Artı Yaşam Kariyer

Ürün Müdürü Adayına Ne Sorulur? 1. Bir bilişim şirketine ürün müdürü olarak başvurdum. Bana hangi soruları soracaklarını merak ediyorum. Ne yapmalıyım?Celal Kazancı/ İstanbul Ürün müdürlüğü...

1.03.2008 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş


Ürün Müdürü Adayına Ne Sorulur?

1. Bir bilişim şirketine ürün müdürü olarak başvurdum. Bana hangi soruları soracaklarını merak ediyorum. Ne yapmalıyım?
Celal Kazancı/ İstanbul

Ürün müdürlüğü genelde çok ilginç bir pozisyondur. Bu, bir tür genel müdürlük işidir diyebiliriz. Tasarım ve geliştirme faaliyetlerinden pazarlama ve satışa kadar bir ürünün tüm boyutlarını gözetmeniz gerekir. Yine de genellikle ürünün başarısı için gerekli olan insanların ve kaynakların pek çoğu doğrudan sizin denetiminiz altında olmaz. Dolayısıyla, bu pozisyonda etkili olabilmek için iki beceriye sahip olmak gerekir. Kuşkusuz, sizinle görüşecek olan kişinin neler soracağını kimse bilemez. Aslında, iş görüşmelerinin çok güvenilir bir seçim yöntemi olmadığı konusunda da çok sayıda kanıt var. Ama sorular, işin gerektirdiği niteliklerle ve başarılı olmak için gereken becerilerle ilgili olacaktır.

Burada ilk olarak genel yönetim ya da strateji becerileri önemlidir. Bir üniversite profesörü ve danışman olarak kendi deneyimlerim bana bir genel müdürlük işini yapabilen insan sayısının özel, fonksiyonel işleri yapabilenlerin sayısından hayli düşük olduğunu gösterdi. İmalat ya da satış veya pazarlama gibi özel işleri yapmak için de bir dizi beceri, derinlemesine bilgi ve görece dar bir çerçeve içinde performans optimizasyonu gerekir. Bir genel müdürün öncelikli işi ise farklı dengeleri kurmaktır. Bir ürün müdürü olarak, pazarlamaya, satışa, ürün geliştirmeye ve yenilemeye bugünkü ve gelecekteki kârlara ne kadar ağırlık verileceğine karar vermeniz, bir başka deyişle bir ürünün pazardaki başarısını sağlayan farklı etkinlikler arasında sonuç alıcı dengeler kurmanız gerekir. İkincisi, daha stratejik bir perspektife gereksinim duyacaksınız. Bunun için de farklı ticari fonksiyonlar arasındaki ilişkileri anlayabilmenin ötesinde, bugünkü performans düzeyini optimize etme gereksinimiyle geleceğe hazırlanmanın gerekleri arasında denge kurabilmek önemli. Bunun yanında pazarın ne tür bir evrim geçireceğini ve potansiyel rakiplerin neler yapacağını öngörürken bugünkü rakiplerle baş edebilmelisiniz. Dolayısıyla, iş görüşmeniz sırasında, ürün performansının optimizasyonu üzerine düşünürken işin farklı bileşenleri arasında denge kurabilmeniz için gereken stratejik düşünme yeteneğinizin de sınanacağını bekleyebilirsiniz. 

Başarılı olmak için gereksinim duyacağınız ikinci beceri kümesi, başkaları üzerinde etkili olmaktır. Çünkü, ürün müdürlüğü işlerinin çoğunda, ilgili kişiye ürünün başarısını sağlayan insanların ve kaynakların tümünü doğrudan denetleme yetkisi sunulmaz. Etkili olma becerileri, sizden farklı olan ve çelişkili hedeflere sahip olabilecek insanlarla çalışabilmeyi, başkalarını gerekli adımları atmaya ikna edebilmeyi, gerekli olduğunda çatışmalara katlanabilmeyi ve bunlarla baş edebilmeyi gerektirir. Aynı zamanda başkalarını sizin yanınıza çekmenizi sağlayacak bilgileri toplayabilmeyi, yardımına gereksinim duyduğunuz insanlarla karşılıklı yardımlaşma ilişkileri kurabilmeyi, olup bitenleri ve size yardım edebilecek müttefiklerinizin kimler olduğunu öğrenmek için sosyal ağlardan etkili şekilde yararlanabilmeyi de içerir. Bu nedenle, iyi bir görüşmeci muhtemelen işlerin yapılabilmesi için resmi olmayan etki gücünüzü kullanmanızı gerektirecek durumlar hakkında soru soracak ve bu becerilerin hangilerine sahip olduğunuzu öğrenmeye çalışacaktır.

Yurtdışında Nasıl İş Bulurum?

2. Bilgisayar mühendisiyim ve Avrupa ülkelerinde iş bulmak istiyorum. Bana yurtdışında çalışmak için yardımcı olabilecek head hunter şirketlerin ve iş bulma sitelerinin isimlerini önerebilir misiniz?
Yasmin Karamanoğlu/ Denizli

ABD’de bile bulunan sayısız ilan tahtası ya da web sitesi hakkında özel bilgi sahibi olmasam da, iş arama faaliyetlerinizle ilgili olarak aşağıdaki tavsiyelerde bulunabilirim.

Birincisi, büyük şirketlerin pek çoğu kendi web sitesine sahip ve bunları kullanıyor. Dolayısıyla, kimin için çalışabileceğinize, hangi şirketlerin ilginizi çektiğine karar vererek iş başvurusu sürecini başlatmak üzere bunların web sitelerine girin. Örneğin, Cisco, Google ve SAS Institute’un iş arayanları çekmek için kendi web sitelerini kullandığını ve pek çok pozisyonu sitelerine giriş yapmış insanlarla doldurduklarını biliyorum. Kuşkusuz, standart arama motorlarının herhangi biri, ilan tahtalarının, beyin avcılarının, bilgisayar şirketlerinin ya da sizin becerilerinize sahip mühendisleri arayan şirketlerin listelerini de üretebilir.

İkincisi, araştırmalar 30 yıldan uzun süredir şu olguyu doğruluyor: İster ücretle ve sorumluluk düzeyiyle, isterse memnun kaldığınız için aynı işte devam etme olasılığınızın yüksekliğiyle ölçülsün, “en iyi” işler, formel başvuralar ya da ilanlara cevap vermek gibi kişisel olmayan arama süreçlerinden çok, kişisel temaslar sayesinde bulunuyor. Bunun pek çok nedeni var. Birincisi, şirketler açısından bakıldığında, ilan tahtaları, beyin avcıları, web siteleri ve diğer başvuru kanalları, üzerinde çalışılması gereken çok fazla aday üretiyor. İkincisi, başvuru süreçlerinde sunulan CV’ler ve diğer materyal, yanlış ve hatalı açıklamalarla dolu oluyor. Örneğin, Resumedoctor.com’daki CV’lerin bir bölümü üzerinde yapılan incelemeler, bunların neredeyse yarısından fazlasında gerçeklerin belirli ölçülerde çarpıtıldığını gösteriyor. Üçüncüsü, kişisel niteliklere ilişkin beyanlardan, adayların geçmişte hangi pozisyonlarda bulundukları, hangi okullara gitmiş oldukları, hangi sertifika ve becerilere sahip oldukları öğrenilse de, yetkinlik düzeyleri ya da motivasyonları, insani ilişkileri ve bağlılıkları gibi ölçülmesi daha zor özellikleri hakkında pek az bilgi edinilebiliyor. İşe alınacak kişiler başkaları tarafından önerildiğinde, ilgili bireyin becerilerine ve karakterine kefil olan bir başkası bulunuyor. Ayrıca, birinin işe alınmasını öneren kişi, başvurucunun işe alma sürecindeki savunuculuğunu da yapabiliyor.

Başvurucu açısından bakıldığında ise, kişisel temaslar sayesinde bulunan işler daha iyi olacaktır. Çünkü şirket ve çalışma koşulları, iş yeri ortamının olumlu ve olumsuz yanları ve belirli bir pozisyona kabul edilmek için yapılması gerekenler hakkında daha fazla şey bilinecektir. Kısacası, her iki taraf açısından da, kişisel temaslar aracılığıyla elde edilen bilgilerin niteliği, kişisel olmayan kaynaklardan elde edilenlerinkiyle karşılaştırıldığında çok daha yüksek olacaktır.

Çalışmak isteyebileceğiniz başka ülkelerde ya da şirketlerde kimseyi tanımadığınızı düşünebilirsiniz. Ama dünyadaki herhangi iki insan arasında en fazla altı kişinin bulunabileceğine ilişkin teoriyi unutmayın. Benim tavsiyem, Türkiye dışında çalışmış olan ya da Avrupa’daki başka şirketlerde çalışmakta olan arkadaşları bulunan tanıdıklarınızı hatırlamak için belleğinizi yoklamanızdır. Onlarla temas kurun. Araştırmalar, işlerin çoğunun aile üyeleri ya da yakın arkadaşlar yerine daha zayıf bağlara sahip olduğumuz insanlar sayesinde bulunduğunu gösteriyor. Ailemiz ve yakın arkadaşlarımız bizimle aynı insanları tanıyor. Bunun yerine, tesadüfi tanışıklıklara ve en fazla birkaç kez görüşmüş olduğumuz insanlara gereksinimimiz var. Şaşırtıcı bir şekilde, tesadüfen tanışılan insanlar bile çoğu zaman bilgi ve referans sağlamak konusunda istekli olur ve bu da tam sizin aradığınız şey.

Bu nedenlerle, iş arama sürecinizde formel ilan tahtaları ve web sitelerinden çok, kişisel bağlantılarınıza yaslanmaya çalışın. Daha fazla bilgi edinir, daha uygun bir şirket bulur ve neredeyse kesin olarak daha iyi bir işe sahip olursunuz.

Orta Yaş Sendromunu Nasıl Aşmalıyım?

3. Artık 35 yaşımdayım ve çok sıkı bir tempoda çalışmak istemiyorum. Yanlış giden nedir? Yaşamımın geri kalan bölümünde ne tip bir iş yapmak istediğimi bilmiyorum.
Kayhan Özdil/Gaziantep

Farklı nedenlerle, sorununuzu tarif etmeye çalışmalı, doğrultu ve motivasyon eksikliğiniz konusunda hızla bir şeyler yapmalısınız. Birincisi, basitçe ifade etmek gerekirse, nereye gideceğinizi bilmiyorsanız bir yere ulaşamazsınız. İkincisi, bir başarı kaynağı olarak yetenek üzerinde çok fazla durulsa bile, asıl kritik unsurlar sıkı çalışma ve pratiktir. Spordan müziğe, sanata, bilime ve iş dünyasına kadar her türden alanda sıra dışı başarılara imza atan insanlar hakkında yapılan araştırmalar, en başarılı bireylerin çok sıkı çalışmış olduğunu, belirli bir faaliyeti uzun yıllar boyunca yürüttüklerini ve becerileriyle uzmanlıklarını sürekli geliştirerek gelecekteki başarılarının temellerini inşa etmiş olduklarını gösteriyor. Üçüncüsü, insanların performansını ve hatta beceri düzeylerini değerlendirmek genellikle zor iştir. Buna karşın, bir insanın ne kadar sıkı ve gayretli çalıştığını gözlemlemek daha kolaydır.

Geçmişiniz hakkında hiçbir şey bilmediğimden, sorununuzun kaynağını pek bilmiyorum. Belki yanlış bir iş ortamında bulunuyorsunuz. Belki yanlış bir görevde ya da uzmanlık alanında çalışıyorsunuz. Her iki durumda da, kendinizi enerjik hissedeceğiniz bir yer bulmanız önemli. Kariyer danışmanları gibi bazı insanlardan yardım alabilirsiniz. Bu konunun uzmanlarından bazıları, becerilerinizi ve ilgilerinizi saptamak için standart yöntemler kullanıyor. Mümkün olan en kısa süre içinde bu tür bir yardım almanızı öneririm.

Belki de, enerjinizin daha büyük bir bölümünü alan farklı ilgileriniz var. Bu durumda, ilgilerinizi işinizin bir parçası olarak kullanabileceğiniz bir yerde iş bulmaya çalışmalısınız.

Bugünün dünyasında, pek çok insan, yapmaları gerektiği kabul edilen ya da başkalarının (arkadaşların, aile bireylerinin vb.) yapmalarını istediği işleri yapıyor. Ama motive olmanızı ve yaptığınız işle ilgilenmenizi sağlayacak bir yer bulmanın en iyi yolu bu değil. Kendiniz için ve başkalarının yardımıyla, en ilgi çekici ve heyecan verici bulduğunuz şeyin ne olduğunu bulmalı ve sonra da onu yapmalısınız.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz