, e-eğitimden filo optimizasyon çalışmalarına kadar pek çok sürdürülebilirlik projesi gerçekleştirdik.~
Enerji dönüşümü programının 2014'te tamamlanmasıyla, her yıl 5 bin 400 hektarlık ormanın azaltacağı kadar karbon emisyonu engellenecek. Ayrıca bizi çok heyecanlandıran bir konu daha var. Telefon Kütüphanesi'nin içeriğini genişletmek için önemli bir adım attık. Türk Telekom çalışanlarının yıllık iş hedefleri arasında gönüllü okuyuculuğun da bulunması kararlaştırıldı. Bu projemizle görme engelli insanımızın daha fazla kitaba erişmesi için bir adım atmak istedik."

ÜÇ GLOBAL DEVİN YENİ PROJELERİ
TNT ÇEVREYE ODAKLANDI TNT
Türkiye, çevreye odaklanan şirketlerden biri. Genel müdür Turgut Yıldız, en yeni uygulamalarına ilişkin şu bilgileri veriyor: "Planet Me (Gezegen Benim) projemiz ile küresel ısınmaya savaş açtık. "Temiz Araç" projesini başlattık. Ana hedefimiz, dünyanın ilk sıfır emisyon salımı olan taşımacılık şirketi olmak. 2007'deki karbondioksit salım rakamlarını 2020'ye kadar yüzde 45 azaltacağız. İlk etapta 3 elektrikli araç aldık, bu yıl filomuza 10 yeni araç daha ekleyeceğiz. 5 yılda tüm filomuz elektrikli araçlardan oluşacak. Böylece araç filomuzda yüzde 30 artış olmasına rağmen karbondioksit salımında yüzde 10 düşüş sağladık."
NOVARTIS 'TERZİ İŞİ'NE GEÇTİ
Novartis Türkiye Başkanı Güldem Berkman, hayata geçirdikleri en yeni uygulamaları ve kazanımlarını şöyle özetliyor: "Çok önemsediğim 'terzi işi' çalışma şekline geçtik. Şirket içinde müşterimize ve stratejimize uygun gruplar oluşturarak projeler geliştiriyoruz. İş yapış şekillerimiz de değişti. Artık teknolojiyi daha sık kullanıyoruz. Örneğin, basılı malzemeler yerini dijital tanıtıma bırakıyor. Sosyal medya da işimizin içine daha çok girdi. Diğer yandan çalışanlarımızın iş-yaşam dengesine de çok önem veriyoruz. Ofis içinde hobi odaları inşa ettik. Buralarda fotoğrafçılık, meditasyon gibi arkadaşlarımızın ilgi duyduğu alanlara dönük faaliyetler var."
EUREKO, Y KUŞAĞI NI DİNLİYOR
Eureko Sigorta Genel Müdürü Okan Utkueri, hayata geçirdiği yeni uygulamanın taşındıkları yeni binaya da yansıdığını söylüyor ve bu konuda şu detay bilgileri veriyor: "Yeni binamız, tamamen kurumsal değerlerimize uygun şekilde tasarlandı. Şeffaflık, sadelik, güven, yaratıcılık, mutluluk odaklılık ve başarma arzusu değerlerimiz ön planda. Çalışanlarımızın yüzde 60'ının Y kuşağından olması, binanın fiziksel koşullarının belirlenmesinde, esnek çalışma saatine geçişte, giyim uygulamasının şekillenmesinde etkili oldu. Ben dahil herkes açık ofiste çalışıyor. Açık ofis, iletişimi ve takım çalışmasını kolaylaştırırken hiyerarşik çizgiyi de ortadan kaldırıyor."

HP'DE MÜŞTERİYE ÖZEL ÇÖZÜM
HP Türkiye Genel Müdürü Serdar Urçar, hayata geçirdikleri birçok yeni uygulama olduğunu dile getiriyor. En önemlisinin ise müşteriye özel çözüm ürettikleri "Strateji Müşteri Programı" olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Bu program çerçevesinde, bizim için en stratejik müşterilerimize yönelik yaklaşım modelimizi tamamen değiştiriyoruz. Belirlediğimiz müşteriler için onların stratejisi ve hedeflerine uygun 3 yıllık bir stratejik plan belirliyoruz. Her müşteri için HP'nin küresel yöneticileri arasından bir kişiyi müşteriye sponsor olarak atıyoruz. Plan dahilinde 3-5 stratejik inisiyatife odaklanıyor ve üç ayda bir bu planı detaylı olarak gözden geçiriyoruz. Bu programla birlikte misyonumuz HP'yi müşterilerimizin daimi olarak tercih ettiği stratejik iş ortağı olarak konumlandırmak. Program başladığından bu yana stratejik müşterilerimizle yaptığımız iş hacminde ciddi bir büyüme oldu. Amacımız, stratejik müşterilerimize daha yakın çalışabilmek, onların ihtiyaç ve isteklerini çok daha hızlı anlayarak, çözüm ve önerilerimizi onlara direkt olarak sunabilmekti. Yakın zamanda stratejik müşterilerimiz ile beraber onların müşterilerine ortak teklifler nasıl oluştururuz, nasıl götürürüz, beraberce ilave iş nasıl yaratırız, ona odaklanacağız."~

BOSCH TÜRKİYE YETENEK AVINDA
Türkiye'de 100 yıllık bir geçmişi geride bırakan Bosch'un hedefinde ikinci 100 yıl için daha güçlü ve rekabetçi olmak var. Bu amaçla devreye alınan en yeni uygulama "Kariyer Gelişimi ve Yetenek Yönetimi Programı". Bosch Türkiye Genel Müdürü Steven Young, programa ilişkin şu bilgileri veriyor: "Her seviyede çalışanlarla gerçekleştirdiğimiz 'Koçluk Toplantıları' ile açık iletişim platformu oluşturarak öncelikle organizasyonu ve birbirimizi daha yakından tanıma fırsatı bulduk. Düzenli periyotlarda çalışanlarla birebir görüşmeler gerçekleştiriyorum ve oldukça faydasını görüyoruz. Şu anda istediğimiz iletişim seviyesini yakaladık. Bu program kapsamında potansiyel genç yetenekleri de şirketimize kazandırmayı hedefliyoruz. İK benim için en öncelikli alanlar arasında. Bosch Türkiye olarak üniversiteli arkadaşlarımızla 2'nci sınıf düzeyinden başlayarak ilişki kurduk. Bu program daha önce ilgili yöneticilerimiz tarafından yönetiliyordu. Yeni dönemde bizzat ben üstlendim. Bu programımıza da 'life time career coaching with GM' diyoruz. Başarı için motivasyonu yüksek, aidiyet duygusu gelişmiş ve mutlu bir ekibin şart olduğunu düşünüyoruz. Bunun için İstanbul ofis olarak pilot bir uygulama başlattık: Çalışanlarımız ayın 2 günü evlerinde home office çalışabiliyorlar. Pilot uygulama sonuçlarını değerlendirip tüm organizasyona yaymayı hedefliyoruz."

TOYOTA TEMELİ GÜÇLENDİRİYOR
Toyota Tükiye CEO'su Orhan Özer ise şirket içinde yeni başlattıkları projelerin Japon otomotiv devi Toyota'nın en yeni uygulamalarıyla paralel gittiğini söylüyor. Son dönemde hayata geçirdikleri ve kendisinin ajandasında da ilk sıralarda yer alan uygulamayı ise şöyle anlatıyor: "Temelleri güçlendirme (Strengthening Foundation) çalışmalarımız, son dönemdeki en yeni uygulamamız. Bu uygulamayla iş güvenliği, kalite ve verimlilik başta olmak üzere, şirketimizin temel fonksiyonları daha güçlü ve daha rekabetçi bir konuma geldi. Sonuçlarını da almaya başladık. Bu uygulamayı hayata geçirme nedenlerimize gelirsek... Dünya, 2008'deki kriz ve sonrasında Japonya ve Tayland'da yaşanan doğal afetler gibi pek çok sorunla karşı karşıya kaldı. Bize bu üretim adetlerimizin azalması olarak yansıdı. Kolay olan yol, eleman azaltıp küçülerek bu dönemi geçirmekti. Biz zor olanı seçtik, işten çıkarma yapmadık. El birliğiyle bu dönemi fırsata dönüştürdük. Daha yalın ve esnek bir organizasyonla operasyonumuzu devam ettiriyoruz. Liderlerimizin becerilerini ve yetkinliklerini geliştirici faaliyetler, çalışanlarımızın Kaizen yeteneklerini artırıcı uygulamalar gibi aktiviteleri hayata geçirdik. 'Kaizen' yani 'sürekli iyileştirme' felsefesi içinde pek çok konu gibi verimlilikle ilgili olarak da pek çok öneri çalışanlarımız tarafından üretiliyor ve bunların büyük bir kısmı da hayata geçiyor. Ayrıca önümüzdeki 1,5 yıl içinde C segmentinde yeni bir sedan modelin üretimini Türkiye olarak üstlendik. Bu, 150 Milyon Euro ilave yatırım ve 400 kişilik ek istihdam demek."

İK PROJELERİ ÖN PLANDA
İNCİ YÖNETİCİLERİ EĞİTİMDE
İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Meral İnci Zaim, İK'ya yönelik yeni uygulamalar geliştirdiklerini söylüyor. Bu anlamda hayata geçirilecek son proje olan "Gelişim Merkezi" uygulamasından bahsediyor ve ekliyor: "Bu projede, konusunda uzman bir danışmanla birlikte liderlik yolunda gelişim fırsatlarımızı öğrenecek ve projeye katılan herkes için bir gelişim planı oluşturacağız. İhtiyaçları analiz ederek çalışanlarımızın bir dizi eğitim ve seminerlere katılmalarını sağlayacağız. Yakın zaman içinde üst düzey yöneticilerimizle koçluk çalışmasına başlayacağız. Üst yöneticilerimize, İK'de en iyileri seçme konusunda 2 günlük bir eğitim planlıyoruz. Ayrıca 2012 yılında ben ve yönetim kurulu üyelerimiz çalışanlarımızla daha fazla vakit geçirerek onların görüşlerini dinleyeceğiz."~
ATASAY'DA KİŞİYE ÖZEL KARİYER
Atasay Mücevher Grubu Başkanı Çiğdem Kamer, en yeni uygulamaları hakkında şu bilgileri veriyor: "Özel bir organizasyon şeması hayata geçirdik. Bu şema tüm çalışanlar için mevcut olan ve yeni doğabilecek tüm kariyer yollarını görebileceğiniz bir zemin oluşturuyor. Diğer İK disiplinlerinin desteğiyle benzersiz bir hız, hareket kabiliyeti ve çalışan sadakati sağlayacağız. Senaryomuzda kişisel hedefleriniz, elle tutulur, gözle görülür bir hale geliyor. Ekrandan veya kağıt üzerinden istediğiniz noktayı seçiyor ve bu noktaya nasıl ulaşacağınızı belirleyen bir yol haritasını elinize alıyorsunuz. Çalışan da şirket de kazançlı çıkıyor. Çünkü zaten çalışanın hedeflediği nokta, şirketin ihtiyaç duyduğu, içinde barındırdığı veya açmayı hedeflediği bir nokta oluyor."

PFIZER ÇALIŞANI, KENDİ İŞİNİN PATRONU
İlaç devi Pfizer'de uygulanan "Winning Culture -Kazanan Şirket Kültürü" projesi ise şirketin tüm çalışanlarını kapsayan bir değerler bütünü. Pfizer Gelişen Pazarlar Avrupa, Türkiye, Rusya ve Hindistan Bölge Başkanı Ahmet Göksun, her çalışana inisiyatif kullanma hakkı veren uygulamanın nasıl doğduğunu ve sonuçlarını şöyle paylaşıyor: "Winning Culture, Gelişen Pazarlar İş Birimi ve bu birim içindeki tüm operasyonlarımızda daha güçlü ve hızlı şekilde ortaya çıkması arzu edilen bir kültür hareketi. Bu kurum kültüründe her birey kendi işinin sahibidir ve işini yaparken özgür olduğunu hisseder. Fırsatları fark eder, onlardan yararlanır ve en doğru olduğunu düşündüğü şeyi yapar. Böylece hastaların elde ettiği başarı ile kurumun başarısı özdeşleşir. Pfizer'de en önemli varlığımız insan kaynağı. 'Kazanan kültür' 'işlerimizi yapmak için her zaman organizasyonun her seviyesinde mutlak konsensüse ihtiyacımız olmayabilir' ilkesini vurguluyor. Bir şirketi bir arada tutan ve çalışanları motive eden şeyin kültür olduğunu düşünüyoruz. Pek çok şirkette bu kültür değerler, düşünce tarzı ve davranışlardan meydana gelir ve başarılı bir çalışma ortamına giden yol bu kültürden geçer. Çalışanları kendilerini işlerinin sahibi ya da patronu olarak düşünerek hareket ettikleri zaman şirketin genel performansı ve en önemlisi hastaların hayatları üzerindeki etkilerini kapsayan bir sorumluluk bilincine sahip oluyorlar."