Hayat bir etkileşim. Birileri birilerinden etkileniyor. Etkinin boyutu ise yaşamlara yön veriyor. İş dünyası liderlerinin kimlerden etkilendikleri ise bu anlamda çok önemli. Örneğin Akfen Holding’i...
Hayat bir etkileşim. Birileri birilerinden etkileniyor. Etkinin boyutu ise yaşamlara yön veriyor. İş dünyası liderlerinin kimlerden etkilendikleri ise bu anlamda çok önemli. Örneğin Akfen Holding’in patronu Hamdi Akın’ın bugünkü noktada bulunmasında bir değil birçok insanın etkisi var. Bunlardan birincisi babası, ikincisi ise Turgut Özal.
Demirdöküm Genel Müdürü Bülent Lütfü Kızıltan’ın bugün işe bakışını belirleyen kişi ise eski yöneticisi Turgay Günay. Günay’la yaşadığı bir anıyı bugün hala gözleri dolarak anımsayan Kızıltan, işlerden ve sorunlardan bunaldığında ofisinin duvarında bulunan Günay’ın fotoğrafından güç ve destek aldığını söylüyor.
1950 yılında Ankara’da başlayan ‘Koç'lu hayatım’ aralıksız 41 yıl sürdü! Vehbi Koç’a iş hayatımdaki yakınlığım İzmir’de Egemak şirketi müdürlüğü yaptığım döneme rastladı. Onun takipçiliğini, ayrıntılarla ilgilenme merakını, işlerin içine girme yeteneğini, insan sarraflığını, hedefe ulaşmadaki kararlığını, çalışma hırsını ve yaşamındaki hayret verici sadeliği bu yıllarda görmeye ve izlemeye başladım. 1968’den sonra İstanbul’da geçen yıllarım ise Vehbi Bey’in insan yönünü anlamama imkan sağladı. Zor bir eş, sevgi ve şefkat duygularını dışa vurmayan bir baba, mesafeli bir dost, kızgınlıklarını ve kırgınlıklarını gizlemeyi başaran bir insan olan Vehbi Koç’u, daha derinlemesine algılamaya ve anlamaya bu yıllarda yönelebildim! Onun; memleket meselelerine gösterdiği yakın ilgiye, insanları idare etmedeki sabırlı tutumuna, olaylar karşısındaki sakin davranışlarına, taviz vermezliğine, inatçılığını gizleyen kişiliğine ve öğrenme gayretine daima hayranlık duydum.”
Can Kıraç, hayatını etkileyen bir numaralı kişi Vehbi Koç’u bu sözlerle anlatıyor. Kıraç’ın Koç, Koç’un da Kıraç üzerindeki etkileri iş dünyasının belki de en bilinen etkileşimi.
Peki ya diğerleri? İş dünyasında başarılı işlere imza atmış bugünün işadamı ve yöneticilerinin hayatlarında en çok etkilendikleri kişiler kimler? Bu etkileşim onların iş ve özel hayatlarında ne şekilde yaşandı? Onların bugünkü başarısında katkısı ne oldu?
Bu sorularının yanıtını aradık. İşte iş dünyasının başarılı yöneticileri ve onların hayatlarına yön veren insanlar.
“zıt düşsek de beni en çok o etkiledi”
Hyundai Assan Genel Müdürü Kurthan Tarakçıoğlu’nun hayatında bugüne kadar en büyük etkiyi yaratan kişi babası. Tarakçıoğlu babasının hayatındaki yerini ve etkisini şöyle anlatıyor:
“Babam çocukluk ve gençlik yıllarımda bana ışık tutmaya çalıştığı felsefesiyle hayatımdaki en etkili insan oldu. Başta ebeveyn olarak hayatımda önemli bir yere sahip olan babam, aynı zamanda da rol modelim.
Bir baba olarak oğlunun geleceği ile ilgili kaygılar taşıması ve bu yönde bazı yönlendirmelerde bulunması gayet normaldi. Yani oğlunun ileride başarılı, kariyerli ve varlıklı olmasını istemesi, buna dönük bazı eylemlerde bulunmasını kast ediyorum.
Ancak, benim babamla yaşadığım esas deneyim, belki de duruma göre bana zararı bile dokunabilecek olan tavsiyelerini içselleştirmem oldu. Babam bu tavsiyeleriyle özünde kendi ilkelerini ve yaşam felsefesini bana aktardı. Böylelikle benim iyi bir vatandaş ve doğru bir insan olabilmemi sağladı. Onun yaşam tarzı, hayat yolculuğumda bana kişisel ve maddi çıkar garanti etmekten çok, doğru insan olmayı öğütleyen yöndeydi.
30 yaşımdan sonra hemen her evrede bu etkileri taşıdım. Ancak, bu etkiyi doğrudan değil dolaylı olarak yaşadım. Hayat felsefemde, iş yapış tarzımda ve kariyerimde farkına varmadan ondan nasıl etkilediğimi bugün daha net görüyorum. Hatta diyebilirim ki bu ev içi öğreti, kariyerimde kat ettiğim yolda bana cv’imde yazan bir okul detayından çok daha fazla katkı sağladı. “Dünya başına yakılsa bile, doğru olduğuna inandığın yoldan git” sözü bile sanırım bunu açıklamak için yeterli. Karakter ve hayat deneyimi olarak birbirimize çok benzemesek ve hatta çoğu yerde zıt düşsek de insan olarak onunla aynı felsefeyi paylaşabilmekten hep gurur duydum. Bu örneği takip etmenin beni doğru yola götürdüğünü defalarca gördüm.”
“Vehbi Koç İşe Bakışıma Yön Verdi”
Tekofaks Panasonic Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Bermek, 30 yıla yaklaşan kariyerinde en çok iki kişiden etkilendiğini söylüyor; Koç Holding’in kurucusu Vehbi Koç ve Matsushita Electric’in kurucusu Konosuke Matsushita. Bu iki işadamı kurumsallaşma yönünden Bermek’i derinden etkilemiş. Bu etkinin nasıl oluştuğunu Ayhan Bermek şöyle anlatıyor:
“Kendi işimi kurmadan önce 7-8 yıl Koç Grubu’nda üst düzey yöneticilik yaptım. O yılların bana katkısı çok büyüktü. İş geliştirmenin, plan yapmanın ve vizyon çalışmalarının kurumun gelişmesi için önemli olduğunu o dönemde öğrendim. Ama bence en önemlisi bir yapının temelinin, çimentosunu teşkil eden kurumsal yapıyı kurmak olduğunu da yine orada tecrübe ederek yaşadım.
Hayatımdaki etkisini her zaman hissettiğim bir diğer kişi de Konosuke Matsushita. 25 yıl işbirliğinde bulunduğumuz Matsushita’da beni etkileyen felsefesiydi. Matsushita kurumsallaşmaya inanmış bir kişi. Adil olmak, dürüstlük, takım ruhu ve tevazuyu esas alan iş felsefesini belirlemiş ve bu çerçevede 1918 yılında kurduğu ticari imparatorluğa 250 yıllık bir iş planı oluşturarak vizyonunu ortaya koymuş. Kurumsallaşmanın birinci şartının sermaye sahibinin buna inanması ve çok istemesi olduğunu Matsushita’dan öğrendim. Kurumsallaşmanın getirilerinin neler olabileceğini görmemi sağladı. Dolayısıyla, bu iki liderin bir yapının nasıl kurulması ve kumsallaşması gerektiğine yönelik bana bulunduğu katkıları her zaman hatırlayacağım.”
Liderliği Jan Nahum’dan Öğrendim
Grey Worldwide Yönetim Kurulu Başkanı Alper Üner’in hayatına yön veren en önemli kişilerin başında reklamcı Mehmet Ural geliyor. İkinci kişi ise iş dünyasının başarılı profesyonellerinden Jan Nahum. Üner hayatındaki etkili insanları ve kendisini nasıl etkilediklerini şöyle anlatıyor:
“Reklamcılık sektörüne girmemde en önemli etken kişi, aslında beni çocukluğumdan beri tanıyan biri. İktisat eğitimi almama rağmen, ‘beni ve insan ilişkilerimi’ gözlemleyip değerlendiren ve de ‘seni reklamcı yapacağız’ diyen Mehmet Ağbi yani Mehmet Ural. Mehmet Ural’ın gerek duruşu ve tarzı, gerekse hayata analitik, rasyonel ve mantıklı bakışından her zaman etkilendim. Örnek aldığım bu saygın kişiliğin desteğiyle kendimi bir anda reklam sektörünün içinde buldum. O gün bugündür de sektördeyim.
