Büyüme
ve kârlılık rakamları göz doldurdu. Olumlu trend hala devam ediyor.
Ancak son yıllardaki hızlı büyüme, şu sıralar yerini daha dengeli bir
seyre bırakmış durumda. Avrupa’daki kriz borçlanma maliyetlerini
artırdı, yatırımları yavaşlattı. Kredi talebinde yavaşlama, sorunlu
kredilerde ise artış yaşanıyor. Verimlilik sorunu devam ediyor. Diğer
yandan şubeleşme ve istihdam konusunda her şeye rağmen büyüme devam
ediyor. KOBİ kredileri, mobil bankacılık, yeni tasarruf ürünleri
tarafında işler gayet iyi gidiyor. Bankalarsa “sağlıklı ve kârlı
büyümeye devam” diyor. Türkiye, son yıllardaki gelişim öyküsü ve büyüme
potansiyeliyle hem yükselen ekonomiler içinde hem yer aldığı coğrafyada,
önemli ülkelerden biri haline geldi. Yakalanan bu performansta,
bankacılık sektörünün rolü büyük. Son 10 yılda kaynaklarını artıran,
ürün ve hizmetlerini çeşitlendiren bankalar, ekonominin büyümesine
önemli katkı sağladı. Sektörde son yıllarda görülen hızlı büyüme, yeni
dönemde yerini biraz daha dengeli bir seyre bırakmış durumda. Global
ekonomideki yavaşlamanın, Avrupa’daki finansal krizin etkileri
Türkiye’de de hissediliyor. Yılın ilk çeyreğinde kredi taleplerinde
azalma yaşayan bankacılık sektörü, tasarrufların gayri safi milli
hasılaya oranında artış görememekten, yatırımların azalmasından
mustarip. Örneğin son yılların yükselen trendi, proje finansmanı
kredilerinde şu sıralar işler iyi gitmiyor. Ekonomik yavaşlamaya paralel
olarak sorunlu kredilerde de artış var. Buna karşın sektörün kârlılığı
gayet iyi gidiyor. Net kâr, 2012’nin ilk 5 ayında geçen yılın aynı
dönemine göre yüzde 14 arttı. BDDK, yıl sonu için 23 milyar TL
öngörüyor. Son yıllarda özellikle bireysel bankacılık ve KOBİ
bankacılığı tarafında gözlenen büyüme devam ediyor. Şube, ATM ve diğer
dağıtım kanallarında da genişleme var. Bankacılık sektörü son bir yılda
özellikle AB kaynaklı risklere ve global büyümeye ilişkin önemli soru
işaretlerine karşın yurtiçi şube sayısını 379 adet artırarak 10 bin
597’ye ulaştırdı. ATM sayısı 3 bin 794 adet artarak 32 bin 557’ye
çıkarken çalışan sayısı 196 bine ulaştı. Gelecek içinse potansiyel adres
gösteriliyor, bankalar sağlıklı ve kârlı olmak kaydıyla büyüme planı
yapmaya devam ediyor. Tabloyu görmek için görsele tıklayın. İYİ GİDEN İŞLER
Yapı Kredi CEO’su Faik Açıkalın, “Global piyasadaki belirsizliklere
rağmen Türkiye'de makro ekonomik göstergeler olumlu gelişmeye devam
ediyor. 2012 için beklediğimiz yumuşak iniş senaryomuzu destekliyor”
diyor. Türkiye’nin durumunun yurtdışına kıyasla çok daha olumlu
göründüğüne işaret eden yönetici, bu çerçevede bankacılık sektöründe de
büyümenin, beklentilerle uyumlu şekilde ilerlediğini söylüyor. Özellikle
KOBİ ve TL ticari kredilerdeki performans iyi gidiyor. Akbank Genel
Müdürü Hakan Binbaşgil, KOBİ’lerin banka kredilerinden hala düşük pay
aldığını, buradaki büyümenin kesintisiz devam ettiğini söylüyor.
Binbaşgil, “2012 yılında KOBİ kredilerinde sektörün üzerinde büyüme
hedefliyoruz” diyor.~
Denizbank CEO’su Hakan Ateş, tarım bankacılığına işaret ediyor. Tarım
sektörüne yönelik KOBİ kredilerinde önemli başarı elde eden
Denizbank’ın, bu performansını sürdürdüğünü söylüyor. Ateş, “Tarım başta
olmak üzere tüm işkollarımızın desteği ve yarattığı sinerjiyle 2011’de
müşteri adedimiz 14 kat arttı. Şube sayımız 610’a ulaştı. 2014’te 850
şube hedefliyoruz” diye konuşuyor. Bankacılıkta işlerin iyi gittiği bir
diğer alan, alternatif kanallar. İnternet ve mobil bankacılıkta da
müthiş bir büyüme var. Hakan Binbaşgil, “Türkiye’de yeni teknolojilere
hızla adapte olan, teknolojiyi kullanan genç bir nüfus var. Mobiliteyi
benimseyen bu genç nüfusun tercihleri ve tüketim dinamikleri, başta
bankacılık sektörü olmak üzere tüm sektörler için önemli fırsatlar
sunuyor. Kanala yatırımımız sürüyor” diyor. Ekim 2010’da mevduat
bankalarına borçlanma aracı ihracı izni verildi. O tarihten bu yana
bankacılık sektörü ardı ardına ihraçlar gerçekleştiriyor. Şekerbank
Genel Müdürü Meriç Uluşahin, ihraçlara ilginin sürdüğüne işaret ediyor.
“Biz de geçtiğimiz yıl başarılı bir tahvil ihracı gerçekleştirdik ve
toplam arzın iki katına yakın talep topladık. Bu yıl gerçekleştirdiğimiz
tahvil ihracında da 4 bin 53 talep aldık. Talebin hem adet hem tutar
bazında önemli bölümü şubelerimizden, bireysel müşterilerimizden geldi”
diye konuşuyor.
YAVAŞLAMA NEREDE?
Hakan Ateş, özellikle bu yılın ilk çeyreğinde sektördeki kredi artış
hızının belirgin bir şekilde yavaşladığı ve bir ara yıllıklandırılmış
artışın yüzde 5’li seviyelere kadar gerilediğini söylüyor. Yılın ikinci
çeyreğinden itibaren ise kredi artış hızının tekrar toparlanmaya
başladığına işaret eden Ateş, “Bugünlerde yüzde 20 civarında yatay bir
seyre ulaştı” diyor. Yıl başında 2012 için ekonomik yavaşlamaya paralel
sorunlu kredilerin artabileceği endişeleri hakimdi. İlk yarıda sektörün
sorunlu kredileri yüzde 3’ün biraz altında yatay seyretti. Hakan Ateş,
son birkaç ayda sorunlu krediler için öncü gösterge niteliğindeki
karşılıksız çek ve protestolu senet sayısında ve bakiyelerinde yükselme
olduğunu söylüyor. “Sorunlu kredilerde yılın kalan döneminde biraz artış
görülebilir” diyor. Eurobank Tekfen Genel Müdürü Mehmet Sönmez de kredi
talebindeki yavaşlamaya işaret ediyor. Bu yavaşlamada sadece ekonomik
daralmanın değil, son günlerde gündeme gelen ya da yürürlüğe giren ve
kredi talebini etkileyen kanunların da etkili olduğunu söylüyor. “Çek
yasası, borçlar kanunu, BASEL II gibi yeni uygulamaların yanında, yaz
mevsimi ve Ramazan ayı sebebiyle kredi taleplerinde bir yavaşlama
yaşanıyor. Ayrıca tasarrufların gayri safi milli hasılaya oranı da
oldukça düşük seyrediyor. On yıl önceyüzde 20 civarında olan
tasarrufların gayrı resmi milli hasılaya oranı, bu yıl yüzde 13’e düştü.
Burada artış göremiyoruz” diye konuşuyor.
YATIRIMLAR AZALDI MI?
Bankacılıkta işlerin pek de iyi gitmediği bir diğer alan, son dönemin
gözdesi proje finansmanı. Hakan Binbaşgil, bu alandaki potansiyele
işaret ediyor ve şöyle diyor: “Hala çok iş mevcut, çok ciddi altyapı
projeleri gündemde. Ancak projelerin niteliği değişiyor ve bu tür
projelerde finansman aşamasına gelene kadar ciddi teknik hazırlık
gerekiyor. Aynı zamanda özelleştirme takviminde ertelemeler de
yaşanabiliyor. Bütün bunlar bir araya geldiğinde, eldeki iş hacmi çok
büyük olmakla birlikte kredi kullandırma aşamasına gelmek eskiye göre
daha uzun sürüyor.” TSKB Genel Müdürü Fevzi Onat ise global ekonomideki
dalgalanmaların yatırımcıların, yatırım kararlarında çekingenlik
yarattığına işaret ediyor. “Özellikle Avrupa kökenli finansal ve
ekonomik endişeler, yatırım kararlarının ertelenmesine sebep olabiliyor”
diyor. Sektördeki sıkıntılardan biri de borçlanma maliyetleri
tarafında. Yapı Kredi CEO’su Faik Açıkalın, Euro’nun geleceği ile ilgili
endişelerin, ABD ve Avrupa Birliği ekonomisindeki yavaşlama ve Çin’in
büyüme hızının düşmesinin, piyasalar için ana risk unsuru olmaya devam
ettiğini söylüyor. Türk bankalarının henüz krizden belirgin şekilde
etkilenmediğini söyleyen yönetici, “Yabancı bankalardan alınan
kredilerin yenilenmesinde sorun yok ve borçlanma maliyetlerinin kabul
edilebilir düzeyde artıyor” diyor. Ancak kriz derinleşirse tablonun
değişebileceğini de ekliyor.~
BANKALARIN PLANI
Türk bankaları olumsuz gelişmelerle birlikte iyi giden işlerin ve
potansiyelin desteğiyle büyüme yolunda emin adımlarla ilerliyor. Hakan
Binbaşgil, Akbank için sağlıklı ve kârlı büyümeyi sürdürebilmenin şu
anki öncelikli konular olduğunu söylüyor. Büyümenin sürdürülebilir,
sağlıklı ve kârlı olmasına çok özen gösterdiklerini söyleyen yönetici,
“Sürdürülebilir kârlılığı ikinci plana iten finans sektörünün, diğer pek
çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede yol açtığı ciddi sorunları hep
birlikte izliyoruz. Büyürken sadece bugünü değil, geleceği de düşünmek
ve tedbirli olmak zorundayız” diyor. Akbank bu yıl 70 yeni şube açacak,
binden fazla eleman alacak. 120 milyon dolarlık da teknoloji yatırımı
planlıyor. Sürdürülebilirlik, verimlilik ve müşteri memnuniyeti Yapı
Kredi’nin de ajandasındaki öncelikli konular. Bankanın CEO’su Faik
Açıkalın, “Bu yıl ve sonrasında da müşteri odaklı bankacılık
stratejimizi devam ettirerek yüksek katma değer yaratan ürünlere
odaklanacağız. Bu kapsamda Türk lirası kredilerde tüketici, KOBİ ve
orta-ölçekli ticari kredilere öncelik vermeyi sürdürüyoruz” diyor. 5
yıllık hedef doğrultusunda her yıl yaklaşık 50 yeni şube hedefleyen Yapı
Kredi, müşterilerinin ihtiyaçlarını iyi analiz edip “çalışılması kolay
banka olmak” istiyor. Anadolu’daki yaygın şube ağıyla büyüyen Şekerbank,
‘Anadolu Bankacılığı’ yaparak büyümeye devam edecek. Şekerbank Genel
Müdürü Meriç Uluşahin, “Misyonumuzun ve odaklandığımız alanlardaki
uzmanlığımızın getirdiği bilgi birikimiyle fiyatlama rekabetini öne alan
ölçeksel bir büyümeden ziyade; verimli, tabana yaygın ve niteliksel
açıdan stratejimize uygun bir büyüme çizgisi izlemeye devam edeceğiz”
diyor. Satış sürecinin sürdüğü Denizbank da büyümeden vazgeçmiyor. Hakan
Ateş, “Ekonominin her sektörüne, bankacılığın her alanında çok geniş
bir ürün bir yelpazesiyle bir finansal süpermarket olarak hizmet vermeye
devam edeceğiz” diyor. Tarım bankacılığındaki örnek performansını KOBİ
bankacılığına da taşımayı hedefleyen Denizbank, yeni dönemde yeni
sektörlerde de büyümek hedefinde.
FEVZİ ONAT / TSKB GENEL MÜDÜRÜ
ENERJİ PROJELERİNE İLGİ SÜRÜYOR
POTANSİYEL BURADA Geçmiş yıllarda olduğu gibi enerji verimliliği
projeleri önemini koruyor. Bu tür projeler, enerjinin daha verimli
kullanılmasına katkı yapması nedeniyle Türkiye’nin ödemeler dengesine
olumlu katkı yapıyor. Altyapı ve gıda güvenliği projeleriyle de yakından
ilgileniyoruz. Türkiye’nin tarım potansiyeli gıda güvenliği
projelerinin gelişimini olumlu etkiliyor. CANLILIK VAR Kamu özel işbirliği projelerinde canlılık yaşanıyor.
2012 ve 2013 yıllarında bu alanda ciddi projelerin finansmanının
kapanmasını bekliyoruz. Türkiye’nin artan dış ticaretine bağlı olarak
lojistik projelerinin de canlanmasını öngörüyoruz. Diğer yandan Türkiye
kaynaklı olmasa da ekonomideki dalgalanmalar yatırımcıların, yatırım
kararlarında çekingenlik yaratabiliyor. Özellikle Avrupa kökenli
finansal ve ekonomik endişeler yatırım kararlarını ertelemelerine sebep
olabiliyor.
HAKAN BİNBASGİL / AKBANK GENEL MUDURU
TASARRUF ÜRÜNLERİNDE İŞLER İYİ
BÜYÜMEYE YARDIMCI Yaşanan son çalkantıda “yüksek tasarruf - yüksek
yatırım”a dayalı büyüme modelini uygulayan Asya ülkeleri, başarılı
performanslarıyla öne çıktı. Biz de tasarruf konusunu çok önemsiyoruz.
Tasarruf oranımızın yükseltilmesi hem cari açığın daha düşük seviyelere
çekilmesine hem yüksek sürdürülebilir büyüme performansımızı devam
ettirmemize önemli katkı sağlayacak.~ ÖNE ÇIKAN ÜRÜNLER Anapara korumalı fonlar, altın mevduatı,
mevduat birikim hesabı ve diğer yenilikçi finansal ürünlerimiz,
müşterilerimizi ve yatırımcıları tasarrufa teşvik eden ürünlerimiz
arasında yer alıyor. Ayrıca toplumumuzdaki tasarruf algısını
güçlendirmek için tasarruf seferberliği başlattık. Akbanklı
gönüllülerimizin desteğiyle ilköğretim öğrencilerimize, bankalar ve
finansal ürünler hakkında temel bilgiler veriyoruz. Bunların yanında
bireysel bankacılık, birebir ve özel bankacılıktaki etkinliğimiz de
artarak devam edecek.
HAKAN ATEŞ / DENİZBANK CEO
BÜYÜMEDE ÖNCELİKLİ 3 KONU
ŞUBELER Hem şube sayısı hem şubelerin performansı açısından
Türkiye’nin gideceği yeri var. Bunu sadece gelişmiş ülkelerle değil,
birçok açıdan Türkiye’nin gerisinde olan gelişmekte olan ülkelerle de
karşılaştırdığımızda rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Mesela nüfus başına
düşen şube sayısı açısından Türkiye, Romanya’nın yarısı, Polonya’nın
üçte biri düzeyinde. VERİMLİLİK Verimlilik tarafında da daha gidecek yolumuz var.
Örneğin, şube başına aktifler açısından Türkiye, Brezilya ve Çek
Cumhuriyeti gibi ülkelerin yaklaşık yarısı düzeyinde. Bu süreçte hizmet
kalitesi ve müşteri memnuniyeti de her geçen gün daha fazla önem
kazanıyor. Bankalar, artık daha fazla oranda müşterilere özel ürünler
geliştirmek ve müşteri bağımlılığı yaratmaya çalışıyor. Bunu sadece
network ağınızla değil teknolojinizle de yapmak durumundasınız. TEKNOLOJİ Teknolojinin her geçen gün hayatımıza daha fazla
girmesine paralel Türk bankalarının dünyada bu alanda yenilikçi ve
yaratıcı uygulamalarıyla söz sahibi olmaya başladığını görüyoruz.
Dijital platformlara yatırım yapmak, sosyal medyada yer almak, müşteri
ağını genişletebilmek ve hizmet kalitesini artırmak için özellikle
Türkiye gibi genç nüfusu fazla ülkelerde çok önemli.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?