Bu yılın en hızlıları 2025’te bu konumlarını koruyabilecek mi? İşte yanıtlar…
Elçin Cirik
ecirik@capital.com.tr
Türkiye, enflasyonla yoğun bir mücadele veriyor. Bu da talep tarafında ciddi bir yavaşlamaya neden oluyor. Finans sektörüne bu mücadele farklı yansıyor. Bankacılıkta bu yıl sektörü kredi kartları sürüklerken 2025’teki tabloyu regülasyonlar belirleyecek. Sigortacılıkta, 2024’te yangın ve doğal afet branşı itici güç olurken yeni yılda sağlık sigortaları ivme kazanabilir. Peki diğer alt kategorilerde tablo nasıl? Bu yılın en hızlıları 2025’te bu konumlarını koruyabilecek mi? İşte yanıtlar…
Ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele programı, bu yıl finansın her alanını farklı şekilde etkiledi. Regülasyonlar çerçevesinde büyüme yolu arayan bankacılıkta, 2024’ün en hızlı büyüyen alanı kredi kartları oldu. Eğer 2025’te kredilere getirilen büyüme sınırlamalarında gevşeme olmazsa gelecek yılın da lokomotifi bu alan olacak. Eğer sınırlamalarda beklenen değişim olursa tüzel krediler öne geçecek. Sigortacılıkta bu yılın parlayanı yangın ve doğal afetler branşı oldu. 2025’e de bu branşın ve sağlık sigortalarının damgasını vurması bekleniyor. Capital olarak finansın her alanında bu yılın en hızlı büyüyen alanlarını belirledik ve 2025’te bu unvanlarını korurlar mı sorusuna yanıt aradık. Tabii en yavaş büyüyenleri de göz ardı etmedik ve gelecek yıl toparlanma olasılıklarını da değerlendirdik. İşte finansta son tablo…
KARTLAR ZİRVEDE
Bankacılıkta 8 Kasım TCMB verilerine göre en büyük hacme sahip mevduat bankalarında kredilerin yıllık büyüme oranı yüzde 47,9 oldu. Bu kategoride en hızlı büyüme gösteren alan ise kurumsal ve bireysel kredi kartları... Geçen yıla göre kredi kartları tarafı yüzde 59,6 artış yaşadı. Alternatif Bank Genel Müdürü Ozan Kırmızı’ya göre buradaki büyümeyi destekleyen birkaç önemli faktör var: “Öncelikle bankaların sunduğu cazip kampanya ve avantajlar, kullanıcıların kredi kartına yönelmesini sağlıyor. Dijital kanalların yaygınlaşmasının ve enflasyonla nakit taşıma maliyetinin artmasının, banka ve bireysel kredi kartlarının kullanımını artırdığını görüyoruz. Diğer önemli etkense kartların nakit avans ve vadeli ödeme imkanlarıyla tüketicilere borçlanma imkanı sunması.” Peki 2025’te bu alan yine birinciliğini koruyabilecek mi? TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici, kredi kartlarındaki büyümenin aynı ivmeyle devam etmeyeceği görüşünde. “Tüketimin kısmen yavaşladığını düşünüyorum. Geçmiş dönemde faiz ortamının verdiği harcama eğilimi vardı, şimdi trend tasarruf eğilimine doğru dönüyor. O nedenle kredi kartındaki artış hızı yavaşlar. Ama ne kadar yavaşlayacağını yıl içinde göreceğiz” yorumunu yapıyor. EY Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri Levent Atakan, kredi kart adedindeki artışa dikkat çekiyor. 2024’ün ilk 9 ayında kart sayısı yüzde 15 arttı. Atakan, “50 bin lira ve üzeri borçlarda asgari ödeme oranının yüzde 40’a çıkarılması, kredi kartı faiz oranı güncellemesi ve yapılandırma değişikliği burada büyüme hızını biraz kesebilir. Ancak 2025’te de kredi kartlarının genel oranın üzerinde büyümesini bekliyoruz” diyor. Alternatif Bank Genel Müdürü Ozan Kırmızı, yeni düzenlemeyle bankaların müşterilerine aylık gelirlerinin 4-8 katı arasında limit tahsis edeceğinin belirlendiğini, yeni adımlarla kredi kartı artışında sınırlı azalış görülebileceğini belirtiyor. “Ama yine de gelir ikamesi sürecinin kredi kartı kullanımını belli ölçüde yüksek tutmaya devam edeceğini düşünüyoruz” şeklinde konuşuyor.
TÜKETİCİ SANCILI
Tüketici kredilerindeyse farklı bir tablo söz konusu. Kasım başı itibarıyla mevduat bankalarında tüketici kredilerindeki yıllık büyüme yüzde 31 olarak gerçekleşti. Katılım bankalarındaysa bu kalemde yıllık çok düşük, sadece yüzde 1,2’lik büyüme dikkat çekiyor. “Kredilerde bugün en önemli konu, büyüme sınırları” diyen QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, büyüme sınırları içinde hangi segmentlerde kalınacağının hassas bir konu olduğunu ve tüm oyuncuların bunu dikkatle takip ettiğini dile getiriyor. Tan, “Tüketici kredileri ve kredi kartlarında büyümeyi regülasyonlar şekillendirecek” diyor. TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici de 2024’ün son iki ayında 2024 trendinin korunacağı fikrinde. Leblebici, “Önümüzdeki yılın artış hızı, büyüme sınırının ne kadar olacağıyla direkt ilgili. Sınır gevşetildiği oranda büyüme olur. Ama enflasyon yönetimi için kontrollü gitmek gerekli” yorumunu yapıyor. Fibabanka Genel Müdürü Ömer Mert, bireysel kredilerde büyüme sınırları kalkmazsa 2025’te de yine kredi kartlarının daha yüksek büyüme yakalayacağı görüşünde; ““Durum, regülasyonlara çok bağlı” diyor. “Fiyat artışlarının etkili olduğu ortamla artan kredi faizleri, tüketici kredilerini en yavaş büyüyen kredi kategorisi haline getirdi. Ekonomide uygulanan parasal sıkılaştırma ve yükselen faizlerin bulunduğu düzey hem üretim hem tüketimi baskılıyor” açıklamasında bulunan Alternatif Bank Genel Müdürü Ozan Kırmızı, 2024 sonunda tüketici kredisi büyüme eğiliminin yüzde 30-35’li düzeylerde kalabileceğini ve 2025’teyse faiz indirimleri, limitasyonların kaldırılmasıyla oluşabilecek ek desteklerin yansımalarıyla tüketici kredilerinde kademeli artış yaşanabileceğini öngörüyor. EY Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri Levent Atakan da 2025’te enflasyonda beklenen iyileşme yaşanırsa genel ekonomiye ve sonucunda tüketici kredilerine olumlu etki sağlayacağını düşünüyor.
2025’TE TİCARİ PARLAYACAK
Sektörde ticari krediler, bu yıl ikinci lokomotif alanı. Mevduat bankaları ticari kredilerde ilk 10 ayda yıllık yüzde 54,3 artışa imza attı. QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, bugün için tüzel tarafta aylık yüzde 2 olan büyüme sınırını aşacak talep olmadığını belirtiyor. “Sınır olmasa da bugün tüzelde büyüme yüzde 2,5-3 olur, faiz hadleri hala yüksek. Acil bir ihtiyaç yoksa talep fazla gelmiyor” diyor. Ancak 2025 için tüzelin ana büyüme alanı olacağı beklentisi hakim. Burgan Bank Genel Müdürü Murat Dinçer, 2025’te hem faiz indirimlerine hem enflasyonun normalleşmesine paralel ikinci yarıda büyüme sınırlarının rahatlayacağını öngörüyor. “Öncelikle bu gelişimin ticari tarafta olacağını tahmin ediyorum, ticari şirketlerin finansman ihtiyacı var. Yatırım tarafında bugün özellikle yabancı para leasing işlemlerinde talep var; 2025’te devamı gelecektir” şeklinde konuşuyor. Alternatif Bank Genel Müdürü Ozan Kırmızı, “Ticari kredilerde aylık büyüme limitlerine odaklı bir seyrin gerçekleşmesi mümkün. Diğer yandan 2025’te TCMB’nin sıkılaşmadan çıkış politikasına bağlı olarak ticari kredilerde rahatlama yaşanabilir” diyor. Fibabanka Genel Müdürü Ömer Mert, mevcut büyüme sınırlarının kalkmasıyla gelecek yıl kredilerde normalleşme bekliyor. Ancak burada önemli bir noktaya dikkat çekiyor: “2025’in ilk yarısında KOBİ ve tüzel kredilerde büyümenin esnemesi lazım. Kimse sıkışma istemez. Faiz indirimiyle kredi sınırlarının dengesi önemli. Faiz oranı inip büyüme sınırları aynı kalırsa ya da sınırlar kaldırılıp faizler düşmezse bu iki senaryoda büyük değişiklik olmaz. Ancak büyüme sınırlarıyla faiz indirimleri arasında bir paralellik sağlanırsa asıl etki o zaman görülecektir. 2025’te tüzelin bireyselden daha fazlasını büyümesini bekliyorum.”
ÖNE ÇIKACAK BRANŞLAR
Sigortacılıkta prim üretiminde payı yüzde 1’in altında olan hava taşıtları, hukuksal sorumluluk, kara taşıtları sorumluluk gibi branşlarda yıllık büyümeler tek bir büyük montanlı poliçe işlemiyle bile yüzde 100’ün üzerinde büyüme gösterebiliyor. Bu nedenle yöneticiler, prim üretiminde yüzde 10 ve üstü ağırlığı sahip branşlardaki gelişmeyi sektörün analizi için doğru buluyor. TSB’nin Eylül 2024 verilerine göre prim üretiminde yüzde 10 ve üstü paya sahip branşlar içinde en hızlı büyüyen alan, yıllık yüzde 102,4 ile yangın ve doğal afet branşı. HDI Sigorta Genel Müdürü Firuzan İşcan, “Yaşanan depremin hasar tutarı yaklaşık 5 milyar dolar, bu rakamın yüzde 90’ı yurt dışı reasürans şirketlerince ödendi. Bu noktada yurt dışındaki reasürörlerin ülkemize bakışı sertleşti” diyor. Böylece sigorta şirketlerine sağlanan teminatların fiyatı arttı, sağlanan kapasitelerde ya mevcut korundu ya da daralma yaşandı. Allianz Türkiye CEO’su Tolga Gürkan, bu branşın 2025’te büyüme seyrinin süreceğini öngörüyor. “2025’te bu branşta bireysel ürünleri değerlendirdiğimizde yüzde 75’in üzerinde büyüme hedefi mevcut. Ticari sigorta ürünlerinin de yüzde 55’in üzerinde büyüyeceğini tahmin ediyoruz” diyor. Quick Sigorta Genel Müdürü Eyüp Özsoy, Ocak 2025’te başlayacak ZAS’ın farkındalığı artırmada etken olacağını ve talebi artırabileceğini düşünüyor. Yine sağlık branşı da yıllık yüzde 98,3 büyümeyle en iyi büyüyen alanlardan. Neova Sigorta Genel Müdürü Neslihan Neciboğlu, 2025’te de kapsamlı poliçelere olan talep ve dijital kanalların yaygınlaşmasıyla sağlıkta sigortalı sayısında ve prim üretiminde artış öngörüyor. Doğa Sigorta Genel Müdürü Coşkun Gölpınar, özellikle enflasyon ortamında bireylerin sağlık giderlerinden endişelenmemesi için sağlık sigortasını tercih edileceğini ve 2025’te de büyümenin devam edeceğini düşünüyor.
KASKODA SIKINTI SÜRECEK Mİ?
Bu yıl sektörde en sıkıntılı branş, prim üretiminde yüzde 15’in üzerinde ağırlığa sahip kasko; bu alanda yıllık büyüme yüzde 33,6, yani reelde yüzde 10’u aşan küçülme söz konusu. Allianz Türkiye CEO’su Tolga Gürkan, bu tabloyu 2024 yılında piyasa dinamiklerinin değişmesiyle rekabetin yoğunlaşması ve ayrıca kurlarda yukarı yönlü hareketlilik yaşanmamasının fiyat artışlarının hız kesmesine ve büyümenin daha sınırlı kalmasına neden olmasıyla açıklıyor. Quick Sigorta Genel Müdürü Eyüp Özsoy, kasko sigortası pazarının, ekonomik dalgalanmalar, artan araç fiyatları, azalan finansman olanakları, döviz kuru hareketliliği ve enflasyon gibi dış etkenlere karşı düşüş gösteren bir trend izlediğine vurgu yapıyor. Özsoy, “Son bir yılda yüzde 40 enflasyon yaşanırken kasko primlerindeki artış yalnızca yüzde 22’de kaldı. Bu açıdan baktığımız yıl sonunda pazarın daralacağını öngörebiliriz” diyor. 2025 için toparlanma beklentisi hakim. İşcan, 2025 yılı öngörüsünü şöyle paylaşıyor: “2024 son çeyrek başlarına kadar fiyat artışları olsa da artışlar kısmı kalacak. Artan hasar maliyeti etkisinin poliçe primlerine daha fazla yansıma eğilimiyle 2024’e göre büyüme anlamında daha pozitif yöne dönen bir kasko pazarı olmasını bekliyoruz.” Neova Sigorta Genel Müdürü Neslihan Neciboğlu, “2025’te tarife artışlarının olacağı öngörülüyor. Faiz oranlarındaki düşüşün araç satışlarını olumlu etkilemesi, kasko üretiminde toparlanma yaratabilir. Özellikle araç kredilerinin daha erişilebilir hale gelmesi, araç satışlarının artmasına ve dolayısıyla kasko poliçe talebinin yükselmesine yol açabilir” yorumunu yapıyor.
YURT İÇİ BASKIN OLACAK
Yurt içi ve ihracat alanında işlem yapılan faktoring sektöründeyse haziran sonunda işlem hacmi önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 61 büyüdü. Ana büyüme, yurt içi faktoring işlemlerinden geldi. Fiba Faktoring Genel Müdürü Özge Yılmaz, yurt içi faktoring işlem hacminin 2024 ilk yarısında da yıllık yüzde 64 artışla 472,9 milyar TL’ye yükseldiğini aktarıyor. Aynı dönemde ihracat faktoringindeyse düşüş görüldü. QNB Türkiye Faktoring Genel Müdürü Nergis Ayvaz Bumedian, ihracat faktoringi işlem hacminde yüzde 15 düşüş olduğunu açıklıyor. Aslında dünyada da ihracat faktoring hacmi yüzde 13 küçüldü. Bumedian, “2023-2024, sektörün ihracat faktoring işlem hacminin ilk defa küçülme yaşadığı bir dönem oldu. Jeopolitik riskler ve küresel ekonomik gelişmeler olumsuz etkiledi” diyor. Fiba Faktoring Genel Müdürü Özge Yılmaz’a göre 2025’te mevzuat düzenlemesiyle tüzel kişiler için uzaktan kimlik tespiti ve sözleşme düzenlenebilmesi faktoring işlem hacmini artıracak ve yine yurt içi faktoring büyümenin lokomotifi olacak. İhracat faktoringindeyse riskler devam ediyor. Bumedian’a göre ülkeler arası krizler, savaş ortamı ve ekonomik belirsizlikler, dünyada ve Türkiye’de ihracat faktoringinde şirketleri konservatif olmaya itmeye devam edecek. Yine de 2024’teki küçülme sonrası ihracat faktoringinin önümüzdeki yıl yeniden büyüme trendine gireceğini düşünüyor. TEB Faktoring Genel Müdürü Gülümser Özgün Henden, “Yurt içi işlemlerde 2025’te enflasyonun biraz üzerinde reel büyüme olabilir. Banka kredilerine yönelik regülasyonlar da yurt içi faktoringin büyüme hızını etkileyebilir. İhracat faktoringinde özellikle Avrupa pazarındaki durgunluk ve ihracatçı firmaların maliyetlere bağlı rekabet avantajını kaybetmesi 2025 yılı siparişlerini etkiliyor” diyor.
LEASİNGDE TABLO NASIL? İVME NEREDE? Leasingde yıllık büyümelere bakıldığında büyük ürün grupları arasında gayrimenkulün yüzde 43 artışla öne çıktığı görülüyor. Burgan Leasing Genel Müdür Aydın Yusufoğlu, 2024’te şirketlerin satgeri kirala yani gayrimenkul tarafına ilgi gösterdiğini belirtiyor. “2024 sonunda gayrimenkul mal grubunun yüzde 40-45, sektörde en büyük hacme sahip iş ve inşaat makinelerinin de yüzde 15-20 büyüyeceğini tahmin ediyoruz. 2025’te bu iki mal grubunun, krediyew ulaşmadaki zorluklar nedeniyle talep görmeye devam edeceğini öngörüyoruz” diyor. Finansal Kurumlar Birliği Başkan Vekili, Leasing Sektörü Temsil Kurulu Başkanı ve Halk Leasing Genel Müdürü Coşkun Çabuk, hacimde yüzde 1 ile düşük payı olsa da yıllık en hızlı büyüyen mal grubunun yüzde 66 artışla havayolu ulaşım araçları olduğunu da ekliyor. Çabuk, “2025’te havayolu ulaşım araçları grubu büyümesini aynı hızda sürdüremeyebilir. İş ve inşaat makinelerinin toplam işlem hacminden aldığı payıysa koruyacağını düşünüyoruz” diyor. YAVAŞLAYANLAR Yapı Kredi Leasing Genel Müdürü Fatih Torun, büyümesi yavaşlayan mal grupları arasında tekstil makineleri, plastik işleme makineleri, metal işleme makineleri, sağlık sektörü, elektronik ve optik cihazlar segmentlerini sayıyor. Ayrıca karayolu taşıtları grubunda da ilk 6 ayda yüzde 19 daralma söz konusu. Torun bu segmentlerde, uygulanan sıkı para politikalarının etkisinin en kısa vadeli tahminle 2025 ilk yarısına kadar süreceğini öngörüyor. Burgan Leasing Genel Müdür Aydın Yusufoğlu, “2025’te de özellikle tekstil makineleri gibi sermaye yoğun mal grupları, metal sanayi ürünleri ve imalat sanayi makinelerinde büyüme potansiyeli sınırlı kalacak” şeklinde konuşuyor. |
“BİREYSEL BORCUN PAYI ARTIYOR” ALİ EMRE BALLI VARLIK YÖNETİM ŞİRKETLERİ TEMSİL KURULU BAŞKANI TİCARİ GERİLİYOR Varlık yönetim şirketlerinde toplam portföy büyüklüğünün yüzde 46’sı kurumsal ve ticari, yüzde 54’ü bireysel nitelikli borçlardan oluşuyor. Sadece 2024’te satılan tahsili gecikmiş alacaklara baktığımızda, kümülatiften farklı olarak toplam satışın yüzde 17’si ticari nitelikli borçlardan, yüzde 83’ü bireysel nitelikli borçlardan geliyor. Geçen yıla göre kurumsal ve ticari kredilerin payı azalırken bireysel ve kredi kartlarında artış gözlemliyoruz. 2024 sonunda tahsili gecikmiş alacakların yaklaşık yüzde 90’ının bireysel ve kredi kartı borçlarından oluşmasını bekliyoruz. Bu oran 2023 yılında yüzde 75’ti. KREDİ KARTINA DİKKAT! Bankaların tahsili gecikmiş alacakları incelendiğinde bireysel nitelikli kredi kartı ve kredilerin, sorunlu alacaklar oranı içindeki payının belirgin şekilde arttığı görülüyor. Bu nedenle 2025 boyunca da 2024’e benzer bireysel nitelikli satışların yoğun devam edeceğini öngörüyoruz. Özellikle kredi kartlarında daha fazla artış olmasını bekliyoruz. |
2025’TE DE TAŞIT AĞIRLIĞINI KORUYACAK 7 OYUNCUNUN PAYI Otomotiv, halen finansman şirketleri sektörünün en büyük kredi alanı. 2024 Ekim itibarıyla finansman şirketlerinin toplam alacaklarının yüzde 90,7’si taşıt kredilerinden geliyor. Quick Finans Genel Müdürü Nihat Karadağ, taşıt kredilerinin yüzde 92’sinin taksitli ticari ve yüzde 8’inin bireysel taşıt kredilerinden oluştuğunu açıklıyor. ALJ Finans Genel Müdürü Volkan Döşoğlu, mevcut tablonun 2024 sonunda çok değişmesini beklemiyor. Nihat Karadağ da Türkiye’deki 24 finansman şirketinin yedisinin otomotiv markalarının kendi satışlarının finansmanı amacıyla münhasır şirketler olduğunu ve bu şirketlerin pazar paylarının yüzde 72’ye ulaştığını söylüyor. Karadağ da bu tabloda taşıt kredilerinin lehine olan dağılımın süreceği görüşünde. ASLINDA ORTAM VAR Gelecek yılki dağılımıysa kredi kartları veya diğer kredilere yönelik regülasyonlar belirleyebilir. “Regülasyonlar farklılaşırsa finansman şirketleri otomotiv dışı kredilere yönelip mevcut oranı değiştirebilir” diyen Volkan Döşoğlu, “Taşıt kredileri genellikle daha yüksek tutarlı ve vadeleri daha uzun olduğu için toplam alacaklar içinde payı yüksek kalır. 2025’te trend sürer. Taşıt kredilerine yönelik kısıtlayıcı tedbirler uygulanmadığı sürece sektördeki oranın çok fazla değişmesi beklenmiyor” şeklinde konuşuyor. Nihat Karadağ ise 2025 için şu yorumu paylaşıyor: “Otomotiv dışı kredilerin payının artmasına uygun ortam sağlayan gelişmeler var. Krediye ulaşımı kolaylaştıran dijital krediler, online pazar yerlerinin büyümesi ve gelişimi, finansman şirketlerinin inovatif ve hibrit ürünleri, pazara yeni giren ve payı gittikçe artan elektrikli mobilite ürünlerinin finansman ihtiyaçları geleneksel taşıt kredilerinin payının azalmasına neden olacak.” |
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?