Ücrette Telafi Hesapları

Yeni yılla birlikte şirketler dünyasında yeniden “ücret” konusu tartışılmaya başlandı. “Zam oranı”, “performans değerlendirme”, “telafi” ve “üst düzey yönetici maaşları”, gündemin ilk sırasında yer...

1.01.2008 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Yeni yılla birlikte şirketler dünyasında yeniden “ücret” konusu tartışılmaya başlandı. “Zam oranı”, “performans değerlendirme”, “telafi” ve “üst düzey yönetici maaşları”, gündemin ilk sırasında yer alıyor. Capital’in 50’ye yakın insan kaynakları yöneticisiyle yaptığı araştırma, bütün bu konulara açıklık getiriyor, ücret stratejisi oluşturacaklar için önemli ipuçları veriyor. İlk ana mesaj zam oranının yüzde 7-10 arasında olacağı yönünde… Ancak, daha fazlasını, araştırmanın içinde ve tablolarda bulacaksınız…

“Türkiye’de çok sayıda büyük şirket, son birkaç yıldır hedeflenen enflasyon oranını baz alarak zam yaptı. Ancak, enflasyon hedefi tutmayınca, ücret artışları enflasyonun gerisinde kaldı. Şimdi insan kaynakları yöneticileri olarak kendi aramızda ücretlerdeki erime konusunda nasıl bir yaklaşım içinde olmamız gerektiğini tartışıyoruz.”

Bu değerlendirmeler, Türkiye’nin büyük gruplarından birinin insan kaynakları direktörüne ait… Üstelik sadece bir değerlendirmeden öte anlamı var. Bu, aynı zamanda 2008 yılında ücret zamlarına yön verecek en önemli gelişmeyi ortaya koyuyor. Çünkü, şirketlerin ve İK uzmanlarının ajandalarının ilk sırasında tutmayan enflasyon hedefi nedeniyle eriyen ücretlerin nasıl telafi edileceği de yer alıyor.

Grafton Recruitment Türkiye Genel Müdürü Esra Taştan, “Önde gelen şirketler artık zam oranlarını belirlerken gelecek enflasyonu hedef alıyor” diyor. Ancak şirketlerin geçmiş dönemlerdeki uygulamalarından kaynaklanan yıpranma paylarının da gündeme geldiğine dikkat çekiyor ve bu soruna şirketlerin yaklaşımını şöyle anlatıyor: “Çünkü, düşük enflasyonlu ortamda birkaç puanın bile önemi büyük. Bu nedenle geçmişte oluşan yüzde 3-5 oranındaki yıpranma paylarını çalışanlarına çeşitli uygulamalarla yansıtan şirketler de var.”

Capital olarak 50’ye yakın insan kaynakları yöneticisinin görüşlerini alarak hazırladığımız ücret araştırmasında yönetici ücretlerindeki yükseliş ve sektörel farklılıklara ilişkin de önemli veriler elde ettik ve bunları tablolarımıza yansıttık. İşte 2008’in ücret artışlarına yön verecek gelişmeler:

2008’in Oranı Ne Olacak?
Hükümet, 2008 yılında yüzde 4 oranında enflasyon hedefliyor. Ancak, insan kaynakları uzmanları, bu orana göre zam yapıldığı takdirde, çalışanlar arasında büyük rahatsızlık doğacağını söylüyorlar. Çünkü, son birkaç yıldır enflasyon hedefleri aşıldı ve bunu baz alan şirketlerde ücretler her yıl birkaç puan geriledi. Onlara göre, bu nedenle, 2008’de ücret artışları özellikle büyük gruplarda yüzde 7 ile 10 aralığında seyredecek. Ücret artışlarında çoğu şirket “hedef enflasyon” yerine “gerçekleşen enflasyon” oranını dikkate alacak.

Zamların gerçekleşen enflasyona göre yapılması gerektiğini savunan uzmanlardan biri de Data Expert Genel Müdürü Hasan Altunkaya. Altunkaya, “Ücretlerde 2008 yılında yüzde 7 ile 10 arasında bir artış bekliyoruz. Önümüzdeki yıllarda da enflasyondaki düşüşe paralel ücretlerde yapılacak zam oranları da gerileyecek” diye konuşuyor.

NBS İK Projeleri Grup Müdürü Bade Nilgün de, farklı sektörlerde faaliyet gösteren pek çok şirketin geçmiş yılın enflasyonunu baz alarak artış yapacağına dikkat çekiyor. Nilgün, “Geçmişte böyle oldu. 2008 yılında da çok farklı olacağını sanmıyorum” diyor.

hed

Prometheus Danışmanlık’ın 15 ilde 300 şirketle yaptığı “2008’e Girerken Ücretler” araştırmasının sonuçları ise Capital’in çalışmasından biraz daha farklı. Bu çalışmaya göre 2007 yılında ağırlıklı olarak yüzde 7-10 bandında gerçekleşen ücret artışları, bu yıl yüzde 5-8 ile sınırlı kalacak. Araştırmada geçmiş dönem enflasyonunu baz alan şirketlerin yüzde 6 artı 1,5 performans, gelecek dönem enflasyonu baz alanların ise yüzde 4 artı 1 performans zammı yapacağı belirtiliyor.

Performans Etkisine Dikkat
Son birkaç yıldır olduğu gibi 2008’de de performans zamları gündemde olacak. Şirketler bu uygulamada öncelikle “yıldız” çalışanları, ardından da ücretleri nispeten düşük kalanları hedefliyor. Tahminler, normal zammın üzerine gerçekleştirilecek “performans zammı”nın yüzde 4-5 civarında gerçekleşeceği yolunda…

Türkiye’de ağırlıklı olarak finans ve ilaç sektörlerine yönelik üst düzey yönetici bulma hizmeti veren Stanton Chase’in Türkiye Yönetici Ortağı Çağrı Alkaya, “Sadece enflasyon zammı yapan şirketler için ücret artışları yıllık yüzde 7 ile 9 oranında değişiyor” diyor ve ekliyor:

“Bizim araştırmalarımız, bu sektörlerdeki şirketlerin yüzde 5 civarında performans zammı uygulayacağı yönünde. Bu ortalama bir rakam. Birkaç puan altı ve üstü olacağını da unutmamak gerekiyor. Böylece, enflasyon ve genel performans zammını birleştirdiğimizde yüzde 12 civarında toplam ücret düzenlemesi ortaya çıkacak.”

Ray&Berndtson Yönetici Ortağı Ayşe Öztuna da benzer bir görüşü dile getiriyor. Öztuna,“2008 için yüzde 8,5 ile 9 oranında enflasyon zammı yapmayı planlayan şirketler var. Ancak, bazı şirketler parlak çalışanlarını korumak isteyecekler. Onların toplam oranı ise yüzde 10-15’i bulacaktır” diye konuşuyor.  

Performans sistemi olmayan şirketlerde oluşan tabloyu ise MY Executive’in kurucusu Müge Yalçın, şöyle değerlendiriyor: “Pek çok şirkette prim ve performans sistemi iyi oluşturulmuyor. Bu tip şirketler iyi elemanlarına ayırt edici ücretleri ödemekte zorlanıyor. Çalışanlara verilecek prim genellikle, yöneticilerin ya da patronların takdiriyle belirleniyor.”

hed

Ceo Ücretleri Zirveye mi?
Sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada üst düzey yönetici ücretleri 2001 yılında zirve yapmıştı. Yapılan araştırmalar, üst düzey yönetici ücretlerinin, 2008’de, 2001 öncesinin astronomik ücret paketlerine yaklaşacağını ortaya koyuyor. Buna göre, 2007 yılında CEO’ların ortalama ücreti aylık 12 bin 500 ile 35 bin YTL arasında gerçekleşti. Tahminler, 2008 yılında minimum yüzde 12 artış olacağı yönünde. Topladığımız verilere göre, CEO ücretlerinin, 2008’de, aylık minimum 14 bin, maksimum ise 42 bin 500 YTL seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor.

Stanton Chase’den Çağrı Alkaya, üst düzey yönetici ücretlerinin 2002’den itibaren düzenli bir artış trendinde olduğuna dikkat çekiyor. Alkaya, “2008 ve sonrasında da artış devam edecek. Çünkü, rekabet artıyor, yeni şirket girişleri ve satın almalar oluyor” diye devam ediyor.

Ayrıca, üst düzey yöneticiler için “baz ücret”, “prim” ve “yan haklar” dışında “uzun vadeli değişken ücret ve haklar”da da artış bekleniyor
Özellikle uluslararası şirketlerde uzun dönemli çalışan yöneticiler, önemli tutarlarda emeklilik hakkı elde ediyor. Tepe yöneticilerin aldıkları kâr payları da performanslarının yanı sıra şirkette çalıştıkları süreye göre de değişebiliyor. Bunlar “uzun vadeli haklar” olarak adlandırılıyor.

Orta düzey yöneticiler için ise en önemli değişiklik esnekliğin artması. Esnek yan hak uygulamaları kapsamında bekar bir çalışan seyahat çekini ve seyahat kulübü üyeliğini tercih edebiliyor. Buna karşın evli ve çocuklu bir çalışan ise çocuk yardımını ve aileyi kapsayan özel sağlık sigortası paketini isteyebiliyor. Yan haklar kapsamında dil eğitimi, hayat sigortası, bireysel emeklilik gibi seçenekler de sunuluyor.

Yüksek Artış Hangi Sektörde?
En yüksek zam oranları özellikle bankacılık (başta yatırım bankacılığı olmak üzere), telekomünikasyon, hızlı tüketim malları, emlak, enerji ve ilaç sektöründe olacak. Adecco Türkiye Genel Müdürü Tibet Eğrioğlu, üretim, beyaz eşya, BT, tekstil ve hizmet sektöründe zamların daha geriden takip edileceğini söylüyor. Zamların en düşük olacağı sektörlerin başında ise tekstil sektörü geliyor.

Telekomda ücretlerin uçmuş durumda olduğunu söyleyen MKG Partners Kurucu Ortağı Murat Kaan Güneri, “Ekonomi kuvvetli gitmeye devam ederse, bu sektörde maaşlar bugüne kadar görülmemiş seviyelere gelebilir. CEO maaşları yıllık 500 bin ile 1 milyar dolar arasında değişiyor. En üst seviyede ise maaşlar 1,2 milyar dolar seviyesinde” diyor.

hed

Yabancı bankaların Türkiye’ye girişi finans piyasasını canlandırıyor. Uzmanlar, özellikle kendi müşteri portföyü olan, yabancı dil bilen deneyimli bankacılara ve operasyon müdürlerine cazip ücret paketleri sunulacağa dikkat çekiyorlar.

İnşaat, gayrimenkul ve enerji de deneyimli yönetici ihtiyacının artması nedeniyle ücretlerin yükselişe geçtiği sektörlerden. Uzmanlar, 2008 yılı içinde bu sektörlere diğer sektörlerden yönetici transferlerinin yaşanabileceğini düşünüyor.

 “Yabancı Müşterilerimiz Türkiye’de Ücretleri Çok Yüksek Buluyor”
Tım Brıght / Oneworld Consulting Yönetici Ortağı

Üst Düzey Ücretleri Yükselişte
 Uluslararası müşterilerimiz, Türkiye’de hala üst düzey yönetici düzeyindeki ücretleri çok yüksek buluyor. Hatta bazen aynı pozisyon için Batı Avrupa ülkelerinde verdikleri ücretten daha yüksek ücretleri Türkiye’de verdiklerini söylüyorlar. Son birkaç yılda, Türkiye’de ortalama yıllık yüzde 10’luk bir ücret artışı gerçekleşti. Ayrıca YTL, özellikle de dolar karşısında önemli ölçüde değer kazandı. Uluslararası müşterilerimizin pek çoğunun bütçesi dolara endeksli ve dolar açısından Türk üst düzey yöneticilerin maaşları şu anda yüksek görünüyor.

Baz Ücret Aynı, Primler Arttı
Gelecek yıllarda göreceğimiz bir diğer önemli değişiklik de toplam ücret paketi içinde performansa bağlı olan kısmın artışı olacaktır. Toplam paketin içinde “değişken gelir”in arttığını göreceğiz. Şirketler, baz ücreti aynı tutarak; bireysel, ekip ya da şirket performansına bağlı primlerin miktarını yükseltiyor. Ve bu trend Türkiye’yi diğer uluslararası pazarlara yaklaştırıyor. Kısacası, primlerin toplam paketteki payı yüzde 10-15’lerden daha yüksek oranlara doğru hareket ediyor.

hed

Uzmanlar Ücrette Öne Çıkan Eğilimlerle İlgili Ne Diyor?

Pek Çok Şirkette Ücret Sistemi Yok (Poyraz Danışmanlık Yönetim Danışmanı Ceyda Dumlupınar)
Türkiye’deki ücret politikaları çok değişken. Sektörden sektöre, şirketten şirkete ve hatta aynı şirkette aynı pozisyonda çalışan kişiden kişiye bile değişiklik gösteriyor. Bu da, Türkiye’deki pozisyon ücretlerinde ciddi maksimum ve minimum farkları oluşmasına neden oluyor. Kurumsal ciddi ücret politikaları kurmuş şirketlerin dışında pek çok şirkette genelde kişiye göre ücret ödeniyor.

Reel Ücretler Geriliyor (E&E Group Yönetici Ortağı Kıvanç Ersöz)
Yıllardır ücret zamlarında gerçekçi olmayan “hedeflenen enflasyon” rakamları baz alındı. Oysa gerçekleşen enflasyon hep daha yüksek oldu ve reel ücretler düştü. Herkes daha az kazanıyor. Genel olarak 2001 öncesinin ‘tatlı hayatı’ artık yok. Ancak iş dünyasında istisnalar her zaman olur. Yüksek işsizlik oranı nedeniyle şirketler, ücret mekanizmalarını “Biz bu kadar verebiliyoruz, siz bilirsiniz” şekline getirdiler. “Nasılsa birisi bulunur” diye düşünüyorlar.

2008’de Hangi Eğilim Geçerli Olacak? (Ima Danışmanlık Genel Müdürü Aylin Kayaalp)
Üstün performanslı çalışanla, düşük performanslı çalışan arasındaki fark ücret artışlarıyla ayrıştırılır olmaktan uzaklaştı. Bazı şirketler yıl sonu performans priminin kapsamına tüm çalışanlarını dahil etmeye başladı. Bu uygulamanın bir sonucu olarak da ücret artışlarını performansa göre değil, enflasyon ve o pozisyondaki kişinin piyasa değeri, yetkinlikleri ve potansiyeline göre belirlemeye başladılar. 2008 yılında bu eğilimde artış bekliyoruz.

Anadolu-İstanbul Farkı Azalıyor (Hrm Kurucu Ortağı Aylin Coşkunoğlu Nazlıaka)
Son yıllarda Anadolu’daki büyük ölçekli şirketlerle İstanbul’dakiler arasındaki ücret farkı azaldı. Daha önce orta ve üst kademe pozisyonlarda İstanbul’un yüzde 50-60 altında ücret ödeyen Anadolu şirketleri, son yıllarda bu farkı 30’lara düşürdüler. İstanbul’daki yaşam pahalılığı düşünüldüğünde, bazı Anadolu şirketlerinin maddi açıdan çok cazip olmaya başladığı söylenebilir. Anadolu şirketleri ücret politikalarını revize etti ve vasıflı kişileri çekebilecek ve tutabilecek ücret sistemlerine odaklanmaya başladı.

Ayçe Aksakal
[email protected]

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz