Bir üst lige çıkacağız

ABank da değişim sürüyor. Üç yıl önce bankanın yüzde 75 hissesini Commercial Bank of Qatar’ın alması sonrası banka kuvvetli bir yeniden yapılanmadan geçti. Bu yıl da hem mart ayında yönetime yeni bir isim geldi hem temmuz ayında yüzde 25’lik kalan hisselerin Katarlı sermayedara geçmesine karar verildi. Bankanın yeni vekil genel müdürü Müge Öner, yeni dönemde bankanın aktif büyüklük ve kredilerini her yıl ortalama yüzde 20-25 büyütme planı kuruyor. 2015’in son çeyreği ve bu yılın ilk üç ayında kredi portföyünde güçlü bir temizlik yapan banka, artan sermayesiyle atak bir büyüme döneme giriyor. Öner’in orta vadede hedefi bankasını küçükler liginden bir üste, yani orta büyüklükteki bankalar arasında sokmak. Yönetici, “Bir üst lige çıkmak istiyoruz; 2018’de 20 milyar TL’ye ulaştıracağımız bir aktif büyüklük bizi bir üst lige atacaktır” diyor. ABank Vekil Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Müge Öner ile büyüme stratejisini, orta vadeli hedeflerini ve bankacılık sektörünü konuştuk:
* Anadolu Endüstri Holding, ABank’ta kalan yüzde 25 hissesini Katarlı ortağına satma kararı aldı. Neden? Satış ne zaman tamamlanacak?
 Üç yıl önce temmuzda Commercial Bank of Qatar ile Anadolu Grubu arasında hisse devir sözleşmesi imzalanmıştı. Anlaşmada Anadolu Grubu’nun isterse 3 yılın sonunda elindeki yüzde 25 hissesini satabileceğine dair madde vardı. Yani aslında başından beri planlanan bir durumdu. Tabii isterse Anadolu Grubu hisseyi bir süre daha tutabilirdi ama önünde sonunda Commercial Bank of Qatar’ın tüm hisseleri almasına dair madde vardı. Bundan sonraki adımda, hisse satışı için gerekli izinler alınacak. Tahmin ediyorum bu yılın sonunu bulmadan iş tamamlanır. Yönetim kurulumuzda iki kişi Anadolu Grubu’nu temsil ediyordu, satış sonrası değişim olacak.
* Bu doğrultuda bankada bir strateji değişimi olacak mı?
 Stratejimizde değişim olmayacak. 2015- 2017 arası belirlediğimiz dönüşüm adımlarını harfiyen uygulamaya devam ediyoruz. Commercial Bank of Qatar, zaten ana hissedar olarak bu planların içindeydi.
* Peki sizin yönetime gelmenizle banka içinde neler yaptınız?
 Mart sonu göreve geldim ancak öncesinde de bankada CFO olarak görev yapıyordum. O nedenle bankada büyük bir değişim olmadı. Sadece banka içi bazı kadroları sinerji için bir araya getirdik. Şube ve organizasyon yapımızı 2015’te gözden geçirdik. Hangi illerde olmalıyız, neden olmalıyız, hangi sektörlerde bulunmalıyız, ne tip şubemiz olmalı sorularına göre plan yapmıştık. Bugün 900 kişilik bir personel ve 54 şubemizle devam ediyoruz. Bu süreçten geçtiğimiz için büyük değişim gerekmedi.
* Bankayı hangi alanlarda büyüteceksiniz?
 Kredilerimizde ağırlık yüzde 95 gibi bir oranla kurumsal kredilerde. Kredilerde bireysel bankacılık payı yüzde 5’te kalıyor. Bireysel kredi ağırlıklı bir banka değiliz ama tabii ki bireysel bankacılık bizim için önemli. Çünkü müşterilerimize tüm hizmetleri birden sunmak istiyoruz. Çok yaygın bir şube ağı stratejisi gütmediğimiz için daha seçkin, terzi usulü ne gibi hizmetler verebiliriz, bakıyoruz. Yatırım ürünleri, Diners Club gibi özellikli hizmetlerle daha odaklı bir yaklaşım hedefliyoruz.
* Bireyselde belli bir hedef segmentiniz var mı? Büyüme hedefiniz nasıl şekilleniyor?
 Açıkçası bireysel bankacılıkta orta ve üstü geliri hedefliyoruz, bu segmente odaklıyız. Burada hedefimiz, 3 yıl içinde kredilerde bireysel kredilerin payını yüzde 5-7 arasına çıkarmak olacak. Bireysel ve özel bankacılıkta müşteri sayımız yüksek ama burada derinliği artırmalıyız. Bugünlerde bu konuda çapraz satış yapmak ve ana banka olmak üzerine çalışıyoruz. Özellikle maaş müşterilerimizin kredi ve kredi kartlarında penetrasyonumuzu artırmak istiyoruz.
* “Kurumsalda ana şirkete (Anadolu Grubu) odaklanıp aşağıya doğru distribütörlerinden bayilerine, tedarikçilerine kadar tüm dallarında olacağız” deniyordu, hisse satışı sonrası bu strateji sürdürülebilecek mi?
 Evet, bu strateji devam edecek. Banka olarak kurumsalda hala odağımız büyük ticariler ve kurumsal firmalar. Kurumsal kredilerde yüzde 40 kurumsal şirketlerden ve yüzde 55 pay da ticari ve büyük KOBİ’lerden geliyor. Aynı değer zinciri içinde olan tedarikçiler, KOBİ’ler de bizim radarımızda olacak. Burada Anadolu Grubu’nun desteği vardı, aynen de devam ediyoruz. Belli sektörlere odaklanıyoruz.
* Hangi sektörler bunlar?
 Gayrimenkul, enerji, gıda ve perakende ile plastik ve kimya sektörlerine odaklanıyoruz. Bu alanlarda sektörün yapısını bilerek uzmanlığımızı artırmak istiyoruz. Doğru kredi ve ürünü sunmak istiyoruz. Gayrimenkul, Türkiye’nin lokomotif sektörü, o alanda olmamak mümkün değil. Burada daha çok emlak projelerinde olmayı tercih ediyoruz. Küçük banka olduğumuz için proje seçme şansımız var, riske göre proje bazlı gidiyoruz. Aslında turizm de odağımızda ama bu yıl maalesef dikkatliyiz. Orta ve uzun vadede bu alana yine bakacağız. Enerji de aslında zor bir yıl yaşıyor, destek paketleri var ama orta vadede en önemli lokomotif sektörlerden. Geçmişte tekstili de odaklarımız arasında sayıyorduk ama çıkardık. ABank tamamen Türkiye’deki işlemleriyle kendini var eden, ayakları üstünde duran bir banka olacak. Stratejimizi Katar’dan akacak krediler ve paralar üzerine kurgulamıyoruz. Ancak tabii Katar’dan bir şirket, Türkiye’de satın alma yaptığında onların bankası olmak için çalışacağız. Aynı durum Katar’da çalışan bir Türk firması için de geçerli. İki ülke arasında ekonomik işbirliği art��kça burada büyüyeceğimizi düşünüyoruz.~* Odak sektörlerde hedef ne?
 Müşterilerimizin ilk 3 bankasından biri olmak istiyoruz. Bizim ölçeğimizde bu tip bir hedef daha doğru olur. Ayrıca tamamlayıcı hizmetler de veriyoruz. Banka içinde sigorta departmanı kurduk, müşterilerin sigorta işlerine aracılık ediyoruz. Zaman içinde bu tip faiz dışı gelirlerimizin, faiz gelirlerimizin yarısına ulaşacağı bir yapıyı hedefliyoruz.
* Orta vadede bankayı nereye taşımayı planlıyorsunuz?
 Bankanın aktif büyüklük ve kredilerini her yıl ortalama yüzde 20-25 büyütmek istiyoruz. Zaten bu yılın ikinci çeyreğinde, benim de işe başlamamla yeniden büyüme trendine girdik. İkinci çeyrekte kredilerde yüzde 12 ve aktifte yüzde 10 büyüdük. Aynı büyüme trendini yılın kalan kısmında sürdürmeyi düşünüyoruz. Banka, 2015 yılı son çeyrek ve bu yılın ilk çeyreğinde Basel III kuralları ve sermaye yapısıyla nedeniyle küçülmüştü. ABank bugün küçük bankalar liginde en büyük banka. Biz bir üst lige çıkmak istiyoruz; 2018’de 20 milyar TL’ye ulaşacak aktif büyüklük bizi bir üst lige atacaktır.
* 2014-2015 rakamlarında kârda 130 milyon TL’den 60 milyon TL’ye inilmiş. Neden?
 Bu düşüş, 2015 son çeyreğinde kredi tarafında frene basmamızdan kaynaklandı. İlk çeyrekte de zarar yazdık. Ancak portföyümüzü gözden geçirerek sıkıntılı gördüğümüz firmalara karşılık ayırmakta hiç imtina etmedik. 2015 son çeyreği ve 2016 ilk çeyreği karşılık ayırmada cömert bir dönem oldu, iyi bir temizlik yaptık.
* Sorunlu kredi oranınız ne kadar?
 2015 sonunda sorunlu kredi oranımız yüzde 4,8 civarındaydı. 30 Haziran itibariyle bu oran, biraz artarak yüzde 5’in üzerine çıktı. Temmuz ayında bir sorunlu alacak satışı yaptık, bu oranımızı yüzde 4’ün üzerine çıkacak sanıyorum. Yıl sonunda sorunlu kredi oranımızı yüzde 4,5’lerde bitirmeyi hedefliyoruz.~“FARKLI PAKETLER ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ”
YENİ YAPI KURULUYOR Özel bankacılık yapıyoruz. Katar’dan gelen misafirlerimiz, müşterilerimizin Türkiye’deki yatırımlarına aracılık ediyoruz ve danışmanlık veriyoruz. Son dönemde mevduat ve gayrimenkul alımlarında işlem sayımız artıyor. Bu alanda Katar’la farklı paketler üzerine çalışıyoruz. Özel bankacılık müşterilerinin Katar’dan kredilendirme yapacakları ve bizim burada danışmanlık vereceğimiz bir yapı kurmaya çalışıyoruz. Katar’da konut kredi faizleri daha avantajlı ama alımlarda yerel bilgi ve günlük nakit işlemlerinin Türkiye’de yapılması gerekiyor.
RELANSMAN YAPACAK Mevduat faizleri, Türkiye’de daha iyi olduğu için mevduat da topluyoruz. Mevduat tarafında tutar, açıkçası beklediğimiz ve istediğimizden daha az. Ama zamanla daha fazla olacağını öngörüyoruz. Türkiye’ye gelenler ABank’ın Commercial Bank of Qatar’ın iştiraki olduğunu bilmiyor olabilir. Biz 25’inci yılımız vasıtasıyla bununla ilgili bir relansman yapacağız. Bu noktayı ön plana çıkaracağız. Bu şekilde daha fazla akışımız olacak diye umuyoruz.

“MEVDUAT FAİZİ DE DÜŞMELİ”
15 TEMMUZ SONRASI 16 Temmuz öğlen Merkez Bankası’ndan tüm banka genel müdürlerine “Tüm likidite ihtiyacınızı sağlayacağız” mesajı geldi. Bu çok büyük bir konfor, ferahlama; çünkü ne olacağını bilemiyorsunuz. Pazartesi sabahı şubeleri açtığımızda anormal bir durum yoktu. Yurtdışından acayip kredi talebi var mı, mevduatlar azaldı mı diye sordular; hiç öyle bir şey olmadı. Her gün bakıyoruz, hatta tersine mevduatlar arttı. Açıkçası işlere aynen devam ediyoruz, kredi kararlarında ve yönetimde aksayan bir durum yok.
HAREKET EYLÜLDE Kredilerde bir talep artışı ya da var olanları geri çekme de yaşamadık. Hatta bu süreçte gıda ve marketlerde patlama yaşandı. Bu yıl sektör yüzde 15 büyür mü noktasını konuşmak için biraz erken diye düşünüyorum. Bugün ticari faaliyetlere zarar vermeyecek şekilde yürütülen bir süreçten geçiyoruz. Ticari faaliyet devam ettiği sürece firmalar için de endişe etmek gerekmiyor. Bayramdan sonra okulların açılmasıyla sektörde hareket bekliyorum.
KONUT KREDİLERİ MAKUL Son olarak sektörde konut kredilerinde faizleri hem destek olmak hem orta ve uzun vadede faizlerin düşeceği beklentisiyle makul olduğunu düşünerek indirdik. Bu bütün bankaların elini taşın altına koyduğu güzel bir başlangıç. Ama bununla beraber mevduat faizinin de düşmesi lazım. Mevduatta ciddi bir rekabet olduğundan faizler aşağı çekilemiyor. Bizde konut kredisi faizi yüzde 1,10’du, yüzde 0,89’a indirdik. Burada matematiksel dengenin kurulması için, karşılık dahil mevduat faizlerinin yüzde 0,28 düşmesi gerekiyor. Zamanla ben bu dengenin kurulacağını düşünüyorum. Bu takdirde konut kredilerinde rakamlar kalıcı olacak.