Türkiye’de bireysel emeklilik sistemi (BES) 2003 yılında faaliyete
geçti. Birikimli hayat sigortalarından BES’e aktarımın mümkün olduğu ilk
3 yılda şirketler, sistemin tanıtımı için büyük mesai harcadı. Ardından
bir süreliğine unutulan hayat ürünleri yeniden ön plana çıktı. BES
şirketleri hayat portföylerini genişletti. Hayatta yakalanan performans,
kârlılıklara pozitif yansıdı. Geçtiğimiz yıl sonuna kadar tüm BES
şirketleri kârı hayat ürünleriyle yakaladı. Aslında BES şirketleri
kuruluş aşamasında yaptıkları fizibilite çalışmalarında, ilk 6-7 yıl kâr
öngörmüyordu. Hayat tarafını bir kenara bırakırsak 2008 sonuna kadar
hiçbir şirket, emeklilik poliçesi satarak kâr elde edemedi. Bu yıl ise
tablo değişiyor. Sistemin 6’ncı yılı sonunda sektör ilk kez kâr yazmayı
bekliyor. Yıl sonunda kâr öngören 4 şirket var. Bazıları kriz nedeniyle
hedefi gelecek yıla erteledi. Diğer yandan emeklilikte henüz kâra uzak
şirketler de bulunuyor. EŞİK 1 MİLYAR TL
BES şirketleri için ulaşılan fon büyüklüğü ve bu fon büyüklüğünün
korunması, kârlılık için en önemli etken. AvivaSA CEO’su Meral Egemen, 1
milyar TL’nin altında bir fon büyüklüğü ile kâr etmenin pek mümkün
olmadığını söylüyor. Ciddi miktarda kâr etmek içinse 4 ya da 5 milyar
TL’ye ulaşmak gerektiğine dikkat çekiyor.
Elbette fon büyüklüğü tek başına kârlılığın göstergesi değil.
Şirketlerin kanal maliyetlerine ve gider yapılarına bağlı olarak kâr
eşiği değişiklik gösterebiliyor. Ancak sektördeki tablo, işaret edilen
eşiği doğrular nitelikte. Anadolu Hayat Emeklilik Fon Yönetimi Müdürü
Mine Kumcuoğlu, şöyle diyor:
“Bireysel emeklilik branşında, ana gelir kalemi olan fon işletim
gelirleri, fonların net varlık değerleri üzerinden günlük olarak
kesiliyor ve bu gelir kalemi fonların büyüme oranı ile doğru orantılı
olarak artıyor. Fon büyüklüğü optimal büyüklüğe ulaşmış ve başlangıç
maliyetlerinin etkisi giderek azalmış olan şirketlerin teknik kâr elde
etmesi bekleniyor. 2009 yılı ilk çeyrek sonuçlarına göre ilk 4 sırada
yer alan emeklilik şirketlerinin teknik kârlılığa ulaşması da bunu
kanıtlıyor.” 4 ŞİRKET HEDEFİ YAKALIYOR
Mine Kumcuoğlu’nun işaret ettiği gibi sektörde bu yıl kâr bekleyen 4
şirket var. Bu şirketler AvivaSA, Anadolu Hayat Emeklilik, Garanti
Emeklilik ve Yapı Kredi Emeklilik olarak sıralanıyor. Hepsi de fon
büyüklüğünde 1 milyar TL eşiğini aşmış durumda. Emeklilik Gözetim
Merkezi’nin 14.08.2009 tarihli verilerine göre AvivaSA, 1 milyar 781
milyon TL düzeyinde fon büyüklüğüne sahip. Anadolu Hayat ve Emeklilik’in
fon büyüklüğü 1 milyar 755 milyon, Garanti’ninki 1 milyar 173 milyon ve
Yapı Kredi Emeklilik’inki de 1 milyar 219 milyon TL düzeyinde.
Yapı Kredi Emeklilik Genel Müdür Yardımcısı Dr. Bülent Eriş, yıl sonunda
20 milyon TL’nin üzerinde kâr beklediklerini söylüyor. Eriş, “Bireysel
emeklilik branşında bu yıl başa baş noktaya gelmeyi hedefliyoruz. 2010
yılından itibaren de hem emeklilik hem hayat tarafında kâr eden bir
şirket olacağız” diye konuşuyor.
AvivaSA CEO’su Meral Egemen, bu yıl ilk kez emeklilikte kâr edecekleri için heyecanlı olduğunu söylüyor ve ekliyor:
“Ak Emeklilik ile Aviva Hayat ve Emeklilik’in birleşmesiyle kurulan
AvivaSA, birleşmeyi takip eden yıl olan 2009’da kâra geçmeyi
hedeflemişti. Bu yıl bu hedefi gerçekleştireceğiz. 2009 sonunda ne kadar
kâr elde edeceğimiz ise yılın geri kalanında ne kadar yatırım yapmak
isteyeceğimize bağlı olarak değişecek.” KONSOLİDASYON OLABİLİR
12 şirketin faaliyet gösterdiği bireysel emeklilik sektöründe, fon
büyüklüğü dikkate alındığında henüz kâra uzak şirketler de var.~
Bunlardan bazıları, öngördükleri kâra geçme süresini aşmasına rağmen hala bilançolarında zarar ile yola devam ediyor.
Garanti Emeklilik Genel Müdürü Erhan Adalı, sürekli zarar ile faaliyet
göstermeye devam etmenin, sürdürülebilir bir iş planı olmadığına dikkat
çekiyor ve ekliyor: “Bu yıl ve 2010’dan sonra mali tablolar hala
pozitife dönmemişse sermayedarların şapkalarını önlerine koyup bir kez
daha düşünerek farklı çözüm yolları araması gerekebilir.”
Gelecek dönem sektörde zarar ederek varlık göstermeye devam edecek
şirketler için konsolidasyon da öngörülüyor. Adalı, bu açıdan 2010
yılının bireysel emeklilik sektörü için hareketli bir yıl olacağı
görüşünde. GELECEK DÖNEM
Gelecek dönemde hayat sigortacılığında, birikimli hayat ürünlerinden
ziyade BES’i tamamlayıcı ürünler olan risk ürünlerinin önem kazanması
bekleniyor. Dolayısıyla hem BES hem hayat branşında risk ürünleri
sayesinde birbirine paralel ilerleyen bir kârlılık öngörülüyor. Mine
Kumcuoğlu, şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Önümüzdeki 5 yılda, şirketlerin ana faaliyet alanının bireysel
emeklilik branşına kaymasını, kârlılığın bu branşa dayanmasını
bekliyoruz. Yabancı şirketlerin bireysel emeklilik şirketlerine olan
ilgisi de sektördeki büyüme ve kârlılık potansiyelinden kaynaklanıyor.”
Meral Egemen ise sektörün büyümesine paralel olarak müşteri tutundurmada
başarılı şirketlerin kâr performanslarını artıracakları görüşünde.
Bireysel emeklilik şirketlerinin sayısının yakın gelecekte 15’e
çıkacağına dikkat çeken Egemen, “Artan rekabetle birlikte kârlılık,
şirketlerin ürün ve hizmetlerinde yaratacakları farklılıklar, satış
kanalları ve maliyetlerin etkin yönetimi ile doğru oranda gelişim
gösterecek” diyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?