Zirvedeki Gençler

Capital’in ilgiyle izlenen büyük projelerinden biri de “Türkiye’nin 40 yaş altı genç genel müdürleri” araştırmasıdır. Bu geleneksel araştırma, 2004 yılıyla birlikte, aynı içerik, ancak farklı süreç ve işbirliği ile hayat buluyor. Johnnie Walker’in sponsorluğu, internet ortamındaki yarış ve büyük jürinin değerlendirmesiyle gerçekleştirilen yeni sıralama, 30 en başarılı genel müdürü ortaya koydu.

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de 1980’li yıllarla birlikte “genç yöneticiler” dönemi başladı. 1990’lı yıllarda geleneksel sanayinin yanında bilişim teknolojileri ve yeni ekonominin hızlı yayılması da bu süreci destekledi. Dinamik, hırslı ve cesaretli genç yöneticiler iş dünyasında hızla yükselmeye başladı. Genç yöneticilerden bazıları uyguladıkları stratejilerle, gerçekleştirdikleri projelerle önemli başarılar elde etti.

Capital olarak her yıl 40 yaş altı genç yöneticileri sayfalarımıza taşıdık. Onların öykülerini, geliştirdikleri stratejileri, uyguladıkları projeleri ve başarılarını okuyucularımızla paylaştık. Ancak, bu yıl farklı bir yöntem izledik. Johnnie Walker’ın işbirliği ile en başarılı 40 yaş altı genel müdürleri “Başarıya Yürüyenler” projesi çerçevesinde tespit ettik. Bu kapsamda Türkiye'nin en genç ve başarılı genel müdür adayları internet üzerinde yapılan bir oylama ile belirlendi. 1 Ocak 2005-30 Nisan 2005 tarihleri arasında 8 bin 733 kişi oy kullandı ve 38 aday yarıştı. Oylama sonucunda oluşan liste ve adayların özgeçmişleri önemli isimlerden oluşan jüri tarafından değerlendirildi. Bu değerlendirme sonucunda ise Türkiye’nin en başarılı 40 yaş altı 30 genel müdürü seçildi.

Onların işi “kurmak”

Başarıya Yürüyenler listemizde yer alan 4 genç yönetici, yabancı yatırımcıların Türkiye organizasyonunun kurulmasında görev aldı. Bu sorumluluklarını hakkıyla yerine getiren yöneticiler alanlarında birer başarı öyküsü yarattılar.

En başarılı 30 genç yöneticinden biri olan Füsun Çevikel’in de örnek bir başarı öyküsü var. Bugün 28 yaşında olan Çevikel, Andersen’in denetim bölümünde iş hayatına atıldı. 2000’de Türkiye organizasyonunu kurmaya başlayan Stefanel, Çevikel’e finans bölümünü yönetme görevini verdi. Ancak, kriz çıkınca yatırımdan vazgeçen Stefanel’i kalmaya ikna etmek de Çevikel’e düştü. 23 yaşında Stefanel’in üst yönetimini şaşırtan genç yönetici, ödül olarak ise genel müdürlüğe atandı. Şirketi, onun yönetiminde 2003’te yüzde 40, 2004’de ise yüzde 45 büyüdü.

Nike Türkiye’nin kurulmasında ve yapılanmasında kaptanlık yapan Zafer Parlar da en başarılı 30 yönetici arasında yer aldı. Parlar, performansıyla Türkiye’nin, organizasyon içinde 2 kez en başarılı ülke seçilmesini sağladı.

Merck Türkiye'nin kuruluş aşamasında her adımda görev alan Günsel Ülkü Damcı, şirketini diyabet kategorisinde pazar liderliğine taşıdı. Ayrıca, ilaç sektörünün en başarılı kadın yöneticileri arasında da önemli bir yer edindi.

Dominos Pizza'nın Türkiye organizasyonunu kuran Aslan Saranga ise başarılı genç yöneticilerden biri. Görevinde gösterdiği üstün performans ile dünya organizasyonu içinde Türkiye'yi en hızlı büyüyen ilk 5 pazar arasına sokmayı başardı.

Rekabette de başarılı oldular

Yoğun rekabetin olduğu otomotiv sektörü 2 genç yöneticinin yükselişine tanık oluyor. Bu iki yönetici şirketlerini üst sıralara taşıyarak dikkatleri üzerine çekti.

Kurthan Tarakçıoğlu’nun kariyeri başarılarla dolu. 2001 krizinde Opel Türkiye’nin satış müdürlüğüne atanan Tarakçıoğlu, kısa sürede şirketinin pazar payını yükselterek önemli bir başarı elde etti. 2003’ün temmuz ayında ise Hyundai’ye genel müdür olarak transfer oldu ve başarısını burada da sürdürdü. Sektörün değerlendirmesine göre, Hyundai’yi ayağa kaldıran yönetici oldu. Şirketini, 8’inci sıradan 4’üncülüğe taşıdı.

Otomotivde dikkat çeken bir diğer yönetici ise Ali Haydar Bozkurt oldu. Onun yolu da Opel’den geçti. Son olarak bu şirkette iş geliştirme müdürü olarak görev yapan Bozkurt, 2003’ün nisan ayında Daihatsu Türkiye’nin genel müdürünü üstlendi. Son 2 yılda gösterdiği performans ile şirketinin satışlarını 2 kat arttırdı. Bu performans Türkiye'yi, Daihatsu'nun yatırım yapılacak ülkeler listesine soktu.

Finans sektöründeki genç yöneticilerden biri olan Dış Yatırım Genel Müdürü Hakan Turunç da şirketinin performansını artırdı. Genel müdür olarak çalıştığı süre içerisinde şirketinin pazar payını 2 kat artırdı. Dış Yatırım son 5 yılda banka ve aracı kurumlar arasında hisse senedi işlem hacminde ilk 10 kurum içerisinde yer alarak istikrarlı bir grafik çizdi.

Çoklu görevde 3 kadın

Başarıya Yürüyenler içindeki bazı genç yöneticiler gösterdikleri performans ile yıldızlaştı ve sorumlulukları arttı.

Bunlardan ilki Ümran Beba. İsmi 2001- 2004 arasında Fritolay genel müdürü olarak çok sık duyuldu. Çünkü, görevi sırasında şirketin satışlarını ikiye katladı. Kâr ve pazar payında ise ciddi artış kaydetti. Bu başarılar ise onu Pepsi CO'da yeni bir göreve taşıdı. Temmuz 2004 tarihinde Doğu Akdeniz İş Birimi Genel Müdürlüğü’ne atandı. Yeni görevinin kapsamında Türkiye, Ürdün, Lübnan, Suriye ve Irak olmak üzere 5 ülke yer alıyor. Ümran Beba Türkiye’de tuzlu çerez diğer ülkelerde ise içeceklerden sorumlu bulunuyor.

2001 yılında Levi’s genel müdürlüğüne transfer olan Sibel Üney, o dönemde Avrupa organizasyonu içinde yer alan en genç müdür oldu. Göreve başladıktan sonra şirkette birçok yenilik gerçekleştirdi. Bu değişim şirkete Avrupa'nın en hızlı büyüyen ülkesi unvanını da getirdi. Bu başarısı nedeniyle 16 ülkenin genel müdürlüğü ona verildi.

Özlem İmece profesyonel kariyerine Yapı Kredi’de kredi pazarlama departmanında başladı. Ardından Ankara Sheraton Otel ve Bankalararası Kart Merkezi���nde çalıştı. Master Card ailesine ise 1997 yılında katıldı. Özlem İmece bugün Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, İsrail, Kıbrıs, Yunanistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Türkiye ve Özbekistan’ın oluşturduğu Güneydoğu Avrupa Bölgesi’nin genel müdürlüğünü yürütüyor. Master Card'ın bu bölgedeki etkinliğinin ve kart sayısının artmasında önemli bir rol oynuyor.

JÜRİ DEĞERLENDİRMESİNİ NASIL YAPTI?

BENİM İÇİN BÜYÜK BİR KEYİFTİ Capital dergisi tarafından Johnnie Walker sponsorluğunda düzenlenen “Başarıya Yürüyenler” yarışmasının jüri üyeleri arasında bulunmak benim için büyük bir keyif oldu. İnternet üzerinden yapılan okur oylamaları sonucu ilk 38 aday tespit edildi. Hepsi birbirinden değerli adayların listesi Capital dergisi yönetimi tarafından bizlere özgeçmişler ile birlikte dağıtıldı. İnternet oylaması sonucu yapılan bu değerlendirmeye ilaveten jüri üyelerinin büyük bir ciddiyet ile yaptığı değerlendirme aday adaylarının listesini ortaya çıkarttı. Sıralama ise jüri üyelerinin oyları ile belirlendi.

ADİL BİR DEĞERLENDİRME YAPILDI Birkaç aday yaş sınırı nedeniyle, bir aday ise girişimci konumu nedeniyle değerlendirme dışı tutuldu. Açık, şeffaf ve adil bir değerlendirme sonucu sıralama ortaya çıktı. Ancak, tekrar belirtmekte yarar gördüğüm husus, adayların önemli bir kısmının birbirlerine çok yakın değerde olmasıydı. Seçim sırasında adayların  kariyerleri boyunca gösterdikleri performans, şirketlerinin bugünkü konumu ve ekonomi içindeki ağırlığı, lider olarak bu performansa kişisel katkısı gibi hususlar dikkate alındı.

ADAYLAR DÜNYA STANDARTLARINDA Ciddi ve verimli bir çalışma sonrasında “Başarıya Yürüyenler”in bu yürüyüş sırasındaki yerlerini olabildiğince objektif kriterler dahilinde belirlemeye çalıştık. Bu çalışma sırasında beni umutlandıran konu, ülkemizdeki genç kuşak yöneticilerin dünya standartlarında özelliklere sahip olmaları ve bu sayının giderek artmasıdır. Bu nedenle jüri üyeliği bana teklif edildiğinde hiç düşünmeden kabul ettim. Sayılarının çok daha fazla olduğuna inandığım genç kuşak yönetici ekibi motive eden bu yarışmaların kurumsal yaşama büyük katkısı olduğuna inanıyorum.

GENÇLERİN YÜKSELİŞİNE TANIK OLACAĞIZ

GENÇ YÖNETİCİ DEVRİ BAŞLADI Yeni ekonominin doğası ve dinamikleri yönetici profilini de değiştirdi .Eski ekonominin daha ağır ve daha yavaş karar veren, geniş zamanları olan yöneticilerinin devri kapandı. Yaratıcı, pratik, hızlı, son kullanıcı ile yakın ilişkiler kuran, dar zamanlarda varolabilen yöneticiler devri başladı. Eskiden kıdem bilgi demekti ve organizasyonun başında her şeyi bilen bir yönetici vardı. Yapılacakları o söyler diğerleri ise düşünmeden bunu uygulardı.

NASIL ÖZELLİKLER SAHİPLER? Yeni ekonomide aynı bilgiye herkes ulaşabiliyor. Dolayısıyla artık hangi bilginin, nasıl seçileceği önemli oldu. Bu durumda da çok sayıda insan yerine ne yapacağını bilen, sorumluluk alan ve ne yapılması gerektiğine karar verebilen az sayıda insan devreye giriyor. Bu da genç yöneticileri resmin içine alıyor. Bu yöneticiler enerjik, hırslı, çok boyutlu, sonuca odaklı, kararlı, ikna gücü kuvvetli, risk alabilen, hata yapmaktan korkmayan ve sıcak ilişki kuran bir yapıya sahipler.

BIKIP USANMADAN SAVAŞIRLAR Sonuca odaklanıp onu elde edene kadar bıkıp usanmadan savaşırlar. Genç fizikleri ve kondisyonları onlara bu konuda destek olur. Sürekli seyahat, uzun, esnek ve yoğun çalışma saatleri onları yıldırmaz. Oturdukları odanın metrekaresi, konumu ve dekorasyonu yerine çalışacakları bir masa ve internet bağlantısı onlar için daha önemlidir. Günümüzde, genç yöneticilerin karşı konamaz yükselişine tanık olacağız. Bu yöneticilerin kendi güçlerine kıdemli yöneticilerin deneyimini de katması gerekiyor..

TECRÜBEYİ DİKKATE ALMIYORLAR Sonuca varmadaki sabırsız tutumları, hedefe ulaşmak için çalışırken kendilerinden daha tecrübeli kişilerin deneyimlerini modası geçmiş olarak değerlendirip ciddiye almayabilirler. Dolayısıyla işlerini kolaylaştırabilecek değerli birikimlerden faydalanamamak geliştirilmesi gereken yanlarından biridir.

GENÇ KUŞAK EVRENSEL KİMLİĞİ TERCİH EDİYOR

YAŞAM BOYU EĞİTİME İNANIYORLAR Bilgiye hızlı ulaşan ve hızlı kullanan genç bir kuşak geliyor. Bunlar yeni gelişmelere daha hızlı ayak uydurup benimsiyorlar. Bu durum genç yöneticilerin özellikle uluslararası arenadaki rekabet gücünü artırıyor. Genç kuşakta dikkat çeken bir başka önemli nokta da bu kişilerin yaşam boyu eğitim felsefesine inanıyor olmaları. Genç yönetici kuşağı eğitimin yaşam boyu devam eden bir süreç olduğunun farkındalar. Genç kuşak kendisini tanımlarken yerel değil evrensel kimliği tercih ediyor. GENÇLER NASIL FARKLILAŞIYOR? Özellikle enerjik, hırslı, yeniliğe açık olma, olaylara dışarıdan da bakabilme, idealist, sistemi değiştirmek isteyen, eleştiriye açık olan, mücadeleden korkmayan ve risk alabilme özellikleri ile genç girişimcilerin farklılaştığını düşünüyorum. Ancak, bu özelliklerin yanı sıra bir üst jenerasyonla ile iyi iletişim kurabilen, onların bilgi ve deneyimlerinden faydalanabilenler diğerlerine oranla daha başarılı oluyor.

HER DETAYLA İLGİLENİYORLAR Genç yöneticiler, iyi eğitim aldıklarından sektör bilgileri ve iş bilgileri üst düzeyde oluyor. Bu da onların liderlik ve koordinasyon görevlerini unutup bir fiil işin içine, detaylara girmelerine neden oluyor. Yönettikleri işlerdeki her türlü detaya müdahale etme ihtiyacı hissediyorlar. Satın almadan ürün fiyatlamasına kadar bir tepe yöneticinin çok fazla müdahil olmaması gereken işlere girebiliyorlar. Bu da asıl görevleri olan liderlik ve koordinasyon görevlerini ihmal etmelerine neden oluyor.