Kredi notu seçimden sonra belli olur

4.01.2016 15:25:500
Paylaş Tweet Paylaş
Kredi notu seçimden sonra belli olur
Bir ülkenin kredi notu, kamu borcunu geri ödeme kapasitesini gösterir. Bu değerlendirme, tüm borcun bir anda geri ödenmesi sorusuna bakmaz. Asıl konu borçlanma eğilimlerinin sürdürülebilir olup olmadığıdır. Bu açıdan ülkelerin yıllık bütçe açığı ve cari açığını kapsayan çifte açık iyi bir göstergedir. Bu ölçüte göre, Türkiye’yi, seçtiğimiz 6 gelişmekte olan ülkeyle kıyasladığımızda Meksika, Hindistan ve Rusya bizden daha iyi; Brezilya, Güney Afrika ve Kolombiya ise daha zayıf gözüküyor. Türkiye ise bu iki grubun tam ortasında yer alıyor. Türkiye, yüzde 4,7 olan cari açığıyla yüksek bir döviz açığına sahip. Cari açığı yüksek diğer ülkeler Kolombiya (yüzde 6,6) ve Güney Afrika (yüzde 5,1). Ancak Türkiye bu ülkeler arasında en düşük bütçe açığına sahip (yüzde 1,6). Yani diğer 6 ülkenin bütçe açığı ortalaması olan yüzde 3,7’nin yarısından daha az. Bu açıdan bakıldığında Türkiye’nin başarılı bütçe yönetimi, yüksek cari açığının yarattığı riski şimdilik dengeliyor. Kısacası, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ifade ettiği gibi sıkı bütçe politikası Türkiye ekonomisinin en önemli çapasıdır. Moody’s ve Fitch’in 1 Kasım seçimlerinden sonra kurulacak hükümetin ekonomi politikalarına bakarak not konusunda karar vermelerini bekliyoruz. Bu açıdan, Ali Babacan ve Mehmet Şimşek’in AKP’den yeniden aday gösterilmeleri, piyasalar açısından büyük önem arz etmektedir.
1 KASIM’DAN SONRA NELER OLABİLİR?
1 Kasım seçimleri AKP’nin tek başına hükümet olup olamayacağını ortaya çıkaracak. Seçime bir aydan fazla kala anketler, 7 Haziran’da çıkan sonuca benzer bir sonuç çıkacağını tahmin ediyor. Bu durumda bir koalisyon kurulması kaçınılmazdır. Üçüncü kez seçime gitmek sadece ülkeye değil; siyasi partilere de kalıcı zarar verir. Bununla birlikte, tekrar seçime gidilmesinin gerçek nedeni olan AKP’nin tek başına iktidarı elde etmesi de ihtimal dahilindedir. Her halükarda bir hükümet kurulması piyasaları kısa vadeli rahatlatır. Orta ve uzun vadede ise hükümetin ekonomi politikaları belirleyici olacak. Yatırımcıların bakacağı en önemli konular şunlar olacak: 1) Bütçe disiplini devam edecek mi? 2) TCMB gibi bağımsız olması gereken kurumların politik baskıdan uzak tutulması 3) Uluslararası rekabete yönelik mikro-ekonomik, hukuk ve eğitim reformları FED’DEN SONRA PİYASALAR
Piyasaların beklediği gibi FED faizleri artırmadı. Bunun gelişmekte olan ülkelere kısa vadeli etkisi olumlu olabilir. FED’in faiz artışını aralık ayında yapmasını bekliyoruz. Ama bu erteleme, çok düşen Türkiye piyasaları için bir nefes alma süresi olabilir. Nitekim dolar kuru 3,0’ün altına geriledi. Konuştuğumuz büyük Türk bankaları, kredi kalitesinde henüz bir bozulma olmadığını teyit ediyor. FED ve seçim korkusuyla aşırı düşen Türkiye piyasalarında, uzun vadeli yatırımcılar için uygun fiyatlar oluşmuş durumda. Uzun vadeli derken sadece yabancı yatırımcıları kastetmiyoruz. Elinde döviz tutan yerli yatırımcı ve bireysel emeklilik sistemindeki milyonlarca katılımcı için de sermaye piyasalarına girmenin doğru zamanı korku ve kötümserliğin zirve yaptığı ve fiyatların ucuzladığı dönemlerdir.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz