Piyasalarda iyimserlik ve rehavet

“Kendi eli taşın altında olmayan kişinin tavsiyelerine karsı dikkatli olun.” Seneca

19.08.2014 22:21:120
Paylaş Tweet Paylaş
Piyasalarda iyimserlik ve rehavet
Dünya piyasaları sakin bir dönemden geçiyor. Yatırımcılar açısından endişe düzeyini gösteren VIX endeksi mayıs ayında 11’e kadar geriledi. Normal şartlarda 15-16’da seyreden bu endeksin düşmesi, yatırımcıların risk konusunda rehavete kapılmaya başladığını gösterir.

Böyle durumlarda ufak bir sürpriz piyasalarda düşüşlere neden olabiliyor. Nitekim Mayıs 2013’te de VIX 11’e kadar düşmüştü ki FED’in tahvil alımını azaltma işaretiyle piyasalarda sert dalgalanma oluştu.

Benzer bir dalgalanma neden oluşabilir diye sorunca bu kez aklımıza Avrupa Merkez Bankası (ECB) geliyor. 5 Haziran’daki toplantısında faiz indirimi veya parasal genişleme kararı almazsa risk alma konusunda fazla ileri giden yatırımcılar hayal kırıklığına uğrayabilir.

Ancak ECB’nin etkisinin geçen yılki FED kararı kadar sert olmasını beklemiyoruz. Buna mukabil ECB, beklentileri karşılayıp faiz indirirse veya parasal genişlemeye giderse piyasalarda son aylarda süren yükseliş trendi, bir süre daha devam edebilir.

Bu senaryodan en fazla yararlanacak ülkelerden biri de Türkiye olur. Çünkü Avrupa’da talebin canlanması Türkiye’nin ihracatına, paranın ucuzlaması da sermaye girişine yarar.

22 Mayıs’ta sürpriz bir şekilde faiz indiren TCMB, enflasyon henüz düşmeye başlamadığı için erken davranmış oldu. Kararın ve zamanlamanın doğru olup olmadığını zaman gösterecek ama etkileri açısından şunları söyleyebiliriz:

Mevduat ve kredi faizlerine yansıyacak yarım ila bir puan arası düşüş, kredi talebine ve ekonomik büyümeye olumlu etki eder. Döviz kurları açısından ilk etki aşağı, sonrasında ise yukarı diyebiliriz: TCMB faiz indirimleri devam edecek beklentisiyle bono ve borsaya yabancı girişi, ilk başta kurları bir miktar aşağı itebilir.

Ancak düşen faizler, TL’yi “carry-trade” açısından daha az cazip yaptığı için kurlardaki bu düşüş muhtemelen geçici olur. Cari açık düzelme sürecinin devam etmesi için dolar kurunun 2,10 üstünde seyretmesi, mümkünse 2,00 psikolojik seviyesinin altına inmemesi doğru yaklaşım olacaktır.

ÖNCE YATIRIMCI KONFERANSI
Ay içinde CFA İstanbul olarak “Önce Yatırımcı” temalı bir konferans düzenledik. Türkiye’de sermaye piyasalarının durumu ve gelişimi, bir yandan piyasadaki aracı kurum ve portföy şirketleri, diğer yandan SPK ve İMKB katılımıyla tartışıldı. 25 yıldır arzu edilen gelişimi gösteremeyen sermaye piyasası kuramlarında 2014 yılında önemli değişimler yaşanacak.

Aracı kurum ve portföy yönetim şirketlerinin minimum sermayeleri yükselecek, fon yönetimi-aracı kurum ve banka ilişkileri yeniden tanımlanacak. Yatırım fonu performanslarının derli toplu izlenip her bankadan alınabilmesini sağlayacak elektronik fon platformu TEFAS yürürlüğe girecek.

Diğer taraftan, 10 yılda 4,5 milyon katılımcı ve 28 milyar TL tasarruf havuzuna ulaşan özel emeklilik sistemi (BES), gelecek 10 yılda Türkiye’de sermaye piyasalarının önünü açmaya adaydır. BES’te katılımcılara tanınan yılda 6 kez fon değiştirme hakkı normal insanlar için başa çıkılması imkansıza yakın bir sorumluluk ve yüktür.

Bu açıda milyonlarca BES katılımcısı, aracı kurum ve portföy şirketlerinin yatırım danışmanlığını kullanabilir. Yatırım şirketleri de uzun vadeli bir bakış açısı gerektiren bu faaliyetle birlikte yeni bir vizyona ve gelir kaynağına kavuşacaktır. Yani BES ile başlayan değişim, gelecek 10 yılda sermaye piyasalarını gerçek potansiyeline taşımaya adaydır.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz