Piyasalar

“Piyasa düşüşlerini öngörme çabasıyla yaptığınız işlemler size, düşüşün kendisinden çok daha fazla para kaybettirir.” Peter Lynch

3.09.2015 16:51:290
Paylaş Tweet Paylaş
Piyasalar
Seçimden sonra ortaya çıkan koalisyon tablosu, piyasalarda 8 Haziran Pazartesi günü sert bir düşüşle karşılandı: Dolar kuru 2,81’e kadar yükseldi, fakat günü 2.76’da kapattı; Borsa açılışta yüzde 8 düştü ama günü yüzde 5 kayıpla 77.805’ten tamamladı. Faizde ise tepki daha ılımlı kaldı. Aradan geçen iki haftada ise borsa, döviz ve faizler tüm kayıplarını geri aldı. Oysa henüz koalisyona ilişkin net bir senaryo ortaya konmuş değil. Hatta Meclis Başkanı bile seçilmiş değil. Kısa vadeli olmakla birlikte piyasaların bu hareketini şu şekilde yorumluyoruz: 1) Seçimlerden sonra iki haftalık sürede FED’den olumlu bir açıklama daha geldi. Sonuç olarak ilk faiz artışı Aralık ayına ertelenmiş gibi algılanıyor. 2) Yunanistan krizinin yumurta kapıya dayandığında bir şekilde çözümleneceği beklentisi hakim. Euro/Dolar paritesinin 1.10’un üstünde kalması buna işaret ediyor. 3) Türkiye piyasaları siyasi çalkantılara 1990’lı yıllarda olduğu kadar hassas değil. Siyasi nedenlerle yaşanan sert düşüşler uzun vadeli yatırımcı için alım fırsatı oluyor. 4) Koalisyon hükümetinin kurulacağına dair güven, yeniden bir seçime gidilme ihtimalinden daha yüksek gözüküyor. Hatta bu dönemde bir koalisyon hükümeti, daha dengeli bir yönetim ortaya koyabilir. Bu etkenlerden sonuncusu, yani koalisyon hükümetinin daha “dengeli” bir yönetim tarzı getirmesi orta vadede en önemli konudur. Ülke yönetimde kontrol ve denetim mekanizmalarının işler hale gelmesi, ve yeni anayasanın uzlaşmayla yapılması ümidi, koalisyona dair potansiyel problemlerden daha ağır basıyor. Ancak koalisyon kurulamayıp yeniden bir seçim olursa bu Türkiye için daha ciddi problemlerin işaretçisi olabilir. Ekonomik program açısından 2015’in tamamına yakını harcanmış olacak ve belki de Türkiye yatırım yapılabilir kredi notunu kaybedecek. Böyle bir senaryoda ekonomide ve piyasalarda siyasi çalkantının kalıcı etkilerini görebiliriz. Portföy Yönetmenin Önemli Kuralları 1. Geleceği tahmin etmeye çalışmayın. Özellikle piyasalarla ilgili gelecek tahminleri çok fazla yatırım değeri taşımaz. Onun yerine alacağınız menkulün değerine odaklanın. Ne kadar ucuz alırsanız getiri potansiyeliniz o kadar artar. 2. Varlık dağılımı yatırımda en önemli karardır. Yani portföyünüzün yüzde kaçını hisse senedi, sabit getirili veya döviz sınıfına ayırdığınız ve bunu nasıl yönetiğiniz uzun vadede getirinizi belirler. Diyelim hisse senedine yüzde 25 koydunuz. Borsa düşerse bu oranı artırın; yükselirse azaltın. Kademeli değişimleri borsa endeksinin veya hisse senedinin yüzde 10’luk değişimlerinde yapabilirsiniz. Bu yöntemi özel emeklilik (BES) portföyünüzde uygulayabilirsiniz. Böylece yılda altı kez fon dağılımı değiştirme hakkınızı bir avantaj olarak kullanmış olursunuz. 3. Temel finansal varlık sınıfları hisse senedi, sabit getirili tahviller, döviz ve mevduat diyebiliriz. İsteyen yatırımcı gayrimenkul ve altını da bu sepete katabilir. Gayrimenkulü katarsanız kişisel portföyünüzün en büyük kısmı muhtemelen gayrimenkulden oluşur. Bu normaldir. Asıl risk profilinizi, gayrimenkul dışı dağılımınız belirler. Getiri potansiyelini arttırmak için hisse senedini; riski azaltmak için döviz bazlı mevduat veya yabancı menkul kıymetleri portföyünüze ekleyin. TL bazında riski azaltmak için ise vadeli mevduat kullanın. 4. Herkesin çok kötümser olduğu dönemlerde piyasalar düşer ve ucuzlar. Bunlar alım yapmak için iyi zamanlardır. Ama en dibi bulmaya çalışmayın; onun yerine kademeli alış yapın. 5. Çoğunluğun iyimser olduğu; borsanın sürekli yükseldiği ve faizlerin dip yaptığı dönemler ise satış yapmak için iyi zamanlardır. Borsa hakkında aşırı iyimser raporları düşüşün öncü işareti olarak görebilirsiniz. Yine de zirveyi bulmaya çalışmak yerine portföyünüzden kademeli satış yapın. 6. Tek tek hisse veya diğer menkulleri seçmek yerine iyi yönetilen fonları kullanın. Bireysel Emeklilikte dahil olduğunuz plandaki seçenekleriniz sınırlıdır. Ancak yatırım fonlarında Ocak 2015’te devreye giren TEFAS fon dağıtım platformu sayesinde çalıştığınız herhangi bir banka veya aracı kurum üzerinden diğer kurum fonlarına da yatırım yapabilirsiniz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz