Dönen karşılıksız çekler ve bu yıl artışa geçen
iflas erteleme kararlarıyla piyasadaki ödeme
sorunu giderek artıyor. Bu tablo, hep
konuşulan bankacılığın ötesinde, finansın
diğer alanlarına da olumsuz yansıyor.
TOBB’un yaptığı bir çalışmaya göre 2006 yılında 61
adet olan iflas erteleme talebi sayısı, 2015 yılında 492’ye
kadar çıktı. 2016 yılının ilk 4 ayında ise 200 şirket iflas
erteleme talebini mahkemelere taşıdı.
İflas erteleme adetlerindeki artış, finansın her alanında
yöneticileri diken üstünde tutuyor. Faktoringden
leasinge, filo yönetimi şirketlerinden finansman şirketlerine
kadar farklı alanlarda değişik negatif etkiler doğuruyor.
Öyle ki bankacılık dışı finansta 4 sektörde de
yıl sonu için piyasalardaki bozulmaya paralel sorunlu
alacak oranlarında artış bekleniyor. Bu ortamda yöneticiler,
her sektörün kendi dinamikleri doğrultusunda
sıkı önlemler uyguluyor ve etkileri bertaraf etmek için
çabalıyor.
EN OLUMSUZ TABLO
Reel sektörü fonlayan faktoring sektörü, mevcut tablodan
en çok yarayı alıyor. Sektörde karşılıksız çeklerdeki
artış nedeniyle yöneticiler endişeli. Finans Faktoring
Genel Müdürü Nergis Ayvaz Bumedian, asıl sorunun
karşılıksız çıkan çeklerin sonradan ödenme oranındaki
düşme olduğunu vurguluyor. Bumedian, “2015 yılında
karşılıksız çeklerin sonradan ödenme oranı, adet bazında
yüzde 24, tutar bazında yüzde 20’ydi. 2016 ilk 6
ayında sonradan ödenme oranı adette yüzde 17, tutarda
yüzde 14 seviyesine düştü. Haziran ayında da tutar
bazında ancak yüzde 7’si ödendi. Bu da sistemde çeke
olan güvenin azalmasına yol açıyor” diye konuşuyor.
Bu ortam şirketlerin müşteriye yaklaşımını, aktif kalitesini,
yeni finansman verme iştahını negatif yönde
etkiliyor. TEB Faktoring Genel Müdürü Çağatay Baydar,
karşılıksız çeklerin toplam çeklere oranında bu yıl
2015’e göre ciddi bir değişiklik gözükmediğini belirterek,
“Bu oran iki yıldır hacim olarak yüzde 4’lerde. Ama
2014’le kıyasladığımızda yüzde 3,2’den gelen bir artış
görüyoruz” yorumunda bulunuyor. Ancak Baydar’ın da
belirttiği gibi piyasadaki koşullar doğal olarak faktoring
şirketlerini müşteri seçimi ve aktif kalitesinde dikkatli
olmaya itiyor. Baydar, “Örneğin 2016 için bizim öncelikli
stratejimiz, kârlılığımızı ve aktif kalitemizi korumak,
hatta yükseltmek” sözlerini ekliyor. Bumedian da
alacak tahsil kabiliyetinin azalmasının müşteri limitlerinin
kısılmasına sebep olduğunu doğruluyor.
TEHLİKELİ ORANA DOĞRU
2016’da hız kesmeyen iflas ertelemeler de faktoringin
belini büküyor. İflas ertelemelerle sektör, direkt müşteri
olarak olumsuz etkileniyor. Bunun yanında iflas erteleyen
şirketlerin piyasaya keşide etmiş oldukları ileri
vadeli çekler nedeniyle de dolaylı bir etki söz konusu.
Bu etkiyi, sektörün sorunlu alacak oranında net olarak
görmek mümkün. Baydar, sorunlu alacakların 2015
sonunda yüzde 5,5 olduğunu ve 2016 ilk çeyreğinde
yüzde 5,9’a kadar çıktığını söylüyor. Faktoring yöneticileri
ise sorunlu alacak rasyosunun yılın sonunda bu
seviyede kalacağı beklentisinde.
“Son yıllarda kârlılık hem işlem hacimlerindeki büyüme
hızının yavaşlaması hem artan rekabetle azalma
eğiliminde” diyen Bumedian, artan sorunlu alacak
bakiyesinin azalan kârlılık üzerinde önemli bir tehdit
oluşturmaya başladığını belirtiyor. Baydar da “Aslında
yüzde 4-5 bile marjların azaldığı dönemde yüksek sayılır.
Bir faktoring şirketi, en az bu oranlarda kâr edebilmeli
ki bu kayıpları tolere edebilsin” diyor.
Bu noktada sektör yeni çözümler arıyor. Mecliste kabul
edilen ve Resmi Gazete’de yayınlanması beklenen
“Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Hakkındaki Kanun” ile karşılıksız çek yazan kişilere doğrudan hapis cezası
verilme yolu açılıyor. Bumedian, hapis kararından çok
çeklerde zorunlu hale gelecek karekod uygulamasının
sektöre olumlu katkı sağlayacağı düşüncesinde. Finansal
Kurumlar Birliği (FKB) Başkanı Mehmet Cantekin
de “Merkezi Fatura Kaydı Sistemi aynı faturayı mükerrer
finanse etmeyi engelliyor. 2015’te engelenen mükerrer
fatura sayısı 200 bindi” diye konuşuyor.
MALLARA EL KOYUYORLAR
Leasing sektörü için iflas ertelemeler ciddi bir sorun.
Çünkü iflas erteleme açıklayan şirketler, hem ödemelerini
yapmıyor hem leasinge konu mal ve ürünleri kullanmaya
devam ediyor. Deniz Leasing Genel Müdürü
Kahraman Günaydın, bu durumu şöyle aktarıyor:
“Son dönemde ödeme güçlüğü yaşayan şirketlerin
artan ivmeyle iflas erteleme yolunu seçtiğini görüyoruz.
İflas erteleme biraz suiistimal edilen bir konu maalesef.
İflas ertelemede borçlu şirket hakkında herhangi bir takip
yapılamıyor. Ayrıca finansal kiralamaya konu ekipmanları
leasing şirketine iade etmeyen ve görmesine
engel olan borçlu şirketlerin, iyi niyete dayalı iflas erteleme
korumasından nasıl faydalandığı da anlaşılabilir
gibi değil.” Şeker Leasing Genel Müdürü Cenk Erten ise
“Bazı müşterilerin ödeme performanslarında bozulma
olduğu açık. Tabii bu da ister istemez bizi yeni kredilerde
daha tedbirli olmaya itiyor” diye konuşuyor.
Erten, bu nedenle artan sorunlu alacak oranına da
dikkat çekiyor ve ekliyor: “2015 sonunda sektörde sorunlu
kredi oranı yüzde 6’ydı. Bu yıl da yüzde 6-6,5
olmasını bekliyorum. Bu oran sektör çapında yüzde
9-10’lara gelirse o zaman tedirgin olmamız gerekir.”
Kahraman Günaydın, sorunun çözümünde yeni yasal
düzenlemeyle tüm insiyatifi alan kayyum ve bilirkişilerin
mali, cezai sorumluluklarının tesis edilmesi gerektiğini
düşünüyor ve iflas erteleme almayı zorlaştırıcı
düzenlemeler bekliyor.
YENİ MÜŞTERİ İŞTAHI YOK
Bu dalgalı ortamda finansman şirketleri, ölçek olarak
daha küçük oldukları için daha korunaklı kalıyor. FKB
Başkanı Cantekin, finansman
şirketlerinde kredi değerlendirme
analizlerinin her defasında
tekrar yapıldığını söylüyor.
Bu sayede kredilerin daha
sağlıklı tahsisinin sağlandığını
belirtiyor. Bu sürecin etkisiyle,
2016 yılı ilk çeyrekte sektörün
sorunlu alacak oranı yüzde 3,1
oldu. Ancak bu oran 2015 yılı
ilk çeyreğinde yüzde 2,6’ydı.
Sektörün önemli oyuncularından
ALJ Finansman Genel
Müdürü Nilüfer Günhan, tüzel müşterilere ait sorunlu kredi oranının son dönemde iflas
ertelemelerin de etkisiyle daha yüksek artış gösterdiğine
de dikkat çekiyor.
Oluşan tablo, sektörün yeni müşteri kazanmada özellikle
kurumsal alanda müşteri edinmede iştahını kesiyor.
Günhan, “Teminatı ne olursa olsun iflas erteleme kararıyla
uzun süre yasal takip yapılamaması, finansman şirketlerinin
özellikle yeni kurulmuş ya da bilanço verileri
belirgin olmayan tüzel müşterilere yaklaşımını olumsuz
etkiliyor” diyor. Tırsan Finansman Eski Genel Müdürü
olan ve şu an danışmanlık yapan Bülent Görer ise “Son
dönemde, eski ve yeni müşteriye farklı kredi değerlendirme
yaklaşımı hakim. Kurum hafızasında kayıtlı müşterinin
ödeme tarihçesi daha önem kazanıyor. Düzenli
ödeme yapan sadık müşteri, daha hızlı tahsisle ödüllendirilirken,
yeni müşteriye karşı daha dikkatli olma eğilimi
var. Sorunlu kredilerin artması da kârlılıkları aşağı
yönlü baskılıyor” şeklinde konuşuyor.~"KARLILIKTA OLUMSUZ SONUÇ"
KÜÇÜKLERDE SIKINTI VAR Filo yönetimi sektöründe
finansal veriler bir merkezde toparlanamadığından sorunlu
alacak rasyosu da açıklanamıyor. Çelik Motor Genel Müdürü
Bora Koçak, “Sektörde sorunlu alacak bindeler düzeyinde.
Özellikle iflas ertelemeler sektörü, doğrudan etkiliyor. Aracı
kiraladığınız şirket iflas erteleme aldıysa yine de araçlarınızı
kullanmaya devam ediyor. Kötü niyetli alınmış iflas ertelemeler
artınca kârlılığı olumsuz etkiliyor. Kimisiyle sulh yoluyla çözüm
buluyoruz ama kötü niyetliler kalan 14 ayı kullanabiliyor. Küçük
şirketlerde sıkıntı olduğunu duyuyoruz” diyor.
DOMİNO ETKİSİ VAR Garanti
Filo Genel Müdürü AYŞEGÜL
GÜLGÖR ise “2016 Mart ayında
sektörde müşteri başı araç
ortalaması 5,8 adet idi. Sektör
özellikle KOBİ segmentinde
büyüdüğünden ekonomideki
bu dalgalanmalardan mutlaka
etkileniyor. Bugün sorunlu
krediler içinde iflas erteleme
almış firmaların oranı düşük olsa
da bu firmaların ticari hayatta
yarattığı domino etkisini sektörümüz daha çok hissediyor”
yorumunda bulunuyor.
NAKİT AKIŞINA DİKKAT “Sektörde nakit akış yönetimi son
derece önemli” diyen LeasePlan Türkiye Genel Müdürü Türkay
Oktay, “İflas erteleme alan müşterilerimiz kira ödemelerini son
derece düzensiz yaptıkları gibi araçlarımızın geri iadesinde de
işbirliği yapmıyor. Bu da sektörün sorunlu alacak bakiyelerini
yükseltiyor. Araçların satılamaması nakit akışımızı olumsuz
etkiliyor. Bunu yönetmek adına özellikle yeni müşterilerimize
otomatik ödeme, kredili ödeme, kredi kartıyla ödeme gibi hızlı
yöntemleri öneriyoruz” şeklinde konuşuyor.
“BU HALİYLE DEVAM EDEMEZ”
ÜNAL GÖKMEN / GARANTİ LEASİNG GENEL MÜDÜRÜ
İSTİSMAR ENGELLENMELİ
Leasing sektörünün iflas
ertelemelerden etkilenmesinde diğer
finansal kuruluşlarla kıyaslandığında
göreceli olarak olumlu yönde ayrıştığı
bir nokta var: Yasanın ruhuna uygun
olarak, finansal kiralama konusu
ekipmanlar iflas erteleme tedbir
uygulamalarının kapsamı dışında
tutuldu. Ancak iflas ertelemeyle
ilgili düzenlemenin bugünkü haliyle
devam etmesi mümkün değil. Bu
konuda çerçevesi belirli ve istismarı
engelleyecek düzenlemeye gidilmesi
sorunu ortadan kaldırabilir.
İKİNCİ EL PİYASA DURULDU
2015 yılı sonunda sektörde sorunlu kredi oranı yüzde
6’ydı. 2016’da bu oranın, 2015’ten bir miktar yüksek
olmasını bekliyoruz. Burada artışın asıl gerekçesi
yaşanan ekonomik büyümedeki yavaşlama ve
şirketlerin yaşadığı nakit sıkıntısı gibi konular olacak.
Aslında sektörümüzde leasing konusu olan
ekipmanlar satılarak sorunlu alacakları bir nebze
kapatılabiliyor. Bu açıdan bakıldığında sorunlu
alacaklar artsa da tahsil kabiliyeti olduğunu
görüyoruz yani net zarara etkisi daha düşük
oluyor. Ancak burada da önemli bir nokta var.
Son dönemde ikinci el piyasasında bir durgunluk
başladı. Bu nedenle teminatların satılma sürelerinde
uzama olabilir.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?