Türkiye’de bankacılık sektörünün dinamikleri
dünyadan oldukça farklı işliyor. Avrupa ve
ABD gibi gelişmiş ülkelerde bireyler sadece
bir bankayla çalışıyor. Türkiye’de ise durum
farklı. Boston Consulting Group (BCG)
Türkiye Genel Müdürü Burak Tansan, Türkiye’de bir
müşterinin 2-3 bankayla çalıştığını söylüyor. Aynı trend
kurumsal bankacılıkta da geçerli. Dünyada şirketler 2-3
bankayla iş yaparken Türkiye’de büyük ve orta ölçekli
şirketlerde bu sayı en az 5-6 oluyor.
İşte bu noktada ana bankalar arasında yer almak
önem kazanıyor. Zaten bu nedenle sektörde büyük bir
rekabet yaşanıyor. Çalışılan banka sayısının yüksek olması,
müşterinin rakibe daha kolay gitmesi yani sektör
içinde banka değişimin hızının yüksek olması bu tablonun
nedenini oluşturuyor.
Bu kaygan zemin banka yöneticilerini aktif müşteriyi
bankaya bağlama konusunda hep tetikte tutuyor. Bir
yandan yeni müşteri kazanmak için çalışan bankalar,
diğer yandan da mevcut müşterilerinin “ana bankası”
olarak kalma savaşı veriyor.
DEĞİŞİMİN NEDENİ
“Türkiye’de bireylerde ortalama ana banka değiştirme
hızı 2,5-3 yılı buluyor.” Bu tespit BCG Türkiye Genel Müdürü Burak Tansan’a ait. Tansan, bireysel bankacılıkta
değişim hızının ağırlıklı olarak kişilerin maaş anlaşma
süreleriyle bağlantılı olduğunu açıklıyor. Tabii
müşterinin ana kredi ürünlerini, özellikle konut kredisini
aldığı bankayla yakın çalışma eğilimi de
bulunuyor.
Peppers & Rogers Group Türkiye Genel
Müdürü Selim Uçer, “İlk işe giriş, iş değişikliği,
evlenme, ev alımı ve çocuk sahibi olma gibi kişinin yaşamında ciddi değişikliklere neden olan ve
kredi ihtiyacını artıran dönemlerde bireyler yeni banka
arayışına giriyor. Bu yaşam evresi kaynaklı değişikliklerle
ortalama 4-5 yılda bir banka değiştiriliyor” diyor.
Peki bireyler, ana bankalarını hangi kriterlere göre
seçiyor? Burak Tansan, bu konuda şu yorumu yapıyor:
“Bankaların mevduat faiz oranları ve hizmet kalitesi
önem taşıyor. Ayrıca bankaya şube, ATM ağı ve dijital
bankacılıkla rahat erişilebilmesi de önemli. Sık para
transferi yapılan kişilerin çalıştığı bankalara da geçiş
söz konusu.” Bankacılık danışmanı Tunç Akyurt’a göre
özellikle orta yaş ve üzeri üst gelir seviyesindeki mevduat
ve yatırım müşterilerinde, şubelerde görev alan
müşteri ilişkileri yöneticisi tarafından verilen hizmetin
kalitesi ve oluşan güven hissi de önemli faktör oluyor.
Akyurt, “Birçok mevduat ve yatırım müşterisi bankasını
güvendiği ve kaliteli hizmet aldığı yöneticiyle paralel
değiştiriyor” diyor.
KURUMSAL DAHA SAKİN
Kurumsal bankacılıkta müşterilerin banka değiştirme
süreleri uzuyor. Türkiye’de kurumsal şirketler,
bireysel müşterilere göre daha faz- la
sayıda, en az 5-6 bankayla yakın çalışma eğiliminde.
Şirketlerin hem ihracat pazarları hem
verilen kredi limitleri hem de farklı bankacılık
ihtiyaçlarıyla çalıştıkları ana banka sayısı artıyor. Ama kurumsalda bireysele göre banka değiştirme
hızı görece daha düşük. Tunç Akyurt, ticari segmentte
Türkiye’de bankaların yıllık müşteri kaybının yaklaşık
yüzde 12 olduğunu açıklıyor. “Banka bazında ortalama
müşteri değişim süresinin ticari segmentte 8 yıl olduğunu
söyleyebiliriz. Mikro işletmeler ve her ölçekteki
şirketler dahil sistemde 3 milyon müşteri olduğunu hesaba
katarsak yılda ortalama 400 bin ticari firma ana
banka değişimine gidiyor” diyor.
Peppers&Rogers Group Türkiye Genel Müdürü
Selim Uçer de benzer fikirde. Uçer, “Kurumsal tarafta
daha uzun vadelerden söz etmek mümkün. Şirketler
birden fazla ana bankayla ve çok daha uzun zamanlarla
çalışıyor. Burada değişim, önemli bir kredinin ihtiyaç
anı gibi zamanlarda ortaya çıkıyor” görüşünde bulunuyor.
Uçer’e göre bu durumlarda uygun faiz ya da acil
gayri nakdi kredi işleminde işlemi hızlı tamamlayabilme
gibi sebeplerle kurumlar bankalarını değiştirebiliyor.
“Kurumsal müşteriler için bankaların çalışma şekilleri,
fiyat ve kredi politikaları banka seçiminde önemli
faktörler olarak öne çıkıyor” diyen Burak Tansan, bunlara
ek olarak şirketlerin tedarikçi ve diğer değer zinciri
paydaşlarıyla olan bankacılık akışlarının hangi banka
tarafından sağlandığının da ana banka değişiminde çok
önemli olduğunun altını çiziyor. Bu nedenle de bankalarda
“Nakit Yönetimi” veya “İşlem Bankacılığı” adı verilen
bölümler müşteri kazanımı ve tutundurmada diğer
departmanlardan büyük bir öneme sahip.
“ANA BANKA” SAVAŞI
Bankalar, bu değişim tablosunu göz önünde bulundurarak
müşteri portföylerinin ne kadarının ana bankası
olduklarını dikkatle inceliyor. 10 milyonu aşan müşteri
sayısına ulaşan büyükler, müşteri portföyünün ne kadarına
ana banka olarak hizmet verdiklerini açıklamaktan
kaçınsa da danışmanlar sektörde tüm oyuncuların kendi
içinde her ay bu verilere baktığını belirtiyor.
TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici, bireysel bankacılıkta,
kredi kartı müşterileri hariç müşteri portföylerinin
yüzde 70’inin ana bankası olduklarını açıklıyor. Leblebici, “Bireysel müşterilerimizin yüzde 70’i birincil
bankacılık ürünlerini bizden alıyor. Türkiye’de bireylerin
ortalama 2-3 bankadan kredi kartı mevcut. Eğer
kart sahibi müşterilerimizi de hesaba eklersek bireysel
tarafta tüm portföyümüzün yaklaşık yüzde 50’sinin ana
bankasıyız” diyor.
Finansbank Kurumsal ve Ticari Bankacılık Genel
Müdür Yardımcısı Ömür Tan, bireysel bankacılıkta
müşterilerinin yüzde 45’ine ana banka olarak hizmet
verdiklerini aktarıyor. Tan, “Müşterilerimizin çok büyük
kısmı, bankamızla önce kredi kartları, bireysel krediler
veya mevduat ürünleri aracılığıyla tanışıyor. Ardından
biz müşteri portföylerinde derinleşme adına kredili
mevduat hesabı, kredi ürünleri ve banka kartı sunuyoruz”
diyor.
Türkiye Finans Genel Müdür Yard��mcısı İsmail Vural
da bireysel bankacılıkta müşteri portföyünün yüzde
49’unun ilk üç bankası içinde bulunduklarını açıklıyor.
Kurumsal bankacılıkta ise TEB’in ana banka olarak
çalıştığı müşteri portföyü yüzde 80’lere kadar çıkıyor.
Finansbank’ın bu alanda ağırlığını Ömür Tan, “Aktif
kurumsal ve ticari bankacılık müşterilerimizin yaklaşık
yüzde 20’siyle ana bankalarından biri olarak çalışıyoruz”
diyerek açıklıyor. Katılım bankaları tarafında da
müşterinin ana bankası olabilmek için çetin bir rekabet
mevcut. Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Mehmet
Ali Verçin, “Kurumsal segment müşterilerimizden
oluşan portföyün yüzde 52’si için ana banka konumundayız”
diyor. Türkiye Finans Genel Müdür Yardımcısı
Cengiz Gülhan ise 40 binin üzerinde olan kurumsal ve
ticari segment müşterilerinin yüzde 25’inin ana bankası
olduklarını aktarıyor.~DERİNLEŞME ARAYIŞI
Orta ve küçük bankaların çoğunun stratejisinde müşterilerinin
ilk 2-3 bankasından biri olma hedefi var. Bu
noktada ana banka olabilmek için bireysel bankacılıkta
maaş anlaşmalarına ağırlık vermek ve kurumsal tarafta
da yurt içi ve özellikle yurt dışında tüm
finans ürünlerini birlikte sunabilmek
önem kazanıyor. Leblebici, “Müşteri
bir bankaya ödemelerini bağlıyorsa
uzaklaşmıyor. Kurumsal, KOBİ, bireysel
bankacılık alanları arası müşteri anlaşmaları
yaparak derinleşmeye gidiyoruz”
diyor. DenizBank da bu mantıkla
farklı segmentlere yönelik hizmetleriyle
öne çıkmaya çalışıyor. Bankanın genel
müdür yardımcısı Oğuzhan Özark,
“Emekli Bankacılığı’nda 2010’dan itibaren
niş segment yaklaşımıyla fark
yaratıyoruz. Afili Bankacılık’ta şubelerde
kişiye özel danışmanlık hizmeti, işlemlerde
öncelik, Afili Birikim Ürünleri
hizmetleri sunuyoruz” diyor.
ING Bank Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı
Barbaros Uygun ise bu amaçla yaptıklarını şöyle
anlatıyor:
“Müşterilerimizin ana bankacılık kullanımını, işlemlerinin
sıklığı ve ürün kullanımları bazında ölçüyoruz.
İlişki derinliğimizi artırmak amacıyla segment bazlı teklifler
sunuyoruz” diyor. Bankanın kurumsal bankacılıktan
sorumlu genel müdür yardımcısı Alper Hakan
Yüksel, uluslararası banka olmanın getirileriyle müşterilerine
finansal süreçlerde önemli
kolaylıklar sağladıklarını söylüyor. Burgan
Bank Genel Müdürü Murat Dinç de
bireyselde müşterilerinin ilk iki bankasından
biri olma hedefiyle çalıştıklarını
aktarıyor. Dinçer’e göre banka ticari
tarafta da son 2 yıldır büyük montanlı
orta vadeli kredilerle büyümeyi seçiyor
ve böylece firmaların ana bankası durumuna
geçiyor. Şekerbank Kurumsal
ve Ticari Bankacılık Pazarlama Genel
Müdür Yardımcısı Umut Ülbegi ise
“Müşterilerimizin faaliyet alanlarına ve
iş akışlarına özel, ihtiyaçlarına uygun
ürünler geliştiriyoruz, sürekli sahada
olan uzman kişilerden, güçlü kadrolar
oluşturduk” şeklinde konuşuyor.
DÜNYADAN HIZLIYIZ
FRANSA’DA 10 YIL
Türkiye, ana banka değiştirme
hızında pek çok gelişmiş ülkeyi geride bırakıyor.
Peppers&Rogers Group Türkiye Genel Müdürü Selim
Uçer, dünyadaki mevcut tabloyu şöyle açıklıyor:
“Dünya geneline baktığımızda Almanya ve Amerika
gibi pazarlarda banka değiştirme hızı, diğer ülkelere
göre daha yüksek. Bu ülkelerde değişim hızı ortalama
3 yıl diyebiliriz. Belçika, Fransa gibi ülkelerde ise
5-10 yıl arasında, yani çok daha yavaş olduğunu
söyleyebiliriz. Diğer yandan İngiltere, İtalya gibi
ülkelerin banka değiştirme hızı ortalamalara 4-5 yıl
civarında görülüyor.”
PAZAR FRAGMENTE
BCG Türkiye Genel Müdürü
Burak Tansan, Türkiye’deki değişim hızının dünyaya
göre yüksek oluşunun nedenlerini şöyle açıklıyor:
“Müşterilerin ana bankalarını değiştirme hızı ülkeden
ülkeye değişiklik gösteriyor. Ancak ortalamada, ABD ve
Avrupa pazarlarında banka değiştirme hızının Türkiye ile
karşılaştırıldığında daha yavaş olduğunu gözlemliyoruz.
Bunun en büyük nedeni, Türkiye’deki pazarın çok daha
fragmente ve rekabetçi olması. Örneğin Hollanda
pazarına sadece 3 büyük banka yön veriyor. ABD’de
ise daha çok yerel bankalar öne çıkıyor. Dolayısıyla
gelişmiş ülkelerde rekabetin daha sınırlı olması,
müşterilerin banka değiştirme eğilimlerini azaltıyor.”
İKİ BÜYÜĞÜN STRATEJİSİ
GÜVEN BAĞI KRİTİK
11 milyon aktif müşteriye hizmet
veren Yapı Kredi Bankası 2013-2015 yılları arası 1,2
milyon yeni müşteri kazandığını açıklıyor. Yapı Kredi
Bankası, ana banka olarak kalma çalışmalarını şöyle
aktarıyor: “Sunduğumuz hizmetlerimiz ve yaklaşımımızla
müşterilerimizin finansal ihtiyaçlarının önemli bölümü
için bizi tercih ettiğini gözlemliyoruz. Bunun altında
müşterilerimizle yarattığımız güven bağının yattığını
düşünüyoruz. Onların ilk tercihi olmak için de kendimizi
sürekli geliştirmeye devam ediyoruz. Burada en dikkat
edilmesi gereken konu doğru müşteriye, doğru zamanda
doğru kanal üzerinden doğru ürünü sunmak. Bulundukları
her yerde, her koşulda, dijital ve fiziksel tüm kanallar
aracılığıyla hızlı ve kesintisiz bir deneyim sağlamak ise
temel stratejimiz.”
EMEKLİ SAYISINI ARTIRDI
Müşteri kazanımında
sürdürülebilirliği ön planda tutan Garanti Bankası da
2015 yılında 1,4 milyon yeni bireysel müşteri kazandı.
Bankanın 2015 yılı faaliyet raporunda ana banka
stratejisi özete şöyle aktarılıyor: “Birden fazla bankayla
çalışan müşterilerin, ana banka ilişkisinde oldukça
önemli rolü olan bireysel maaş müşteri sayısını artırmaya
devam ediyoruz. Emekli maaş müşterisi sayımızı da
2015’te yüzde 31 artırdık.”
AKBANK NE YAPIYOR?
BÜYÜK REKABET
Türkiye’deki 4 büyük özel ve 3 kamu
bankası, her üründe ortalamada yüzde 70-80 civarında
pazar payına ulaşıyor. Ama bu hakim pazar payları ve
yüksek müşteri sayısıyla çalışan büyük bankaların da işi
zor. Müşterilerinin ana bankalarından biri olarak kalmak
için hem kendi aralarında hem orta ölçeklilerle rekabet
etmeleri gerekiyor.
13 MİLYON MÜŞTERİ Akbank Genel Müdür Yardımcısı
ARIF İSFENDIYAROĞLU, bireyselde ana banka kalma
stratejilerini şöyle özetliyor: “Orta-üst gelir grubunu
hedefleyen Birebir Bankacılık’ta müşterilerimizin yatırım
hizmetleri ağırlıklı olmak üzere tüm finansal ihtiyaçlarına
en uygun çözümleri
üretiyoruz. Ayrıca
Akbank Yatırım
hizmetleriyle
müşterilerimiz isterse
robo danışmanlıkla
stratejik varlık
dağılımı
oluşturabiliyor veya
Ak Yatırım yatırım
danışmanlarımızdan
bilgilendirme alarak
kendi portföyünü
oluşturabiliyor.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?