İlk 10'a gireceğiz

Osman Çelik, bankayı geleceğe nasıl hazırladığını ve sektöre yönelik beklentilerini şöyle anlattı.

4.03.2016 13:27:530
Paylaş Tweet Paylaş
İlk 10'a gireceğiz
En son Ziraat Katılım Bankası’nın kurulmasıyla katılım bankacılığı hareketlenmeye başladı. Sektörün önemli oyuncularından Türkiye Finans, bu ortamda elini güçlendirmek için haziranda yönetimini değiştirdi. Yeni genel müdür Osman Çelik, ilk 3 ayını bankanın daha yalın ve performans odaklı çalışması için yeniden yapılandırmasını kurgulamakla geçirdi. Çelik’e göre 2016’da sektörün en önemli riski, sorunlu krediler olacak. “Sorunlu kredilerde sektör ortalaması yüzde 3. Biz bu ortalamanın biraz üstündeyiz. Ama rahatsız edecek bir oran değil” diye konuşan Çelik, burada yaptıkları organizasyonel ve altyapı çalışmalarıyla 2016’da tahsilatları kârlılığa pozitif yansıtmayı hedefliyor. 2015 yılını 40 milyar TL aktif büyüklüğü ve 28 milyar TL kredi büyüklüğüyle kapatmayı planlayan banka, 2016 yılında reel yüzde 15 büyümeyi planlıyor. Türkiye Finans Katılım Bankası’nın yeni genel müdürü Osman Çelik, bankayı geleceğe nasıl hazırladığını ve sektöre yönelik beklentilerini şöyle anlattı:
* İlk 6 ayınızda ne gibi değişiklikler yaptınız?
 Göreve geldikten sonra önemli bir yapılanma sürecine girdik. İlk 3 ayımı tamamen bankayı yapılandırma üzerine kurguladım. Bankayı önümüzdeki döneme sağlıklı hazırlayabilmemiz için değişime ihtiyaç vardı. Bu çerçevede daha yalın bir organizasyon yapısına geçtik. Geçmiş dönemde bireysel bankacılık ve mikro işletmeleri hedefleyen işletme bankacılığı sahada ayrı ayrı örgütlenmişti. Bu iki bölümü birleştirerek perakende bankacılık adıyla yapılanmaya gittik. Yine önümüzdeki dönemde sektörün önemli sorunlarından biri sorunlu krediler ve tahsilatlar olacağı için burada da bir yapılanmaya gittik. Hukuk ve tahsilattan sorumlu bir genel müdür yardımcılığı yarattık. Tahsilat süreçlerimizi iyileştirmek için ‘Collection ve Crush’ adlı bir program üzerine çalıştık, altyapı oluşturduk. Ticari tarafta KOBİ, ticari ve kurumsal segmentte müşterilerimizi farklı iş aileleri içinde izlerken yeni dönemde tüm bu alanları ticari bankacılık altında birleştirdik, tek bir genel müdür yardımcılığı altında topladık. Aynı şekilde bankadaki performans sistemini değiştirdik, daha yalın daha büyümeye odaklı bir sistem geliştirdik. Komite yapılarımızı sadeleştirdik. “Az toplantı çok iş” sloganıyla kurumsal yönetimimizi gözden geçirdik. Bu çalışmalarda amacımız, 2016’ya daha güçlü ve piyasa ihtiyaçlarına uygun şekilde yapılanmamızı tamamlamış olarak girebilmek oldu. 
* Peki yeniden yapılanmanın 2015 sonunda sonuçlarını alabildiniz mi? 
Evet, eylül ayından bu yana hem tahsilatlarda hem organizasyon yapımızla sahada olumlu yansımaları görmeye başladık. 2016’da bunun artarak devamını bekliyoruz. Finansal olarak 2015 yılını 40 milyar TL aktif büyüklükle kapatmayı planlıyoruz. 28 milyar TL kredi hacmine ulaşacağız. 2015’i, mevduatta yüzde 16 ve kredilerde yüzde 15 büyümeyle kapatacağız. 2015 yılının şöyle bir özelliği vardı; sektörde kurların da etkisiyle büyüme yüksek çıktı. Ama aslında reel olarak yüzde 11 büyüme yakalandı. 2016 yılında biz reel olarak sektörün yüzde 15 büyümesini bekliyoruz, kurlarda yüksek bir dalgalanma beklemiyoruz. Biz de banka olarak yüzde 15 büyüme gerçekleştireceğiz.~* Yeniden yapılandırmada kârlılık adına da çalışmalarınız oldu mu?
 Evet, bu süreçte gider optimizasyonu çalışmaları yaptık. Bankadaki en önemli gider kalemlerinden biri olan şubelerin maliyetlerini inceledik; maliyeti yüksek şubelerin yerlerini değiştirerek daha uygun maliyetli yerlere geçtik. Ciddi tasarruf yaptık. Aynı şekilde haberleşme ve iç giderlerde de tasarruflarımız oldu. Bu alanda hedefimiz, gelirimizin giderimizin iki katı olması. Şu an bu hedefe yakınız, 1,9 kat seviyelerindeyiz.
* 2016 için planladığınız yüzde 15 büyüme hangi alanlardan gelecek?
Banka olarak tabana yaygın bankacılığı seviyoruz. Bunun için de KOBİ’lere çok yoğun ilgimiz var. KOBİ ve ticari bankacılık büyümemizi oluşturacak ama bireysel bankacılık ve kurumsal bankacılıkta da çalışmamızı sürdüreceğiz. Perakende bankacılıkta büyüme isteğimiz var, bir potansiyel görüyoruz. 2016’da sonuçlarını izleyeceğiz. Bu konuda iddialıyız. Her sektörün iyi firmalarıyla çalışmak istiyoruz. İyi sektör, kötü sektör diye bakmıyoruz, tamamen uzak durduğumuz sektörlerden çok her sektörde çalışılabilir, kredibilitesi yüksek müşterileri bulmaya önem veriyoruz.
* Ancak KOBİ ve ticari bankacılık tüm bankaların odak alanı. Buradaki keskin rekabeti nasıl aşacaksınız?
 Tabii bu alandaki çetin rekabeti hissediyoruz. 5 yıl önce KOBİ bankacılığında kimse yoktu, bankalar daha çok büyük firmalar ya da bireyselde büyümeyi öngörüyordu. Getirilen düzenlemeler ister istemez konvansiyonel bankaları, KOBİ bankacılığına ilgi duymaya itti. Ciddi rekabet oluştu. Ama biz kuruluşumuzdan bu yana, reel sektörle ve KOBİ’lerle çalıştığımız için onlara yönelik ürün geliştirmede, iletişim kurmada nispeten kendimizi daha rekabetçi görüyoruz.
* Bireysel bankacılıkta daha hızlı büyüme isteğiniz yok mu?
 Katılım bankacılığında bireysel ürünlerimiz fazla değil onun için bireyselde ne kadar derinleşmek istesek de olmuyor. Geçmiş dönemde bankacılıkta bireysel borçlanmaları kontrol altına almak adına birtakım kısıtlamalar getirildi, daralma oluştu. Biz de bu nedenle yeniden yapılanmamızda mikro işletmeleri hedefleyen işletme bankacılığıyla bireysel bankacılığı aynı çatı altında toplayarak sahada daha geniş kitlelere hizmet edebilmeyi sağladık. ~* Neden derinleşemiyorsunuz?
 Katılım bankacılığının önemli sorunlarından biri, ürün çeşitliliği… Aslında Türkiye Katılım Bankaları Birliği olarak belirlediğimiz strateji belgemizde bu konuda çalışıyoruz. Ancak yapı gereği bireysel taraftaki ürünlerde konvansiyonel bankalara göre adet ve çeşitlilik olarak eksikliğimiz var. Bunun farkındayız ve bireysel bankacılıkta yaygınlaşabilmek için daha çok ürüne ihtiyacımız var. Bu anlamda banka olarak Finansör gibi ürünlerimiz, Happy Card ve Happy Anne gibi faal kart ürünlerimiz bulunuyor. Alternatif ürünlerle piyasada etkinliğimizi artırmaya çalışıyoruz ama biraz daha zamana ihtiyacımız var.
* Bankanızın gelecek 5 yıl için ne gibi hedefleri var?
Ana ve uzun vadeli hedefimiz, katılım bankaları içinde lider konuma gelmek. Bugün sektörde orta ölçekli bankalar içinde yer alıyoruz. Bir diğer hedefimiz de tüm sektör içinde ilk 10 banka arasına girmek. Bu hedef, bankanın yıllık ortalama yüzde 15-20 arasında büyümesine tekabül ediyor.
* Yabancı ortaklarınızın sizden beklentileri neler?
 Ortaklarımız için Türkiye’de olmak önemli. Geçen yıl Türkiye Finans’a 250 milyon dolarlık sermaye benzeri kredi aktardılar. Bu da bankaya duydukları güveni gösteriyor. Ortaklarımız için sağlam büyüme, sağlıklı aktif kalitesi ve kârlılık önemli noktalar. Başından beri istekleri buydu. Benim gelmemle bu süreç biraz daha hızlandı. Benim bakış açımla bankacılıkta aktif kalitesi çok önemli. Biz de aktif kalitesinin güçlendirilmesini ve kârlı büyümeyi ana eksene aldık. Büyüme ve faaliyetlerimizi buna göre kurguluyoruz.
* Peki bugün bankanızda sorunlu kredilerin oranı ne?
 Sorunlu kredilerde sektör ortalaması yüzde 3. Biz bu ortalamanın biraz üstündeyiz. Rahatsız edecek bir oran değil. Ama 2016’da yapacağımız tahsilatları kârlılığımıza pozitif yansıtmayı hedefliyoruz.
* Kârlılıkta 2015’i nasıl kapatacaksınız?
 2014 ile mukayese ettiğimizde bu yıl kârlılığımızda biraz düşüş var. Bunun nedeni de döviz kurlarındaki artışlar, yurtdışı gelişmeler ve çevremizde yaşadığımız sıkıntıların bankacılık sektöründe daralma yaratması. Tüm bu gelişmeler sektörde zorluklara sebep oldu, provizyon ihtiyacını artırdı ve kârlılığı olumsuz etkiledi. Genel anlamda bankacılık sektörü geçen yılın kârlılığını ancak yakalayabilecek. Biz banka olarak 2016’da kârlılığı katlamayı planlıyoruz. 2015’ten çok daha iyi bir yıl olacak. Hedefimiz her zaman özsermaye kârlılığımızın yüzde 10’un altına düşmemesi, sektör ortalamalarına paralel gitmek istiyoruz.~EN ÖNEMLİ KONUMUZ SERMAYE
OLUMLU BEKLENTİ

2015, yurtiçi ve yurtdışı siyasi, ekonomik dalgalanmalarla oldukça zor bir yıldı. 2016’da bu zorlukların bankaların aktif kalitesi üzerinde yansımaları olacak, sektörün aktif kalitesine yoğunlaşması gerekecek. Diğer tarafta siyasi istikrarı sağlamış ve ekonomiye odaklanılan Türkiye’de büyüme daha rahat olacak. Tabii konjonktürle konumuz gereği bugünkü gibi başka riskler yaşanabiliyor. Ama siyasi riskler önemliydi, atlatıldı. Mevcut ortamın bankacılığa olumlu yansımasını bekliyoruz. Sektörde 2016’da agresif bir büyüme tahmin etmiyorum. Büyüme, yüzde 15-16 olur. Yurtdışı piyasalarda da FED’in de küçük faiz artışlarıyla gideceğini öngörüyorum. Bu artışları piyasalar zaten satın aldı dolayısıyla büyük bir dalgalanma yaşanacağını düşünmüyorum.
GÜNDEMDE NE VAR?
Büyüme ister istemez sermaye yeterlilik konusunu gündeme getiriyor. Sektörün 2016’da en önemli konularından biri bu olacak. Büyüme iştahına paralel sermaye yeterlilik şartlarının sağlanması gerekiyor. Bu konuda bankalar tarafından birtakım talepler var, BDDK konuyla ilgileniyor. Gittikçe oto finansman yoluyla kârlılıkla büyümek zorlaşıyor. Belli bir büyüklükten sonra o büyüklüğü finanse edecek sermaye koymak da kolay değil, yüksek rakamlar gerekiyor. Dolayısıyla sermaye yeterliliği, sermaye ihtiyacı ve aktif kalitesi önümüzdeki dönemde sektörün en önemli konuları olacak.

SEKTÖRÜ BÜYÜTECEĞİZ
GAYRİMENKUL FONLARI
 
Katılım bankaları için sukuk önemli bir ürün oldu. Son 2 yılda 1 milyar TL’ye yakın sukuk ihracı yaptık. Önümüzdeki dönemde de gündemimizde gayrimenkul yatırım fonları ve bunlara yönelik yeni SPK düzenlemeleri var. İnşaatın bir dönem daha lokomotif sektör olma özelliğini sürdüreceğini düşünüyoruz. Yurtiçi ve yurtdışı müşterilerimiz bu alanla ilgileniyor. Özellikle bu alana yatırım yapmak isteyen fon sahipleri için de SPK düzenlemelerinin potansiyel oluşturduğunu düşünüyorum. Yeni uygulamaları hem fon kaynağı hem kredi aracı olarak nasıl değerlendirebiliriz diye çalışmalar yapıyoruz. 2016’da burada yeni ürün görebiliriz. 
PAYIMIZ ARTACAK 
Yine 2016’da katılım bankacılığının özel finansman türü olan kâr zarar ortaklıkları konusunda yeni gelişmeler olacağını düşünüyoruz. Kâr zarar ortaklıklarının daha yaygınlaşması anlamında bir potansiyel var. Şu anda mevzuatla ilgili birtakım düzenleme çalışmaları yapılıyor. Bu konuda kamunun da desteğini görüyoruz. Bu finansman türüyle önümüzdeki dönemde katılım bankacılığının payının artmasını ve sektörü büyütmesini hedefliyoruz. 
HEDEF YÜZDE 15 
Önceki Başbakan Yardımcımız Ali Babacan’ın da değindiği gibi kamu oyuncularıyla sektörün büyümesini bekliyoruz. Hedef, katılım bankacılığının sektörden aldığı yüzde 5’lik payı, 2025’te yüzde 15’e çıkarmak. Kamu katılım bankalarının gelmesiyle piyasanın daha hareketleneceğini ve özellikle katılım bankacılığının Türkiye genelinde bilinirliğine, tanınırlığına olumlu katkı olacağını düşünüyoruz.

KAPTANIN GELECEK PLANI 

1 2015’i 40 milyar TL aktif büyüklüğü ve 28 milyar TL krediyle kapatacağız. 
2 2016’da reel olarak yüzde 15 büyüyeceğiz. 
3 Gelirimizin giderimizin iki katı olmasını hedefliyoruz. 
4 KOBİ ve ticari bankacılık bizim büyümemizi oluşturacak. 
5 Perakende bankacılıkta büyüme isteğimiz ve iddiamız var. 
6 Uzun vadeli planımız, katılım bankaları içinde lider konuma gelmek. 
7 Tüm bankacılık sektörü içinde ilk 10 banka arasına girmek istiyoruz. 
8 Bu hedef için yıllık ortalama yüzde 15-20 arasında büyüyeceğiz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz