Şirket içinde “ortak kültür” oluşturabilmenin yapı taşlarını vizyon ve değerleri netleştirmek ve
bu doğrultuda “uygun” adayları seçmek oluşturuyor. Ardından ise çalışanlara vizyon ve
değerlerin aktarılması, onlar arasındaki iletişimin artırılmasına destek verecek platformlar ve
ofisler tasarlanması ve elbette işe eğlence katılarak birlik beraberlik ruhunun güçlendirilmesi
gerekiyor. Ortak kültür oluşturmada işe alım ve işe alınan adayın profili bu denli kritik
olunca pek çok CEO da bu konuda kafa yoruyor. Ekipleri için işe alacakları adaylarda belli
özelliklerin mutlaka bulunmasını şart koşuyor. Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin
CEO’larının her birinin şirket kültürüne uyumlu, “ideal” çalışan profili tanımı farklı… İşte
CEO’ların gözünden ideal çalışanların profilleri.
İşe alımlarda elbette öncelikle
adayın eğitim ve deneyimlerinin
işin niteliğine ve pozisyona
uygun olup olmadığına dikkat
ediliyor. Mesleki yeterlilik çok
önemli ancak bir noktaya kadar…
Günümüzde adayın kişilik özellikleri,
gelişime açık olması, ekip yönetme
becerisi, sosyalliği gibi pek
çok etken de işe alımlarda öncelikli
hale geldi. O nedenle adayların
hobilerini, öğrencilik yıllarında yaptıkları
stajları ve diğer faaliyetleri,
daha önce çalıştıkları iş yerindeki
başarılarını da CV’lerinde ifade etmeleri
gerekiyor.
Adayların kişisel özelliklerinin
bu kadar önemli olmasının sebebi,
şirketlerin ekip çalışmasına eskisinden
çok daha eğilmesi ve başarıya
ancak “ortak bir şirket kültürüyle”
ulaşılabileceğinin anlaşılması…
Dünyada da trend, şirket kültürüne
uyum sağlayabilecek adayların
işe alınması yönünde. Bu noktada
Zappos’un stratejisi en güzel örneklerden
biri…Zappos’ta, adayın
şirketin kültürüne uyum sağlayıp
sağlayamayacağı mülakatta sürecinden
başlayarak sorgulanıyor.
Daha sonra seçilen adaylar 1 haftalık
eğitim sürecine giriyor. Bu eğitimden
sonra adaylardan, şirkete
uyum sağlayıp sağlayamayacağını
açıkça söylemeleri bekleniyor. Hatta
eğitimden sonra şirkete uyum
sağlayamayacağına görüp ayrılmaya karar verenlere 2 bin dolarlık bir
ödeme yapılıyor.
Elbette iş sadece uygun adayı işe
almakla bitmiyor. Çalışma ortamını
da ortak kültürün gelişmesine uygun
bir şekilde kurgulamak gerekiyor.
Bu konuya özel önem veren bir
diğer genç şirket ise Warby Parker.
Kanada ve ABD’de az mağazası ve
showroom’u bulunan, daha çok online
kanalda gözlük satışı gerçekleştiren
Warby Parker da ortak kültürün
geliştirilmesi için çalışan özel
bir ekip bulunuyor. Bu ekip şirket
içinde öğle yemeği, programlar ve
etkinlikler düzenlemek ve daha iyi
bir çalışma ortamı yaratmak için çalışıyor.
Türkiye’de ise CEO’lar şirkete
yeni alınacak adaylarda, şirketin vizyon
ve değerlerine ve ekibinden
beklediği performansa uygun yetkinlikler
arıyor. Bunların arasında,
adayın sosyal sorumluk projelerinde
yer almış olması, çevreye duyarlı
olması, şirkette uzun süre çalışmak
istemesi, hobilerle kişisel gelişimine
katkı sağlaması gibi pek çok özellik
var.
MOBİL OYUNLA İŞE ALIM
Günümüzde şirket içinde güçlü
bir ortak kültür yaratabilmek adına
işe alımlarda pozisyonun gerektirdiği
yetkinliklerin ve beklentilerin
ötesinde birtakım özellikler de aranıyor.
İşe alınma olasılığ�� yüksek
potansiyel adayların başarma arzularının
yüksek, işini zenginleştirme
ve geliştirme potansiyeli olan, bir takımın
parçası olabilecek, yenilikleri
takip eden, sosyal sorumluluk bilincine
sahip, değişime hızlı adapte
olabilen bireyler olması isteniyor.
Örneğin Turkcell’in işe alım süreçlerinde
açık pozisyonların niteliklerine
göre “DeğerlendirmeMerkezi”
çalışmaları uygulanıyor. İşe
alım sürecinde, çeşitli simülasyon
araçları kullanılarak adayların profesyonel
hayattaki tutum ve davranışları
gözlemleniyor ve burada başarılı
olan adaylar işe alınıyor. Kurumkültürü
ve değerlere uygunluk,
sürecin tümünde dikkate alınan en önemli kriterler oluyor. Yönetsel
pozisyonlarda ise temel yetkinliklerin
dışında ekip geliştirme yetkinliği
de aranıyor. Turkcell Genel Müdürü
Kaan Terzioğlu, “Adayları, pozisyona
göre fonksiyonel yetkinliklerin
yanı sıra temel yetkinlikler
olan müşteri odaklılık, işini sahiplenme,
yenilikçilik, ilişki geliştirme,
kendini tanıma ve geliştirme yetkinlikleriyle
değerlendiriyoruz” diyor.
İnteraktif işe alım süreçleriyle
sanal gerçeklik, yapay zeka, artırılmış
gerçeklik, bulut teknolojileri gibi
teknolojileri de bu süreçte uyguladıklarını
ifade ederek Turkcell’in
genç yetenekleri bünyesine dahil etmek
üzere oluşturduğu GNCYTNK
programından şöyle bahsediyor:
“GNCYTNK ile
gençlerin hayata bir
adım önde ve doğru
bir rehberlikle başlamalarını
hedefliyoruz.
Kriterlere uygun başvuruları
olumlu bulunan
adaylar, bilgisayar
ya da akıllı cep telefonuyla
oynanan online
oyuna davet ediliyor.
Online oyunu başarıyla
tamamlayan adaylar,
web tabanlı video soru uygulaması
üzerinden kendilerine gönderilen
soruları video kaydıyla cevaplıyor.
Video kayıtları işe alım uzmanları
tarafından izlendikten sonra başarılı
bulunan adaylar görüşmeye davet
ediliyor. Görüşmenin ardından
süreci başarıyla tamamlayanlar
Turkcell Ailesi’ne katılma şansını
yakalıyor.
Turkcell Akademi’nin hazırladığı
gelişim yolculuğu sayesinde
Turkcell’de çalışmaya başlayacak
gençlerin potansiyellerinin ortaya
çıkarılması ve profesyonel gelişimlerine
değer katılması hedefleniyor.”
GELİŞİME AÇIK ADAYLAR ÖNCELİKLİ
İş hayatında motivasyonun sadece
maddi olanaklarla değil, manevi
olarak da sağlandığının tüm şirketler
farkında. Bu nedenle çalışanlara
kendilerini mutlu hissedebilecekleri
ortamlar yaratmaya, onların
kişisel gelişimlerine katkıda bulunmaya
çalışıyorlar. Tabii bunu yapabilmeleri
için de çalışanın farklı
alanlarda kendini geliştirmeye hevesli
olması gerekiyor. İşe alım sürecince,
şirketler tarafından adaylara
mesleki yeterliliğin dışında hobilerinin,
rol aldıkları sosyal sorumluluk
projelerinin sorulmasının nedeni
de bu.
Adayların öğrenciyken kendini
ne kadar geliştirdiğine bakan şirketlerden
biri de Pegasus. Şirketin
CEO’su Mehmet Nane, “Yeni bir işe
alımda kişinin yetkinlikleri ve organizasyona
uyum becerisi
kuşkusuz önemli. Ancak
biz kişileri sadece özgeçmişlerindeki
mesleki
tecrübelerine göre değil,
sosyal becerileriyle de ölçüyoruz”
diyor ve ekliyor:
“Özellikle ailemize katılacak
yeni bireyleri seçerken
referanslara, eğitime
ve tecrübelere önem veriyoruz.
Ancak olmazsa olmaz
bazı değerlerimiz var
ve bu nedenle aramıza katılacak kişileri
hobilerinden üye olduğu derneklere,
kültürümüze uygun karakter
özelliklerinden sosyal sorumluluk
etkinliklerine katılmış olup olmadıklarına
varan geniş bir spektrumda inceliyoruz.”
CV’lerde, adayların yer aldığı
projeler, kendini ve ekibini geliştirmeye
yönelik yaptığı çalışmaların
baktıkları ilk başlıklar olduğunu ifade
eden Trendyol CEO’su Demet
Mutlu da mülakat
sürecinde de “sürekli
öğrenme” ve
“ekip çalışması” ile
ilgili somut özellikleri
daha detaylı
dinlemeye çalıştıklarını
söylüyor.
Mutlu, şöyle konuşuyor:
“İşe alacağımız
kişilerin akademik
/kişisel başarısı ve aradığımız pozisyonun
getirdiği nitelikler dışında,
kurum kültürüne uyum sağlayıp
sağlayamayacağını da iyi bir şekilde
gözlemlemeye çalışıyoruz. Adayın
daha önceden yapmış olduğu iş ve
projeleri sahiplenme şekli de adayların
seçim aşamasında önemli rol
oynuyor.”~YENİLİKÇİ BAKIŞ AÇISI İSTENİYOR
Şirketlerin işe
alım yaparken dikkat
ettiği kriterlerden
biri de adayın
yenilikçi bir bakış
açısına sahip olması,
şirketi sektöründe
bir üst basamaya
taşıyabilecek potansiyelinin
olması.
Yalnızca iş tanımıyla
kendini sınırlandıran
adayları, şirketler
tercih etmiyor.
Örneğin Olmuksan International
Türkiye Genel Müdürü Ergun
Hepvar, şirketin başarısının temelinde
her seviyede sorumluluk almak
ve liderlik yaklaşımı bulunduğunu
söylüyor. Bu nedenle sadece
mevcut görevin gerekliliklerini karşılayan
adaylara değil, şirket içinde
farklı görevleri de üstlenebilecek kişilere
öncelik verdiklerini ifade ediyor
ve ekliyor: “İşe aldığımız tüm çalışanların
misyon, temel değerler ve
kültürümüzün yer aldığı oryantasyon
eğitimini almasını sağlıyoruz.
Bu çalışanların şirketimizin iş hedeflerine
uyum sağlamasını kolaylaştırıyor.
Ayrıca bu eğitimlerde
genç çalışanlarımızın farklı alanlarda
liderlik yapan yöneticilerle iletişim
kurmasını, karşılıklı deneyimlerin
paylaşılmasını mümkün kılıyoruz.”
Brisa Genel Müdürü Yiğit Gürçay
ise inovasyona vurgu yaparak, “Her
gün müşterilere değer katacak yeni
fikirler üretmeye teşvik eden inovasyon
ruhunu, kurum kültürünün ayrılmaz
bir parçası haline getirmek ve
mükemmel müşteri deneyimini
oluşturmak için çalışıyoruz” diyor.
Bu bakış açısının tüm çalışanlar tarafından
sahiplenilmesi için Brisa
İnovasyon Takımı’yla çalışmalar yürüttüklerini
söyleyen Gürçay, “Potansiyel
çalışma arkadaşlarımızın bu
değerlerle uyum sağlayabilecek bir
donanıma ve bakış açısına sahip olmasına
önem veriyoruz. Bu kapsamda,
her bir Brisalının işini mükemmelleştirebilmesi
için teşvik edildiği
bir ortam sunuyoruz. Bunun en güzel
örneklerinden biri Suru Raku
Konferansları. 10 yıldan bu yana düzenlediğimiz
konferansta çalışanlarımız;
üretim, iş güvenliği, pazarlama,
satış, inovasyon ve sürdürülebilirlik
gibi kritik alanlarda sektörün
çıtasını yükseltecek standartlar belirlemek
üzere buluşuyor, yenilikçi,
sürdürülebilir sistemler ve projeler
sunuyorlar. Seçilen ekip Bridgestone’un
Japonya’da düzenlediği global
etkinlikte Brisa’yı temsil etme
şansı yakalıyor.”
“GENÇLERİN POTANSİYELİNE İNANIYORUM”
General Electric, çalışanlarının
performansını günlük olarak güncelleyen
bir performans sistemi uygulamasına
sahip. Bu sistem sayesinde
şirket çalışanların performansını
ölçmek için bir yıl beklemek
zorunda kalmıyor. Onlara anlık
geri bildirim yapabiliyor ve böylece
ekiplerin kendilerini daha hızlı
dönüştürmesine imkan sağlıyor.
İşe alımlarda ise güçlü bir akademik
başarıya sahip, ekip çalışmasına
yatkın, iletişim yetenekleri güçlü
ve yabancı dil bilen adaylara öncelik
veriyor. Bununla beraber, araştırmaya
ve öğrenmeye meraklı,
dünyadaki gelişmeleri takip eden,
kurum kültürüne uygun, özgüvenli
ve hedefleri olan ve bu anlamda
motivasyonu yüksek bir profile sahip
olmaları öncelikli tercih sebepleri.
Özellikle kapasiteye ve yeteneğe
çok önem verdiklerini söyleyen
GE Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı
ve Genel Müdürü Canan Özsoy,
genç yeteneklerin potansiyeline
inandıklarını ve mümkün olduğunca
kuruma gençleri dahil etmeye
çalıştıklarını söylüyor. Genç yeteneklere
sağladığı imkanlardan şöyle
bahsediyor:
“Genç yeteneklere, onların potansiyellerine
ve iş yerine getirdikleri
enerjiye inanıyor ve yeni mezun
alımlarımız ve staj programlarımızla
Y kuşağını organizasyonumuza
mümkün olduğunca dahil etmeye
çalışıyoruz. Bu kapsamda şirketimizde
GENIUS adını verdiğimiz bir
staj programımız var. Bu programda,
özellikle benim bulunduğum
kurumsal bölümde çalıştığım arkadaşlar
6 ayda bir yenileniyor. Onlardan
biri ya da ikisiyle sıklıkla iletişim
halinde olarak bazı projelerimi
onlarla yapıyorum. Onlara iş başı
eğitim imkanı vererek ve ayda bir
kez toplanıp konuşarak onların fikirlerinden,
bakışlarından, yorumlarından
faydalanıyorum. Bu da bizleri
genç ve dinamik tutuyor.
Ekip çalışmasına önem veren,
açık kapı felsefesiyle çalışan, erişilebilir
olan, iletişimi çok önemseyen,
anlamaya ve açıklamaya odaklı bir
lider olmaya çalışıyorum.”~HEYECANLI VE MUTLU ÇALIŞANLAR
Index’in vazgeçilmez yapı taşlarını anlatan CEO Erol Bilecik, öncelikle çalışanlarında “heyecan” faktörüne çok önem verdiğini söylüyor. Sonuç odaklılık ve çevikliğin de kendileri için vazgeçilmez olduğunu belirten Bilecik, bu yapı taşlarının her çalışana yayılmasını amaçladıklarını belirtiyor. “Çalışanlarımızın heyecanla işe gelmeleri, gün boyu bu heyecanı kaybetmeden iş ortaklarımızı motive etmeleri, problemleri hızla çözmeleri ve verimliliğimizi artıracak şekilde etik değerlerden ödün vermeden sonuca en kısa yoldan ulaşmaları başarımızı artıracak yaklaşımlardır ve bu yaklaşımların tüm çalışanlarımız tarafından benimsenmesi önceliklerimiz
arasında” diyor. İşe alım süreçlerinde
ise CV’lerde aradıkları özellikleri
şu şekilde anlatıyor:
“Öncelikle şunu söylemeliyim,
şirketimizin uzun süreçlerden sonra
ortaya çıkmış ve sonuna kadar
bütün çalışanlarımızla beraber sarıldığımız
4 ana ilkeden oluşan değerlerimiz
mevcut: Güvenilirlik, sonuç
odaklı yaklaşım, yetkinlik ve yenilikçilik.
Bu ilkeler tutarlılık, dürüstlük,
sürdürülebilirlik, verimlilik
ve ölçülebilirlik gibi değerlerle birleşerek
kurumsal DNA’mızı meydana
getiriyor. Dolayısıyla bir CV geldiği
zaman bu ilke ve değerlere ne
kadar uygun bir arkadaş olup olmadığına
bütün bir ekip olarak bakıyoruz.
Soru soran, takım
oyununda kendini gösteren
ve heyecan sahibi gençlerin
aramıza katılması bizim
olmazsa olmazlarımız.”
Kordsa Global CEO’su
Cenk Alper için ise işe
alımda öncelikle adayın
“mutlu” olması önemli.
“Kordsa Global, güçlendirme
pazarının global lideri.
Global bir liderin sorumluluğu,
global arenada pazarı,
teknolojiyi, inovasyonu
şekillendirmek. Bu, heyecan
isteyen bir sorumluluk”
diyen Alper, şirket içinde
dinamizmi yöneten en
önemli unsurun mutlu çalışan
olduğunu söylüyor.
Sürekli gelişme,
çeviklik, açık fikirlilik
de Kordsa’nın,
adaylarda
mesleki yetkinlik
dışında
aradığı özelliklerin
başında geliyor.
Bunun nedenini
ise şu sözlerle
açıklıyor:
“Vazgeçemeyeceğimiz
yapıtaşlarımız
bizi
birbirimize bağlayan değerlerimiz.
Bu değerlerimiz iş yapış şeklimizi
belirliyor. Değerlerimiz, şirketin
ana stratejisinden tüm çalışanların
bireysel hedeflerine doğru iner.
Açık fikirli olmak veya sürekli gelişim
değerlerimizden iki tanesine
örnek. Bunlar, Kordsa’nın, inovatif
yaşamını sürdürülebilir kılmasının
arkasındaki önemli güçlerden
ikisi…”
ELİF ARAL PFİZER TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ
“Liderlerimizi kendimiz yetiştiriyoruz”
ÖNCELİKLİ ADAYLAR
Pfizer’i bir “liderlik
okulu” olarak
konumlandırıyoruz.
Pfizer Türkiye olarak işe
alım stratejimiz ağırlıklı
olarak tecrübesiz ya da
sınırlı tecrübeli
yetenekleri, yönetici adayı
olarak şirket bünyemize
dahil etmek ve
liderlerimizi kendi içimizden yetiştirmek. Adayları sadece başvurmuş
oldukları pozisyon kapsamında değil ileride Pfizer yöneticisi olarak
yetiştirilecekleri düşüncesiyle işe alıyoruz.
ARANAN ÖZELLİKLER
Bu nedenle tüm işe alım süreçlerimizde
gelişime açıklık, değişimi yönetme becerisi, adayın potansiyeli diğer
bir deyişle öğrenme becerisi ve kişisel farkındalığı aradığımız en
temel özellikler olarak sıralanabilir. Yapıcı, ortak çıkarları gözeten ve
iyi niyetli girişimleri teşvik eden çalışma kültürümüzde; yıpratıcı,
çıkarcı ve kötü niyetli davranışların yeri yok. Lider okulu stratejimiz
gibi sahiplenme kültürümüz de bizim için vazgeçilmez. Gerek
aldığımız ödüllerle gerek çalışanlarımızdan aldığımız olumlu
bildirimlerle bu stratejilerimizin başarılı olduğunu görüyoruz.
“MESLEKİ YETKİNLİK KADAR KİŞİLİK DE ÖNEMLİ”
16 PF TESTİ YAPILIYOR
Bimeks
Başkan Yardımcısı Dr. Ahmed Akgiray,
şirketin ortak bir kültür oluşturmasının
mesleki niteliklerden ziyade kişilik
özellikleriyle sağlanabildiğini, bu
nedenle işe alacakları herkese “16 PF”
isimli uluslararası kabul görmüş bir
kişilik analizi yaptıklarını söylüyor.
Akgiray, “Paylaşmak, diğerkâmlık,
tevazu olmazsa olmazlarımız.
Çalışanlarımız farklı bilgi ve tecrübe
düzeyinde olabilir ama bu özelliklerin,
mesleki nitelikten bağımsız olarak her
çalışanımızda olmasına özellikle dikkat
ediyoruz” diyor.
SOSYAL BECEDİLERİNE BAKIYOR
BKM Genel Müdürü Dr. Soner Canko,
hayalleri ve hedefleri olan adaylara
öncelik verdiklerini belirterek şunları
söylüyor: “Çalışanlarımızı okul ismi ve
bitirme derecesi yerine staj yaptığı yerler
ve sürelerine, sosyal aktivite katılımlarına
göre seçiyoruz. Spor ve müzik gibi
alanlardaki becerilerine, katıldıkları
programlar ve faaliyetlere göre
değerlendiriyoruz. Özgün başarı ya da
başarısızlık hikayesi olan, EQ seviyesi
yüksek ve sigara içmeyen adaylar da
bizim için ön planda.”
DÜRÜSTLÜK VE SAYGI
Shell
Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem
de doğruluk, dürüstlük ve saygının
temel yapı taşları olduğunu belirterek
şöyle konuşuyor: “Adayların mezun
oldukları üniversiteden ziyade kişisel
özelliklerine ve yeteneklerine
odaklanıyoruz. Rekabetçi ve
yenilikçilik ruhu, işbirliğine önem
verme, dürüstlük ve insanlara saygı
gibi temel değerlerimizi paylaşan
kişileri işe almayı tercih ediyoruz. Bu
özelliklerin ahenkli ve verimli bir
çalışma kültürü yaratabilmemiz için
elzem olduğuna inanıyoruz.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?