Dijitalleşme, artık sektör bağımsız tüm şirketlerin ajandasında ilk sırada. Mobil cihazların hayatın her alanına girdiği, makinalararası iletişimin kurulduğu, “akıllı sistemler”den “karar veren sistemlere” geçişin başladığı bir döneme geçildi. Sermaye piyasaları da bu baş döndürücü gelişmelerden nasibini alıyor. Aracı kurumlar tüm alt yapılarını dönüştürürken, Borsa İstanbul dijitalleşme dönemine çoktan start vermiş durumda. Üniversiteler, şirketler ve SPK ise yatırımcının bilinçlenmesi için çeşitli eğitimlere imza atıyor. Geniş Açı’da bu ay, sermaye piyasaları için de son derece kritik olan dijitalleşme dönemini masaya yatırdık. “Dijitalleşmenin Sermaye Piyasalarına Etkileri” başlıklı toplantının moderatörlüğünü, İş Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Yiğit Arıkök yaptı. SPK Aracılık Faaliyetleri Dairesi Grup Başkanı Ergun Türeoğlu, Borsa İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Adnan Metin, Accenture Türkiye Strateji Kıdemli Müdürü Burak Zatitürk, İmona Yönetici Ortağı Bahadır Ödevci ve İş Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Melih Murat Ertem ise konuşmacı olarak katıldı. Uzmanlar, piyasaların dijitalleşmeden nasıl etkilendiğini, kurumların dijital dönüşüme hazırlıklarını ve geleceğe dönük beklentilerini paylaştılar.
Emisyon yok, araba gürültüsü yok, trafik sıkışıklığı yok. Onun yerine dönümlerce park ve yığınla kamusal alan var. Şehirlerin kendi altyapılarını modernleştirirken aynı zamanda şimdiye kadar hiç görülmedik kadar çok sayıda insanın hemen her şeyi evlerinden yapabilmesine olanak sağlayan dijital teknolojiler sayesinde, geleceğin akıllı şehirleri kendi sakinlerine metropolitan yaşam tarzının konforuyla kırsal yaşamın avantajlarını bir arada sunuyor olacak. Micha ve ailesi de işte bu yüzden yeni bir iş kurmak için tekrar şehre taşınmaya karar vermişti. Ancak burada gördüklerinin içinde doğup büyüdükleri şehirlerle uzaktan yakından hiçbir benzerliği yok.
Dünyanın çoğu kısmında, şehirler baş döndürücü bir hızla büyüyor. Bu büyüme, barınma ve elektrikten, temiz içme suyu, mobilite ve güvenliğe kadar değişen geniş bir yelpazedeki verimli hizmet sunumu gereksinimini de aynı hızda artırıyor. Peki ya çözüm? Birbirleriyle bağdaştırılmış bilgi teknolojileri…
yenileneŞehirlerdeki yaşam koşullarıyla ilgili mevcut tahminler kesin olarak söylemese de gelecekte insanların büyük şehirlerde günümüze kıyasla çok daha sağlıklı, keyifli ve rahat bir yaşam sürmeleri olasılık dahilinde. Ancak bunun için şehirlerin akıllı ve hatta kesinlikle çok kurnaz olması şart. Şehirlerin birer açık hava bilgisayarına dönüşmesine, heyecan verici çok sayıda teknoloji katkıda bulunuyor.
Aksa Akrilik, Akkök Holding şirketlerinden biri. Kurulduğu günden bu yana çevresel performansını sürekli iyileştirmek için çalışan şirket, bu konudaki çalışmalarıyla sektörüne öncülük yapıyor. İirketin genel müdürü Cengiz Taş, “Hayata geçireceğimiz projelerle Türkiye için örnek teşkil etmeyi umuyoruz” diyor. Sürdürülebilirlik çalışmalarına yılda yaklaşık 2 milyon 800 bin dolar harcama yapan şirketin orta ve uzun vadeli hedefi ise global standartlardaki sürdürülebilirlik yönetim modeliyle değer yaratmaya devam etmek.
Demir-çelik sektörünün öncülerinden Erdemir, sürdürülebilirlik konusunda izlediği politikalarla ve yaptığı çalışmalarla dünya çapındaödüller almaya hak kazanıyor. Çelik sektöründe Türkiye’nin ilk AR-GE merkezini kurarak öne çıkan şirket, çevre faaliyetlerini bundan sonra “sürdürülebilirlik direktörlüğü” bünyesinde devam ettirecek. Bu göreve atanan Aygül Özsu’nun en önemli hedefi, 2015 sonunda ‘yaşam döngü analizi’ çalışmasını tamamlamak ve sürdürülebilirlik raporu hazırlamak. Bu çalışmayla çelik üretiminin çevreye olan etkisinin bir fotoğrafını çıkaracaklarını belirten Özsu, çıkan verilerin şirketin sürdürülebilirlik politikasında pusula görevi üstleneceğini söylüyor.
Aslında şu anda harekete geçmeyerek sera gazı krizinin gelecekteki maliyetlerinin katlanmasına izin veriyoruz. Üstelik gelecekte ortaya çıkacak sonuçların geriye dönüşü de olmayacak. İklim değişikliğinden kaynaklanan meydan okumalara çözüm bulmak için hem riskler acilen değerlendirilmeli hem ekonomik ve çevresel sonuçlar geri dönülemez bir hal almadan önce eyleme geçilmeli.
Bugün 150 yaşında olan BASF, mevcut sürdürülebilirlik çalışmalarına yenilerini eklemek için adeta fırsat kolluyor. Bu hedef doğrultusunda dev şirket, “akıllı enerji”, “gıda” ve “şehir yaşamı” olmak üzere 3 global zorluk alanında çözümler üretmeye odaklanmış durumda. Şirket “Her şey sürdürülebilir bir dünya için” mottosuyla bu 3 temel alanda yaratıcı çözümler bulmak için çalışıyor.
Bosch, dünyanın AR-GE’ye en fazla kaynak ayıran şirketlerinden. Geçen yıl şirketin araştırma ve geliştirme harcamaları yaklaşık yüzde 9 artarak 5 milyar Euro'ya ulaştı. Böylece cirosunun yüzde 10,1’ini ARGE’ye ayırmış oldu. Bosch Yönetim Kurulu Başkanı Volkmar Denner, AR-GE harcamalarının neredeyse yarısını çevre dostu teknolojilere ayırdıklarını belirtiyor. Denner, “Geleceğin teknolojisi elektrikli araçlar için her yıl ortalama 400 milyon Euro harcıyoruz. 2007’de kendimize 2020 yılına kadar karbondioksit emisyon seviyesini yüzde 20 azaltma hedefi belirlemiştik. Geçtiğimiz yıl bu hedefimizi neredeyse gerçekleştirdik ve bu oran yüzde 19,9 oldu” diyor.
Daha az nakliye çevreye daha az zarar vermek demek. Bu nedenle milyonlarca tüketiciye ulaşmak için çok sayıda tedarikçiyle çalışan ve kilometrelerce yol yapmak durumunda kalan markalar, artık bu konuda daha hassas. Dağıtım ve nakliye optimizasyonu yaparak hem karbon salımlarını azaltıyor hem operasyonel maliyetlerini ciddi ölçüde aşağı çekiyorlar. Örneğin hızlı tüketim devi P&G uygulamaya aldığı çok sayıda projeyle dağıtımda önemli bir iyileştirme sağlamış durumda. P&G Türkiye/Kafkasya Lojistik Operasyonları Direktörü Burak Akkiriş, “2020 yılına dek karayolu nakliyesini yüzde 20 oranında azaltmaya çalışıyoruz” diyor. Yıldız Holding’in hedefi ise 2024’te dağıtım faaliyetlerinin neden olduğu karbon salımını yüzde 20 daha azaltmak…
Enerji sistemleri bugün çok sayıda ülkede önemli değişikliklere uğruyor. Artık ajandamızın üst sıraları, dağıtık enerji üretimi, akıllı enerji şebekeleri, konvansiyonel olmayan kaynaklar ve elbette yenilenebilir enerjilerle dolu. Ancak yenilenebilirlerde görülen patlamaya rağmen fosil yakıtlar, kritik bir rol oynamaya devam edecek.
Bakım ve onarımlarını kendileri yapan petrol sahaları; ev teknelerden çalışan üretim mühendisleri ve dijital asistanlar… Acaba petrol ve doğalgaz endüstrisinin geleceği 2050 yılında böyle mi olacak?
Norveç Trondheim’daki eşi benzeri olmayan bir laboratuvarda Siemens araştırmacıları, enerji santrali bileşenlerinin aşırı su basıncına maruz kalması durumunda nasıl tepki vereceğini inceliyor. 2020 yılına gelindiğinde bunun gibi bir sistem 3 bin metre derinlikteki büyük petrol ve doğalgaz üretim sahalarından enerji tedariki yapmaya başlayacak.
Akbank, bu yıl 11’incisi düzenlenen Akbank Kısa Film Festivali’nin tanıtımı için Instagram film projesini hayata geçirdi. #kısayoldan adı verilen projenin Türkiye’de ilk olduğunu söyleyen Akbank Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Murat Göllü, “Her bir Instagram kullanıcısının kendi seçimleriyle farklı farklı hikayelerin içine düşeceği bir macera yarattık. Böylece Türkiye’nin ilk interaktif Instagram filmini hayata geçirdik” diyor.