Medyada internete büyük bir göç var

Aydın Doğan Yalçındağ ile BluTV’nin kuruluşunu ve yeni dönem hedeflerini konuştuk...

2.08.2017 00:05:000
Paylaş Tweet Paylaş
Medyada internete büyük bir göç var

Nil Dumansızoğlu

ndumansizoglu@capital.com.tr

Dizi ve film izleme alışkanlığı internete kaydıkça televizyonun hayatımızdaki yeri eskiye göre azalıyor. Özellikle her ihtiyacını online platformlarda giderebilen yeni kuşakla birlikte medyadaki taşlar yerinden oynuyor. Medya şirketleri de organizasyonlarını sürdürülebilir kılmak ve geleceği yakalamak için projeler üretmeye başladı. Bunlardan biri de Doğan Grubu’nun internet televizyonu BluTV… Üstelik kurucusu da projenin karakterine paralel olarak ailenin en genç üyelerinden 27 yaşındaki Aydın Doğan Yalçındağ… Aydın Doğan Yalçındağ, Amerika’da Brown Üniversitesi’nde ekonomi ve tarih okudu. Daha sonra yaklaşık iki yıl Londra’da Goldman Sachs’ta çalıştı. Orada sektörü analiz ederken internet televizyonculuğunu gözlemleme fırsatı yakaladı ve Türkiye’ye döndüğünde medya alanında yeni bir proje hayata geçirmek istedi. İşte BluTV yayın hayatına böyle başladı. Kurulduğu 2015’ten bu yana büyük gelişme kaydeden BluTV, en önemli çıkışını ise “Masum” dizisiyle yakaladı. Daha sonra “Sahipli”, “Çalınmış Hayatlar” projeleri de ilgiyle karşılandı. CEO Aydın Doğan Yalçındağ, sonbahar aylarında bir diziyi daha yayına alacaklarını söylüyor. İnternet yayıncılığını da değerlendiren Yalçındağ, Türkiye’nin de globaldeki trendlere benzer şekilde ilerleyeceğini ifade ederek şöyle konuşuyor: “Medya internete doğru bir göç yaşıyor. İzleyicilerin internet kullanımları arttıkça bu göçün hızı da artacak. Asıl önemli soru, bu göç tamamlanırken medya şirketleri kendilerini sonuçlara hazırlayabilecek mi? BluTV de aslında Doğan Holding’in bu değişim karşısında yapmaya başladığı hazırlıkların bir parçası.” Aydın Doğan Yalçındağ ile BluTV’nin kuruluşunu ve yeni dönem hedeflerini konuştuk: 

  •  BluTV gibi bir internet televizyonu kurma ihtiyacı nasıl doğdu? 

 D-Smart’ın internet kullanıcılarına sağladığı D-Smart Blu adlı bir hizmeti vardı. BluTV de onun yenilenmiş hali olarak çıktı. Ancak bu kez projeyi tamamen kendi başına bir internet televizyonu olarak konumlandırdık. Şirket içinde bir inovasyonun öncülüğünü yapmış olduk. Bu fikir, daima yeniliklere açık bir vizyona sahip yöneticilerimizden de kabul gördü. 2015 Eylül’de platformu hayata geçirmek için start verdik ve 2016’nın Ocak ayında da hizmet vermeye başladık. 

  •  BluTV 2016 Ocak’ta kurulduğunda özel bir projesi yoktu. Var olan dizileri yayımlıyordu. Bu noktada nasıl bir fark ortaya koydunuz? 

 İlk etapta Kanal D’nin dizilerini ve yabancı filmleri yayımlıyorduk. En önemli farkımız, dizileri reklamsız olarak yayımlamamız oldu. Bu şekilde seyircinin ilgisini çekebildik. Şu anda, kendi yarattığımız projelerin dışında ciddi bir yabancı dizi envanterimiz de oluştu. Bazı yabancı dizilerin tüm Türkiye haklarını satın alarak sadece BluTV’de yayınlanmasını sağlıyoruz. 

  •  Grubun medya alanındaki tecrübesi BluTV’nin gelişiminde nasıl bir kritik rol oynadı? 

 Böyle bir yapıyı Türkiye’de başka bir grubun kurmasının çok zor olduğunu düşünüyorum. Bizim, D-Smart’ın ve Kanal D’nin içeriğini bu platforma entegre etme şansımız vardı. O yüzden ciddi yatırım gerektiren bir iş olmadı. Biz özgün projeler geliştiriyoruz ama bunları Kanal D ile ortaklaşa yapıyoruz. Bu projeleri daha sonra yurt dışına satmak gibi bir hedefimiz var. O yüzden grup bünyesindeki sinerjiyi kullanarak bu işi yapmak işin temelini oluşturdu. 

  • Masum’un ortaya çıkış hikayesini anlatır mısınız?

 Kurduğumuz andan beri sadece Blu’da yayımlanacak özgün bir dizi yapma düşüncemiz hep vardı. Bunun için çok fazla yönetmen ve senaristle görüştük ve nihayetinde Berkun Oya ile çalışmaya karar verdik. Berkun, üzerinde çok ciddi çalışarak tam da internet izleyicisi profiline uygun bir proje ortaya koydu. Masum, çok sürükleyici, akılcı, sorgulamaya yönelten, televizyonda göremeyeceğiniz bir dizi. 

  •  Kanal D, daha önce Ulan İstanbul’la internetten bir ücret karşılığında dizi yayınlamayı denemişti ama çok başarılı olmamıştı. Siz nasıl başarı sağlayacağınızı düşünüyorsunuz?

 Ulan İstanbul, aslında bizim için ilginç bir deneyim oldu. Ulan İstanbul, televizyondan kaldırılıp Kanald.com.tr’ye satıldı. Bölüm başına 1.99 TL ücret belirlendi ve bu şekilde 5 bölüm yayınlandı. İlk başta ilgi görse de daha sonra bu modelin sürdürülebilir bir model olmadığını gördük. Her bölümü parayla satın almayı izleyici benimsemedi. Biz de farklı bir modele giderek birçok içeriği belli bir fiyata sunma yoluna gittik. Şimdi ben, bu datayı kullanarak BluTV’de bazı şeyleri daha doğru yapmaya çalışıyorum. Zaten denenmişi değil, denenmemişi deniyorum. 

  •  Sosyal medyadan nasıl tepkiler alıyorsunuz? 

 Sosyal medyada, Masum’la beraber müthiş bir destek almaya başladık. İnsanlar daha önce reyting dolayısıyla sevdikleri diziler yayından kaldırıldığı için Masum’a çok sahip çıktı. Hatta bize bazen korsan linkleri yolluyor, şikayet ediyorlar. 

  •  İzleyici profiliniz kim? 

 18-35 yaş arası, kaliteli dizi ve film izlemek isteyen herkes... Ama müşterilerimiz arasında bu grubun dışında insanlar da var. Genelde şehirli, iş hayatında olan, film/dizi izlemeyi seven herkes bizim hedef kitlemiz. Aslında kısaca, bilinçli tüketicileri hedefliyoruz. Biz evrene şöyle bakıyoruz; Kanal D’nin ya da herhangi bir kanalın web sitesinin aylık 10-12 milyon, korsan sitelerin 2 milyon tekil ziyaretçisi oluyor. İlk başta gideceğimiz kitle internet kullanan bu insanlar ama ileride belki herkes olacak. 

  •  İnternette reklam durumu nasıl? Reklam veren internete yatırım yapıyor mu? 

 İnternette ciddi bir reklam geliri olduğunu söyleyebilirim. Bizim tarafımızda bu ilgi yarattığımız özgün projelerden ve sunduğunuz kolaylıktan kaynaklanıyor. Bunun gelecekte grubumuz için önemi çok büyük ama ne kadar zamanda olacağını hepimiz göreceğiz. Gelecek 2 yıl içinde mi çok büyük yerlere gelir, yoksa 5 yılda mı bilemiyoruz. Çevresel hızlandırıcı faktörler de var. Bunların bir tanesi adil kullanım kotasının kalıyor olması. Öngörüldüğü üzere 2018’in sonuna kadar kaldırılırsa internet yayıncılığını çok hızlandıracak. 

  •  İnternet yayıncılığının Türkiye’deki geleceğini nasıl görüyorsunuz? 

 İnternet yayıncılığında, Türkiye’nin de global trende benzer gelişeceğini, ilerleyeceğini düşünüyoruz. Medya internete doğru bir göç yaşıyor. İzleyicilerin internet kullanımları arttıkça bu göçün hızı da artacak. Asıl önemli soru, bu göç tamamlanırken medya şirketleri kendilerini sonuçlara hazırlayabilecek mi? BluTV de aslında Doğan Holding’in bu değişim karşısında yapmaya başladığı hazırlıkların bir parçası.


ÜÇ ÖZEL PROJE YAPTI 
Masum ve Sahipli’den sonra Çalınmış Hayatlar adlı belgeseldrama tadında çok ilginç bir projenin yayınına başladık. Özgecan Aslan, Münevver Karabulut ve Sarai Sierra cinayetlerini anlatan, 3 bölümlük, farklı bir tür.
SONBAHARDA YENİ DİZİ Sonbahar aylarında bir dizi daha hayata geçirmek istiyoruz. Masum’la beklentiler çok yükseldi. O beklentileri karşılayabilecek projeler yapmamız gerekiyor. Televizyonda göremeyeceğiniz, akılcı, insanı şüpheye düşüren senaryolar olacak.
ÖZGÜN SENARYO ARAYIŞI Belgeselle çok ilgileniyoruz, belgesel yapmak istiyoruz. Ama dizi tarafında, televizyona giremeyen inanılmaz güzel senaryolar var. Bunları değerlendireceğiz. Özel yapımlarımız için özgün senaryolara sahip dizileri seçmek istiyoruz.



3 ÖNEMLİ MADDEDE BLU TV'NİN VİZYONU


1 Türkiye’de internet televizyonu denildiğinde insanların aklına gelen ilk platform olmak.
2 Dünyada Türk dizilerinin izlendiği bir numaralı platform haline gelmek. Bugün Türk dizileri dünyada İnanılmaz bir satış rakamı yakalamış durumda. Latin Amerika, Kuzey Afrika ve Orta Doğu’dan inanılmaz bir talep var. Bu talebi kullanarak Türk dizilenin izlendiği internet platformu haline gelmek istiyoruz.
3 Türk dizi sektöründe Masum ile başlattığımız dönüşüme öncülük etmek istiyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz