Haziran ayında piyasalar yükselmeye devam etti. ABD borsaları korona virüs salgını öncesi zirvelerine tekrar ulaşırken Borsa İstanbul’un yüzde 10 daha yükselmesi gerekiyor. Korona virüsüne dair ikinci dalga haberleri, piyasalara için önemli bir risk olmakla birlikte artan likidite özellikle hisse senedi piyasalarına giriyor.
Borsa İstanbul’da 2020 başında 1 milyon 160 bin olan yerli yatırımcı sayısı, Haziran 2020’de 1,4 milyonun üzerine çıktı. Aynı dönemde yabancı yatırımcıların halka açık piyasa değerindeki payı yüzde 57’den yüzde 52’ye geriledi. Yatırımcı tabanında bu kaymayla birlikte Borsa’da BIST30 üyesi büyük hisseler geride kalırken BIST-100 dışı pek çok hissede spekülatif hareketler görülüyor.
Borsada hisse seçmek oldukça teknik, uzmanlık gerektiren ve de riskli bir iş olduğu için bireysel yatırımcı, borsaya ya fonlar vasıtasıyla girmeli veya doğrudan hisse senedi sahibi olmak istiyorsa yatırım danışmanı kullanmalıdır.
Yatırım fonlarında 3,1 milyon yatırımcının 145 milyar TL; özel emeklilik (BES) sisteminde gönüllü olarak 6,8 milyon; otomatik katılan 5,5 milyon olmak üzere toplam 12,3 milyon katılımcının 146 milyar TL birikimi bulunuyor. Yaklaşık 15 milyon yatırımcı fonlar vasıtasıyla yaklaşık 300 milyar TL’yi sermaye piyasalarında değerlendiriyor.
DANIŞMANLIK YAYGINLAŞMALI
Düşük faiz seviyesi de hisse senedi yatırımını daha cazip bir yatırım aracı yapıyor. Türkiye’de reel faizler negatif olduğu için 2020 ikinci yarısında mevduattan yatırım fonlarına ve hisse senedine geçiş devam edebilir.
Ancak fona yatırım yapmak, hisse seçmek, bireysel emeklilikte fon seçmek gibi oldukça teknik bir konudur. Temel finansal okuryazarlığa sahip bireyler dahi, riski dağıtmak için parasını bölmesi gerektiğini biliyor, ancak hangi varlıklara ne oranda yatıracağını bilemiyor.
Gelişmiş ülkelerde bu hizmet, bağımsız yatırım danışmaları tarafından veriliyor. Örneğin ABD’de bireysel yatırımcıların yüzde 40’ı bağımsız finansal danışman kullanıyor.
Türkiye’de ise yatırım danışmanlığı banka, aracı kurum ve portföy şirketlerinde sınırlı şekilde sağlanıyor; küçük ve orta ölçekli yatırımcı, bu yönlendirmeden yoksun kalarak, yanlış kaynaklara başvuruyor. Borsa İstanbul’da son aylarda yerli yatımcı katılımı artarken bazı küçük hisselerde ciddi boyutta spekülatif yükseliş ve düşüşler oluyor. SPK ve BIST, buna yönelik tedbirler almaya çalışsa da küçük yatırımcının bağımsız danışmanı olmadan bunların önünü almak çok zor olacak.
Bağımsız danışmanlık müesseseleri SPK izniyle kurulup bireysel yatırımcılara hisse senedi, yatırım fonu, bireysel emeklilik, konut ve ihtiyaç kredisi, hatta çeyiz, konut edinme hesabı gibi konularda danışmanlık verebilir. Bağımsız danışmanlar ve kurumları, birkaç yılda SPK lisans sınavlarıyla yetkili olarak belgelenebilir. Binlerce danışmanın etik olarak kontrol edilmesi kolay değil ama bu zorluktan dolayı önemli bir hizmeti ve bunun yaratacağı artı değerden Türkiye yoksun kalmamalıdır.
ORTAKLIK DÜĞÜMÜ ÇÖZÜLDÜ
Turkcell’de yıllardır devam eden dolaylı ortaklık sorununun çözülmesi, borsadaki hisseleri açısından pozitif oldu. İşlem fiyatının düşük olması yabancı ortak Telia’nın çıkma tercihini yansıtıyor. Kontrol hissesi Türkiye Varlık Fon’una (TVF) geçen Turkcell’in temettü ödemesinin yolu açılmış oldu. Yatırımlarını döviz borçlanarak yapan TVF’nin Turkcell’den gelecek temettüye ihtiyacı olacak. Bu nedenle Turkcell, düzenli temettü tercih eden uzun vadeli yatırımcılar açısından daha cazip bir hisse olabilir.
“İnsanoğlu, görüş, algı ve yargılarında kendine genelde aşırı güvenir.” Daniel Kahneman
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?