Bireysel emeklilik sistemi, devlet katkısıyla
güçlü bir sıçrama yapmıştı. Ancak sistem,
yılbaşından itibaren yavaşlamaya başladı.
Devlet katkısı sonrası sisteme dahil olan
müşterilerin üçüncü yılını doldurarak çıkması
bu yavaşlamanın nedeniydi. Ancak şimdi otomatik
katılımın, BES’te ikinci bir büyüme dalgasını getirmesi
bekleniyor. Ziraat Emeklilik Genel Müdürü Emin
Çubıkcı’nın “Otomatik katılımla 2017 yılında, 2013’te
devlet katkısı uygulamasıyla yakalanan ivmeye benzer
bir artış yakalanmasını öngörüyoruz. Bu defa katkı payı
artışına nazaran katılımcı sayısındaki artış daha yüksek
oranda olacak” sözleri de bu beklentiyi doğruluyor.
1 Ocak 2017’de yürürlüğe girecek olan otomatik katılım,
emeklilik sisteminde tüm kuralları değiştirecek.
45 yaş altı tüm çalışanların zorunlu olarak sisteme girmesini şart koşan otomatik katılımla Peppers&Rogers
Group Türkiye Genel Müdürü Selim Uçer’in de değindiği
gibi 3 yıl içinde katılımcı sayısında yüzde 50 büyüme
yakalanması olası.
Willis Towers Watson Türkiye Direktörlerinden Evrim
Köksal Arkut, bu yeni ortamda emeklilik şirketlerinin
büyüme planlarının dramatik olarak değişeceğini
öngörüyor.
Emeklilik şirketlerinin yöneticileri de otomatik katılımı
fırsata dönüştürmek için tüm iş planlarını yeniden
kuruyor.
KAÇ KİŞİ GİRECEK?
Otomatik katılımla ilgili ayrıntıların yılbaşına kadar
alt mevzuatlarla netleştirilmesi bekleniyor. Burada en
önemli nokta, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek otomatik katılıma katılacak iş yerlerinin çalışan
sayısı olacak. Emin Çubıkcı’ya göre, Sosyal Güvenlik
Kurumu tarafından açıklanan verilerle
Türkiye’de halen kamu ve özel sektörde
çalışanlardan 45 yaş altında olan ve
BES’e dahil olmayan çalışanların sayısı
otomatik katılım kapsamında 7-10 milyon
kişiyi buluyor.
Anadolu Emeklilik Genel Müdürü
Uğur Erkan, daha geniş bir perspektiften
bakarak 45 yaş altında 13 milyon
çalışanın kademeli olarak sisteme katılacağını
ve her yıl iş hayatına başlayan
yaklaşık 800 bin kişinin de sisteme dahil
olacağı tahmin ediyor. Erkan, “2016’da
pilot çalışma gerçekleştirildi ve çalışanların
yüzde 99’u sistemde kalmayı tercih etti” diyor. Evrim
Köksal Arkut, toplamda 14 milyondan fazla kişinin
otomatik katılımla birlikte sisteme dahil
olmasını bekliyor ve “Ancak bu sayıya
ilk yıl içinde değil, aşamalı olarak
ulaşılacağı öngörülüyor” diyor.
Ancak otomatik katılımla sisteme
girenlerin 2 ay sonra cayma hakkı olması
nedeniyle kaçının kalacağını tahmin
etmek oldukça güç. Fiba Emeklilik
Genel Müdürü Ömer Mert, “Kademeli
olsa dahi 3 yıl içinde 14 milyon kişinin
otomatik katılım kapsamına gireceğini
düşünüyoruz. Ancak ne kadarının cayma
hakkını kullanacağı kritik. En kötü
senaryoyla yüzde 30’u cayma hakkını kullanmasa bile yani yüzde 70’i sistemde kalsa yaklaşık
4 milyon ilave sözleşmeden bahsediyoruz ki bu çok
ciddi bir rakam. Yapılan projeksiyonlarda da 10 yıl için
100 milyar TL ilave fonun gelmesi bekleniyor” diyor.~ARTI YÜZDE 25 BÜYÜME
Emeklilik şirketi yöneticileri, 2017 yılında otomatik
katılıma 250 ya da 100’ün üzerinde olan çalışanı olan
şirketler ve tüm kamu personeliyle başlanacağını öngörüyor.
3 yılda da tüm şirket çalışanları bu sisteme dahil
edilecek. Bu da bugün BES’te 6 milyon üzerinde olan
katılımcı sayısının 2020’ye dek iki katına çıkması anlamına
geliyor. Bu yeni fırsat, tüm emeklilik şirketlerine
büyüme planlarını yeniden kurgulatıyor. Bugün 10 milyar TL fon büyüklüğü ve 1 milyona yakın
katılımcı sayısına ulaşan Allianz Yaşam ve Emeklilik
ile Allianz Hayat ve Emeklilik’in genel müdürü Taylan
Türkölmez, “Önümüzdeki 3 yılda yıllık yüzde 20-25
büyüyerek 2020 yılına kadar otomatik katılım olmaksızın
20 milyar TL’ye ulaşmayı hedefliyorduk. Otomatik
katılımla eğer katılımcılarda uzun vadeli teşviklerle sistemde
kalma yönünde davranış yaratabilirsek bir yüzde
20-25 daha fazla büyümeyi sağlayabiliriz. 2017 yılında
otomatik katılıma dahil olmas�� gereken 4-6 milyon çalışan
olacağından bizlerin de 500 bin ila 1 milyon katılımcıyı
sisteme dahil edeceğimizi öngörüyoruz” şeklinde
konuşuyor.
BNP Paribas Cardif, otomatik katılımı yönetimde
öncelikli gündem haline getirerek orta vadede katılımcı
sayısını 500 bine ve fon büyüklüğünü 2 milyar TL’ye
ulaştırmayı hedefliyor.
Ziraat Emeklilik Genel Müdürü Emin Çubıkcı,
“Kamu ve özel iş yerlerinde 45 yaşın altında çalışanlar
sisteme topluca dahil olacağından, kanunda yer alan
düzenlemeler kapsamında faiz hassasiyeti olan katılımcıların
da beklentilerini karşılayacak yeni ürün ihtiyaçları
dahil tüm alt yapı ve operasyonel iş süreçlerimizin
gelişim alanlarını tespit ettik” diyor.
YENİ BÜYÜME PLANLARI
Sektördeki diğer oyuncular da mevzuatlarla netleşecek
oyuna göre planlarını gözden geçiriyor. Bugüne kadar
bireysel satış yapılan sistemde, artık kurumsal satışlar
öne çıkacağı için şirketler, satış ve sonrası departmanlarını
ve banka kanallarını yeniden kurguluyor. Bu mantıkla
Anadolu Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Uğur
Erkan, “Halihazırda iş yeri bazlı emeklilik sözleşmelerinin
büyüklüğü sınırlı, sektörün büyük bir bölümünü
ferdi katılımcılar oluşturuyor. Yeni sistemle iş yeri bazlı
katılımlar yoğunlaşacak. Şirketimiz gruba bağlı sözleşme
kategorisinde pazar lideri. Otomatik katılım dahilinde
oluşacak yeni kurumsal pazarda, en rekabetçi ürün
yapısı ve hizmet seviyesiyle konumumuzu sürdürmeyi
planlıyoruz” diyor.
Metlife Emeklilik Genel Müdürü Deniz Yurtseven,
ana iş ortakları DenizBank ile ilişkisi olan kurumsal
müşterilere en etkin şekilde ulaşmak ve kendilerini anlatmak
üzere çalışmalarını hızlandırdıklarını aktarıyor.
Katılım Emeklilik’in de benzer bir stratejisi bulunuyor.
Şirketin genel müdürü Ayhan Sincek, “Kurucu bankalarımız
Kuveyt Türk ve Albaraka Türk’ün güçlü kurumsal
müşteri ağı mevcut, onlara otomatik katılım için uygun
bir emeklilik planı sunmak ve güçlü kurumsal işbirlikleri
kurmak için gerekli adımları hızla atıyoruz” diye
konuşuyor.
Fiba Emeklilik Genel Müdürü Mert, cayma hakkı nedeniyle
gelecek planı yapmanın zorlaştığı konusunda
da uyarıda bulunuyor: “Planımız bankalarımız, acentelerimiz
ve 3’üncü parti ortaklarımız üzerinden çalışarak
bu kapsamdaki müşterilere hızlıca ulaşıp pastadan
olabilecek en büyük payı almak. Ancak özellikle asgari
brüt ücretli çalışanların ne kadarının sisteme devam
edeceği merak konusu. Türkiye’nin yüzde 20’lik gelir
diliminin yüzde 60’ının borçlu yaşadığını düşünürsek
devlet desteğinin ne kadar etkili olacağı soru işareti.”
KÂR HESAPLARI KARIŞACAK
Otomatik katılımla sektörde beliren bir soru da mevcut
katılımcılardan eski hesaplarını kapatıp yeni sisteme
geçenler olacak mı? Bu konuya Emin Çubıkcı, şöyle bir
açıklama getiriyor:
“Mevcut portföyümüzün 30’u otomatik katılım kapsamında
potansiyel konumunda. 1 Ocak 2017’den önce
sözleşmesi bulunan katılımcıların hangi koşullarda katkı
payı ödemeye devam edeceği belirlenecek. Her iki
sözleşmesine katkı payı ödemek suretiyle birikim yapmak
isteyen katılımcılar olacağı gibi otomatik katılım
kapsamındaki sözleşmeyle devam edecekler de olacaktır”
diyor.
Ama net olan şu ki otomatik katılım emeklilik şirketlerinin
kâr hesaplarını karıştıracak. Evrim Köksal Arkut,
bunu şöyle açıklıyor:
“Otomatik katılımda sadece fon işletim kesintisi olacağı düşünülüyor. Bu nedenle ilk etapta kâr marjlarının
daralmasını bekliyoruz. Ama katılımcı sayısı hızla artacağından
kârlılık, şirketlere göre farklılık gösterecektir.
Banka bağlantısı veya kurumsal satış kanalı güçlü olmayan
şirketler için düşük kâr marjları zorlayıcı olabilir”
diyor. Fiba Emeklilik Genel Müdürü Ömer Mert de
aynı fikirde: “Eskiden 1 kişi için satış yapılmaya çalışılırken
şimdi 100 kişi ya da 10 bin kişi için el sıkışacaksınız.
Gerçi mevcutta da dağıtım kanalı içinde banka
olan şirketler daha şanslıydı ama yeni durumla bu fark
daha çok açılmış olacak. Emeklilik şirketleri açısından
özellikle gelirlerin çok kısıtlı olacağı bir ürün yapısı olacağından
ve başlarda fon tutarı da düşük olacağından
kârlılık ve finansal anlamda zorlayacak bir dönem.”
Taylan Türkölmez, bu dönemde banka kanalı yaygın
olan ve kurumsal müşteriler portföyü güçlü olan
şirketlerin avantajlı olacağını düşünüyor.~LİDER DEĞİŞİR Mİ?
İŞTAHLARI BELİRLEYECEK EY Türkiye ortaklarından
Levent Atakan, farklı bir noktaya dikkat çekiyor: “Asıl
önemli olan, emeklilik şirketlerin ne kadar bu sisteme
dahil olma arzusu olacak. Kanun uyarınca zorunlu
BES kapsamındaki emeklilik planlarında fon işletim
gider kesintisi dışında bir kesinti yapılamıyor. Yani belli
portföy büyüklüğe erişmiş para kazanmaya başlamış
bir BES şirketi için otomatik katılım, getirisi düşükte olsa
büyüklük ekonomisi açısından yatırım yapabilecek bir
alan olabilir. Ancak burada kârlı/ kârsız portföylerin
karışmasıyla getirisi düşük veya yüksek müşteriler
durumu oluşacak ki şirketlerin yönetmesi için zor bir
durum. Otomatik katılım, yeni sektöre giren bir BES
şirketi için de ciddi altyapı yatırımı ve sorumluluk
ama düşük getiri demek. Yani BES sistemine dahil
olacak büyük bir portföyü olabilir, ancak bunun aynı
ölçüde BES şirketlerine katkı sağlaması pek mümkün
olamayabilir.”
BÜYÜKLER DAHA DA BÜYÜR Otomatik katılımın
sektörde sıralamayı değiştirmesi mümkün mü? Burada
sistemin yöneticileri, kamu tarafındaki otomatik
katılımla kamu bankaların iştiraki olan emeklilik
şirketlerinin daha hızlı büyüyebileceğine dikkat
çekiyor. Willis Towers Watson Türkiye Direktörlerinden
Evrim Köksal Arkut, şunları söylüyor: “Otomatik katılım
BES’in liderlerini değiştirmekten çok vurgulayabilir. Bu
kadar çok katılımcıya hizmet sunabilmesi ve bu denli
büyük bir değişikliğe adapte olabilmesi için şirketin
kapasitesinin de büyük olması gerekiyor. Dolayısıyla
büyük şirketler daha da büyüyecek. Banka destekli
ve mevcutta büyük bir müşteri tabanı bulunan ya
da kolay ulaşabilecekleri niş alanlarda etkin bir
pazarlama stratejisi geliştirebilen, teknolojik ve İK
altyapısı hazır şirketler daha avantajlı konumda.”
CEMAL KİŞMİR / BNP PARIBAS CARDIF CEO
“ÖNCELİKLİ KONUMUZ HALİNE GELDİ”
500 BİN KATILIMCI
Otomatik katılımın
yasalaşmasıyla birlikte
tüm süreçlerimizi gözden
geçiriyoruz. Yasanın
çıkmasıyla birlikte
tüm birimlerimizde bir
aksiyon planı oluşturmak
üzere harekete
geçtik. Yasada henüz
netleşmeyen konuların
yönetmeliklerle
detaylandırılmasıyla
hızlıca harekete
geçeceğiz. Otomatik
katılım, öncelikli konumuz haline geldi. Orta vadede
katılımcı sayımızın 500 bine, fon büyüklüğümüzün ise
yaklaşık 2 milyar TL civarına ulaşmasını bekliyoruz.
MARİFET FONDA DEĞİL Bu kadar desteklenen bir
sistemde, yasa kapsamındaki katılımcıların sistemde
uzun süre kalarak emeklilik hakkı kazanmaları
gerçekten iyi anlatılmalı. Otomatik katılımla birlikte
emeklilik şirketleri arasındaki temel ayrıştırıcı unsur
hizmet kalitesi olacak. Düzenleme gereği tüm
şirketlerin aynı fonları kullanacak olmaları nedeniyle
fon yönetiminde farklılaşmak mümkün olamayacak.
Şirketlerin önem vermesi gereken konu işverenlere
daha iyi danışmanlık hizmeti vererek süreçleri
kolaylaştırmak, ardından da müşteri tutundurma
faaliyetleri olmalı.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?