En gözde sektörler

Yenilenebilir enerji, bankacıların en gözde sektörü. Yatırımcının ilgisi ve daha cazip kâr oranlarıyla bu alan iştah açıyor...

22.11.2017 11:31:000
Paylaş Tweet Paylaş
En gözde sektörler

Elçin Cirik

ecirik@capital.com.tr

Son iki yıldır bankacılık sektöründe kurumsal ve ticari segment lokomotif rol üstleniyor. Bu yılın ilk yarısında sektörde toplam nakdi krediler portföyü 1,92 trilyon TL seviyesine ulaştı. Bu rakamın yüzde 51’i kurumsal ve ticari kredilerden, yüzde 25’i de KOBİ kredilerinden geliyor. Önemli bir ağırlığa sahip bu iki alanda da bankacılar kredi kararlarında sektörel değerlendirme yapıyor. Elbette her bankanın kredi politikası farklı ve kendi niş alanlarını yaratmak için farklı sektörlerde yoğunlaşmaları da çok normal. Bankacılık uzmanı Mehmet Sönmez’in de dikkat çektiği gibi bankalar kredi verirken ilk olarak firmanın sermaye yapısına, ardından iş yapabilme kapasitesine ve nakit akış tablosuna bakıyor. Ancak bu değerlendirmede sektörel risk sınıflandırması da önem taşıyor. Kârlılıkları düzenli olarak eriyen ya da sürdürülebilir büyüme sorunu olan sektörlerde faaliyet gösteren şirketler için kredilerden pay kapmak her zaman daha zor oluyor. Biz de son dönemde finans dünyasının kredi politikalarını anlamak adına tüm bankaların genel müdür ve genel müdür yardımcılarıyla leasing ve faktoring şirketlerinin genel müdürlerini kapsayan 200’e yakın yöneticiye ulaştığımız bir anket gerçekleştirdik. 83 finans yöneticisinin katıldığı anketle en çok kredi verilmek istenen sektörleri belirledik. 

EN GÖZDE SEKTÖR

Bankacılara göre yenilenebilir enerji, bugünün en favori sektörü. Ankete katılanların yüzde 21,3’ü, kredi verirken güneş ve rüzgar ihaleleriyle öne çıkan yenilenebilir enerjiye öncelik vereceğini söylüyor. “Sektör bağımsız Türkiye’nin tüm sektörlerinde en iyi firmalarla çalışmak isteriz” diyen Garanti Bankası Genel Müdürü Fuat Erbil, ancak büyümeye katkı sağlayan alanlarda daha fazla aktivite görüldüğünü belirterek, yenilenebilir enerjiyi de bu hareketlilikte öne çıkan sektör olarak ayrıştırıyor. Garanti Bankası Kurumsal Bankacılık ve Hazine Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Erün, yenilenebilir enerji, otomotiv ve sağlık alanlarını ilk üç gözde sektör olarak sıralıyor. Bank Pozitif Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Akçakayalıoğlu ve TEB Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Turgut Boz’un listesinde de ilk sırada yenilebilir enerji yer alıyor. Bu alanda öncü bankalardan TSKB’nin genel müdür yardımcısı Hakan Aygen, “Son yıllarda ağırlıklı olarak yenilenebilir enerji, çevre, enerji ve kaynak verimliliği gibi temalarda fonlar temin ettik. Sektörel önceliklendirmemizi de bu fonlar belirliyor” diyor. Eski bankacı Mehmet Sönmez, bu alanın hem yatırımcıların yenilenebilir enerji alanına girdiklerinde olumlu çevresel katkı nedeniyle devletlerden teşvik almaları hem yatırımın geri dönüş hızının çok cazip olması nedeniyle öne çıktığını aktarıyor. Dolayısıyla yenilenebilir enerjide verilen kredinin geri dönmeme olasılığı çok düşük. Aynı zamanda bankalar için “gelir” açısından cazip bir alan. 

POTANSİYELE YATIRIM 

Bankacıların kredi değerlendirmesinde ilk baktıkları kriter, sektörün yüksek büyüme potansiyeli taşıması. Aynı şekilde global piyasalarda gelecekte önemini artıracak sektörleri de kredi portföylerinin ilk sıralarında görmek istiyorlar. Anketimize göre yabancı yatırım çekebilmesi ve bankacılık için niş olması, yani yüksek kârlılıkla çalışmaya izin vermesi de kredi verme kararında öne çıkan kriterlerden… Bu kriterlere sahip ve bu yıl ihracatta rekor kıran otomotiv sektörü de yüzde 13,3 oranıyla ikinci gözde alan olarak belirleniyor. Şekerbank Kurumsal ve Ticari Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Umut Ülbegi, otomotivi favori olarak görüyor. Aynı şekilde gıda-içecek sektöründe de bankacılar kredi vermeye gönüllü. Amerikan danışmanlık şirketi N2Growth Türkiye yönetici ortağı Tunç Akyurt, gıda- içeceğin özellikle iç tüketiminden iyi pay alması ve genç nüfusla büyüme potansiyelinin yüksek olması nedeniyle tercih edildiğini aktarıyor. Özellikle yurt dışında Türk müteahhitlerin işleriyle öne çıkan taahhüt ve inşaat sektörü ile sağlık da gözde ilk 5 sektör arasında yerini alıyor. “Müşterinin bulunduğu sektör tabii ki kredi değerlendirmemize yön veren unsurlardan biri ancak müşterinin kredibilitesi bizim için risk değerlendirmesinin merkezinde bulunuyor” diyen QNB Finansbank Kurumsal ve Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Ömür Tan da kurumsal ve ticari bankacılıkta sektörden daha hızlı büyüme hedefiyle ulaşım, inşaat taahhüt, gıda ve sağlık sektörlerinde daha iştahlı olduklarını açıklıyor. 

~

İKİ SEKTÖRDE KAFALAR KARIŞIK

Yalnız bankacıların enerji ve inşaat taahhüt alanlarında çelişkileri var. İnşaat taahhüt alanı en çok kredi verilmek istenen sektörlerde 4’üncü sırada sayılırken alt kırılımı olan konut inşaatı riskli bulunuyor. Burada bankacılık danışmanları Türk müteahhitlerinin yurt dışında başı çektiği taahhüt işleri ve devletin desteklediği yol, köprü altyapı gibi büyük projelerde bankaların iştahlarını her zaman sürdürdüklerini belirtiyor. Ancak iş, inşaatın konut tarafına gelince tablo değişiyor. Burgan Bank Genel Müdürü Murat Dinç, “Sektörden ziyade müşteriye bakıyoruz. Taahhüt tarafında aktifiz. Orta Doğu ve Körfez ülkelerinde iyi işler alıyoruz” derken gayrimenkul geliştirme tarafında ise projeye bakarak kredi analizi yaptıklarını aktarıyor. Bu noktada Fuat Erbil de “Altyapı ve taahhütte hareket hep var. Ama konutun sadece belli segmentlerinde, orta ve altı gelir grubuna üretilen projelerde hareket oluyor” şeklinde konuşuyor. Üst gelir grubuna yönelik yapılan projelere bankacılık çekimser yaklaşıyor. Mehmet Sönmez de “Gayrimenkul tarafında ‘yoğurt üflenerek’ yeniliyor. Firmanın likidite durumu, inşaatın lokasyonu ve hedef kitlesi çok önemli. Risk yönetiminde bu kriterlere bugün her zamankinden çok dikkat ediliyor” diyor. Aynı şekilde bankacılar enerji sektöründe de ancak kârlı projelerde kredi vermede rahat davranıyor. Çok değil 5 yıl önce favori sektörlerden olan enerjide, fiyatların getirdiği hayal kırıklığı kredi kararlarına da yansımış görünüyor. Çünkü enerji yüzde 11,7 ile en çok kaçınılan sektörlerden. Burgan Bank Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erten ve İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Murat Bilgiç, enerji sektörünü riskli alan olarak gösteriyor. Fuat Erbil de “Konvansiyonel enerjide niş alan yok” diyor. Danışman Tunç Akyurt, burada sıkıntıyı 15-20 yıla yayılan vadelerle kredi talebi olmasına bağlıyor. 

TURİZM HALA RİSKLİ 

Finans yöneticileri, yüzde 27,3 gibi ağırlıklı bir oranla turizm sektörünü riskli alanlardan biri olarak seçiyor. Geçen yıl Rusya krizi sonrası önemli bir darbe alan turizm sektöründe henüz bankacılar için sular durulmuş değil. Her ne kadar Fuat Erbil, “Bu yıl turizm beklediğimizden iyi gitti, turist sayısında artış var” dese de Murat Dinç’in değindiği gibi şehir otelciliği tarafında doluluk problemi ve dolayısıyla sürdürülebilir gelir sorunu devam ediyor. Dinç, “Şehir otelciliği istenilen yerde değil, ileride Türkiye’nin komşularıyla ilişkilerine bağlı olarak toparlanacak. Geçen yıl Rusya krizi sonrası biz turizmci müşterilerimizi arayıp kredilerini ileriye yapılandırdık” diyor. Zaten şu anda otellerin sektörde toplam kredilerden aldığı payın sadece yüzde 2,3 seviyesinde kalması da bunun en net göstergesi. Aynı şekilde eski bir iş modeli olarak görünen madencilik ile AVM’lerin yılbaşından bugüne yaşadığı krizle perakende de riskli bulanan sektörler arasında yer alıyor. Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, perakendeden uzak durmayı tercih ettiklerini söylüyor. HSBC Türkiye Genel Müdürü Selim Kervancı için de turizm, tekstil ve madencilik riski yüksek alanlar. TEB Genel Müdürü Yardımcısı Turgut Boz’a göre en riskli sektörler madencilik ve gıda-içecek. Boz, bu sektörlerin riskli görülmesinde ana nedenleri, sektörün kârlılıklarında düzenli düşüş yaşanması, sürdürülebilir büyüme problemi ve yatırımcı iştahının düşük olması olarak sıralıyor. Burgan Bank Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erten, bankalar için düşük kâr oranları sunması ve yoğun rekabet nedeniyle enerji, madencilik, ulaştırma ve otomotiv sektörlerini riskli alanlar arasına alıyor.

~


FAKTORINGİN TERCİHİ

Faktoring için bu yılın favori sektörleri gıda-içecek ile kimya plastik alanları. Kapital Faktoring Genel Müdürü Yiğit Özkeş, bu iki alanın hem niş olması hem yüksek kârlılıkla çalışılması gibi özelliklerle faktoring işlemlerinde öne çıktığını düşünüyor. Strateji Faktoring Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Ataman için de otomotiv, tekstil, bilişim ve gıda- içecek alanları favori. Sektörün uzak durduğu alanlar ise bankacılıkla paralel. Destek Faktoring Genel Müdürü Özgür Akayoğlu, doymuş pazara ulaşmaları ve yatırımcı çekmede yaşadıkları güçlükle enerji ve turizm sektörlerini “riskli” olarak değerlendiriyor. Bu listeye Yiğit Özkeş de madencilik ve ulaştırma sektörlerini ekliyor. LEASİNGİN SEÇİMİ Leasing sektörü için bu yıl en çok kredi verilmek istenen alan, bankacılıkla aynı, yani yenilebilir enerji. Sektörün öncülerinden Garanti Leasing Genel Müdürü Ünal Gökmen, otomotiv, yenilenebilir enerji ve sağlığı kredi tarafında en güçlü sektörler olarak sayıyor. Leasingin büyümede fırsat alanları otomotiv ve devlet desteğini arkası alan sağlık. Siemens Leasing Genel Müdürü Bülent Taşar’ın listesinde de sağlık, yenilebilir enerji ve otomotiv favoriler arasında yer alıyor. Bu alanda da şirketler, turizm ve perakendede müşteri tarafında daha çok risk görüyor. Burgan Leasing Genel Müdürü Cüneyt Akpınar, kârlılıklarındaki düşüş ve pazarın daralması nedeniyle perakende, ulaştırma ve turizm alanlarından leasing şirketlerinin uzak durduğunu açıklıyor.



MELİKŞAH UTKU ALBARAKA TÜRK GENEL MÜDÜRÜ
“TREND SEKTÖRLERİ ÖNEMSİYORUZ”

ÖNCELİKLER 
Katılım bankalarının temel çalışma dinamiği, faizsizlik prensibi doğrultusunda belirli bir mal veya hizmetin alımının finanse edilmesine dönük. Bu nedenle de Türkiye’nin büyümesine katkı sağlayan, ticari faaliyetler yürüten sektörler odağımızda oluyor. Tabii müşterilerimizden gelen talepten kaynaklı olarak öne çıkan sektörlerin olması da doğal. Son dönem kredi portföyümüzde ön sıralarda inşaat, toptan ticaret, enerji, tekstil ve perakende geliyor. Riskimizi tabana yayarak daha fazla müşteriye hizmet veren ve katma değeri yüksek trend sektörleri önemsiyoruz. Şu anda önceliğimiz teknoloji, ihracata yönelik gıda, tekstil, hazır giyim ve özellikle eğitim sektörlerinde.
STRATEJİ Tabii kredinin yanında katılım bankaları için esas olan ortaklık temelli finansman da kullanıyoruz. Albaraka Türk olarak hem ülkemizde hem globalde ortaklık temelli finansmanı en yoğun kullanan bankalar arasında öncüyüz. Önümüzdeki dönemlerde bu çalışmalarımıza daha yoğun odaklanacağız. İnşaat özelinde yaptığımız kâr- zarar ortaklık temelli finansmanı farklı sektör ve alanlarda geliştirmek istiyoruz. Burada çalışıyoruz. Yine en temel kriter olarak katılım bankacılığı prensiplerine uygun olmayan alkol ve tütün sektörlerine kredi kullandıramıyoruz. Zaman zaman sektörel daralmalar olabilir, ona göre pozisyonumuzu ve kredi politikalarımızı revize ediyoruz.



Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz