Değişim Zamanı

Her şey ekonomideki krizle başladı. Piyasalar sarsıldı, çok sayıda şirket zora girdi ya da kapandı. Ardından işsizlik dalgası geldi. Üstelik bu kez üst ve orta düzey yöneticiler de darbe yedi. Sonu...

1.02.2002 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Her şey ekonomideki krizle başladı. Piyasalar sarsıldı, çok sayıda şirket zora girdi ya da kapandı. Ardından işsizlik dalgası geldi. Üstelik bu kez üst ve orta düzey yöneticiler de darbe yedi. Sonuçta 1 milyona yakın yeni işsiz yaratıldı. Bunlardan bazıları, geçmişte çalıştıkları finans, medya, bilişim, perakende gibi sektörlerde bir daha iş bulamayacaklar. Kısa vadede iş yaratma olasılığı zayıf. Bu durumda “kariyer değişimi” ve “sektörler arası” geçiş seçenekleri kalıyor. İnsan kaynakları danışmanlarının önerisi de bu yönde...

 

Geçmiş yıllarda belki de her şey daha kolaydı. Okuyup adam olmak isteyen insan sayısı, Türkiye’nin nüfusu ile oranlandığında düşük kalıyordu. Büyüyen, gelişen ve sanayileşen Türkiye’nin işgücüne ihtiyacı vardı. İstihdam oranı yüksekti. İyi okullardan, üniversitelerden mezun olanlar için iş bulmak o dönemde çok da zor değildi. Başarılı yöneticiler, kolaylıkla iş değiştirebiliyor, kariyer basamaklarını istikrarlı bir şekilde tırmanabiliyordu.

 

Zamanla tablo değişti. İş bulmak için üniversite bitirmiş olmak yeterli kriter kabul edilmemeye başlandı. Dil, eğitimler, master, doktora, tecrübe gibi unsurlar da eklendi. Ancak, 2001 yılındaki ekonomik krize rağmen, Türk iş dünyasında işgücü hareketliliği yüksekti. Üniversiteden yeni mezun olacak parlak insanları kapmak için “kariyer günleri” düzenleniyor, yıldızı parlayan genç ve tecrübeli yöneticilere transfer teklifleri yapılıyordu. Ancak, ekonomik kriz bütün dengeleri değiştirdi. İşsizler ordusuna katılan çok sayıda katılım oldu.

Üstelik bu kez “işsiz” kategorisine katılanlar arasında pazarlama müdüründen genel müdüre, insan kaynakları yöneticisinden bilgi işlem müdürüne, çok sayıda yönetici de vardı. En büyük darbeyi de, başta bankacılık olmak üzere finans sektöründekiler aldı.

 

Geçiş umudu var mı?

 

Capital, 5 ay önceki sayısında, işgücü piyasasındaki bu hareketliliği incelemiş, işsiz yöneticiler için senaryolar içeren “Geçiş Umudu” araştırmasını hazırlamıştı. Bu araştırmada, yakın gelecekte yeni iş açılma olasılığı pek bulunmayan finans, medya, telekom ve internet gibi alanlarda tecrübeleri olan yöneticilerin, hangi sektörlere

 

Bundan yaklaşık 5 ay önce yaptığımız “Geçiş Umudu” araştırmasında işlerini kaybetmiş yöneticilerin ve çalışanların hangi sektörlere geçebilecekleri konusunu ele almıştık. Özellikle bankacılık, medya ve bilişim gibi, diğerlerine göre daha zor durumda olan sektörlerdekilerin durumunu analiz etmiştik.

 

Ancak, o dönemin umutsuzluğu nedeniyle, araştırma sınırlı kalmış, geleceğe pek güvenle bakmayan yöneticiler de arayışa ara vermişti. Şimdi, ekonomide olumlu hava esiyor, iş dünyasında gözle görülür bir canlılık var. Özellikle 2001’in sonunda piyasalarda görülen olumlu gelişmeler ve doların fiyatının düzene girmesi belirli bir hareketlenme getirdi.

 

 Bu da 2001 yılının çoğunu iş arayarak geçirmiş olan kişileri morallendirdi. Uzmanlar da, 2002 yılında, özellikle telekomünikasyon ve satış/pazarlama alanında yeni iş olanakları doğabileceğini söylüyorlar. Ekonomik büyüme gerçekleştiği sürece iş bulma oranında da gözle görülür bir artış yaşanacağı bir gerçek.

 

Beyaz yakalılar şanssız

 

Türkiye’de her konuda olduğu gibi, işsizlik oranları konusunda da sağlıklı bilgilere ulaşmak son derece zor. Ancak, ekonomik durgunluktan en çok etkilenen sektörlerin başında finans sektörünün geldiği bir gerçek. Sektörde yaşanan küçülme sonucunda pek çok kalifiye, iyi eğitimli ve deneyimli bankacı işsiz kaldı, yeni arayış peşine düştü. Andersen’in insankaynaklari.com adresli web sitesine yapılan yaklaşık 120 bin iş başvurusunun yüzde 12.5’inin finans sektöründen gelmesi de, bunu kanıtlıyor.

 

2001 yılının en hareketli diğer iki sektörü de bilişim ve telekomünikasyon. Bu sektörlerden  Andersen’e yapılan başvuruların oranı sırasıyla yüzde 10.7 ve yüzde 8 düzeyinde.

 

Andersen İnsan Kaynakları Müdürü Müge Yalçın, bilişim sektöründen yapılan başvuru oranının yüksek olmasını, ISP’lerde yaşanan genel küçülme eğilimine bağlıyor. 2001 yılının öne çıkan bir başka özelliği de, “beyaz yakalı” yöneticilerin işlerini kaybetmeleri ya da ücretlerinin gerilemesi.

 

Müge Yalçın, bunun yanında, krizin en az beyaz yakalılar kadar etkilediği bir diğer grubun da, üniversitelerden mezun olan gençler olduğuna dikkat çekiyor. Yalçın, “Yeni mezunlar, başta bankacılık olmak üzere pek çok şirketin ‘Yönetici Geliştirme-Management Traniee’ programlarına katılmayı erteliyor. Yeni mezunların maddi durumu iyi olanları ya da burs imkanı bulanları yüksek lisans yapmak için yurtdışına gidiyorlar. Bir kısmı da şirketlerin ücretsiz staj olanaklarından yararlanıyor ve deneyim kazanıyorlar” diyor.

 

Kariyer değişimi kaçınılmaz

 

Piyasalarda yaşanan hareketliliğe rağmen, yüksek olan işsizlik sayısı nedeniyle bazı sektörlerde yeni iş bulmak kolay değil. Yaratılan yeni işlere de çok sayıda başvuru oluyor, ancak sınırlı sayıda alım yapılıyor. Bu nedenle herkesin kendi sektöründe iş bulmasına, bir süre daha “çok zor” güzeyle bakılıyor. İnsan kaynakları danışmanları, bu durumdaki yöneticilere, “kariyer değişimi” önerisinde bulunuyor.

 

Nicholson International Genel Müdürü Tanyer Sönmezer, günümüzde tek bir sektöre bağlı yönetici modelinin geçerli olmadığını ve kariyer değişikliğine olumlu gözle bakılması gerektiğini vurguluyor. Yöneticiler için ürünü ve sektörü tanımak elbette bir avantaj olabilir diyen Sönmezer, “Bununla birlikte öğrenmeyi bilen ve meraklı yönetici her sektöre çabuk uyum sağlayabilir. Önemli olan sektörün değil, iş süreçlerinin ve müşteri davranışlarının benzer olmasıdır” açıklamasını da yapıyor.

 

Kariyer değişikliğinde bir başka alternatif de denemeye zaman bulunamayan işlere yönelmek... PriceWaterhouseCoopers İnsan Kaynakları Danışmanı Murat Demiroğlu’na göre, kariyer değişikliğine bir başka alternatif ise iş arayanların bugüne kadar çok isteyip de yapamadıkları işlerde şanslarını denemeleri. Demiroğlu, kişilerin böylelikle kendilerini geliştirme ve ne yapıp ne yapamayacaklarını daha iyi belirleme şansları olabildiğini belirtiyor.

 

Yeni gelişen pozisyonlar

 

Kriz ile birlikte sektörlerin ve şirketlerin yeniden yapılanma içine girmesi, bazı pozisyonların yok olmasına neden olurken, bazı yeni pozisyonları da beraberinde getirdi. Örneğin web tasarımı ve içerik geliştirme, müşteri ilişkileri yönetimi, ERP ve proje yönetimi, gözde pozisyonlar haline geldi.

 

Metis AŞ Genel Müdür Yardımcısı Nadire Tunçay, yeni pozisyon tanımlarının,

“iş idaresi, finans, pazarlama ve iletişim” becerileri konularında özel yetenekler gerektirdiğinin altını çiziyor. Tunçay’a göre, özellikle bilgi teknolojileri ve insan kaynakları alanlarında hızlı hareket edebilmek için çeşitli konularda uzmanlara ihtiyaç duyulacak.

 

Özellikle bankacılık ve bilişim sektörlerinde işlerini kaybedenlerin kariyer değişimi sırasında yeni pozisyonları göz önünde bulundurmalarında yarar var. Ancak, burada da şöyle bir yanılma yaşanabiliyor. Aynı sektörde farklı şirketlere geçmek ya da pozisyonunun yükseltilmesi kariyer değişikliği ile karıştırılıyor. PriceWaterhouseCoopers İnsan Kaynakları Danışmanı Murat Demiroğlu, teknik yeterliliği nedeniyle kısa sürede yönetici kademesine yükselen bir kişinin, şu anda uzman olduğu konuda kademe farkı gözetmeksizin iş arayabildiğini belirtiyor.

 

Hangi sektöre yönelmek doğru?

 

Kariyer değişikliği kaçınılmaz olunca, farklı açılımlara gitmek gerekiyor. İnsan kaynakları şirketleri de bu konu üzerinde çalışıyor ve iş arayanları yönlendirmek için uğraşıyorlar. Şu anda kariyer değişikliği yapmaları kaçınılmaz olanların başında ise finans sektöründe yer almış olan yöneticiler geliyor. Bu sektörde yaşanan daralma ile birlikte birikimlerini farklı sektörlerde değerlendirmek isteyen bankacılar, öncelikle sigorta sektörüne yöneliyorlar. Özellikle yeni gelişmekte olan emeklilik sigortası alanında, fon yönetiminde uzmanlaşmış bankacılara ihtiyaç duyulacağı görülüyor.

 

Andersen İnsan Kaynakları Müdürü Müge Yalçın, bazı bankacıların da kendi işlerini kurma, sigorta acentalığı ya da franchising alma gibi girişimlerde bulunduklarını belirtiyor. Bankaların mali kontrol ya da kredi değerlendirme bölümlerinde çalışanlar ise sektör dışındaki şirketlerin mali işler bölümlerinde kendilerine şans bulabiliyorlar.

 

Stratejik pozisyonlarda şans var

 

Kriz ile birlikte finansın ardından bilişim sektöründe de büyük oranda iş kayıpları oldu. Bu sektörden işlerini kaybedenler tecrübe ve uzmanlıklarına göre farklı sektörlerde iş arayışına girdiler. Özellikle tecrübeleri uygun olanlar, şirketlerin bilgi işlem bölümlerinde yer alabiliyorlar.

 

Bazı pozisyonlarda hala işe alımlar devam ediyor. Andersen İnsan Kaynakları Müdürü Müge Yalçın bu konuda şöyle konuşuyor:

 

 “Geçtiğimiz yıl işten çıkarmalara ve piyasadaki genel durgunluğa karşın birçok şirketin stratejik önemi olan pozisyonlarda işe alımları devam etti. Böyle bir dönemde nitelikli ve deneyimli yöneticileri bünyelerine katmaya istekli yöneticiler vardı. Bu şirketler durgun dönemin ardından kadrolarını güçlendirerek hazır olmayı düşünüyorlar”.

 

Müge Yalçın’ın bir diğer saptaması da, satış ve iş geliştirme pozisyonlarında yönetici arayan şirketlerin sayılarındaki artış. Yalçın bunun nedenini şöyle açıklıyor: “Şirketlerin krize ilk tepkisi maaliyetlerini kısmak oldu. Ancak artık maliyetler minimum düzeye indi ve şimdi piyasalarda paylarını arttırmayı hedefliyorlar. Ayrıca satışların yükseltilmesi ve karlılık da amaçlanıyor. Bunun yolu da çok iyi bir satış ekibi ve yönetimden geçiyor”

 

<b>“SEKTÖRLER ARASI KESKİN GEÇİŞ ZOR”

 

Kıvanç Ersöz/ E&E Danışmanlık Grup Başkanı

 

SEKTÖR AYRIMI ÇOK ZOR: Günümüzde sektörler arası geçiş kaçınılmaz olarak yaşanıyor. Çünkü, insanların yaptıkları işlerin ardında, sahip oldukları birtakım becerileri de var. Bu becerileri çeşitli sektörlerde ve işlerde değerlendirmeleri mümkün. Ancak, kariyer değişikliği tıpkı bir ırmak gibi. Dolayısıyla, hangi sektörden hangi sektöre geçildiğini ayırmak son derece zor. İnsanlar becerilerini değerlendirebilecekleri olanaklar buldukları anda sektör değiştirmekten çekinmiyorlar.

 

<b>ÜRETİMDEKİLERİN DURUMU: Tabii bu noktada karşımıza teknik ve sosyal beceriler ayrımı çıkıyor. Teknik becerilerde, örneğin üretim dediğimizde, farklı üretim sektörleri konu olabilir. Dolayısıyla üretim konusunda uzman olanlar, farklı sektörlerde, yine üretim alanında yer alabilirler.

 

<b>BİLİŞİMDEN NEREYE? Bilişime baktığımızda, spesifik bir konum olan hücre planlama uzmanı, başka hiçbir sektörde iş bulamaz ama onu hücre planlama uzmanı yapan birikimine, becerilerine baktığımızda, telekomünikasyon ya da turizm alanlarında da çalışabilir.

 

<b>GENİŞ DÜŞÜNMEK GEREKİYOR: Ben sektörler arası keskin geçişler olabileceğini düşünmüyorum. Bu nedenle de kesin yorum yapmak zor. Özellikle becerilerin tanımına dikkat etmek gerekiyor. Bu nedenle de insanların geniş düşünmesi, kendilerini sınırlamaması lazım. Çok teknik bir IT müdürü eğer satış becerilerine sahipse, turizm sektöründe satış müdürü de olabilir örneğin.

 

<b>“İŞSİZLİK, YENİ DÖNEMİN GERÇEĞİ”

 

Nicholson International Genel Müdürü Tanyer Sönmezer, kriz sonrası işlerini kaybetmiş ve sektörler arası geçiş yapacak olanlara şu önerilerde bulunuyor:

 

<b>KONUYU DRAMATİKLEŞTİRMEYİN: İşsiz kalmak, globalleşen ve rekabetin gittikçe arttığı iş dünyasında artık daha çok karşımıza çıkan bir olgu. Bu nedenle kişilerin bu konuyu dramatikleştirilmemeleri, bir fırsat olarak görülüp kendilerini değerlendirmek için zaman ayırmaları gerekiyor.

 

<b>BU SORULARA DİKKAT: Bence yöneticiler kendilerine öncelikle şu soruları sormalılar: “İş yaşamım boyunca hangi başarılara imza attım?”, “Benim bulunduğum organizasyona katma değerim nedir?”, “Geçmiş tecrübelerim bana hangi sektörlerde rekabet avantajı sağlar?”, “Güçlü ve zayıf yanlarım nelerdir?, İş hayatında beni motive eden unsurlar nelerdir?”

 

<b>YAŞAM TARZINI SORGULA: Daha sonra bu bilgilerin ışığında, hedefledikleri sektörlerin ne gibi özelliklerde yönetici istihdam ettiklerini araştırmalı ve kendi durumlarını bununla karşılaştırmalılar. Ayrıca, daha fazla zamana sahip oldukları bu dönemi öğrenmeye ayırmalılar.

 

Öte yandan en azından bri süre için bile olsa daha mobil olmak için (Başka şehir , başka ülke gibi) kendi yaşam tarzlarını sorgulamalılar.

 

<b>“BANKACILARA ŞANS VAR”

 

Kariyer.net Genel Müdürü Sungur Ilgaz, 2002 yılının gözde sektörlerini ve hangi yöneticilerin, ne gibi şirketlerde şans bulabilecekleri konusunda şu değerlendirmeyi yapıyor:

 

<b> TELEKOM VE PAZARLAMA: 2002 yılı için bir sektörel araştırma yaptığımızda, en gözde sekörün telekomunikasyon olacağını görüyoruz. Bunu takiben satış pazarlama ön plana çıkacak ve en çok bu alanlarda yönetici istihdamı sözkonusu olacaktır.

 

<b>GIDA BÜYÜYECEK: Özellikle gıda sektöründe gördüğümüz daralma 2002 yılnda artı büyüme ile kendisini gösterecektir. Bilgi teknolojilerinde herhangi bir büyümenin ve yönetici istihdamının artmasını öngörmüyorum.

 

<b>BANKACILIĞIN YARINI: Bankacılık sektörü için yaptığımız araştırma sonuçlarınıda kısaca özetlemek istiyorum. Bankacılıkta, özellikle firma muhasebesi ve ithalat ve ihracat rejimi konusunda çalışan kişiler oldukça şanslı Çünkü, ihracatın artması ve ithalatın geçen senenin fiyatları yakalaması olasılığı ile bu iş kollarında bir genişleme bekliyoruz. Bankaların bahsedilen departmanlarında tecrübe kazanmış kişilerin bu sene iş konusunda ciddi bir sıkıntı yaşayacağını zannetmiyorum.

 

 

 

 

 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz