7 Haziran seçim sonuçları, bir koalisyon hükümetine işaret etti ama aşırı kutuplaşmış siyasi partiler bunu sağlayamadı. Üç ay içinde Türkiye tekrar bir seçime gidiyor. Maalesef tekrar baş gösteren terör belası, ülkeyi derin bir üzüntü ve endişeye sevkediyor. Bu siyasi belirsizliğin üstüne küresel sermaye çıkışları da eklenince finans piyasaları ağustosta ciddi kayıplar veriyor. Dolar kurunun 3’e kadar çıkması ise acaba bir ekonomik kriz mi geliyor sorusunu gündeme getiriyor. 1 Kasım’da tekrarlanacak seçim sonuçlarından yine bir koalisyon tablosu çıkarsa bu kez partiler arasında zoraki de olsa bir koalisyon kurulmak zorunda. O noktada kimse üçüncü bir seçimi hiçbir gerekçeyle haklı gösteremez. Aslında ülkedeki siyasi kutuplaşmayı gidermek için AKP-CHP büyük koalisyonunun iyi bir fırsat olduğunu hala düşünüyoruz. Bu iki parti sağlıklı bir anayasa yazacak meclis ve millet çoğunluğuna sahip. Diğer yandan AKP tek başına hükümet kuracak milletvekili sayısını sağlarsa bu sonuç kısa vadede piyasalar tarafından olumlu karşılanabilir. Ama Türkiye’nin orta ve uzun vadede gelişimi, Avrupa Birliği çapasına sarılıp eğitim, yargı ve ekonomide uluslararası rekabetçi reformları yapmasına bağlı olacak. GOÜ’DEN SERMAYE ÇIKIŞI
Son bir yıldır Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerden (GOÜ) sermaye çıkışı, 1 trilyon doları aştı. Bu rakam, 2008 global finansal krizde çıkan sermayenin 2 katı. 2015 yazında sermaye çıkışlarının artmasının nedeni, Çin kaynaklı endişeler oldu. Çin borsasında sert düşüşler, yatırımcılar arasında yeni bir küresel finansal kriz endişesi yarattı. Türkiye ve Brezilya gibi politik belirsizlik yaşayan ülkeler, bu ortamda en fazla zarar gören ülkeler oldu. Kırılgan 5’li grubundan Brezilya Real’i son bir yılda yüzde 35 değer kaybederken Türk Lirası yüzde 25 değer kaybıyla onu takip ediyor. Ortalama kayıp ise yüzde 21. Yani piyasa çalkantısı, Türkiye ile sınırlı değil. 2013 ve 2011 benzeri bir küresel dalgalanma yaşanıyor. Bunun da nedeni FED’in yılın son çeyreğinde faiz artırma niyeti. Normal koşullarda 18 Eylül’de artırmasını bekliyoruz ama son gelişmeler nedeniyle aralık ayına ertelemeyi seçebilir. Erteleme durumunda Türkiye dahil çok düşen GOÜ piyasalarında kısa vadeli hızlı bir toparlanma görebiliriz. Aksi durumda her koyun kendi bacağından asılacak. Ağustosu pas geçen TCMB, 22 Eylül’de faiz artırmak zorunda kalacak. TÜRKİYE’NİN NOTU İNER Mİ?
Siyasi belirsizlik nedeniyle Moody’s veya Fitch’ten not indirimi ihtimali artıyor. Bu riske karşı Türkiye’nin artı ve eksi noktaları şu an için dengede gözüküyor; tahmini okurlara bırakmayı tercih ediyoruz: Türkiye’nin kredi notu neden düşmez?
1) Türkiye’nin kamu bütçe ve borcu pek çok ülkeden daha iyi durumda.
2) Hızla petrol ve emtia fiyatları, Türkiye’nin cari açığını iyileştirmeye devam edecek.
3) Artan döviz fiyatları ithalatı düşürecek.
4) Hanehalkının döviz mevduatı var; döviz borcu olan şirketlerin ise gelecek 12 ay için 7 milyar dolar, döviz fazlası var gözüküyor. Türkiye’nin kredi notu neden düşebilir?
1) Siyasi belirsizlik Türkiye’den sermaye çıkışını hızlandırdı.
2) Artan terör nedeniyle turizm gelirleri düşüyor.
3) Uzayan jeopolitik krizler nedeniyle Türkiye yakın coğrafyasındaki ihracat potansiyelini kullanamıyor.
4) Euro’nun dolar karşısında hızlı değer kaybı, Türkiye’nin dolar bazlı ihracat ve turizm gelirini azaltıyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?