"Orta ölçeğe 2016'da geçeriz"

Fiba Grubu’nun Türkiye’de en son bankacılık adımı Fibabanka, faaliyete geçtiği 2010’dan bu yana aktif büyüklüğünü 10 misline katladı. Türkiye’nin en önemli girişimcilerinden Hüsnü Özyeğin’in kurduğu banka eylül ayı itibarıyla kredilerini de 7,2 milyar TL’ye çıkardı. Bankanın genel müdürü Bekir Dildar, “Baştan beri sağlıklı ve kârlı büyümek istiyorduk, nitekim bu sonuca da ulaştık. Geçen yıl brüt kârımız 95 milyon TL’ye çıktı. Bu yılın ilk altı ayında da 48 milyon TL brüt kâr elde ettik. Özsermaye kârlılığımız yüzde 14’lerde. Sektörde bu oran yüzde 11,6 yani sektör ortalamalarının üzerinde performans gösteriyoruz” diye konuşuyor. Dildar, bundan sonra büyümeleri için sermaye artırımının kritik olduğunu da vurguluyor: “Aslında daha da hızlı büyüyebiliriz. Sermaye girişiyle 2016’da ilk 15 banka arasına girebiliriz. Hüsnü Bey’in böyle bir planı var, her an yapabilir” diyor. Fibabanka Genel Müdürü Bekir Dildar, 5 yaşındaki bankalarının büyüme adımlarını ve gördükleri fırsat alanlarını Capital’e anlatıyor:
* Kuruluşunuzdan bu yana planlarınıza uygun, yeterli büyümeye ulaşabildiniz mi?
 2010 yılı sonunda 900 milyon TL büyüklüğe sahip Millennium Bank’ı almıştık. Geçtiğimiz 5 yılda beklediğimiz performansı yakaladık. Eylül ayı itibarıyla banka 9,7 milyar TL aktif büyüklüğe sahip, yani 10 misli büyüdük. Baştan beri sağlıklı ve kârlı büyümek istiyor duk. Nitekim bu sonuca da ulaştık. Geçen yıl brüt kârımız 95 milyon TL’ye çıktı. Bu yılın ilk altı ayında da 48 milyon TL brüt kâr elde ettik. Özsermaye kârlılığımız yüzde 14’lerde, bu yıl sonu bunu yüzde 15’e çıkarmayı hedefliyoruz. Sektörde özsermaye kârlılığı temmuz sonu itibarıyla yüzde 11,6 yani sektör ortalamalarının üzerinde performans gösteriyoruz. 
* “2016 yılında sektörde ilk 15’e gireriz” demiştiniz, bu hedefin neresindesiniz? 
 Bugün sektörde aktif büyüklükte 21’inci sıradayız. Ama Takasbank çek senet işlemlerinde 16’ncıyız. KOBİ kredilerinde 2 milyar TL büyüklüğe ulaştık, iyi bir sıralamaya sahibiz. Yani bazı alan ve segmentlerde aktif büyüklüğümüzden daha iyi performans gösteriyoruz. Aslında daha da hızlı büyüyebiliriz. Sermaye girişiyle 2016’da ilk 15 banka arasına girebiliriz. Bugün 750 milyon TL özkaynağımız var. Sermaye yeterlilik rasyomuz tam kanuni sınırda, yüzde 12’de. Biz aktifimizin yüzde 75’ini kredilere kullanıyoruz, sektörde bu konuda lider markayız. Hedeflerimizde bir revize yapmıyoruz, hedefi yakalayabiliriz. ~* Sermaye artışı planı var yani…
 Hüsnü Bey’in böyle bir planı var, her an yapabilir. Biliyorsunuz Hüsnü Bey sürprizlerle dolu bir insandır. Neden olmasın? Sermaye artışı yapabiliriz ya da sermaye benzeri kredi alabiliriz. Sermaye artışı yaparsak çok daha hızlı büyürüz. Biz 2014 yılını 8 milyar TL ile bitirdik, yıl sonuna göre eylül itibarıyla yüzde 22 büyümemiz var. Bu yıl sonunda banka olarak yüzde 25 büyüme yakalarız. Sermaye artışı olursa bu büyüme rahatlıkla yıllık yüzde 30’lara çıkar. Bu yıl için en büyük yatırımı, genel müdürlük binamıza ve gençlere yaptık. Hüsnü Bey özellikle gençlere çok önem veriyor. 1.300 kişilik banka personelinin yüzde 20’si yeni mezunlardan oluşuyor. Sadece bu yıl 108 yeni mezun aldık. Şube sayımızsa bu yıl değişmedi, 67 şubeliyiz. Türkiye yüzde 5’in altında büyüdüğünde maalesef yatırım olmuyor. 2016, bizim için farklı bir yıl olacak. Orta ölçekli bir bankaya geçiş yapacağımız yıl olabilir. Küçük ölçekli bir banka için büyümelerin daha yüksek olması lazım. Her yıl yüzde 30’larda büyümeliyiz ki 1-2 yıl içinde orta ölçekli banka seviyesine gelebilelim.
* Son bir yıllık süreçte Citibank ve Societe Generale’in ardından HSBC’nin şubeleri ve kart portföyüyle ilgilendiğiniz söylendi. Buralarda nasıl süreçler yaşandı?
 Evet, Societe Generale ile 2 kez görüştük. Öncesinde Citibank’ın bireysel tarafıyla ilgilenmiştik ancak olmadı. Societe Generale’in müşteri sayısı bize çok cazip geliyordu. Bizim şu an aktif 71 bin müşterimiz var. Societe Generale’in de 40 bin müşterisi vardı. Asıl isteme nedenimiz buydu. Ama olmadı, kısmet… HSBC ile herhalde Fiba Holding ilgilenmişti, banka olarak bizim hiç ilgimiz olmadı. Biz aslında organik büyüme isteğindeyiz. Biz bankacıların bankasıyız, yönetim kurulu ve bizler piyasayı çok iyi biliyoruz. Türkiye yüzde 4-5 büyüdüğü ve sermayemiz olduğu sürece büyümeye devam ederiz, sıkıntı yok. Türkiye’nin her yerini gayet iyi biliyoruz, bu iş sermaye işi… Ardından müşteriye hızlı ve kaliteli hizmeti belli bir fiyatla verirseniz müşteri icabet eder, nitekim bugune kadar da böyle oldu.
*Ama anladığım satın alma fırsatlarına da açıksınız…
Tabii her zaman açığız. Biliyorsunuz Hüsnü Bey Türkiye’nin en büyük girişimcilerinden biri, genç yaşta Finansbank’ı kurması bunun göstergesi. Geçmişte pek çok alanda satın alma ve çıkış yapıldı. Bugün Kumport Limanı için Çinli taliplerle görüşmeler yapılıyor. Holdingimiz bu konularda çok açık, her an her şey olabilir. Bizim için satın alınacak bankada müşteri gücü önemli. Tüm dünyada da bilanço ve kârlılığı dışında en önemli güç müşteri. Bugün bankaların sunduğu ürünler birbirine benziyor ve fiyatlar da birbirine yakın. Ancak şunu söyleyebilirim, şu an ilgilendiğimiz bir banka yok.
* Peki Hüsnü Bey’in kafasında banka satın alma bütçesi var mı?
Hüsnü Bey’in hep büyük hayalleri vardır ama deklare etmez. Biz ona yetişmekte zorlanırız.~* Yıl sonunda aktif ve kredilerde ne kadarlık büyüklüklere ulaşacaksınız?
Bu yılı yüzde 25 büyüme ile en az 10 milyar TL aktif büyüklüğüyle kapatırız. Kredi toplamımız da bugünkü 7,2 milyar TL’den yıl sonunda en az 7,5 milyar TL’ye çıkar.
* Bankanın büyümesi ağırlıklı hangi alanlardan gelecek?
 Orta segmentten gelecek. Biz 40 milyon TL ve altı satış cirosu olan KOBİ’ler ve ticari bankacılıkta orta ölçekli firmalarda büyüyoruz. Operasyon ve şube kadromuz bu segmente hitap ediyor. Bireysel bankacılıkta da mevduat alanında çok büyüdük. 71 bin müşterimizin 15 bini firmalardan, kalan 55 bini bireysel müşterilerden oluşuyor.
* Bireysel bankacılık için büyüme iştahınız nasıl?
 Bireysel tarafta 2013’te hem şube ağını genişleterek hem tüketici kredilerinin etkisiyle atak yaptık. Ama değişen regülasyonla kart limitlerinin 4 maaş seviyesine çekilmesi, kredi kartlarında taksitlerin azaltılması gibi faktörler pazara yeni giren bankalar açısından işleri daha da zorlaştırdı. Pazara yeni giren bankaların aleyhine bir gelişme oldu. Dolayısıyla biz kredi kartı işine yatırım yapmadık, Bonus’un çatısı altında bir kart çıkardık. Bugün 20 binin üzerinde müşterimizde kartımız var. Rusya’daki bankamızın gücüyle Antalya’da turizm şirketleriyle yakın çalışıyoruz ve burada önemli sayıda maaş müşterimiz bulunuyor.~*Girmek istediğiniz yeni bankacılık alanları var mı?
 Sermaye artışı ve bilançoda hızlı aktif büyümemiz olacaksa bu tabii ki büyük kurumsal firmalarla olacak. Başta kurumsal bankacılık büyüyecek, ardından şube açıldıkça bireysel ve KOBİ’yle tabana doğru yayılacağız. 100 milyon TL ve üzeri cirosu olan firmaları içeren kurumsal bankacılık, bilançomuza büyük hacim getirir. Görünüşte bu alan çok kârlı olmayabilir ama getirdiği hacim ve yan ürünlerle uzun vadede kâr yaratıyor.
* 2014 sonunda net kârınızı geçen yıla göre yüzde 69 artışla 74,2 milyon liraya yükselttiniz. Bu yılda bu kadar yüksek bir kâr gelir mi?
 2013, bizim için yatırım yılıydı. 28 şubeyle başladığımız 2013’te 35 yeni şube açtık, personel alımlarımız oldu. Bunun da meyvelerini 2014 yılında yakaladığımız kârla aldık. Bu yıl sonunda da brüt kârımızın yüzde 20-25 artacağını düşünüyorum. 100 milyon TL üzerinde brüt kârla yılı kapatırız. Günümüzde maliyet kontrolü çok önemli, en detayına kadar giderlere bakmak önem kazanıyor. Satın alma, başlı başına bir iş kolu haline geldi. Biz de maliyetlere dikkat ediyoruz.
* 2014’te bankanın yüzde 70 ağırlığı kurumsal ve ticari bankacılık tarafındaydı. Bugün denge nasıl?
 Bireyselde işler yolunda gitmediği için perakende bankacılığında istediğimiz yüzde 40 dengesine gelemedik. Şu an bankamızda KOBİ riski yüzde 30 seviyesinde. Bireysel bankacılığın ağırlığı ise yüzde 5-6. Yani bankada yüzde 36 kredi ağırlığı perakende tarafında bulunuyor. Kalan yüzde 64 kurumsal ve ticari kredilere ait. Burada pay değişti ancak istediğimiz ölçüde değil. KOBİ ve bireyselin toplamını yüzde 40’a çıkarmamız daha iyi olurdu ama bireyselde büyüme azalınca istediğimiz noktaya gelemedik. Hedef olarak ilk etapta yüzde 40’ı planlıyoruz. Kurumsal ve ticari bankacılığın da yüzde 60 pay almasını istiyoruz. BDDK bireysel bankacılıkta regülasyonlarda esneme sinyali verdi. Yakın zamanda bu gerçekleşir ve piyasa iyi giderse bu planlarımızı hızla gerçekleştirebiliriz.
* Özellikle odaklanmayı planladığınız sektörler var mı?
Türkiye’de ekonominin ana motoru inşaat, biz inşaatta aktifiz. Büyük taahhüt işleri ve konut projelerinde varız. Aynı şekilde turizm alanında da güçlüyüz. Burada yurtdışı bankamız Credit Europe ile Rusya’da turizm alanında tur operatörleriyle çok iyi işbirliklerimiz var. Geçtiğimiz dönemde bu banka anında turizm kredileri veriyordu. Biz geçen 4 yıl bunun getirisini iyi aldık. Ancak Rus ekonomisinin kötü gitmesi nedeniyle bu gelirler bu yıl azaldı. Eğer Rusya yeniden toparlanır, enerji fiyatları yeniden yükselirse bu gelirlerimiz yükselecek. Şimdilerde toptan gıda ve perakende işlerine girmeye başladık, buraya odaklanıyoruz. Enerji sektöründe de aktif olmak istiyoruz ama enerji yatırımlarında vadeler 10-12 yıl, çok uzun. O nedenle bu alanda ancak köprü kredilerde varız.~“2015 GEÇİŞ YILI OLDU”
SEÇİM ETKİSİ
Son 1,5 yılda 4 seçim olunca herkes şöyle bir oturup düşünüyor, yatırımlarını revize ediyor. Dolayısıyla bu yıl, maalesef geçiş yılı oldu. Şimdi yeniden herkes seçime odaklanıyor. Seçim öncesi ve sonrası diye bakarsak her seçimde 3-4 ay gidiyor. Geçen yıl mart ayından beri konsantrasyonun kaybolduğu, insanların seçime ve politikaya odaklandığı bir süreç yaşanıyor.
BÜTÇELER KASIMA KALDI
Sanayici, ticaret erbabı seçim sonuçlarını gördükten sonra 2016 bütçesini yapacak. Biz de genelde bütçeyi ekimde yaparız ama şimdi seçim sonuçlarına göre belirleyeceğiz. İnşallah iyi, barış içinde bir seçim olur. Hükümet de kurulursa iş dünyası önünü daha rahat görür. Tüm iş dünyasının çağrısı “Barış olsun, hükümet kurulsun” yönünde.
2016 NASIL GİDER?
Yakın zamanda gittiğim bir toplantıda Başbakan, “Bundan sonra seçim öngörmüyoruz” dedi. Seçimler Türkiye’de tüm ekonomiyi, kamu ve özel sektörü etkiliyor. Bu ortamda kim yatırım yapar? 2016 için de seçim sonuçlarını bekleyeceğiz. Ancak vatandaş bu yıl ekonominin gidişatını bizden iyi gördü. Faizlerin artacağı düşüncesiyle konut ve otomobilde yılbaşında önemli alımlar yapıldı, şimdi beklemedeler...

ZORLANAN KREDİ ALTERNATİFİ SUNUYORUZ
ÖNLEMLER ALINDI AMA… 
Bankacılık bu yıl hem düşük büyüme oranı hem artan kurlar nedeniyle negatif etkileniyor. Sektör, alınan pozisyonlardan değil müşterilerden dolayı olumsuz etki altında. Döviz riski alan müşteriler, ciddi sorunla karşı karşıya kaldı. 20 yıldır müşterilerimize “Hangi para birimini kazanıyorsanız, o birimle borçlanın” derim. Ama döviz kredilerinde faiz düşük olduğu için ‘Nasılsa kur artmaz’ diyerek borçlanan firmalar oluyor. Aslında devlet bu konuda önlem alıyor. Firmalar 5 milyon doların altında 1 yıldan kısa vadeli borçlanamıyor. Bireylerin dövizle borçlanması zaten mümkün değil. Buna rağmen firmalarda sorun çıkınca bankalar negatif etkileniyor. 
BİLANÇOLARA BAKMALI 
Bankaların kurdaki volatiliteden nasıl etkilendiğini anlamak için asıl bilançolarına bakmak lazım. Ne kadar döviz yükümlükleri var bunu incelemek gerekiyor. Örneğin bizim bankada kredilerin yüzde 70’i TL’de, döviz riskimize karşı döviz plasmanlarımız çok dengeli. Buna çok dikkat ediyoruz. Baktığınızda sektörde bugün takibe alınan krediler oranı çok yüksek değil. Yakın geçmişte biz 30 milyon TL sorunlu kredimizi sattık. Bu satış sonrası sorunlu kredi oranımız yüzde 1,9’dan yüzde 1,7’ye indi. Bu zorlu dönemlerde bankalarımız müşteriye yakın olmak, destek vermek istiyor. Biz de aynısını yapıyoruz; zorlanan müşterilerimize kredi alternatifleri sunuyoruz, mecburuz. Bankacılık sistemi hala çok sağlam ve gereken önlemi de almış durumda. Yeter ki burada müşteri iyi niyetli olsun, işini devam ettirme çabasında olsun. Bankacılar da kredileri takibe intikal ettirmek istemez. 

FİBABANKA’NIN BÜYÜME ADIMLARI
Eylül 2015 itibarıyla aktif büyüklüğümüz 9,7 milyar TL’ye ulaştı. 5 yılda 10 misli büyüdük.
 Özsermaye kârlılığında yüzde 14 oranıyla sektörün üzerinde performans gösteriyoruz. 
Sermaye artışı yapabiliriz ya da sermaye benzeri kredi alabiliriz. Bunu her an yapabiliriz. 
Aslında daha hızlı büyüyebiliriz. Sermaye girişiyle 2016’da ilk 15 banka arasına girebiliriz. 
Eylül itibarıyla büyümede 22 oranını yakaladık. Yıl sonunda yüzde 25 büyüme yakalarız. 
Her yıl yüzde 30’larda büyümeliyiz ki 1-2 yıl içinde orta ölçekli seviyesine gelebilelim. 
Amacımız organik büyüme. Ama holdingimiz satın alma konularında çok açık, her an her şey olabilir. 
KOBİ’ler ve ticari bankacılık segmentinde orta ölçekli firmalarda büyüyoruz. 
Büyük kurumsal firmalarla büyüyeceğiz. Ardından şube açıldıkça bireysel ve KOBİ’yle tabana doğru yayılacağız. 
İnşaat ve turizmde aktifiz. Toptan gıda ve perakende işlerine odaklanıyoruz.