Amazon bir gün batacak mı?

16.01.2019 11:33:000
Paylaş Tweet Paylaş
Amazon bir gün batacak mı?

AMAZON BİR GÜN BATACAK MI?

Geçtiğimiz ay içinde Amazon’da “geleneksel” çalışan buluşmalarından biri yapılıyordu. “All-Hands” denilen bu toplantıda şirketin kurucusu Jeff Bezos, gelişmelerle ilgili bilgi veriyor, gelen soruları yanıtlıyordu. 1 trilyon dolara yakın bir değeri olan şirketin sahibinin sözleri herkesi şaşkına çevirecekti:

“Amazon batmayacak kadar büyük bir şirket değil. İşin doğrusu benim tahminim bir gün Amazon da başarısız olacak. Amazon da iflasa gidecek. Eğer büyük şirketlere bakarsanız, yaşam süreleri 30 ya da biraz fazlası düzeyindedir. 100 yıldan fazla değil.”

Bezos, bu tahminine de “1900’lü yılların Amazon’u” olarak nitelendirilen Sears şirketini örnek gösterecekti. O yıllarda katalog işiyle başlayan, ardından hızla, bir günde depolarından 100 bin sipariş çıkaran şirkete dönüşmüştü. Amazon’un bugün fiziki perakendecilere yaptığını, o yıllarda da Sears “katalogla” satış şirketlerine yapmıştı. Çok sayıda şirketi iş hayatından silmişti.

Bezos, belki çalışanlarını, yönetici takımını kışkırtmak için bunu söyledi. Ama iş dünyasının tarihi, bir zamanlar dev olan şirketlerin çöküşü ve batışıyla dolu… O nedenle de çalışanlarına, “Çöküşümüzü önlemek için müşteri takıntılı olun” önerisinde bulunuyor ve ekliyordu:

“Eğer müşteri yerine kendimize odaklanırsak, bu bizim sonumuzun başlangıcı olur. Biz sonumuzu mümkün olduğunca ertelemek için elimizden geleni yapmayı denemeliyiz.”

 

ÇORUM’DAKİ TOPLANTIDAN ÖĞRENDİKLERİM

Uzun süredir Çorum’a yolum düşmemişti. Anadolu Buluşmaları kapsamında 27 Kasım’da yüksek katılımlı bir toplantı yaptık. Diğer sayfalarda etkinlikle ilgili haberi bulabilirsiniz. Ben, “Çorum’a Yön Veren Markalar” oturumunda yer alan, Çorumlu iş insanlarının konuşmalarından birkaç önemli başlığı paylaşmak istiyorum:

  • ERDEM ÇENESİZ: Ece Holding’in yönetim kurulu başkanı olan Erdem Çenesiz’in dedesi iş hayatına dülger olarak başlamış. Ağaç işinde kullanılan makineleri kendisi üreterek büyümüş. Üçüncü kuşak olan Erdem Çenesiz ise babasının arkadaşlarının, “Bütün birikimleri batıracaksın” uyarısına rağmen seramik işine girmiş. Çok yakında İtalya’da aldıkları tesisi Çorum’a taşımış. Yeni kuşak aile bireylerinin de kendisi gibi “yeni işlerde” şanslarını denemesi gerektiğine inanıyor.
  • GÖRKEM ALAPALA: Alapala Grubu’nun üçüncü kuşak bireyi… Neredeyse hiç Türkiye’de durmuyor. Müşteri peşinde dünyayı dolaşıyor. Ciroları 400 milyon lira düzeyinde. İhracatın payı yüzde 95’e ulaşmış. Makine ihracatında Türkiye’de 18’inci sırada. Yakın zamanda kendilerine Çorum’da fabrika kuran şirketi satın almışlar. Hedefinde yurt dışında ortaklık ve satış ağı geliştirme çalışmaları var. Alapala, “Türkiye’de makarna üretim teknolojisi yok. Böyle bir tesis kurmayı hedefliyoruz” diyor.
  • AHMET AHLATÇI: Ahlatçı Holding’in patronunun adını Milli Piyango ihalesinde duymuş ve “Bu grup da ne” demiştim. Ancak, sadece Çorum’dan yaptıkları ihracat 600 milyon dolar. Altın rafinerisi, ticareti yapıyorlar. Çorum’da AVM ve hastaneleri var. Altın işinde olmaları nedeniyle 21 milyar dolar ciro yapıyorlarmış. İşe kuyumculukla başlayan bir iş adamı için önemli bir başarı…
  • SELMAN BİLAL: Biz onu Bils gömlekleri ve Bilsar şirketiyle tanıdık. Ancak öğrendim ki iç pazardan, Türkiye koşulları nedeniyle uzaklaşmış. Çorum’da, alanının en büyük fabrikasından ürettiklerini dünyaya satıyor. İhracatı 48 milyon dolara ulaşmış. O da üçüncü kuşak.
  • AVŞİN KAŞIKÇI:  Kavukçu Grubu’nun 3. kuşak bireyi… Yakın zamanda CEOClub’a üye oldu ve oradan tanıyorum… Türkiye’nin en büyük un üreticilerinden birini yönetiyor.  Cirosunun yüzde 76’sı ihracata gidiyor. Deniz aşırı ihracatta yüzde 20 ile en büyük paya Kavukçu Grubu sahipmiş. Un üretiminde ise lider durumundalarmış.
  • AVNİ ÇELİK Çorum’daki toplantıda, Çorumlu olan Sinpaş Holding’in patronu Avni Çelik’i de dinledim. Zorluklarla meslek lisesini bitirmiş, yine mali zorluklara rağmen mühendislik okumuş. Anlattığı hikayesi salondakileri duygulandırdı. Ondan bu toplantıda şunu öğrendim: Aslında ekonomide sıkıntılar ortaya çıkmasa, bu yıl emekli olacakmış. Sıkıntılar nedeniyle dizginleri biraz daha tutmaya karar vermiş. İşler düzeldiğinde Avni Bey’i daha çok sosyal işlerde göreceğiz.

“İYİ LİDER, FİKİRLERE DE LİDERLİK ETMELİ”

Bir hafta sonu televizyonda tesadüfen Microsoft’un bir önceki CEO’su Steve Ballmer ile yapılan söyleşiye rastladım. David Rubenstein Show’da öğrencilik hayatından bugüne, çeşitli açılardan çok güzel değerlendirmeler yaptı. Açıkçası son dönemde böyle öğretici, ilham verici (abartmıyorum) bir sohbet izlememiştim. Ben de çok şey öğrendim. Öğrendiklerimi paylaşmak istiyorum.

  • Utangaçlık aşılabilir bir duygudur. Ben de böyle düşünüyorum. Steve Ballmer, çocukken hep utangaçmış. Hem de aşırı derecede… Harvard’a girmiş, bu konuda ilerleme sağlayamamış. Üniversiteden sonra ilk şirketi P&G imiş. Yanındaki arkadaşıyla tanışırken “Selam ben Steve… Kusura bakma elim biraz ıslak. Çok utangacım, ellerim terliyor” uyarısını yapmış. Ancak aşmayı da becermiş… “Başarı, deneyim ve topluluk önünde konuşarak” utangaçlığı üzerinden atmış.
  • Büyük şirketlerin ikinci başarıyı yapması zordur. Ballmer’a göre, dev şirketleri başarıya taşıyan, “tek bir numaraları” vardır. Bütün hayatlarını o numara üzerinde kurarlar. Çok ender olarak bu tip şirketlerden “İkinci numara” çıkar. Oysa bulut bilişimde dev bir şirket çıkaran Amazon, bu konuda istisna oldu. O tarihlerde Amazon’un en önemli numarası perakendedeki başarısıydı. “Hayret edici şekilde bulutta da başarılı oldular” diyor.
  • Birinci adam varken başarı zor. Steve Ballmer, 2006 yılında CEO olarak ilan edilmiş. Ancak, Bill Gates yazılım lideri olarak şirkette devam etmiş. “2008 yılında ayrılıncaya kadar kendimi gerçek CEO hissetmedim” sözleriyle önemli bir konunun altını çiziyor. “Çünkü paylaşılan sorumluluklar vardı ve bu öyle düşünmemi engelliyordu” diye ekliyor.
  • 100 milyon adet bilgisayar satılır mı? Microsoft’un ilk yıllarında Intel’in efsanevi CEO’su Andy Grove’un bir açıklamasını dinlemişler. Grove, gelecekte yılda 100 milyon adet bilgisayar satmamın mümkün olacağını açıklıyormuş. Bill Gates ile birbirlerine bakmışlar ve “Bu adam delirmiş. Asla bu kadar bilgisayar satılamayacak” yorumunu yapmışlar. Oysa bugün yılda 300 milyon adet bilgisayar satılıyor.
  • İyi liderin iki özelliği… Ona göre iyi liderin iki önemli özelliği var. Birincisi, insanlara liderlik etmektir. Bu kendini işe adamak ve insanların seni anlamalarıyla ilgilidir. Lider kendini adamalı ve oyuna odaklanmalıdır. Oysa liderliğin az bilinen ikinci kısmı da vardır. O da “Fikirlerin de lideri olmanız” gerekliliğidir. Hem kendi çalışanlarınız hem diğer kişiler için yapabileceğiniz en kötü şey, “Hadi yürüyelim, gidelim” demeniz, ancak hiçbir yön göstermemenizdir.
  • Yeni dönemde liderlerin, insanları teşvik edecek fikirlere de öncülük etmesi gerekiyor. Tabii bu fikirler doğru olmalı ve kendinizi adamalısınız.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz