Kişisel gelişim için fırsat sunuyoruz

Unilever, her zaman üniversite öğrencilerinin ve yeni mezunların hayallerini süsledi. Çünkü şirket, adeta bir yetenek üssü gibi çalışıyor. Unilever Türkiye, Rusya, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Orta Asya ve Kafkasya Satış ve Müşteri Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Cem Tarık Yüksel, kendilerini liderlik okulu olarak tanımladıklarını söylüyor. “Geleceğin liderlerini yetiştirmek ve başarımızı sürdürülebilir kılmak için çalışanlarımıza kendilerini geliştirme fırsatı sunuyoruz” diye ekliyor.

29.09.2015 12:33:260
Paylaş Tweet Paylaş
Kişisel gelişim için fırsat sunuyoruz
Cem Tarık Yüksel, Unilever’deki 28 yıllık kariyeri boyunca şirketin pek çok kilit pozisyonunda görev aldı. 1987’de katıldığı Unilever’de değişik departmanlarda ve kategorilerde teknik yönetici, proje yöneticisi, üretim müdürlüğü görevlerinde bulundu. Avrupa’da önemli lansmanlara imza attıktan sonra 2006-2009 yıllarında Unilever Türkiye, Orta Asya, Kafkasya İran İK’dan Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Yüksel, 2009 Nisan’ından bugüne ise Unilever Türkiye, Rusya, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Orta Asya ve Kafkasya Satış veMüşteri Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak görevine devam ediyor. Aynı zamanda Fütüristler Derneği ve Per- Yön Yönetim Kurulu Üyesi de olan Yüksel, iş dünyasının önemli kanaat önderlerinden biri. Unilever’de bugün insan kaynakları onun sorumluluk alanında değil ama teknoloji, gelecek ve gençlerle ilgili projelerin her zaman içinde yer almaktan büyük keyif alıyor. Unilever, üniversite öğrencilerine ve mezunlara yönelik eğitim, proje, staj gibi birçok organizasyon düzenliyor. Yüksel, gençleri çok önemsediğinin altını çiziyor ve “Çünkü kendimizi ‘Liderlik Okulu’ olarak konumlandırıyor, geleceğin liderlerini yetiştirmek ve başarımızı sürdürülebilir kılmak için çalışanlarımıza kendilerini geliştirme fırsatı sunuyoruz” diyor. Yüksel’in sorularımıza verdiği diğer yanıtlar şöyle:
*Fütürist kimliğiniz ve İK geçmişinizi düşünürsek gelecekle ilgili insan kaynaklarında yaşanacak en önemli değişimler sizce neler olacak?
Unilever Türkiye olarak işe tam olarak bağlı ve motivasyonları yüksek çalışanların daha verimli olduğunu biliyoruz. Günümüz iş dünyasında ise rekabet koşulları giderek artıyor. Buradan hareketle insan kaynaklarına düşen görevler de büyük önem kazanıyor. Ne gibi görevler bunlar? Değişim nerede? Şunu biliyoruz ki çalışanlarımız hayatlarının bazı dönemlerinde ve karşılaştıkları bazı durumlarda, sorunlarını çözmek, bir aile üyesine yardımcı olmak veya kendi sağlıklarıyla ilgilenmek için kişisel bir zamana ihtiyaç duyabiliyor. Katı kurallarla çerçevelenen bir İK anlayışı yerine çalışanlarımızın yanında olmak için geliştirdiğimiz birtakım esneklikler mevcut. İşte bu anlayış doğrultusunda örneğin onlara ücretli izin esnekliğini sunuyoruz. Bize göre iş bir aktivitedir, yer değil. Bu doğrultuda, ‘Esnek Çalışma’ adını verdiğimiz sistemi, geçtiğimiz yıllarda hayata geçirdik. Bu, tamamen maksimum esneklik ve minimum kısıtlamaya sahip bir sistem. İş gerekleri karşılandığı sürece çalışanların istedikleri yerde ve zamanda esnek bir şekilde çalışabilmesini içeriyor. Esnek çalışma sistemi, çalışanlarımıza nerede, ne zaman ve nasıl çalışacakları konusunda kontrole sahip olma, bireysel zindeliklerini koruma ve iş-yaşam dengesini sağlama konusunda imkan sağlıyor.
~
*Unilever aynı zamanda başarılı yöneticiler yetiştirme konusuna da odaklı bir şirket. Bu anlamda gündemde ne gibi projeler var?
Son dönemde başarılı yöneticiler yetiştirmek için odaklandığımız bir politika var: Kazandıran Denge. Bu doğrultuda çeşitlilik ve katılım konusu da ajandamızda önemli bir yer tutuyor. Tüm bireylerin potansiyellerini tam olarak kullanabilecekleri, görüşlerini ve fikirlerini rahatlıkla paylaşabilecekleri katılımcı bir şirket ortamı yaratmak hedefimiz. Bunun bizi daha yenilikçi kılacağına ve daha iyi sonuçlar elde etmemizi sağlayacağına inanıyoruz.
*Unilever Türkiye’de bu ortama ne kadar ulaştınız?
Şu anda Unilever Türkiye’de üst düzey yönetimimizin yaklaşık yüzde 50’sini kadın çalışanlarımız oluşturuyor. Unilever Global çeşitlilik oranının oldukça üzerinde seyrediyor. Kadın-erkek dengesinin olduğu bir organizasyon yaratmak amacıyla çalışmalarımızı yürütüyoruz.
*Gelecekte Unilever Türkiye’de insan kaynakları alanında başka hangi önemli gelişmeler olacağını öngörüyorsunuz?
Unilever’de hayata geçirdiğimiz bu uygulamalar, aslında insan kaynaklarıyla ilgili başlıklarda gelecekte söz konusu olabilecek gelişmelere de işaret ediyor. Ofislerin olmayabileceği, işin farklı ortamlardan yapılacağı, çalışma saatlerinin kişilerin kendilerinin ayarladığı ve odağın yapılması gereken iş olacağını söylüyorum. Ekiplerin zenginliğinin artmasını sağlayacak çeşitlilik olacak. Yaşamın dengesini sağlayacak şartların teknoloji ve diğer destek yapılarıyla kurgulanacağı bir iş hayatından bahsedeceğiz.
*İnsan kaynakları bu süreçte nasıl evrilecek? 
İnsan kaynakları başlığı da kendi içinde tüm süreçlerini farklılaştırma ihtiyacında olacak. Daha fazla veri analizi yapma ihtiyacında olan, farklı kuşakları bir arada çalıştırabilen ortamları sağlayan bir insan kaynakları yapısı olacak. Uzaktan veya ofissiz çalışmayı destekleyebilen süreçleri kurgulayabilecek, rutin işleri daha fazla otomasyon veya dış kaynak kullanımıyla çözebilecek. Bunların yerine gelecekte insan kaynakları değişimi şekillendirecek yetenek gelişimine odaklanabilecek. İş sistemlerini kişiselleştirme konusunda çaba harcayacak. Tüm bunları sağlamak için de iş ortağı kavramından bir adım öteye, tüm fonksiyonlarla birlikte işin sahibi pozisyonuna evrilen bir insan kaynakları söz konusu olacak. 
~
*İş yapış biçimlerinde gelecekte ne gibi önemli gelişmeler bekliyorsunuz? 
İş hayatı hızla geniş bir ağ haline geliyor. Global ve yerel dinamiklerin aynı anda etkin olduğu, tüketici, üretici, müşteri, ürün ve hizmetin hızla değiştiği bir ortama gidiyoruz. Kutuplu bir dünyanın iş dünyasına etkilerini gördüğümüz karmaşık, öngörülemez, hızlı ve değişken bir iş hayatı, bugünden geleceğe önümüzde uzanan yol olacak. Kutupluluk, yerel ve küresel, zengin ve fakir, kadın ve erkek, yaşlı ve genç, modern ve muhafazakar, doğu ve batı gibi birçok farklı alanda günlük çalışma hayatını etkileyecek. Değişimin hızı değil, bu hızın hızı olarak yüksek bir ivme, inovasyonu, yaratıcı fikir ve uygulamaları fark yaratıcı ana unsur haline getirecek. Teknolojinin yoğun kullanımı, dijital asistanlar, geniş bilgi ağları ve bunların birbirine bağlı yapısı içinde gerek duyulan analitik sistemler, simulatörler, karar destek sistemleri, bugünden daha hızlı, daha geniş kapsamlı hale gelecek. Üretim sektöründe nano malzemeler, biyokimyasal moleküller, 4 boyutlu basıcılar değişimlere neden olacak. Ürün ve hizmet alanında güvenilirlik, bireyselleştirme, önceden sahiplenme veya crowdsourcing bazlı tasarım ve ürün geliştirme geleceği şekillendirecek.
* Yeşil iş yapma şekilleri oldukça gündemde. Burada ne gibi bir gelecek senaryosu öngörüyorsunuz?
 Yeşil ekonomi, paylaşımcı tüketim yeni bir ekonominin kapılarını açıyor. Sanal para ve ödeme sistemleri, çoklu kanallara sahip alışveriş imkanları gerek üretici gerekse tüketiciye daha fazla özgürlük ve alternatif sunacak. Bunlara bağlı olarak farklı eğitim, tecrübe, geçmiş ve yetkinliklere sahip, değişimi şekillendirmeye katkıda bulunan, uzayan yaşam ile çoklu kariyere sahip yetenekler, iş hayatının dinamiği içerisinde yer alacaklar. Geleceğin iş dünyası için birçok senaryodan bahsetmek mümkün. Kesin olan bir şey varsa o da heyecanlı ve fevkalade dinamik olacağı.
*Gençlerle iletişimi neden bu kadar önemsiyorsunuz?
Çünkü kendimizi ‘Liderlik Okulu’ olarak konumlandırıyor, geleceğin liderlerini yetiştirmek ve başarımızı sürdürülebilir kılmak için çalışanlarımıza kendilerini geliştirme fırsatı sunuyoruz. Bu konumlandırmada Türkiye’nin sahip olduğu donanımlı ve eğitimli genç nesil bizim için büyük önem taşıyor. Geleceğin liderleri, bu yeni ve genç neslin içinden çıkacak. Yani bir kısmı şu an çalışma hayatında olan bir kısmı eğitim görmeye devam eden Y ve Z kuşaklarını anlamak çok önemli. Unilever olarak gerek şirket içi gerek üniversite organizasyonlarıyla bu gençlere dokunmaya ve onları anlayarak isteklerini gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bu çalışmalarımız sayesinde geçen yıl Unilever Global olarak iş dünyasının önemli platformlarından LinkedIn’de tüm sektörlerde en çok tercih edilen ilk 3 işveren arasına girdik. LinkedIn’in tüm dünyadaki en çok aranılan hızlı tüketim ürünleri işvereni seçildik. Öte yandan Türkiye’de de Realta tarafından gerçekleştirilen “En Gözde Şirketler” araştırmasına göre 4 yıldır sürdürdüğümüz hızlı tüketim sektörü liderliğine son 2 yıldır tüm sektörler içinde birincilik unvanını da ekledik. 
~
İrem Özbalyalı Unilever Kuzey Afrika Ortadoğu Türkiye Rusya Ukrayna &Belarus Liderlik Geliştirme Direktörü
“Geleceğin lideri olabilirler”
TERCİHLERİMİZ NASIL?

 İşe alım sürecimizde, herhangi bir üniversite veya bölüm tercihimiz, kadın/erkek ayrımımız yok. Adaylarımızdan yetkinlik bazlı işe alım sürecimizde yeterli seviyeyi göstermelerini bekliyoruz. İş süreçlerine paralel hedefler üretebilen, dış dünyaya ve değişime açık, global düşünen çözüm yaratan, sürekli öğrenmeye hazır, sorumluluk hissine sahip ve hep ilerlemeyi hedefleyen arkadaşları değerlendirmeyi tercih ediyoruz.
YAZ STAJI 12 HAFTA
Unilever Türkiye’de 12 hafta boyunca süren yaz mevsimi staj programımız var. Staj programı çerçevesinde gençler, birlikte hedefler koyabileceği Unilever liderleriyle gerçek bir işletme projesi üzerinde çalışma imkanına sahip oluyor. Bu program çerçevesinde kişilerin kendi performanslarını Unilever kriterlerine göre ölçmelerine de imkan tanıyoruz. Ayrıca, yaz dönemi proje stajı programımızı başarıyla tamamlayan öğrencilere ‘Geleceğin Liderleri Programı’ dahilinde doğrudan seçici kurul aşamasına geçme fırsatını tanıyoruz. IDEATROPHY
Üniversite öğrencilerine gerçek bir iş dünyası tecrübesi kazandırmak için 2001 yılında IdeaTrophy adında bir yarışma başlattık. Her yıl yarışmanın ruhuna uygun bir marka seçerek üç aşamadan oluşan yaratıcılığa dayalı pazarlama stratejisi ve iletişim planı hazırlıyorlar. En parlak 10 planın sahipleri Unilever IdeaTrophy kampında, pazarlama eğitimi alıyor. Unilever yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşen atölyelere katılıyorlar. Kazanan takıma, Unilever Global tarafından düzenlenen Future Leaders League’e giderek yurtdışında Türkiye’yi temsil etme imkanı sunuyoruz.
GLOBAL KARİYER
Unilever Türkiye Ailesi’ne yeni katılan gençlere uluslararası bir şirkette kariyer imkanı sunuyoruz. “Geleceğin liderleri” olabilmeleri için birçok olanak tanıyoruz. Amacımız istihdam ettiğimiz yeni mezunların yüzde 50’sini yönetici eğitim programımız sayesinde “global liderler” olarak yetiştirmek. Unilever Türkiye bugün, Unilever’in dünyadaki diğer ofislerine ve merkezlerine yetenek ihraç eden ilk 5 ülke içinde. Unilever Türkiye’den yetişme ve halen yurtdışında görev yapan 100’e yakın Türk bulunuyor. Unilever Türkiye bu doğrultuda globalde bir yetenek üssü olarak anılıyor.

Yeşil Mağazayla ne amaçladık?
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK DENEYİMİ

Yeşil Mağaza Projesi, ülkemizin önde gelen eğitim kurumlarında okuyan üniversite öğrencilerinin, WWF-Türkiye rehberliğinde yeşil mağazalar tasarlamalarını kapsıyor. Mağazanın nasıl sürdürülebilir olacağına karar vermelerini ve Unilever bilgi birikiminden yararlanmanın yanı sıra sürdürülebilir iş yapış biçimlerini, satış teşkilatını ve bütçe yönetimini deneyimlemelerini amaçlıyor.
FARKINDA NESİL
Gençlerde sürdürülebilirlik bilincinin kazanılmasıyla birlikte enerji verimliliği ve doğal kaynak tüketiminin azaltılması konusunda farkındalık yaratmayı hedefliyoruz. Sürdürülebilir mağazalarını kuran ve işleten üç öğrenci ekibinden de proje hakkında oldukça olumlu geri dönüşler aldık. Öğrenci ekipleriyle iletişimimiz kesintisiz sürüyor. Gelecek yıllarda proje kapsamını büyüterek, daha fazla üniversiteyi projemize katmayı amaçlıyoruz.
KAZANANLAR STAJA
Bu proje kapsamında Bilkent, Sabancı ve Özyeğin Üniversitesi öğrencileri kendi tasarlayıp kurdukları mağazaları işletti. En sürdürülebilir mağazayı tasarlayan ve kuran, en yüksek ciroya ve kârlılığa erişen ve en yaratıcı promosyonu yapan Sabancı Üniversitesi’nden ‘Mondo Verde’ adlı ekip yarışmayı kazandı. Şampiyon ekip, Londra’da projesini Unilever’in globaldeki üst düzey yöneticilerine sundu. Kazanan ekip ayrıca Unilever’de staj imkanına da sahip oldu.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz