Capital, uzun yıllardır geleneksel olarak Ocak ayında “Ücret” araştırması yayınlıyor, yıl boyu için pozisyon ve sektörleri analiz ediyor. Ancak, 2009, gerçekten zor ve tahmin edilmesi bir yıl olaca...
Capital, uzun yıllardır geleneksel olarak Ocak ayında “Ücret” araştırması yayınlıyor, yıl boyu için pozisyon ve sektörleri analiz ediyor. Ancak, 2009, gerçekten zor ve tahmin edilmesi bir yıl olacak. Global kriz, ücrette hesapları değiştirdi, alışılmışın ötesinde yeni uygulamaları gündeme getirdi. Artık eskisi gibi bütün şirketleri aynı oranlar, aynı stratejilerle değerlendirmek mümkün değil. Araştırmalar, Türk iş dünyasının yeni dönemde ücret stratejilerine 10 ayrı trendin damgasını vuracağını, artış oranının ise yüzde 0 ile 13 arasında değişeceğini ortaya koyuyor.
Ekonomik krizin 2009 yılında ücretlere etkisi sadece “düşük zam oranları” ile sınırlı kalmayacak. Oluşan yeni ekonomik koşullar ücretle ilgili pek çok yeni uygulamayı da gündeme getiriyor. Bu yıla damgasını vuran en güçlü trendlerden biri de yan haklarda yapılacak büyük tasarruf ve kısıtlamalar olacak. Egon Zehnder Yönetici Ortağı Murat Yeşildere, “Kısa vadede krizin etkilerini de, enflasyonun altında ücret artışları yapıldığını da göreceğiz. Bu bağlamda hak edilmiş değişken ücret, ikramiye, ödül ödemelerinin yapılmaması veya ertelenmesi gündeme gelecek” diyor. Araştırmamıza katılan 30 kadar uzmanda onunla benzer görüşleri paylaşıyor. Yeşildere’nin diğer tespitleri de 2009’da ücret konusunda öne çıkacak trendlerin ve gelişmelerin adeta bir özeti gibi:
“- Birçok şirketin ise iş güvencesinin, ücret artışının önünde olduğunu çalışanlarına empoze edeceği bir döneme giriyoruz.
- Ayrıca son yıllarda ‘yıllık’ artışa geçme eğilimi içinde olan işverenlerin tekrar yılda en az 2 artış uygulamasına geçebileceğini öngörüyorum.
- 2009 yılı için yapılacak artışların yüzde 0 ila 15 aralığında olacağını öngörüyorum. Ortalamalar ise yüzde yüzde 8 ila 9 civarında olacaktır.”
Mercer’ın 152 büyük şirketle yaptığı araştırma da ücret artışlarının yüzde 0 ila 13 gibi geniş bir spektrumda gerçekleştiğini, ortalamanın ise yüzde 9,2 olacağını ortaya koyuyor. Oranlar sektörden sektöre, şirketten şirkete değişiyor. Şirketin ölçeği, finansal durumu ve kriz öncesindeki yönetim politikaları zam oranlarını belirliyor. Krizden çok fazla etkilenen inşaat, perakende, otomotiv gibi sektörlerdeki küçük ve orta ölçekli şirketler arasında hiç zam yapmayacak olanlar da var.
2009’da “yan haklarda tasarruf”, “yılda 2 kez artış”, “ücretsiz izin” gibi yeni uygulamalar da öne çıkacak. Bu nedenle ücret paketlerini saptayacak şirketlerin Capital’in araştırmasında öne çıkacak 10 trendi incelemesinde fayda var:
1-Büyük ve Küçük Farklı Olacak
Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı şirketler ile yerli büyük gruplarda çalışanlar, 2009’daki ücret düşüşlerinden daha az etkilenecek. Bu şirketler, eskiye göre daha az oranlarda olsa bile, iyi yöneticilerini rakiplerine kaptırmamak ve iç motivasyonunu bozmamak adına zam oranlarını enflasyonun üzerinde tutacak.
Personel Yöneticileri Derneği (PERYÖN) Yönetim Kurulu Başkanı ve Kibar Holding İnsan Kaynakları Direktörü Yiğit Duman, 2009 başında krizden daha az etkilenen şirketlerin ortalama yüzde 10 oranında ücret artışı yapacağını söylüyor.
Yiğit Duman’ın saptamasını, Mercer’ın ücret araştırmasının sonuçları da destekliyor. Türkiye’nin en büyük 250 şirketinden, 152 ile yapılan araştırma, 2009 yılındaki zam planlarının “Sıfır” (0) ile yüzde 13.2 arasında değiştiğini ortaya koyuyor. Ancak, büyük şirketlerdeki ortalama artış oranı olarak yüzde 9.2 düzeyi öne çıkıyor.
Ford İnsan Kaynakları Direktörü Yaşar Onay’ın tahminlerine göre, Türkiye’nin önde gelen şirketlerinde ücret artışları 2009’da yüzde 7 ila 11 düzeyinde gerçekleşecek.
Küçük ve orta ölçekli şirketlerde ise tablo daha farklı görünüyor. Küçükler arasında hiç zam yapmayacak olanlara daha sık rastlanıyor. Mercer Genel Müdürü Sibel Yücesan, “Büyük holdingler dışındaki orta ve küçük ölçekli şirketlerdeki zam oranı en iyi ihtimalle enflasyon düzeyinde kalacak” görüşünü savunuyor. Yönetim danışmanları ve İK uzmanlarının tahmini de benzer yönde. Onlar da yüzde 5 ila 9 arasında bir oranın gerçekleşmesini bekliyorlar.
2- Gerçekleşen Enflasyona Göre Zam
Yaptığımız araştırmalar, şirketlerin, ücret paketlerini hesaplarken önemli değişikliklere gideceğini ortaya koyuyor. Bu değişikliklerden ilki zam oranlarının belirlenmesinde kendini gösterecek. 2008’de olduğu gibi bu yıl da şirketler ağırlıklı olarak zam oranlarını enflasyona göre belirleyecek. Ancak, buradaki en büyük fark, “hedeflenen enflasyon” yerine “gerçekleşen enflasyon” oranının dikkate alınmasında kendini gösterecek. Yani zam oranları belirlenirken, 2008 yılı enflasyon rakamları dikkate alınacak. Bu değişimin en büyük nedeni ise daha önceki yıllarda enflasyon tahminlerinde yaşanan sapmalardan kaynaklanıyor.
HRM Genel Müdürü Aylin Coşkunoğlu Nazlıaka’ya göre, zam oranları belirlenirken bir çoğunlukla önceki yılın enflasyon oranı dikkate alınacak. Nazlıaka, “Gerçekleşen enflasyonun yanı sıra sektör dinamikleri, şirket kârlılığı ve çalışanların bireysel başarıları da zam oranlarını belirlemede etkili olacak” diyor.
Almanya merkezli Tesa Bant’ın Türkiye Genel Müdürü Mete Konuralp de 2008 yılı enflasyon seviyesine yakın zam planladıklarını söylüyor.
3- Zam Yapmayan da Var
Profesyoneller için tablo her şirkette aynı olmayacak. Çünkü, çok sayıda şirkette ise 2009 yılı “zamsız” geçirilecek. Egon Zehnder Yönetici Ortağı Murat Yeşildere ve Ray&Berndtson Yönetici Ortağı Ayşe Öztuna, özellikle krizden doğrudan etkilenen sektörlerde “sıfır” veya ona yakın zam oranlarının uygulanacağına dikkat çekiyorlar.
İş Yasası’nın 22’inci maddesi de kriz sebebiyle şirketlere iş akitlerinde çalışanlarla yeni anlaşma yapma ve daha düşük ücret teklif etme hakkını veriyor. Türkiye’nin büyük tekstil şirketlerinden Orta Anadolu Tekstil’in sahibi olan Karamancı Holding’in insan kaynakları direktörü Mehmet Aksu, “Şirketler İş Yasası’nın 14’üncü maddesine başvurarak ‘Çağrı Üzerine Çalışma’ uygulaması da yapılabilir” diye konuşuyor.
“Sıfır” ve “Sıfıra yakın” zam uygulamasına ağırlıklı olarak tekstil, inşaat, otomotiv ve yan sanayi gibi sektörlerde gidileceği belirtiliyor. Örneğin, 2008 yılı Aralık ayı ve 2009 Ocak ayında üretimi birkaç hafta durdurma kararı alan otomotiv, bu sektörlerin başında geliyor. Zam yapan şirketlerde ise oranlar “tek hanede” kalacak.
Türkiye’nin önde gelen otomotiv şirketlerinden birinin üst düzey yönetici, “Şirketler 2009 bilançolarına bakarlarsa, ücret artış oranı için sıfırı rahatlıkla tercih edebilirler” değerlendirmesini yapıyor.
İnşaat sektörünün de pek çok şirketin zam yapmayı nisan ayına ertelediğini söyleyen Eva Gayrimenkul Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, “Sektörde işten çıkartmalar yaşanıyor. Yılbaşı zammını ertelemeyen şirketler ise enflasyon zammı yapmayı düşünüyor” diyor.
4- Ücret İndirimi ve Ücretsiz İzin
Avrupa ve ABD’deki çok sayıdaki büyük şirket, 2009 için planladıkları ücret artışlarında yüzde 50 oranında kesinti yapacak. Uzmanlara göre bu eğilimden Türkiye’deki bazı şirketler de etkilenecek. Bu yıl özellikle maliyetlerini azaltmak için ücretsiz izin ve ücret indirimi yapan şirketlerin sayısında artış yaşanacak. Bunun sonucunda da birçok sektörde mevcut ücretler düşecek.
Ücretsiz izin uygulamasının aslında ücretin düşürülmesi anlamına geldiğini söyleyen OneWorld Consulting danışmanı Hale Beyhan, “Eleman çıkartmamak için, çalışanlarıyla anlaşarak 2009 yılı için zam vermeme kararı alan, hatta maaşlarda kesintiye giden şirketler biliyoruz” diyor.
Bunun yanı sıra uzmanlara göre bazı büyük şirketler dahi bu dönemde çalışanlarının primlerini ödemeyebilecek. 2009’da özellikle şirketlerde en çok görülen uygulamalardan biri de mevcut pozisyonlar için yeni yapılan işe alımlarda ücretleri düşürmek olacak.
Exelect Genel Müdürü Jale Bengiler’e göre bunun sonuncunda 2009’da yeni işe başlayanlar aynı pozisyondaki eski çalışanlara göre daha az kazanacak. Böylece yeni gelenin daha fazla kazanması uygulaması da büyük ölçüde askıya alınacak.
5- Yılda 2 Ücret Düzenlemesi Yapacaklar
Zam Dönemi Yılda 2’ye Çıkıyor
2009’da ücretle ilgili bir diğer yeni uygulama ise yılda 1 yerine, enflasyonun yüksek olduğu dönemlerdeki gibi, yılda 2 kez zam yapılmaya başlanması olacak. HRM Genel Müdürü Aylin Coşkunoğlu Nazlıaka da “Son 5 yıldır şirketlerin yüzde 75’i yılda 1 kez ücret artışı yapıyordu. Enflasyon oranın yeniden yükselmesiyle şirketler, yeniden yılda 2 kez zam yapma eğilimi gösteriyor ” diyor.
Hangi Şirketler Uygulayacak?
Örneğin, Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu, 2009’da yılda 2 kez yüzde 4 oranında zam yapmayı planladıklarını söylüyor. Karamancı Holding İK Direktörü Mehmet Aksu ise “Belirsizlik ortamında kilit personeli kaybetme riskiyle karşı karşıya kalmamak ve enflasyon oranı altında kalabilecek ücretleri dengeleyebilmek için eskiden olduğu gibi yılda 2 kez zam yapılması gündeme gelebilir“ diyor.
Nisan Ayına Erteleyenler Var
Birçok şirket ise belirsizlikten dolayı zam dönemlerini nisan veya haziran aylarına sarkıtacak. Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden bazıları da özellikle yılın ilk aylarında “Bekle ve gör” politikası izleyecek. Uzmanlara göre şirketlerin ücret paketlerini ekonomik gelişmeler doğrultusunda yılın ikinci yarısında düzeltme olasılığı yüksek.
İkinci Zammı Gidişat Belirleyecek
Yılın ilk aylarında yapılacak ücret artışları ise enflasyona yönelik olacak. Performans zamları ise ekonomik gelişmelere göre yılın ikinci yarısında belirlenecek. Mali yılı eylül sonunda biten şirketler ise önlerini daha rahat görebildikleri için bu dönemde daha şanslı. Nazlıaka, “Yılda 2 kez zam yapan şirketlerin ocak ayı zamları yüzde 3 ile 6 bandında olacak. İkinci zam oranı ise yıl ortasındaki gidişata göre belirlenecek” diyor.
6- Yan Haklarda Tasarruf Devri
Ücret paketleri içinde krizden en çok etkilenecek kalemlerin başında yan haklar var. Bu doğrultuda alınan tedbirler arasında performans primlerinin kısıtlanması, sağlık sigortası, bireysel emeklilik, araç, lojman ve telefon görüşmeleri gibi yan haklardan kesinti yapılması bulunuyor.
Mercer’ın 152 şirketle yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre ilk etapta şirketlerin yüzde 50’si eğitim, organizasyon, sosyal faaliyet gibi yan haklarda kesintiye gitmeyi planlıyor. 2009 yılında diğer yan haklarda kesintiye gideceğini açıklayan şirketlerin oranı ise yüzde 20’e ulaştı.
Egon Zehnder’den Murat Yeşildere de hak edilmiş değişken ücret, ikramiye, ödül gibi ödemelerinin yapılmamasının veya ertelenmesinin gündeme gelebileceğine dikkat çekiyor. Kelly Services Genel Müdürü Taylan Kovanlıkaya,“Bu günlerde, ilk olarak şirketlerin araç ve harcama yetkilerini tartıştığına dair duyumlar alıyoruz. Satış pozisyonları için otomobil gerekli. Ancak şirketler, ‘İnsan kaynakları veya finans direktörüne şirket aracı verilmesi doğru mu’ diye sormaya başladılar” diyor.
Fortune Yönetici Ortağı Ayşen Arıduru ise işten çıkarmak yerine çalışanlara tanınan bazı yan hakların düşürülmesinin kriz döneminde uygun bir çözüm olabileceğini düşünüyor.
Karuna Danışmanlıktan Bahar Kayserilioğlu da ücret konusundaki en önemli değişimin yan haklardaki kısıtlamalar olduğu görüşünde. Kayserilioğlu, “Ücret dışı verilen yol, telefon gibi ekstra ödemeler kısıtlanacak hatta bazı şirketlerde hiç verilmeyecek” diyor.
7- Sektörel Farklar Artıyor
Capital’in ücret araştırması bu yıl bazı sektörde ücret artışlarının genel ortalamanın üzerinde kalacağını gösteriyor. Ancak, diğerlerinde ise dramatik ücret düşüşleri yaşanacak. Krizden birinci derecede etkilenen finans, otomotiv ve inşaatta maaşların ciddi biçimde gerilemesi bekleniyor. Monster Gelişen Pazarlar Avrupa Bölge Müdürü Güray Mert, “Bu krizden en çok etkilenen sektörlerin başında otomotiv ve otomotiv yan sanayi geliyor. Sektörde işten çıkarmalar yaşanıyor. Bu tablo ücretlere de olumsuz yansıyacaktır” diyor. Tofaş’ın üst düzey bir yöneticisi de, “Muhtemelen krizden birinci derecede etkilenen otomotiv ve finans sektörlerinde artışlar düşük kalacaktır” değerlendirmesini yapıyor.
Türkiye’de bankacılık sektöründe yabancıların payı yüzde 43’e ulaşmış durumda. Global finans sektöründeki sıkıntılar nedeniyle Türkiye’de de bankacılık sektöründe parlak ücret artışları olmaması şaşırtıcı olmayacak. Mercer Türkiye Genel Müdürü Sibel Yücesan, “Satışları ve gelirleri azalan sektörlerde zam oranları düşük olacak. Otomotiv, hızlı tüketim malları, tekstil ve perakende de ücret artış oranları diğer sektörlerin altında kalacak” diyor.
Ücret artışının daha yüksek olduğu şirketler de yok değil. Özellikle enerji, telekomünikasyon, bilişim ve ilaç şirketleri genel ortalamanın daha üzerinde zam yapacak. Pfizer İnsan Kaynakları Direktörü Yeşim Özyurtçu, krizden nispeten daha az etkilenen ilaç sektöründe zam oranların yüzde 10 ila 12 arasında gerçekleşeceğini tahmin ediyor. Genel müdür seviyesinde de sektörel farklılıklar mevcut. Örneğin, geçen. yıl aylık en çok 60 YTL kazanan banka genel müdürün 2009’da ortalama 43 bin YTL seviyesinde kazanacağı tahmin ediliyor. İlaç şirketlerinde ise genel müdür ücretlerinde çarpıcı artışlar yaşanıyor.
Kriz öncesinde otomotiv ve finans sektörü çalışanlarının en çok kazananlar arasında olduğunu belirten Inproda Genel Müdürü Günnur Aktoros, “Kriz finans, otomotiv, tekstil ve ihracat ağırlıklı sektörlerde ücretleri aşağı çekecek. Çünkü bu sektörlerde düşük artış oranları verilecek” diyor.
8-Yeni Başlayanlar Şanssız
Transfer Dönemi Kapandı
2009’da, ücret konusunda en dezavantajlı kesim yeni işe başlayanlar olacak. Exelect Genel Müdürü Jale Bengiler, “Şirketler önlerini göremedikleri için yeni işe alınan personele kriz öncesine göre daha düşük ücret teklifleri yapıyor” diyor. Ayşe Öztuna da eskiden 3 yöneticinin yaptığı iş için şimdi bir yöneticinin işe alındığını söylüyor. Ancak, yeni işe alınan deneyimli yöneticilerin ücreti bile kriz öncesinin gerisinde kalıyor.
Yeni Mezunlar İçin Kötü Dönem
Üniversiteden yeni mezun olanların ücretlerinde de dramatik düşüş yaşanıyor. Geçen yıl parlak üniversite mezunları minimum bin 50 YTL’den başlayan ve 2 bin 300 YTL’ye ulaşan ücret paketleriyle işe başlama şansını yakalayabiliyordu. Yüksek lisans derecesi olanlarda tavan 2 bin 650 YTL’ye dek çıkabiliyordu.
Teklifler 1.200 YTL’ye Geriledi
Fortune Danışmanlık’tan Ayşen Arıduru, “Yeni mezunlar sektöre ve eğitime göre değişmekle birlikte ancak 2009’da ancak 1.200 ila 1.500 YTL seviyesinde teklifler alabiliyor” diyor. Arıduru’ya göre bilgi teknolojileri yeni başlayanların yazılım mühendisliği gibi bazı spesifik pozisyonlarda 2009’da da 2 bin YTL’ye varan paketler yakalaması hala mümkün.
9-CEO Ücret Paketleri Geriliyor
ABD ve Avrupa’da ciddi paketler kazanan CEO’ların özellikle primlerinde ciddi düşüşler yaşanıyor. Krizden sonra şirketlere yaptığı yardımın karşılığında, ABD yönetimi yöneticilerin ücretlerine bile tavan getirmeye başlamış durumda. Uzmanlara göre, ABD’de bundan sonra yönetici ücretlerinin hangi seviyeden itibaren ahlaki olmaktan çıkacağı tartışılacak. Asgari ücret gibi azami ücretin de tasarlanması gündeme gelecek.
Türkiye’de de benzer şekilde CEO ve genel müdür ücret paketlerinde düşüş bekleniyor. Hatta şimdiden Koç Holding gibi pek çok büyük grubun yöneticisi yıl sonu primlerini almaktan kendi rızalarıyla feragat ediyor. Ancak, 30’a yakın İK uzmanından aldığımız tahminlerine göre Türkiye’de genel müdürlerin aylık net ücretlerinde 2009’da 2008’e göre çok önemli sapmalar olmayacak.
Primlerindeki ve yan haklarındaki azalma nedeniyle “ücret paketleri”nin küçülmesi bekleniyor. Bu yıl da, genel müdürlerin aylık net kazançları 15 bin ila 40 bin TL arasında değişecek. Özellikle 500 milyon dolar ve üstü yıllık cirosu olan şirketleri yöneten CEO’ların ücretlerinde bir düşüş beklenmiyor. Heidrick&Struggles Yönetici Ortağı Ayşegül Aydın, “500 milyon doların altındaki daha küçük ve orta ölçekli şirket yöneticilerinin ücret paketlerinde eğer şirketler bu kişileri vazgeçilmez olarak görmüyorsa önümüzdeki dönemde indirimler gözlemlenebilir” diyor.
10-Performans Önemini Koruyacak
Gerçekleşen enflasyonun haricinde kişisel ve ekip performansı da zam oranları konusunda belirleyici olmaya devam edecek. Hatta insan kaynakları yöneticileri performansa bağlı değişken gelirin sabit gelir içindeki payının önümüzdeki yıllarda daha da artmasını bekliyor. Böylece şirketler “yıldız” çalışanları ile yöneticileri küstürmemiş olacak. Uzmanlara göre özellikle satış pozisyonlarında prim oranları ücretten daha etkin bir gelir kaynağına dönüşecek.
HRM Genel Müdürü Aylin Coşkunoğlu Nazlıaka, “Şirket gelirine direkt katkı sağlayan tüm pozisyonların ücretleri performansa endekslenecek. Şirketler, krizin yarattığı belirsizlik riskini çalışanları ile bölüşecek” diyor.
Karuna Danışmanlık Genel Müdürü Bahar Kayserilioğlu ise performansın ücretten çok işten çıkarmalarda belirleyici olacağını kanısında.
Accor Services Türkiye İnsan Değerleri Direktörü Gülgun Koç da bu performansa bağlı zam sistemlerinde yeni bir sistem geliştirdiklerini söylüyor. Sisteme göre ekip ve bireysel başarı puanla ödüllendiriliyor. Biriken puanlar ise çalışanlara ücret artışı olarak ödeniyor.
Ayçe Tarcan Aksakal
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?