Yönetim literatüründe onlara “first level leaders” (birinci kademe liderler) deniliyor. Yönetim merdiveninin en alt basamağında yer alan bu kişiler, çalışanlara en yakın yöneticiler olmaları nedeni...
Yönetim literatüründe onlara “first level leaders” (birinci kademe liderler) deniliyor. Yönetim merdiveninin en alt basamağında yer alan bu kişiler, çalışanlara en yakın yöneticiler olmaları nedeniyle şirketler için büyük önem taşıyorlar. Çalışanların gözünde şirketi temsil ediyorlar. Bu nedenle “birinci kademe liderler”lik için sanıldığı gibi sadece iyi teknik bilgiye sahip olmak yeterli değil. Onlardan yüksek liderlik ve iletişim becerileri göstermeleri de bekleniyor. Onlara önemli yatırımlar yapılıyor. Türkiye’de de Otoyol, Mercedes-Benz ve Turkcell gibi şirketlerin onlara yönelik özel politikaları bulunuyor.
Türkiye’nin önde gelen ticari araç üreticilerinden olan Otoyol’da yaz aylarında büyük bir heyecan yaşandı. Üretim hattının küçük ekipler halinde organize edilmesine karar verilmişti ve bunun için ekip liderleri seçilecekti. Bu liderler “birinci kademe liderler” olacak ve yönetim hiyerarşisinin ilk basamağında yer alacaklardı. “Birinci kademe lider” olabilmek için ilk şart “lise mezunu” ve “Otoyol’da 2 yıl çalışmış” olmaktı. 300 kadar beyaz, 700 kadar mavi yakalı çalışanı olan şirkette tam 223 kişi bu pozisyona aday oldu.
“Yalın üretim” felsefesiyle üretime geçen şirketi “sıfır hata” ve“sıfır stok” gibi iddialı hedeflere taşımak konusunda önemli sorumluluk üstelenecek bu “birinci kademe liderler”i seçmek için zorlu bir süreç başlatıldı. Otoyol Genel Müdür Yardımcısı Cevdet Özdoğan, “birinci kademe liderler”in çok önemli olduğunu bu nedenle çok ciddi bir değerlendirme süreci sonunda seçim yapıldığını söylüyor. Özdoğan, bu titiz seçme ve değerlendirme sürecini şöyle anlatıyor:
“Başvuran 233 kişi bu konuda uzman bir şirketin yardımıyla değerlendirmeye alındı. Liderlik, kişilik özellikleri, ikna yeteneği gibi yetkinlikleri değerlendirildi. Yani bir çeşit sınavdan geçtiler. Bu süreç sonunda aday sayısı 103’e indi. Burada bir başarı veya başarısızlık söz konusu değil. Bu adayların belirlenen kriterlere uygunluğu saptandı. Bu süreç sadece adaylar arasında değil, tüm şirkette büyük heyecan yarattı. Şimdi bu 103 kişi 3 ay boyunca 300 saatlik bir eğitim programından geçecek ve yarısı gelecekteki lider havuzuna alınacak. Bu birinci kademe liderler için 2 yıl sürecek bir geliştirme programı düzenlenecek. Sunum yeteneklerinden, takım yönetimine dek çok detaylı eğitimler alacaklar.”
Otoyol’un “birinci kademe liderler”in seçme, değerlendirme ve eğitim sürecine verdiği önem, bu pozisyonun şirketler için ne kadar kritik olduğunun bir göstergesi.
En önemli pozisyonlardan!
Aslında dünyanın büyük şirketleri “birinci kademe liderler”in öneminin farkında. Örneğin, 100 binin üzerinde çalışanı bulunan dünyanın önde gelen petrol şirketi BP’de çalışanların yüzde 70-80’i onlara raporlama yapıyor. BP bünyesinde, yaşları 25-40 arasında değişen tam 10 bin adet bu tip yönetici var.
Onlara “birinci kademe liderler” (first level leaders-FLL) deniliyor. İspanya’daki güneş enerjisi birimlerinden Kuzey Denizi’ndeki petrol kuyularına, Şikago’daki pazarlama ofisinden Çin’deki hizmet istasyonlarına kadar her yerde, şirketin tüm birimlerinde çalışıyorlar. Onların gelişimi için önemli yatırımlar yapılıyor.
Türkiye’de de varlar. Boyner Mağazaları çalışanları arasındaki oranları yüzde 5. Pepsi’de satış şefi ve ekip lideri olarak adlandırılıyorlar. Pfizer’de işe yeni başlayanlar bu kapsamdaki yöneticilere bağlanıyor. Mercedes Benz Türk’te bu pozisyonda 119, Efes Pilsen’de 128, Turkcell’de ise yaklaşık 100 kişi bulunuyor.
İlk kademe liderler küçük sorunların büyük operasyonel sorunlara dönüşmesini engelliyor, şirketin önemli işlerini, müşteri ve tedarikçi ilişkilerini yönetiyorlar. Kısaca onlar şirketlerin can simidi gibi çalışıyorlar.
K Partners danışmanlarından Deniz Ergene, onların görev tanımını “bir şirketin vizyonunu ve uzun vadeli stratejilerini, günlük ve operasyonel bazda strateji ve taktiğe dönüştürmekten sorumlu olan yönetici” şeklinde yapıyor. Turkcell Çalışan İlişkileri Bölüm Yöneticisi Meltem Kalender,“İlk kademe liderler, iş bilgilerinin yanı sıra, vizyon ve stratejiler çerçevesinde belirlenen hedefleri uygulamada köpr�� işlevi görüyorlar. Bu nedenle şirket açısından büyük önem taşıyorlar. Şirketin sonuçlara ne oranda ulaşabildiği, büyük ölçüde bu köprünün sağlamlığıyla ilişkili” diye konuşuyor.
Girişteki yöneticinin profili
Liderlik merdiveninin birinci basamağındaki bu yöneticiler, çalışanlara en yakın yönetim birimi olmaları nedeniyle şirketler için büyük önem taşıyorlar. Manpower Genel Müdürü Ebru Coş, yarına sürekli lider yetiştirmek zorunda olan kurumlar için, bu aşamadaki liderlerin başarısının, gelecekte şirketin başarısı olarak da görüldüğünü belirtiyor. Coş en alt kademede bulunan bu liderlerde bulunması istenen özellikleri şöyle sıralıyor:
“Sorumluluk sahibi olma ve etki alanına hakim olabilme, karar verme, risk ve inisiyatif alma becerisi gibi özellikler aranır. Bunlar ilk kademe liderlerde aranan ve terfi sırasında öncelikli istenen özelliklerdir.”
K Partners Danışmanı Deniz Ergene ise doğru bir FLL profilinin, yalnızca iş ve yönetsel beceriler ile tanımlanamayacağına dikkat çekiyor. “Operasyonel ekibin gözünde üst yönetimi temsil eden yöneticiler olmaları itibariyle, aynı zamanda gelişmiş liderlik ve iletişim becerilerine sahip olmalıdırlar” diyor. Ergene’ye göre, onlarda aranan en önemli becerilerinden biri de koçluk yetenekleri. Bulundukları stratejik konum itibariyle kendi ekiplerine yol gösteren ve öneride bulunan en alt kademedeki bu yöneticilerin kendi aralarında da doğru bir iletişim kurmaları bekleniyor. Onlar şirket stratejilerinin bir bütün olarak hayata geçmesini sağlamakla yükümlü ara kademe yöneticiler olarak görülüyor.
Neden çok önemliler?
Şirketlerde CEO, genel müdür, genel müdür yardımcısı ya da direktörlük pozisyonlarındaki yöneticilerin isimleri daha çok öne çıkar. Yayın organlarında da hep üst kademe yöneticilerle karşılaşılır. Bu pozisyonlarda yer alanların önemi elbette yadsınamaz ama bu kişilerce alınan stratejik kararların başarıyla hayata geçirilmesi de “en alt kademedeki”, yani liderliğin birinci basamağında bulunan bu yöneticilerin sorumluluğundadır. Bu nedenle ilk kademe liderler şirketlerin “hayat damarları”na benzetilebilir.
Boyner Mağazaları Operasyon ve İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cenk Akın, onları şirketlerin dışarıya bakan yüzleri olarak tanımlıyor. Stratejilerin birebir uygulayıcısı ve uygulatıcısı olduklarını söylüyor ve ekliyor:
“Çok önemli bir ara katman olduğundan şirket iletişiminin de önemli bir istasyonunu oluştururlar. Her gün cephede olduklarından sürekli değişimin ve müşteri ihtiyaçlarının en yakın takipçisi aynı zamanda kararların doğru uygulanması açısından da en önemli kişilerdir.” Akın’a göre “birinci kademe liderler” sadece uygulamacı değiller. Aynı zamanda, geri bildirimleriyle, oluşmuş stratejilerin gözden geçirilip yeni kararlar alınması işlevinin de ilk ayağını oluşturuyorlar.
K Partners Danışmanı Deniz Ergene ise, “Bir şirketi bir kum saatine benzetirsek, ‘en alt kademe liderler’ kum saatinin en ince yerinde konumlanmıştır. Üst yönetim ve saha teşkilatları arasındaki iletişimin doğru ve zamanında gerçekleşmesini sağlarken, bir yandan da sahadan gelen önemli bilgileri üst yönetime sunarlar” diyor.
Ancak, bu iletişimi sağlarken aynı zamanda bir filtre görevini de gördüklerini ve bir şirketin başarısının onların kendi aralarındaki iletişimin başarısı ile neredeyse doğru orantılı olduğunu da ekliyor.
“İyi yönetilmeleri gerekiyor”
En alt kademeki bu yöneticilerin doğru seçilmeleri ve sonrasında da iyi yönlendirilmeleri şirketlerin işlerini kolaylaştırır. Ayrıca, bu ilk kademe liderler şirketin gelecekteki yöneticileri arasında da yer alabilirler. Manpower Genel Müdürü Ebru Coş, birinci kademe yöneticilerin çalışanların genel performans değerlendirmeleri sırasında seçilebildiğini belirtiyor. “Göreve atandıkları anda da, yöneticilikle ilgili başlangıç niteliğindeki eğitimler ve donanımlar bile kısa sürede adapte olmalarını sağlıyor” saptamasını yapıyor.
K Partners Danışmanı Deniz Ergene’ye göre, birinci kademe liderleri tercihen daha önce operasyonel pozisyonlarda bulunmuş ve supervizör seviyesini aşacak belli bir deneyim sahibi kişiler arasından seçmek doğru bir yaklaşım. Böylece şirketin günlük bazda karşılaşabileceği her türlü problemi daha önce birebir yaşamış, bu konularda deneyim sahibi olmuş ve yönettikleri ekibe çözüm bulma konusunda liderlik edebilecek, yol gösterebilecek kişileri saptayabilmek mümkün. Ergene, onların yetişmekte olan ekip için birer örnek, rol modeli olduklarını vurguluyor.
Hay Group Türkiye İş Geliştirme Müdürü Pelin Yılmaz ise seçme ve yerleştirme, kariyer planlama ve yedekleme süreçlerinde yetkinlikleri dikkate alan şirketlerin doğru insanları doğru rollere yerleştirebileceklerini söylüyor ve ekliyor: “Bu sayede yönetici olarak atadıkları üstün performanslı çalışanlarının neden yönetici olduktan sonra başarısız olduğu konusunda düşünmek zorunda kalmayacaklardır.”
İlk kademenin de zorluğu var
Her ne kadar birinci kademe lider olarak atanmak kişinin kariyer gelişimi için olumlu bir adım olarak görünse de, yapılan bazı hatalar bu pozisyondaki kişilerin bazı sorun ve zorluklarla karşılaşmalarına neden oluyor. Pelin Yılmaz, bir grup çalışan arasından sıyrılarak yönetici olmanın birçok çalışanın çok arzu ettiği bir şey olduğunu belirtiyor. Ancak bu konumun zorluklarına da hazırlıklı olmaları gerektiğinin altını çiziyor.
“İlk kademe yöneticiler işlerini iyi yapıp üstün performans gösterdikleri için bu göreve atanan kişilerdir. Çoğu kez atanmalarında etkili olan kriter daha kolay ölçülebilen teknik bilgi, becerileri ve yüksek performanslarıdır” diyor. Ama Yılmaz’a göre, işinde üstün performans gösteren her kişi, iyi bir yönetici olacak anlamına gelmiyor. İyi yönetici olmak için yönetici yetkinliklerine sahip olmak gerekiyor.
Yöneticiliğin ilk basamağındaki bu kişilerin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri de hem stratejik hem de operasyonel sorumluluk taşımaları oluyor. Deniz Ergene, ne tam anlamıyla strateji belirlemekten ne de tam anlamıyla operasyonu yönetmekten sorumlu olmaları nedeniyle iki kutup arasında kalabileceklerine dikkat çekiyor. “Her iki tarafın da, örneğin hem üst yönetimin hem de saha teşkilatının beklentilerini aynı şekilde cevaplama ve karşılama konusunda fazladan çaba sarf etmeleri gerekebilir” yorumunu yapıyor.
Türkiye’deki şirketlerde durum
Türkiye’de de önde gelen şirketler “birinci kademe”ye yönelik özel stratejiler geliştiriyorlar. Boyner Mağazaları Operasyon ve İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cenk Akın, bu gruba sürekli yatırım yaptıklarını, onların önemini çok iyi kavradıklarını belirtiyor.
“Onları hem teknik, hem yönetim hem de insan ilişkileri anlamında geliştirecek programlarımız var. Birinci kademe liderlerimize değişik bakış açıları kazandıracak, kendi yapımıza uygun çok sayıda eğitim veriyoruz. Bunların liderlik becerilerinden, takım çalışmasına, ürün bilgisinden satış stratejilerine kadar değişik konuları kapsıyor” diyor.
Pepsi’de organizasyonel ihtiyaçlar doğrultusunda ilk kademe liderlerin kişisel ve işsel yetkinlikleri değerlendiriliyor.
Pepsi İnsan Kaynakları Müdürü İdil Erim bu değerlendirme sonuçlarına ve iş performansına göre uygun eğitimlerin verildiğini, buna ek olarak koçluk, sunum teknikleri ve toplantı yönetimi ve etkin takım yaratma gibi standart eğitimlerin de olduğunu söylüyor.
Pfizer’ın onlara yönelik eğitim programları kişileri bulundukları pozisyonda geliştirmeye ve ilerideki olası pozisyonlara hazırlamaya odaklı oluyor. Pfizer İlaçları İnsan Kaynakları Direktörü Yeşim Özyurtçu, her zaman işin ihtiyacından daha fazla yetkinlik ve kapasiteye sahip kişileri işe aldıklarını, tüm terfileri şirket içinden yapmaya çalıştıklarını vurguluyor. Terfilerde kişileri yetkinliklerini geliştirebilecekleri sorumluluklara getirdiklerini ve çalışanları departman, takım ve bölümler arasında rotasyona tabi tuttuklarını da ekliyor.
Üst yönetime adaylar
Mercedes Benz Türk’te 3 bin mavi ve 900 beyaz yakalı çalışan var. Grup şefi pozisyonundaki çalışanlar “birinci kademe lider” olarak tanımlanıyor. Mercedes Benz Türk İnsan Kaynakları Müdürü Salih Ertör 216 yönetici pozisyonunun 119’unun “birinci kademe” olduğunu belirtiyor. Grup şeflerinin geliştirilmesine şirket içinde büyük önem veriliyor. Gelişim faaliyetleri atamalardan önce başlatılıyor ve planlı bir şekilde gerçekleştiriliyor. Ertör, performans yönetim sistemleri ve personel geliştirme uygulamaları ile şirket stratejisine ve yüksek hedeflere ulaşmada grup şeflerinin önünü açtıklarını söylüyor.
Efes Pilsen’de üst yönetime aday yöneticilere “birinci kademe lider” deniyor. En temel yönetim kademesi kabul edilen bu seviyede yöneticilik ve liderlik kavramları pekiştiriliyor ve kişilerin profesyonel yetkinlikleri geliştiriliyor. Toplam bin 637 çalışanı olan Efes Pilsen’in yönetici statüsünde 885 kişi var. Birinci kademede olanların sayısı ise 128 ve bu rakam toplam yönetici sayısının yüzde 14’üne denk geliyor.
Efes Pilsen Türkiye Bira Grubu İnsan Kaynakları Direktörü Adnan Aktan, “Her yıl performans değerlendirme sürecinin sonucunda birinci kademe liderlerin gelişimine yönelik aksiyonlar alıyoruz. Direktör ve genel direktör onaylarından sonra yüksek performans gösteren ve bir üst göreve atanması uygun görülen çalışanlarımız, mesleki ve genel eğitim ihtiyaçlarına yönelik programlara yönlendiriliyor. Yıl içerisinde performans gelişimleri izlenen ‘birinci kademe yöneticiler’ atamalar sırasında öncelikli olarak değerlendirilir” diyor.
HAREKETE GEÇME SERBESTİLERİ FAZLA
ORGANİZASYONLAR YALINLAŞIYOR Şirketlerin önündeki en önemli engellerden biri büyüdükçe hantallaşmalarıdır. Hiyerarşik seviyelerin fazlalığı karar alma mekanizmasını yavaşlatabilir. Bu da karar alma ve uygulamaya geçmede daha hızlı oldukları için piyasa koşullarına çok daha kolay adapte olabilen daha küçük rakipler karşısında pazar kaybetmeye yol açabilir. Bu bağlamda son senelerde şirketler organizasyonlarını olabildiğince yalınlaştırmaya çalışıyorlar.
KUSURSUZLUK BEKLENİYOR Bu da üst düzey yöneticilerle çalışanlar arasında çok daha az yönetici kademesi demek oluyor. Bunun ilk seviye liderler için anlamı eskiye göre çok daha fazla hareket serbestisine sahip olmalarıdır. Artık üstlerinde, aldıkları kararları onaylatmaları gereken çeşitli seviyede çok sayıda yönetici bulunmadığı için aldıkları kararlarda son derece dikkatli ve kusursuz olmaları beklenir.
ÇALIŞANLAR YAKINDAN İZLER İlk kademe yöneticileri tüm çalışanlar yakından izler. Çünkü çalışanlar organizasyonun yönetici atama süreçlerinde ne derece adil ve doğru kararlar aldığını onları izleyerek test eder. Aynı zamanda ilk kademe yöneticiler organizasyonun daha verimli ve etkili olmasına imkan veren iklimin oluşmasında da önemli etkilere sahiptirler.
GERÇEK KAHRAMAN ONLAR Hedeflerin açık olarak tüm çalışanlarca anlaşılması, çalışma standartlarında beklenen kalite, çalışanların ödüllendirilmesi, ekibe bağlılığın sağlanması, ne yapılması gerektiğinin bilinci ve sorumluluk dağılımının adilliği, organizasyonun iklimini etkileyen temel unsurlardır. Bunlar ilk kademe yöneticiler tarafından kolaylıkla olumlu veya olumsuza dönüştürülebilir. Şirket en üst düzeyde ne vaat ederse etsin bunu gerçekleştiren gerçek kahramanlar ilk kademe yöneticilerdir.
EN TEPEYE KADAR ÖNLERİ AÇIK
ROLLERİ ÇOK ÖNEMLİ Birinci kademe liderlerin şirket hedeflerinin yakalanmasındaki rolü, özellikle son yıllarda çok daha önemli bir hal aldı. Bu çerçevede deneyimsiz eleman seçiminde bile birçok firma, yetkinlik bazlı görüşmeler ve değerlendirmeler yaparak potansiyel yöneticilerinin yetkinlik seviyelerini ölçme ve gerekli gelişim programlarını hazırlama yönetimini tercih etmeye başladı.
GENEL MÜDÜR OLABİLİRLER Günlük ve operasyonel sorumluluklarının altından başarı ile kalkan, gelişime açık, liderlik ve iletişim becerileri güçlü olan profesyoneller, “birinci kademe” için aday yöneticilerdir. Yüksek bir performans seviyesi tutturdukları, kendilerine verilen görevleri başarı ile yerine getirdikleri ve stratejik ve operasyonel anlamda bir katma değer yaratabildikleri sürece en tepe yönetime kadar önleri açıktır. Gerekli deneyimleri edindikten sonra genel müdürlük için değerlendirmeye alınması gereken profesyonellerdir.
FARKLI STRATEJİLER VAR Son yıllarda, özellikle rekabetçi ortamlarda faaliyet gösteren firmalar, birinci kademe liderlerin gelişimi için farklı inisiyatifler yaratmaya başladılar. Kimi şirketler onların seçimi ve geliştirilmesi için ağırlıklı olarak şirket içi ve dışı eğitimleri tercih ederken, kimileri kendi bünyelerinde birebir bu konu ile ilgilenecek, şirketin yönetici adaylarını belirleyip onlara koçluk ve profesyonel eğitim hizmetleri sunacak yeni departman veya fonksiyonlar kurma yöntemini kullanmaya başladılar.
TURKCELL’İN “BİRİNCİ KADEME LİDER” STRATEJİSİ
ÖZELLİKLERİ NELER? Birinci kademe liderler, bir ana iş kolunu oluşturan alt iş alanlarından bir ya da birkaçına tam anlamıyla hakim, bulunduğu ana iş kolunun bütününü görebilen ve şirketin genel iş süreçleri ve sonuçlarıyla da doğrudan ilgili çalışanlardan oluşuyor.
DOĞAL İÇ ADAYLAR Bu özellikleriyle işi vizyon ve strateji doğrultusunda sürükleyebilecek seviyede bulunan ilk kademe liderler, kendilerine duyulan güvene bağlı olarak üstlendikleri yetki ve sorumlulukların doğal bir sonucu olarak üst yönetimin paralelinde büyük resmi de görebiliyor ve üst yönetim için doğal birer iç aday olabiliyor.
YÖNETİCİLERİN YÜZDE 26’SI Turkcell’de de ilk kademe liderlerin şirket sonuçlarına doğrudan ve dolaylı etkileri son derece yüksek. Şirkette tüm çalışanların yaklaşık yüzde 15’lik bir bölümü yönetsel rol üstlenmiş bulunuyor. Bu yöneticilerin yaklaşık yüzde 26’lık bir bölümüyse ilk kademe liderlik görevi üstleniyor. Turkcell’de yaklaşık 100 çalışan ilk kademe lider konumunda.
YOĞUN EĞİTİM PROGRAMI Ayrıca, şirkette iki yılını doldurmuş ve yüksek performans sergileyen çalışanlar, yöneticileri tarafından “Lider Yönetici Yetiştirme Programı”na aday gösterilebiliyor. Değerlendirme sonucunda bu programa girmeye hak kazanan adaylar, iki yıl boyunca proje çalışmalarıyla da desteklenen yoğun bir eğitim programına alınıyor. Böylece bulundukları yetkinlik seviyelerine uygun olarak daha geniş sorumluluklara hazırlanma olanağı buluyor. Böylelikle tüm çalışanlara şirket içi fırsatlar sunuluyor.
İŞ SONUÇLRINDAN SORUMLULAR İlk kademe liderler, her defasında amaca uygun olarak yeniden tasarlanan değerlendirme merkezleriyle seçiliyor ve aday olan ya da aday gösterilen tüm çalışanlara eşit fırsat tanınıyor. Bulundukları alt iş alanında tüm yetkilerle donatılan ilk kademe liderler, iş sonuçlarından tam anlamıyla sorumlu olarak görev yapıyor. Her yıl birinci kademe lider konumunda bulunan çalışanlarımızın yaklaşık yüzde 10’u, Turkcell’de, bir grup şirketinde ya da bir uluslararası operasyonda daha üst konumda sorumluluk üstlenebiliyor.
N. ASLI TEKİNAY
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?