Gelişmiş pazarlarda büyüme ve kârlılığı yakalama imkanı kısıtlı olan şirketler, Türkiye'yi çıkış noktası olarak görüyor.
Bugün dünyanın her yanındaki şirketler uluslararası pazarlara bakıyor.
Birçoğu da nüfus olarak büyük, kişi başına düşen geliri yükselmekte olan
pazarlara girmek için oldukça istekli ve hazır. Türkiye de bu noktada
hedefte. Çünkü Türkiye hem endüstriyel hem tüketici ürünleri açısından
çok büyük bir potansiyele sahip. Birçok şirket bu fırsattan yararlanmaya
çalışıyor." Bu değerlendirme dünyanın önemli yatırım fonlarından
Templeton Asset Management'ın yöneticisi, dünyanın en önemli yatırım
gurularından Mark Mobius'a ait. Mobius'un da ifade ettiği gibi son
dönemde yabancı yatırım çekme konusunda Türkiye'nin yıldızı giderek
parlıyor. 2010 yılında ülkeye doğrudan yabancı sermaye girişi 8 milyar
899 milyon dolarken BCG Partners tarafından hazırlanan doğrudan yabancı
sermaye raporunda bu rakamın 2011'de 12,5 milyar dolara ulaşacağı tahmin
ediliyor. Rapora göre yabancı sermaye girişlerinin yüzde 80'inin
sıfırdan yatırımlar ile birleşme ve satın alma işlemlerinden gelmesi
bekleniyor. Geçtiğimiz yıllarda yabancı sermaye girişleri içinde
sıfırdan yabancı yatırımların payının yüzde 20'yi geçmemesine rağmen bu
rakamın 2011'de yüzde 40'lara ulaşması da önemli beklentiler arasında.
Birleşme ve satın almalardaki hareketlilik de yabancı girişindeki
canlılığı ortaya koyuyor. Pragma Kurumsal Finansman Yönetici Direktörü
Kerim Kotan, "2011'de özelleştirme sürecinin de sağlıklı yürümesi
kaydıyla daha önce kırılmış olan rekorların kırılarak bu yıl birleşme ve
satın almada hacmin 30 milyar doları aşmasını öngörüyoruz" diyor.
TALEPTE ARTIŞ VAR
Türkiye'ye olan ilginin arkasında gelişmiş ülkelerin yaşadığı sıkıntılar
da var. Avrupa ekonomik sorunlarla mücadele ederken Ortadoğu ve
Afrika'da yaşanan politik çalkantılar Türkiye'yi yatırımlarda ön plana
çıkarıyor. Uzmanlar Türkiye'nin politik ve ekonomik istikrarı
yakalamasının güvenli liman algısını yükselttiğini belirtiyor. Deloitte
Türkiye Kurumsal Finansman Ortağı Başak Vardar, "İç pazar potansiyeli,
sektörlerdeki büyüme, işgücü ve çevre pazarlar gibi bazı özellikler
Türkiye'yi ön plana çıkarıyor" diyor.
Türkiye'ye yabancı yatırımcı ilgisi kurumsal finansman yöneticilerinin
iş temposunu da artırmış durumda. Kerim Kotan, "Bizi her gün 'Türkiye'de
ne alabiliriz, kime ortak olabiliriz' diye arıyorlar. Yatırımcıların
neredeyse birbirlerini ezerek kapıştığı, şirketlerin çok iyi fiyatlara
satıldığı ve ortak bulduğu bir döneme geri döndük diyebiliriz" diye
konuşuyor.
Ernst&Young Kurumsal Finansman Bölümü Başkanı Müşfik Cantekinler
de, "Gerek kendi piyasalarındaki sorunlar gerek finansman zorluğu
nedeniyle yatırımı erteleyenlerin tekrar yatırım kararlarını
canlandırdıklarını gözlüyoruz. Yurtdışı ofislerimizden yönlendirilen
müşteri sayısında önemli bir artış var" diyor.
KİMLER GELİYOR?
Bugüne kadar Türkiye'ye yatırım, ağırlıklı olarak Avrupa ülkelerinden
geldi. Bugün de Avrupa'nın ilgisi sürmekle birlikte farklı bir gelişme
de gözleniyor. Tüm uzmanlar özellikle Ortadoğu ve Uzakdoğu ülkelerinden
Türkiye'ye yatırım konusunda önemli bir iştah olduğunu belirtiyor.
Müşfik Cantekinler, "Körfez ülkeleri, Çin ve Kore gibi Uzakdoğu
ülkelerinden gelen yatırımcıların daha aktif olduklarını gözlemliyoruz"
diyor.
Kerim Kotan da Türkiye'ye yönelik yatırımların yüzde 50'sinin hala
Avrupa'dan geldiğinin altını çizdikten sonra, "Avrupa'nın sağlam
şirketleri büyümek için Türkiye'yi tercih ediyor. Ancak sadece Avrupa
değil, Çin, Hindistan, Hong Kong ve Güney Kore gibi ülkelerden de
Türkiye'ye yatırım artıyor. Özellikle Çinliler Avrupa'ya yaklaşmak için
Türkiye'deki yatırımlarını önümüzdeki dönem artıracak" diye devam
ediyor.~
Ölçek olarak bakıldığında, uzmanlar her bölgeden gelen yatırımcıların
büyük ve orta boy şirketlere ilgi gösterdiğini söylüyor. Ata Yatırım
Genel Müdürü Bülent Altınel, "Getirisi yüksek olan her büyüklükteki
şirkete talep var" derken, Cantekinler ise büyük şirketlerden ziyade
orta boydaki şirketlere ortaklık konusunda gittikçe artan bir ilgi
olduğunu ifade ediyor.
İLGİNİN ROTASI
Çok sayıda şirket Türkiye pazarına girmeye hazırlanırken ilgi perakende,
enerji, ilaç ve gıda sektörlerine yoğunlaşmış durumda. Perakendede
ağırlıklı olarak alışveriş merkezleri üzerinden önümüzdeki bir yıl
içinde çok sayıda marka ülkeye giriş yapacak.Örneğin İstanbul'da yeni
açılacak bir AVM ile birlikte hazır giyimin üç büyük markası
Abercrombie& Fitch, Hollister ve Victoria's Secret ilk kez Türkiye
pazarına giriyor. Meksikalı eğlence zinciri KidZania, Trump Towers'la
zincirinin ilk halkasını açıyor. Yine hazır giyimde Hollandalı
Scotch&Soda, İspanyol Springfield ve Cortefiel, Portekizli Sport
Zone ve Zippy de yeni açılacak alışveriş merkezleriyle Türkiye'ye
girmeye hazırlanıyor.
Perakendenin mobilya ayağında da önemli bir hareket var. Alman mobilya
perakendecisi Roller Markt'ın yanı sıra İtalyan mobilya markası Lafano
ile Avusturyalı Lutz da Türk tüketicisiyle buluşmak için gün sayıyor.
Geçtiğimiz yıllarda yabancı oyuncuların en çok rağbet ettiği gıda ve
elektronik perakendeciliğine ilgi de yeniden canlandı. Gıdada Hollandalı
Spar, Amerikalı Target Store ve Fransız Auchan, elektronikte Hollandalı
Euronics ve Fransız Fnac'ın yatırım için düğmeye bastığı konuşuluyor.
ENERJİDEKİ HAREKET
Enerji ve sanayi alanında yabancı yatırımcılar Türkiye'yi yakın markaja
almış durumda. Dünyanın dört bir yanından enerjinin büyük oyuncuları bir
süredir inceledikleri pazarda harekete geçmeye karar verdi.
Avusturyalı Enso Hydro ile Kazakistanlı KuzMunaiGaz'ın yakın zamanda
yatırım için ��alışmalara başlayacağı konuşuluyor.Amerikalı Valero
Energy, Hintli Oil Corp. ve Meksikalı Pemex ise pazardaki fırsatları
inceliyor. Enerji tesisleri üreticisi İtalyan Area Impianti de sektörün
önde gelen yöneticilerine göre Türkiye'ye yatırım kararını hayata
geçirmek üzere.İş makineleri konusunda da Türkiye hiç olmadığı kadar
hareketli bir dönem yaşıyor.
Bu yıl içinde ülkeye çok sayıda şirketin girmesi bekleniyor. Çinli Fany,
Liugogn ve Zoomline bu şirketlerden birkaçı. İMDER Genel Sekreteri
Faruk Aksoy, "Fransa, İtalya, Çin ve Kore'den birçok şirket pazara
girmek istiyor. Bu ülkelerden sürekli görüşme talepleri var" diyor.
Aksoy'a göre bu ilginin nedeni, Türkiye'nin şu anda makine pazarında ve
üretiminde dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi olması. Aksoy, "Türkiye'nin
2023 yılına kadar ulaştırma sektörüne yapacağı yatırım, 368 milyar dolar
olarak planlandı. Sadece 100'e yakın baraj projesi var. Enerji
projeleri artıyor. Tüm bunlar büyümeyi sürüklüyor" diye konuşuyor.
ORTAK ARAYANLAR
Çok sayıda şirket de pazara gelmek için ortak arayışında. Krizle
birlikte yayılma operasyonunu askıya alan Amerikalı katlı mağazacılık
zinciri Saks Fifth Avenue'nun Türkiye'ye girişi an meselesi olarak
görülüyor. Zincirin tek sorunu bir ortak bulmak. Önceleri Beymen'le
görüşüp işbirliği konusunda neler yapabileceklerini değerlendiren Saks
Fifth Avenue, son olarak Demsa ile flört halindeydi. Bugünlerde şirketin
yine ortak arayışı sürüyor. Fransız medya şirketi Vivendi de cazip
bulduğu Türkiye'de tek başına değil bir ortakla hareket etmek isteyen
şirketlerden... Şirket var olan bir şirketi satın alarak ya da uygun bir
ortakla pazarda yerini almak istiyor. Enerji sektöründe de iki büyük
şirket bir süredir Türkiye pazarında riski paylaşacakları yatırımcı
arayışında. Bunlar arasında Lübnan merkezli finans grubu Fransabank
Group, Japonya'nın kimya, enerji ve gıda alanındaki en büyük
şirketlerinden Marubeni ve Rus enerji şirketi RusHydro ilk sıralarda
geliyor.~
Fransabank'ın patronu Adnan Kassar, "Gözümüz Türkiye bankacılık
pazarının üzerinde. Pazarın açık olduğunu, fırsatlar bulunduğunu
düşünüyorum" diyor. Kassar, Türkiye pazarına finans sektöründeki çeşitli
alanlarda ortaklıklarla şirket satın alarak girmeyi planlıyor.
Kimler Türkiye'ye gelmeye hazırlanıyor görmek için görsele tıklayın
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?