MNG, Limak, Akfen, Tepe, Çeçen ve diğerleri... Hepsi Ankara kökenli... Neredeyse tamamı da müteahhitlikte büyümüş gruplar... 2001 yılında yaşanan kriz, onları da yakından etkiledi. Bazıları yatırım...
MNG, Limak, Akfen, Tepe, Çeçen ve diğerleri... Hepsi Ankara kökenli... Neredeyse tamamı da müteahhitlikte büyümüş gruplar... 2001 yılında yaşanan kriz, onları da yakından etkiledi. Bazıları yatırımlarını durdurdu, bir bölümü de çalışan sayısını azalttı. Cirolarında büyük düşüşler yaşayanlar da oldu. Ancak, önemli bölümü çıkışı yurtdışına, özellikle yeni gelişen pazarlara açılarak aşmada buldu. 2002’de de benzer bir eğilim olacağı yönünde görüş birliği var.
Türkiye’de, 1985-94 arasındaki 9 yılın, müteahhitlik sektörünün en parlak yılları olduğu bilinir. Merhum Turgut Özal ile birlikte onlarca ülkeyi dolaşan işadamlarının büyük bir bölümü de müteahhitlerden oluşurdu. Teşvikler, Körfez Savaşı ile ortaya çıkan iş olanakları ve kamu yatırımlarının bütçe içindeki ağırlığı sayesinde oldukça verimli geçen bu yılları, müteahhitler şimdi adeta mumla arıyor.
Arsa tahsisleri ile bir çoğu turizm sektörüne de adım atan Ankaralı müteahhitlerinin neredeyse tamamı aynı durumda. Kamu yatırımlarının yok denecek düzeye kadar gerilemesiyle, farklı sektörlere giren ya da dış pazarlara açılan Ankaralı müteahhitler, 2001 yılındaki krizden de önemli ölçüde etkilendiler. Önemli bölümü yüzünü yurt dışına çevirdi. Capital, Ankara’nın iş dünyası için önemli bir gösterge olan bu işadamlarının gruplarındaki son durumu ve yeni arayışlarını ortaya koyan bir çalışma hazırladı...
MNG’den 100 milyon dolar ciro kaybı
Son yıllarda özellikle turizm sektöründeki yatırımlarıyla dikkat çeken MNG Holding, krizle birlikte ciddi bir küçülme sürecine girdi. Şubat ayından sonra alınan önlemlerle dörtte bir oranında eleman azaltan grubun inşaat sektöründeki yatırımlarında ciddi bir ciro kaybı var. MNG Holding’in iddialı hedeflerini sürdürmesini, turizm ve kargo sektöründeki yatırımlarının iyi sonuçlar vermeye devam etmesi sağlıyor.
Grubun yıllık ciro hedefi 300 milyon dolar düzeyinde. Ancak, Mehmet Nazif Günal’ın, 100 milyon dolar ciro kaybı olduğunu söylediği inşaat grubunda 2 bin kişi işten çıkarılmış. MNG’nin 2001 yılı için inşaat grubunda ciro hedefi 50 milyon dolar. Günal, önümüzdeki yıl bu rakamı yakalamanın dahi mucize olabileceğini söylüyor.
MESA’nın gözü yurtdışına yöneldi
MESA, konut sektöründeki yatırımlarıyla büyüyen bir grup. 2000 yılında sektörde yaşanan olumlu gelişmelerle yeni yatırımlarını hızlandıran grup, 2001 yılında satışlarında yüzde 50 azalma ile karşı karşıya kaldı. Mesa’nın bu durum karşısındaki stratejisi, iki istisna hariç, daha önce başladığı projelere devam etmek oldu. İstanbul ve Ankara’da çok önem verilen iki projenin yatırımları krize rağmen başladı. Diğer projelerde ise mimari ve teknik hazırlıklara başlamakla yetinildi. Olumlu bir hava oluşması durumunda, 2002 yılında bu projelerin yatırımına başlanması planlanıyor.
Mesa Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Şenol, iç piyasanın daralmasından sonra, müteahhitlere çıkış kapısı olarak dış pazarları gösteriyor. Kamu projelerinde yatırım ödeneklerinin son derece sınırlı olduğuna dikkat çeken Şenol, müteahhitlere Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri, İrlanda, Irak ve Türki cumhuriyetlerde fırsatları araştırmalarını öneriyor. Şenol’a göre, önümüzdeki dönemde, Afganistan ve Pakistan’ın yanı sıra, ekonomisi düzelme sinyalleri veren Rusya’nın da yıldızı parlayacak.
Çeçen’in gözü yeni pazarlarda
Ağırlıkla kamu işi yapan müteahhitlerden biri de İbrahim Çeçen. Grup bünyesinde inşaat şirketinin yanı sıra, turizm yatırımları da var. Antalya Belek’teki bin 100 yataklı Antbel Belek Beach Oteli yanında, inşaat şirketi İçtaş ile baraj, sulama ve konut işlerinin altına imza atıyor.
İbrahim Çeçen, kamuya iş yapanlar kadar, konut üretip satan ya da kooperatif inşaatı gerçekleştirenlerin de krizden etkilendiğini söylüyor. Ancak, kamuya iş yapmasına rağmen İçtaş, bu 2001 yılındaki cirosunda TL bazında küçülme beklemiyor. Antalya Havaalanı pist inşaatını yapan şirket, ödenek fazlalığı nedeniyle sıkıntı yaşamamış. Ayrıca, GAP’ta bir İsrail firması ile ortak yapılan sulama işinin yanı sıra, İzmir Adliye Sarayı inşaatını da yürütüyor. Şirketin 2002 ciro hedefi 30 milyon dolar düzeyinde.
Buna rağmen iç pazardaki daralmanın süreceği yönündeki beklenti Çeçen Grubu’nun da dış pazarlarda arayış içine girmesine neden oluyor. “Bütün firmalar dış pazarlarda bir mücadeleye girdi” diye konuşan İbrahim Çeçen, özellikle Hindistan, Kosova, Doğu Avrupa ve Afrika’da doğabilecek iş fırsatlarına dikkat çekiyor.
Akfen, TL sözleşmesi kurbanı
Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali inşaatının ardından TAV Grubu ile Dış Hatlar Terminali’nin işletmesini yapan Akfen de ekonomik kriz ile portföyündeki işleri yeniden gözden geçirmek zorunda kalanlardan...
Akfen’in patronu Hamdi Akın, “Dolar ile sözleşmemiz olan işlerimden etkilenmedim ama Türk Lirası ile ödeme olan işlerim bizi kötü vurdu” diyor. TL ile olan bazı işlerini tasfiye yoluna giden Akfen, tasfiye koşullarının uygun olmadığı TED Ankara Koleji’nin dev kampüs işinde ise dolara uyarlama davası açma yolunu tercih etmiş.
“Bizim elimizde devlet işi olmadığı için, çok fazla etkilendiğimiz söylenemez. Diğer işlerde ise etkilenmeniz sözleşmede ödemenin TL ile mi dolar ile mi yapılacağı koşuluna bağlı” diye konuşan Hamdi Akın, Atatürk Havalimanı’ndaki ek bina inşaatında ise kısmi zarar olduğunu söylüyor.
“Kriz yaralarını sarmak için müteahhitler ne yapmalı?” sorumuzu yanıtlayan Akın şöyle konuşuyor: “Kamu yatırımlarında 2002-2003’te durum böyle olacak. Bundan sonra dış pazarlarda daha agresif olmak lazım. Ama bu defa eskisi kadar şansımız olmadığını düşünüyorum. Avrupalı müteahhitler artık her yere yetişti” . Akın, yabancı müteahhitlerin devletten destek aldığını, Türk müteahhitlerin ise hiçbir destek görmediğini söylüyor.
Limak krizden etkilenmedi
Bünyesinde 7 şirket olan Limak Grubu’nun da turizm yatırımları var. Sektörde yatak kapasitesi, Nisan 2002’de tamamlanacak yatırımla, 3 bin 250’ye ulaşacak. Limak Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, geçtiğimiz ay içinde Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanlığı’na seçildi.
İnşaat sektörünün krizden çok fazla etkilendiğini söyleyen Özdemir’e göre, 400 bin kişi işsiz kaldı. Limak ise krizden çok fazla etkilenmeyen nadir şirketlerden biri. Dört sektörde faaliyet göstermesinin yanında, Türkiye’de ve yurtdışında inşaat işleri olması nedeniyle, Özdemir 2002 yılına da umutla bakıyor.
Şirketin toplam maliyeti 72 milyon dolar olan iki doğalgaz boru hattı işinin yanında, Hindistan’da aldığı bir otoyol işi var. Hindistan’lı Soma firması ile ortak yapılan işin maliyeti ise 60 milyon dolar.
Özdemir, kamu işlerinin ödenek sıkıntısını aşabilmesi için, işlerin kredili hale getirilmesini öneriyor ve “Bugünün ödenek koşullarıyla bu işlerin bitmesi mümkün değil. Hükümet bu işleri kredili hale getirilirse, bunlar kısa sürede bitirilip ekonomiye kazandırılabilir” diyor.
Tepe Grubu yüzde 50 küçüldü.
Tepe Grubu’nun, kamu yatırımları, konut, üniversite, turizm ve mağazacılık gibi çok sayıda sektörde yatırımı var. Grup, krizle birlikte, özellikle inşaat sektöründeki şirketlerinde ciddi bir küçülme yaşadı. Grubun bir numaralı yöneticisi Ali Kantur’a göre, kriz zorunlu olan küçülmeyi hızlandırdı. Bazı şirketlerini birleştirme yoluna giden grup, krizin ilk günlerinde aldığı önlemlerle 500 elemanının işine son verdi ve çalışan sayısını 5 bin 500’e çekti.
İşten çıkarılan elemanların büyük bir bölümü üst düzey yöneticilerden oluşuyor.
Masrafları kısan, bunun yanında personel ücretlerinde de indirime giden Tepe Grubu’nun Türkiye içinde en son aldığı iş maliyeti 17 milyon dolar olan bir boru hattı... Ali Kantur, “Türkiye tıkandı, artık yurtdışına ağırlık vermek gerek. Irak’ta iki yeni hastane inşaatı aldık. Arnavutluk ve Azerbaycan’da da işlerimiz var” diyor.
İnşaat grubundaki daralmaya rağmen grubun alışveriş merkezlerinde oldukça iyi giden işleri yüzünü güldürüyor. Üç yeni alışveriş merkezi açmaya hazırlanan değişen Tepe Home konseptini, yurtdışına da taşımayı amaçlıyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?