Popüler yüksek lisanslar

Şirketler, aynı nitelikteki adaylar arasında tercihini, yüksek lisanslılardan yana kullanıyor.

1.05.2011 00:00:001
Paylaş Tweet Paylaş
Popüler yüksek lisanslar

İş hayatında güçlü bir kariyer için sadece üniversite mezunu olmak artık yeterli değil. Rakiplerden sıyrılmanın önemli bir yolu da yüksek lisans eğitimi almaktan geçiyor. Zaten önde gelen şirketlerin birçoğu, yeni işe alımlarda üniversite eğitiminin üzerine etkin ve kaliteli bir yüksek lisans programı almış adayları tercih ediyor. Bu eğitimlerin içeriği gibi hangi okuldan alındığı da aslında bir prestij konusu. Çünkü belli alanlarda kalitesi tescillenmiş okullar adayı bir adım önem çıkarıyor. Yüksek lisans eğitimleri şirket çalışanları arasında da fark yaratıyor. Benzer nitelikteki çalışanlar arasında yüksek lisanslılar öne çıkıyor. Terfi ve zam dönemlerinde de yüksek lisans derecesi olumlu etki yapıyor. Pek çok şirket ücretlendirmede de yüksek lisansı dikkate alıyor.

EN ÇOK TERCİH EDİLENLER
Üniversitelerin yüksek lisans programlarına baktığımızda en çok başvuru alan programların işletme yüksek lisansı (MBA) ile yöneticiler için işletme yüksek lisansı (Executive MBA) olduğu görülüyor. İşletme yüksek lisanslarında hem İngilizce hem Türkçe eğitim almak mümkün. Yönetici olma şartının arandığı "executive MBA" programları, iş hayatında belli bir deneyim kazanmış kişilerin ilk tercihi. Özellikle İngilizce olan executive MBA programları daha çok ilgi görüyor. Koç, Sabancı, Bilkent, Bahçeşehir, Bilgi, Özyeğin, Kültür gibi üniversiteler ise iş insanlarının en fazla dirsek çürüttüğü özel okullar arasında. Ama iş eğitime gelince adres sadece özel okullar değil. Özel okulların düzeyinde son derece kaliteli yüksek lisans programları bulunan devlet okulları da var. Boğaziçi, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ilk akla gelenler. Devlet üniversitelerindeki MBA ve yönetici MBA programlarını, ikinci öğretim olarak paralı şekilde almak mümkün.
İşletme ve yöneticiler için işletme yüksek lisans programlarının ardından gelen diğer bir popüler program ise e-MBA. Yani internet üzerinden (online) işletme yüksek lisansı. Bu program, özellikle yoğun iş temposu nedeniyle zaman ve mekan sınırlaması olmadan eğitim almak isteyenlerin ilk tercihi. e-MBA programına hem özel hem devlet üniversitelerinde rastlıyoruz. Bunların dışında en çok talep gören yüksek lisans programları arasında finans, elektrik-elektronik mühendisliği, çevre mühendisliği, gıda mühendisliği, enformasyon teknolojileri, yönetim bilişim sistemleri, iktisat, uluslararası ilişkiler, sosyoloji, hukuk, insan kaynakları yönetimi, iletişim yer alıyor.

En popüler yüksek lisans programlarını görmek için görsele tıklayın


ARANAN KOŞULLAR
Üniversiteler yüksek lisans programları için her yıl iki kez başvuru kabul ediyor. Bunlar güz ve bahar dönemleri. Yüksek lisans programlarına başvurmak için ilk şart, 4 yıllık bir lisans eğitiminden mezun olmak. istenen minimum ALES puanı ise 55. Tercih edilen bölüme göre puan türü değişiyor. İşletme, yöneticiler için işletme, finans, pazarlama, uluslararası ilişkiler ve hukuk bölümlerinde eşit ağırlık puanının en az 55 olması gerekiyor. Reklamcılık, halkla ilişkiler, sosyoloji, felsefe gibi programlarda ise sözel puanın en az 55 olması lazım. Eğer tercih edilen program mühendislik gibi fen bilimlerindeyse sayısal puana bakılıyor. Ama bazı okullarda ALES belgesine sahip olmamak yüksek lisansı engellemiyor. Örneğin Beykent Üniversitesi'nde ALES belgesi olmayan adaylar, "özel öğrenci" olarak kayıt yaptırarak eğitimlerine başlayabiliyor. Yüksek lisans adaylarının yerine getirmesi gereken başka koşullar da var. ~
Örneğin yabancı dildeki programlar için o dile ait seviyenin belgelenmesi gerekiyor. Başka bir şart ise yöneticiler için işletme yüksek lisansıyla (executive MBA) ilgili. Bu eğitimde 2 veya 3 yıllık iş deneyimi zorunlu tutuluyor. Dolayısıyla yaş ortalaması 30-35'e kadar yükseliyor. Hatta iş deneyimini 5-10 yıla kadar çıkaranlar da var. Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Erkut, 'Yeni öğrenci kabulleri için bir 'Kabul Jürisi' oluşturuyor ve adaylar bu jüri tarafından değerlendiriliyor. Yöneticiler için yüksek lisans programına başvurmak için en az 5 yıllık iş deneyimi istiyoruz" diyor. Sabancı Üniversitesi executive MBA programına ise ortalama 10 yıl iş tecrübesi olan orta ve üst düzey yöneticiler katılıyor. Bu tarz programlarda iş çevresinden alınmış referans mektupları da büyük önem taşıyor.

MÜLAKATA DİKKAT!
ALES puanı, yabancı dil seviyesi, referans mektupları, mezuniyet notu gibi tüm koşullar yerine getirilmiş olsa bile bu durum yüksek lisansa gireceğiniz anlamına gelmiyor. Çünkü yüksek lisansa yapılan başvuruların kabul oranı, okula göre değişmekle birlikte yüzde 30-70 arasında. İşte bu noktada mülakatların önemi ortaya çıkıyor. Özellikle çok fazla başvuru alan programlarda mülakatlar daha bir önem kazanıyor. Bahçeşehir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Selime Sezgin, "Yüksek lisans programlarımıza yılda iki kez öğrenci kabul ediyoruz. Kaliteli bir eğitimin, öğrenci profiline uyarlanmış kalifiye ders içe-rikleriyle mümkün olduğu inancıyla öğrenci seçiminde yüksek standartlar hedefliyoruz. Altyapısı güçlü başarılı öğrenciler isebursla destekleniyor" diyor. Kadir Has Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Levent Soysal da mülakatları son derece önemli bir aşama oluyor niteliyor ve ekliyor: "Programlara başvuru için gerekli koşullar değişmekle beraber bütün adaylardan istenilen ortak standart belgelerin başında ALES sınav sonucu geliyor. Programın eğitim öğretim diline göre ise ingilizce dil puanını gösteren TOEFL, ÜDS sınav sonuçları istenilen belgelere örnek verilebilir. Kadir Has Üniversitesi olarak özellikle mülakat aşamasına ayrı bir önem veriyoruz. Mülakatları bir bilim sınavından ziyade üniversitenin adayı, adayın da üniversiteyi tanıması ve karşılıklı beklentilerini aktarabilecekleri oldukça önemli bir aşama olarak düşünüyoruz."

HER KESEYE UYGUN PROGRAMLAR
Özel üniversitelerin yüksek lisans programları birbirinden oldukça farklı fiyatlarıyla dikkat çekiyor. Aslında her keseye uygun bir yüksek lisans programı bulmak mümkün. Fiyatı oluşturan kriterlerin başında eğitim dili, tercih edilen okul, tercih edilen bölüm ve programın içeriği geliyor. Örneğin derslerin mesai saatleri dışında veya hafta sonu verildiği ikinci öğretim programlarının fiyatları daha yüksek. Özel üniversitelerde yüksek lisans fiyatları 4 bin 500 liradan başlayıp 56 bin liraya kadar çıkabiliyor. Ödemeler peşin olduğunda belli indirimler uygulanıyor. Genelde 4-7 taksitle ödeme kabul ediliyor. Ama 12'ye kadar taksit yapan okullar da var. Bazı okullarda ise program ücretleri kredi başına belirleniyor. Bu durumda fiyatlar, kredi başına ortalama 300-450 TL arasında değişiyor. Genelde tezsiz programlardaki kredi sayısı 30. Yani toplam ücret 9.000 TL'den başlıyor, kredi sayısına göre daha yukarılara çıkıyor. Genel olarak yüksek lisans ücretleri 10-20 bin lira arasında. Ama programın içeriğine ve okula göre çok daha yüksek rakamları görmek mümkün. Örneğin Sabancı Üniversitesi'nde yüksek lisans programları 27 bin TL'den başlıyor 45 bin TL'ye kadar çıkıyor. Bahçeşehir Üniversitesi'nde 20-30 bin TL, Koç Üniversitesi'nde 31-46 bin TL, Bilkent'te 19-35 bin TL, Özyeğin Üniversitesi'nde ise 14-56 bin TL arasında değişiyor. Devlet okullarındaki ikinci öğretim (paralı) yüksek lisans programlarının fiyatları özel okullara göre daha uygun. Örneğin İTÜ'deki lisansüstü programların fiyatı 15 bin 300 ila 21 bin 420 lira arasındayken ODTÜ'de kredi başına istenen ücret bölüme 210-450 TL aralığında değişiyor.~

GÜNDÜZ OFİSTE AKŞAM OKULDA
Yüksek lisans programlarının hedef kitlesi ise ağırlıklı olarak çalışan kesim. Kendini geliştirmek isteyen, aldığı eğitimin üzerine ilgi alanına veya kariyerine dönük başka bir disiplin katmak isteyen herkes, lisansüstü eğitimin hedef kitlesi içinde. Bazı üniversitelerde çalışan öğrenci oranı yüzde 90'a kadar çıkıyor. Yaş ortalaması ise bununla paralel olarak 25-35 arasında değişiyor. Ders saatlerinin hafta içi mesai saatleri dışında (saat 18:00'den sonra) ve hafta sonu olduğu yüksek lisans programları, iş insanlarının ajandasına uygun biçimde ilerliyor. Bazı üniversitelerde eğitim saatleri 19:00'dan sonra başlıyor, 22:00'ye kadar sürüyor. Beykent Üniversitesi'nde yüksek lisans öğrencilerinin yaş ortala-ması 25-35 aralığında ve çok büyük kısmı çalışanlardan oluşuyor. Doğuş Üniversite si'ndeki yüksek lisans öğrencilerinin yüzde 90'ı çalışan insanlardan oluşurken yaş ortalaması 28. Bilkent'teki yaş ortalaması ise yine benzer biçimde 25-30. Yönetici MBA programında, yönetici olma koşulu arandığı için yaş ortalaması 30'un üzerine çıkıyor. TOBB ETÜ'deki çalışan öğrenci oranı ise yüzde 47. Bahçeşehir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Selime Sezgin, "Özellikle MBA programları, iş yaşamında aktif yer alan ya da almak isteyen yönetici ve yönetici adaylarına yönelik. Yüksek lisans programlarına, daha çok çalışmakta olan ya da iş değişikliği yapmak isteyen adaylar başvuruyor. Lisansüstü öğrencilerimizin yüzde 90'ı okurken çalışıyor. Lisansüstü öğrencilerimizin yaş ortalaması 27-28, executive MBA öğrencilerimizin yaş ortalaması ise 30-32" diyor. İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Dr. Müge Demir de benzer yorumları yapıyor: "Bu programlara devam eden öğrencilerimizin ezici çoğunluğu, çok yoğun bir iş temposunda olan kişiler. O nedenle derslerimiz akşam saatlerinde veya hafta sonları da olabiliyor. Saatlerin ayarlanması konusunda öğrencilere gereken kolaylık gösteriliyor."

EĞİTİMLER NE KAZANDIRIYOR?
Üniversitelerin yüksek lisans eğitimlerindeki içerikler ise çoğu zaman benzer. Eğitimlerde genel olarak ilk birkaç dönem kuramsal bilgiler veriliyor, sonraki dönemlerde ise uygulamalı eğitimler ağırlık kazanıyor. Örneğin işletme yüksek lisansında bu tip uygulamalı eğitimler, iş dünyasından gerçek sorunların çözümü ve vaka çalışmalarından oluşuyor. Yüksek lisans eğitimleri tezli olabildiği gibi tezsiz de olabiliyor. Ama lisansüstü programlarda tezsiz olanlar daha çok tercih ediliyor. Tezli programlar ise çoğunlukla akademik kariyer hedefleyen kişilerce tercih ediliyor. Özel sektörde çalışanların tercihi ise tezsiz programlar. Her iki program arasında ciddi bir fiyat farkı bulunmuyor. Özellikle MBA programlarının kişinin kariyerine ve birikimine önemli katkılar sağladığını söyleyen Bahçeşehir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Selime Sezgin, bu faydaları şöyle özetliyor: "Bu tarz programlar, farklı disiplinlerden gelen tüm öğrencilere kucak açar. Örneğin elektronik mühendislik alanında lisans eğitimi almış bir öğrenciyle peyzaj mimarlığından gelen bir öğrencinin aynı sınıfta yer alması disiplinler arası bir uzlaşma ve öğrenme ortamı yaratır. Öğrencilerin, farklı disiplinleri birleştirerek bilginin kaynağına ulaşmaları, başkalarının yanıtlarıyla yetinmeden yeni sentez ve yaklaşımlar, yeni yöntem ve çözümler geliştirmeleri amaçlanır."

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

1 Yorum

deli 18 TEMMUZ 2017, 7:37

3 kuruş maaş için o kadar rekabet oku et, sonrada bok gibi hayat yaşa kendi işini kurmaktan gerisi yalan.

Yorum Yaz