Son 5-6 yıldır hızlı büyüme trendindeki bankacılık sektörü, 2009
yılında ivme kaybetse de büyümesini sürdürdü. Ekim 2009 itibarıyla
sektörün aktif büyüklüğü, önceki yılın sonuna göre yüzde 8,6 artarak
796 milyar TL’ye ulaştı. Bu performansta Hazine bonosundan elde edilen
yüksek getirilerin rolü büyük oldu. Bankaların aktiflerinde, menkul
kıymetler portföylerinin payı arttı. Buna karşın kredilerin ağırlığı
ise azaldı. Ekonomideki daralmayla beraber kredi hacminin toplam
aktifler içindeki payı geriledi. Bu dönemde, takipteki kredilerin
toplam krediler içindeki payı da yüzde 3,7’den yüzde 5,4’e yükseldi.
Mevduat faizlerinin yatırımcı açısından cazip olmaması ise mevduat
hacmindeki artışın sınırlı kalmasına sebep oldu.
2009 yılına başlarken yazılan senaryolar, tablonun bugünkünden çok daha
olumsuz olacağına işaret ediyordu. Ancak yılın ikinci yarısından sonra,
tüketici kredisi faiz oranlarındaki gerileme ve iç talebi canlandırmaya
yönelik vergi teşvikleri, başta tüketici kredileri ve kredi kartları
olmak üzere bireysel kalemlerde hacmi artırmaya başladı. 2009 yılının
ilk 10 ayında tüketici kredileri yüzde 8,4 artarken konut kredilerinde
yüzde 12,7, ihtiyaç kredilerinin ise yüzde 9,7 oranında büyüme yaşandı.
Yıl sonu rakamları henüz açıklanmış değil. Ancak sektör
profesyonellerinin tahmini konut kredilerinin yılı yüzde 13 büyüme ile
tamamlayacağı yönünde. Büyümenin ihtiyaç kredilerinde yüzde 15, kredi
kartlarında yüzde 10, KOBİ kredilerinde ise 0-3 arasında olması
bekleniyor. Taşıt kredilerinde gerileme 2009 boyunca devam etti. Bu
segmentin de yılı yüzde 20’ye yakın daralma ile kapatması bekleniyor.
İhracat kredileri de yılı daralması ile kapatacak alanlardan. Buradaki
daralmanın da 2009 sonunda yüzde 5 düzeyinde gerçekleşeceği tahmin
ediliyor. Bir takım gayrimenkul ve özellikle enerji projeleri sayesinde
2009’da proje finansmanı büyüme trendini sürdürdü. Proje finansmanın
alanında sektörün yarattığı hacmin, 2009’da yüzde 11,4 düzeyinde
büyümüş olacağı öngörülüyor. Mevduat hacminin ise 2009’da, bir önceki
yıla göre yüzde 8 ile 12,5 aralığında bir oranda büyüme göstermiş
olması bekleniyor.
2010’da ise her alanda büyüme hedefi var.
EN YÜKSEK BÜYÜME
NEREDE OLACAK?
Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Ömer Baktır, bankacılık sektöründe
mevduat ve kredi gelişiminin, genel olarak ekonominin büyümesi ya da
küçülmesi yönünde trend izlediğine dikkat çekiyor. Bu nedenle 2010
yılında kredilerde ve mevduatlardaki büyüme tahminlerini, ekonomideki
büyüme beklentilerine göre yapmak gerektiğini söylüyor.
Türkiye ekonomisi 2006, 2007 ve 2008 yıllarında sırasıyla yüzde 6,9,
4,7 ve 0,9 oranlarında büyüdü. 2009’un ilk 9 ayında, bir önceki yılın
aynı dönemine göre yüzde 8,4 oranında küçülme oldu. Orta vadeli plana
göre 2009 yılı için GSYH beklentisi yüzde -6 düzeyinde. IMF’nin
tahminlerine göre Türkiye’nin 2009 yılını yüzde -6,5’lik küçülmeyle
kapatması, 2010 yılında ise yüzde 3,7 büyümesi bekleniyor.
İş Bankası yetkilileri 2010 yılında bankacılık sektörünün toplam
kredilerinin yüzde 15 civarında artacağını tahmin ediyor. Tüketici
kredileri içinde konut ve ihtiyaç kredilerinde son dönemde yaşanan
hızlı artışın devam edeceği düşünülüyor. Buna karşılık taşıt
kredilerinin tüketici kredileri içerisindeki payının gerilemeye devam
edeceği öngörülüyor. Yurtiçi talepteki toparlanma paralelinde kredi
kartları bakiyesinin 2010 yılında güçlü bir seyir izlemesi bekleniyor.
Bu tablo, toplam bireysel kredi hacminin toplam kredi hacminin üzerinde
artış göstereceğine işaret ediyor.
Hem ekonomik aktivitedeki artış hem Kredi Garanti Fonu’nun devreye
girmesiyle KOBİ kredilerinin de 2010 yılında yeniden artış eğilimine
girmesi bekleniyor. Türkiye’nin ihraç pazarlarındaki büyümenin dış
talebi olumlu etkilemesine paralel 2010’da ihracat kredilerinde de
önemli artış yaşanacağı tahmin ediliyor.
Bankaların proje finansman kredilerine ilgisi de 2010’da artarak devam
edecek. İş Bankası yetkilileri, bu alanda verilen kredilerin, sektör
ortalamasının üzerinde yükseliş gösterebileceğini söylüyor.
Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, 2010 rakamlarına yönelik beklentilerini şöyle özetliyor:
“2010 yılında sektörün mevduatında yüzde 15,5, konut ve ihtiyaç
kredilerinde yüzde 19, taşıt kredilerinde yüzde 11, kredi kartlarında
yüzde 15, KOBİ kredilerinde yüzde 13 ve ihracat kredilerinde yüzde 14
düzeyinde büyüme bekliyoruz.”
REKABET ARTACAK
Hedeflenen büyüme rakamları, sektörde rekabetin yeniden zorlu bir
dönemece girdiğinin de göstergesi. Başta krediler olmak üzere
bankaları, her alanda kıyasıya bir rekabet bekliyor. Sektörde en yoğun
rekabetin, büyümenin lokomotifi olacak bireysel krediler tarafında
yaşanacağı öngörülüyor.
Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Faiz düşüşlerine bağlı karlılığın azalacağı 2010 yılında, krediler
kaleminde çetin bir rekabet yaşanmasını bekliyoruz. Krediler içinde
tüketici kredileri, konut kredileri ve ticari krediler segmentleri
pazar payı kazanımına yönelik rekabetin yoğunlaşacağı alanlar olarak
öne çıkacak. Bunun yanında dış kaynaklara erişimin sınırlı seviyede
gerçekleşebileceği önümüzdeki yıl, bankalar mevduat kazanımına yönelik
de sıkı bir rekabet içinde olacak.”
Önümüzdeki yıl bankacılık sektörünün genelinde net faiz marjının
düşmesi bekleniyor. Bu da gelecek yıl komisyon geliri yaratma
potansiyeline sahip kredi kartları, varlık yönetimi ve sigorta ürünleri
gibi alanlarda da yoğun rekabet anlamına geliyor.
Hakan Ateş yeni dönemde bankaların, kârlılıklarını sürdürebilmek için
faiz marjlarındaki düşüşü, hacimlerdeki artışla telafi etmek zorunda
olduğuna dikkat çekiyor ve şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Bankaların likiditelerini yavaş yavaş reel ekonomiye yönlendirecekleri
süreç başladı. Yeni dönemde ağırlık, büyüme potansiyeli daha yüksek
olan perakende ve küçük ticari (KOBİ) segmentlere verilecek. Perakende
içinde de mortgage ve ihtiyaç kredileri daha ön planda olacak. Ayrıca
2010 boyunca maliyetler de kontrol altında tutulacak.”
Şekerbank Genel Müdürü Meriç Uluşahin, bankaların bundan sonraki
dönemde planlarını, ekonominin gidişatına bağlı olarak yeniden
değerlendirmeleri gerektiği görüşünde. Uluşahin, “Çok hızlı ve agresif
büyüme stratejileri yerine sağlam, istikrarlı ve sürdürülebilir bir
büyüme hedeflenebilir” yorumunu yapıyor.
BANKALARIN PLANI
Bankalar, genel olarak sektör ortalamasının üzerinde büyüme hedefliyor.
Bazı alanlarda kendi ortalamalarının da üzerine çıkmayı planlıyor. Bu
alanlar ise konut, ihtiyaç kredileri ve proje finansmanı olarak dikkat
çekiyor. Yapı Kredi, toplam kredilerinde yüzde 18 büyüme hedefliyor.
Yapı Kredi Genel Müdürü Faik Açıkalın, 2010’da bireysel kredilere
yoğunlaşacaklarını, proje finansmanında sektörde daha etkin rol
oynayacaklarını söylüyor ve ekliyor:
“Likidite ve yüksek fonlama maliyetleri sebebiyle proje finansman
kredilerinde özellikle yılın 2’nci yarısında daralma yaşandı. 2010 yılı
büyüme rakamları da yine ekonomik büyüme oranları ile paralellik
gösterecek. Biz Yapı Kredi olarak 2010 yılında proje finansmanda
hacimde yaklaşık yüzde 25, gelir olarak ise bir önceki yıla oranla
yüzde 47 civarı bir büyüme hedefliyoruz.”
İş Bankası, orta vadeli stratejileri paralelinde kârlı ve sağlıklı
büyüme eksenli olarak piyasadaki güçlü konumunu sürdürmek niyetinde.
Banka yetkilileri, 2010 yılı ve sonrasında gerek aktif büyüklüğünde
gerek kredi ve mevduat hacminde bankanın pazar payındaki istikrarın
sürdürülmesini planlandıklarını söylüyor ve ekliyor:
“Tüketici kredileri ve kredi kartları en yüksek pazar payı artışı
hedeflediğimiz alanlar. Portföyü büyütürken verimlilik ve kalite
iyileştirme çalışmalarımıza da devam edeceğiz.”
Fortis, 2010 yılında kredilerinde ortalama yüzde 15-20 oranında büyüme
planlıyor. Fortis Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Mendi, yeni dönem
planını şöyle özetliyor:
“2009’da KOBİ kredileri, bireysel nakit krediler, konut kredileri,
kredi kartları ve mevduat ürünleri olmak üzere bilançomuzu oluşturan
tüm kalemlerde 50’den fazla yeni ürünü hayata geçirdik. Yine bu dönemde
uygulama, geliştirme ve fiyatlama stratejilerimize, kriz yönetimi
politikalarımıza ve mevcut müşterilerimizi öncelikli kılan yaklaşımlara
ağırlık verdik. 2010’da da bu iş politikalarımızı sürdürmeye devam
edeceğiz.”
Denizbank da 2010 yılında sektörün üzerinde büyüme hedefliyor. Sektörde
aktiflerin yüzde 15,8, kredilerin yüzde 16,3 büyüyeceğini tahmin
ettiklerini söyleyen Hakan Ateş, Denizbank’ta beklenen rakamları şöyle
özetliyor:
“Mevduatımızı yüzde 23,5, konut kredilerimizi ve ihtiyaç kredilerimizi
yüzde 24 artırmak hedefindeyiz. Taşıt kredilerinde yüzde 23, kredi
kartlarında yüzde 20, KOBİ kredilerinde yüzde 16 büyüme hedefliyoruz.”
ZİYA AKKURT/ AKBANK GENEL MÜDÜRÜ
“ERTELENMİŞ TÜKETİM BÜYÜMEYE DESTEK OLACAK”
YENİ DÖNEM Krizde en kötünün geride kaldığını düşünmekle birlikte
krizden çıkışın ve düzelmenin de kademeli olacağını öngörüyorum. Buna
bağlı olarak global finansal piyasalarda da temkinli bir toparlanma
süreci yaşanmasını bekliyorum. Türkiye ile ilgili ekonomik ve finansal
görünüm, diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere kıyasla daha olumlu
olacak.
Güçlü bankacılık sektörü, toparlanma sürecinde reel sektöre daha fazla
destek sağlama potansiyeline sahip. Kriz nedeniyle ertelenmiş tüketim,
düşük faiz oranlarının da yardımıyla kredi talebini artırarak büyümeye
destek olacak. BÜYÜME NE KADAR OLUR? Önümüzdeki yıl kredilerde, ortalama yüzde
12-13 civarında bir büyüme bekliyorum. Burada iki temel faktör öne
çıkıyor. Öncelikle sağlam bankacılık sistemi, toparlanma sürecinde reel
sektöre daha fazla destek sağlayacak. İkinci olarak kriz nedeniyle
ertelenmiş tüketimin, düşük faiz oranlarının da yardımıyla kredi
talebini artıracağını ve büyümeye destek olacağını bekliyorum.
Aktiflerdeki büyüme de en az yüzde 10 olarak gerçekleşebilir. AKBANK’IN HEDEFİ Akbank olarak biz sektörün üzerinde bir büyüme
hedefliyoruz. Global finansal çalkantının yaşandığı bir dönemde, çok
net ve tutarlı bir strateji izleyerek hem aktif kalitemizden hem
finansal performansımızdan ödün vermedik. Sürdürülebilir kârlılığı
korduk. Önümüzdeki dönem de sağlıklı, sürdürülebilir ve kârlı büyüme
performansımızı devam ettirmek hedefindeyiz.
SİNAN ŞAHİNBAŞ/FİNANSBANK GENEL MÜDÜRÜ
“EN YÜKSEK BÜYÜMEYİ
BİREYSEL VE KOBİ’DE BEKLİYORUZ”
KREDİ HACMİ 350 MİLYARA ULAŞTI 2009 yılının 9 ayında kredilerdeki
artış 2,4 milyar TL olarak gerçekleşti. Bu bir önceki yılın aynı
dönemine göre yüzde 0,7’lik bir artış anlamına geliyor. Türleri
itibarıyla kredilerin yüzde 22,3’si KOBİ, yüzde 35,3’i bireysel ve
yüzde 42,4’si ticari kurumsal kredilerden oluşuyor. 2009 sonu sektör
kredi hacmi katılım bankaları hariç 350 milyar TL olarak öngörülmekte.
Mevduat tarafında ise 2008 yılı sonunda 162,2 milyar TL olan toplam
mevduat hacmi yüzde 5,5'lik yükselişle 171,1 milyar TL'ye çıkacak. GELECEK PROJEKSİYONU 2009 yılında kriz nedeniyle bankacılık
sektörünün sorunlu kredilerinin oranında artış yaşadık ancak bu artış
şu dönemde gerilemeye başladı. Yeni dönemde iç piyasanın da
hareketlenmesi ile gerek ticari, gerekse bireysel kredilerde ciddi
canlanma olacak. 2010 yılında reel sektöre daha fazla kredi
verileceğini öngörüyoruz. Bizim projeksiyonumuz, bankacılık sektöründe
kredilerin 2010’da yüzde 12-15 civarında büyüyeceği yönünde.
HEDEFTE YÜZDE 25 BÜYÜME VAR Bizim Finansbank olarak kredilerde
büyüme beklentimiz yüzde 25 civarında. Önümüzdeki yıl her zaman olduğu
gibi sektörün en faal oyuncuları arasında olmayı istiyoruz. Bireysel
segmentten kurumsala kadar tüm kredilerde aktif olacağız. En çok öne
çıkacak olanlar bireysel ve ticari segment olacak. Buna ek olarak
sendikasyon ve proje finansman kredilerinde, dış ticaret ve işletme
sermayesi finansmanında lider bankalardan biri olmak hedefindeyiz.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?