İş dünyasının içine girdikten sonra hayatımı geniş anlamda etkileyen ikinci kişi Jan Nahum. Tofaş’a hizmet verdiğimiz yıllarda 4-5 yıllık dönem içinde Nahum ile yakın çalışma fırsatı buldum. Onunla çalıştığım dönemde olanaksız diye bir şeyin olmadığını, istendiğinde her şeyin olabileceğine tanık oldum. Sevdiğiniz işi yapmanın gerekliliğini, takım çalışmasının ve takım içinde liderlik pozisyonunun önemini bana en net gösteren kişi de yine Jan Nahum oldu.
Canan Ediboğlu’nun Rol Modeli
Shell Genel Müdürü Canan Ediboğlu’nun da hayatının en etkili kişisi babası. Babasının sadece özel hayatını değil iş yaşamını da derinden etkilediğini belirten Ediboğlu, babasıyla da gurur duyduğunu söylüyor. Ediboğlu babasının hayatında nasıl bir etkisi olduğunu anlatıyor:
“Babam Adnan Barlas alanında çok saygı görmüş bir maliyeci, İstanbul Defterdarı idi. Babamın babam olarak özel bir önemi olduğu gibi kişiliğimin biçimlenmesinde, bir profesyonel olarak kendime edindiğim ilke ve değerler açısından da hayatımda çok büyük bir rolü var.
Öncelikle babam hem bir Cumhuriyet yurttaşı hem de kendini Cumhuriyet’e adamış üst düzey bir bürokrat olarak toplumun üretken ve değer yaratan bir bireyi olmam konusunda rol modelim oldu. Dürüstlüğün, en vazgeçilmez, en temel insan değeri olduğunu öğretti. Zaten bu benim için babamın en büyük özelliklerinin başında gelir. Babam her zaman işini en iyi şekilde yapmaya çalıştı.
Kendisinden beklenenin fazlasını vermeyi, sorumluluklarının her zaman bilincinde olmayı ve ona uygun davranmayı, ayrımcılık yapmamayı temel ilke olarak edinmişti. Onun mesleğinde gösterdiği başarı bunun yanında edindiği ilkeleri hayatına tam anlamıyla uyguluyor oluşu bende güçlü bir etki bıraktı. İş hayatımda kazandığım başarılarda babamın etkisini hiçbir zaman yadsıyamam. Ona biraz benzeyebildiysem ne mutlu bana.”
“Turgay Bey’in Jestini Hatırladıkça Gözlerim Dolar”
Bülent Lütfü Kızıltan Demirdöküm Genel Müdürü
İnsani Özellikleriyle Etkiledi
Demirdöküm Genel Müdürü Bülent Lütfü Kızıltan’ın hayatında Demirdöküm’e girdiği ilk dönemde Bozüyük Tesis Müdürü olan Turgay Günay’ın çok ayrı bir yeri var. Günay’ın insani vasıfları ile yönetici özelliklerinin kendisini çok etkilediğini belirten Kızıltan, bugünkü noktaya gelmesinde de yine Günay’ın çok büyük payı olduğunu söylüyor. Bu etkinin nasıl oluştuğunu da şöyle anlatıyor:
“Eşin Rahatsız Olduysa Çekinmeden Git”
“Ocak 1985 döneminde Demirdöküm personeline Tarabya Otel’de yılsonu yemeği veriliyordu. İşe gireli henüz 1.5 yıl olmuştu. Makine Bakım Mühendisi olarak görev yapıyordum. Eşim kızımıza 8 aylık hamileydi. Eğlenceli bir ortamda yemeklerimizi yerken saat 22:30-23:00 civarında garson bana bir pusula uzattı. Üzerinde “Lütfü, eşin rahatsız olduysa hiç çekinmeden bir taksiye atlayıp gidebilirsin-Turgay” yazıyordu.
“Taksitleri Ödeyemiyorduk”
Bu notun öneminin özellikle genç nesil tarafından doğru anlaşılması için biraz o günkü şartlardan bahsetmem gerekir. Aldığımız çamaşır makinasının aylık taksitlerini ödemekte zorlandığımız ve bazen borç aldığımız günlerdi. Çamaşır makinası mı çok pahalıydı, biz mi az maaş alıyorduk bilemiyorum. Bildiğim en lüks yerli araç Şahin’di. 2 yıl sonra ayda 100 bin TL taksit ile Serçe almıştım.
“Size Değer Veriyorum” Mesajı
Gözlerimle Turgay Bey’in nerede olduğunu aramaya başladım. Bizden 7-8 masa uzakta oturuyordu. Düşünüyorum da böylesine eğlenceli ve güzel bir ortamda benim özel durumumu göz önüne alıp böylesine güzel bir jesti nasıl yapmıştı? “Size değer veriyorum” mesajı bundan daha etkili nasıl verilebilirdi? “Her şey iş değildir, bir yönetici çalışanlarının her sorunu ile ilgilenmeli ve destek olmalı” ilkesi, nasıl hayata geçiriliyordu? Bu anıyı her hatırladığımda hala gözlerim dolar.
23 Yıllık Altın Anahtar
Sayın Turgay Günay ayrıca o yıllarda işle ilgili bana bir de “altın anahtar” verdi. “Bir şeyi satın alıp almamakta ya da yapıp yapmamakta tereddüt edersen, kendine şu soruyu sor: Bu şirket benim olsaydı ne yapardım? Bu soruyu sorduktan sonra verdiğin karar doğrudur. Artık hiç çekinmeden uygulayabilirsin.” Bu altın anahtar özelliğini hiç kaybetmedi. 23 yıl boyunca sürekli kullandım ve kullanmaya devam ediyorum. Sanırım bugünlere gelmemde bu anahtarın çok büyük katkısı var. Sayın Turgay Günay ile birlikte çekilmiş bir fotoğrafımız bugün çalışma masamın karşısında duvarda asılı duruyor. İşlerden ve sorunlardan bunaldığımda bu fotoğrafa bakarak oradan tarifi mümkün olmayan bir güç ve destek alıyorum.
Hamdi Akın’ın Hayatındaki En Etkin 4 Kişi
Hayatına Nasıl Yön Verdiler
Akfen Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, iş dünyasının en başarılı isimlerinden. Akın’ı bulunduğu noktaya getiren, kariyerine yön veren kişiler bir değil, 4. Bunlardan ilki babası. Diğerleri ise Turgut Özal, Ali Kantur ve Sani Şener. Hamdi Akın bu kişilerin hayatına nasıl yön verdiğini şöyle anlatıyor:
“Fizik Mühendisi Olacaktım Ama”
“Lisenin ardından kendime belirlediğim meslek fizik mühendisliğiydi. Hacette Üniversitesi Fizik Mühendisliği’ni kazandığımda sevinmiştim. Ancak babam bu bölümde okumamı istemedi. Onun isteği üzerine bir yıl bekledim. Bu arada üniversite hazırlık kursuna gittim. İkinci kez üniversite sınavına girdiğimde de onun istediği bölüm olan makine mühendisliğini kazandım. Böylelikle hayatımdaki ilk ve en büyük yönlendirmeyi babam yapmış oldu. Onun bu yönlendirmesi nedeniyle bugünkü işimin temellerini attım
Özal’ın Teşvikiyle İşe Odaklandı
Turgut Özal da hayatımı etkileyen bir diğer isim. 1990 yılında Antalya Dış Hatlar Terminali’ni yaparken kendisiyle görüştük. Bana, “Antalya’ya bu terminalin yanına şöyle kocaman yeni bir dış hatlar terminali yap. Ama yap-işlet-devret yöntemi ile ve devletten hiç para istemeden” dedi. Onun teşvikiyle harekete geçtim. Yaptığım işe daha fazla konsantre olup odaklandım.
“Teklifimi Tereddütsüz Kabul Etti”
Tepe İnşaat’ın eski CEO’su Ali Kantur da hayatımın etkili insanları arasında… 1997 yılında İstanbul Terminali ihaleye çıktığı zaman ona ortaklık teklifinde bulunmuştum. Teklifimi hiç tereddütsüz kabul ederek Tepe’nin imkanlarını ve gücünü ortaklığımıza kattı.
Hayatımda dördüncü etkili kişi ise TAV’ın CEO’su Sani Şener. 1996 yılından beri kendisiyle omuz omuza çalışıyoruz. 10 yıllık kader birliğimiz var. Muhteşem performansının bugünkü noktaya gelişimizdeki etkisi büyük.
“Hayatımı Etkileyenler Bana Adil Olmayı Öğrettiler”
Yavrucu’yu Etkileyen 5 Kişi
Alarko Holding Genel Koordinatörü Ayhan Yavrucu’nun hayatında Üzeyir Garih ve İshak Alaton’un apayrı bir yeri var… Bu iki duayen işadamının yanında Prof. Dr. Selim Kaneti, Mithat Benyahim ve Abdullah Sarıkaya da Yavrucu’nun hayatında etkili olan diğer insanlar.
Bu kişilerin Ayhan Yavrucu’nun iş ve özel yaşamındaki rolüne gelince… Bunu kendisinden dinliyoruz:
“Paşam Bu İşi Yürütürsün…”
“Maliye Bakanlığında hesap uzmanı olarak çalışırken, eski hesap uzmanlarından Abdullah Sarıkaya üstadın tavsiyeleriyle Üzeyir Bey ve İshak Bey’le tanıştım. İlk görüştüğümüzde açık görüşlülükleri, karşı tarafa kendini ifade etme ortamını yaratmadaki ustalıkları beni çok etkilemişti. Alarko’ya Maliye Hesap Uzmanı olarak geçtiğimde henüz 27 yaşındaydım. Tecrübesiz ve endişeliydim. Üzeyir Bey her zamanki sevecen ve çözümleyici tarzıyla “Paşam hiç düşünme sen bu işi çok başarılı bir şekilde yürütürsün” diyerek benim kaygımı gidermişti.
“İşimizin Patronu Gibiydik”
Bence onlarla çalışmak bir profesyonelin yaşamında karşılaşabileceği en önemli şans. Nedeni ise çok basit. Kendinizi işinizin patronu olarak hissetmenizi sağlayacak ortam oluşturmaları. Bu algılama Alarko’da yukarıdan aşağıya doğru tüm kademelerde geçerli bir yönetim felsefesi. İşin benimsenmesi ve başarının elde edilmesi için bundan daha iyi bir motivasyon olamaz. Bu iki insandan tüm kararlarımda belirleyici olan kurum kültürü ile düşünmeyi ve bakmayı öğrendim. Burada usul ve prosedürlerden iş yapış şekillerine kadar her süreci ve arka plandaki felsefi altyapıyı kastediyorum.
“Edindiğim En Önemli Kazanç”
Hayatımdaki bir diğer önemli kişi merhum Mithat Benhayim. Ondan hayata karşı direnmeyi ve azmi öğrendim. Çok önemli engellerin bile inanan insanı başarmaktan alıkoyamayacağını gördüm.
ş hayatımdaki bir başka kilometre taşı Prof. Dr. Selim Kaneti. Kendisi gerçek bir hukuk bilgini. En karışık meselelerin nasıl basite indirgenerek çözümlenmesi gerektiğini ondan daha iyi kimse gösteremez. Üzeyir Bey’den öğrendiğim zaman sınırı olmaksızın çalışma alışkanlığını da Selim Hoca ile pekiştirdim.
“Vehbi Bey’in Önerisini Dinledim Hazet Grubu’nu Kurtardım”
Atalay Şahinoğlu/Nuh Çimento Ceo’su
Annem Kendini Bana Adadı
Nuh Çimento’nun CEO’su Atalay Şahinoğlu’nun yaşamını etkileyen kişilerin sayısı oldukça çok. Annesi Yaşar Şahinoğlu, dayısı Miraç Özoflu, annesinin kuzeni Ziya Özoflu Şahinoğlu’nun hayatını etkileyen aileden kişiler. Aile dışındakiler ise Bernar Nahum, Süleyman Demirel ve Vehbi Koç.
Atalay Şahinoğlu bir çırpıda sıraladığı bu kişilerin kendisi için önemini şöyle ifade ediyor: “Annem 24 yaşındayken babamı kaybetmiş. Ben üç yaşındaymışım. Annem tekrar evlenmeyerek hayatını bana vakfetti. Kendi hayat tarzı olan çalışkanlık, sadakat ve dürüstlüğün ne olduğunu özümsememi sağladı. Dayım ve annemin kuzeni Ziya Özoflu tahsil hayatımın sonuna kadar beni himayelerine aldılar.
Nahum’un İkna Kabiliyeti
Sayın Bernar Nahum çalışma hayatımın 25 yılı geçirdiğim Koç Topluluğunda en üst seviyede muhatap olduğum kişiydi. Olayları kavrama ve olur hale getiren mantık yapısı, insanları ikna kabiliyeti ile bizlere örnek oldu.
Sayın Süleyman Demirel insanı mıknatıs gibi çeken şahsiyeti, binlerce insanı ismiyle tanıyıp hitap edebilen hafızası, başardıkları ve başaramadıklarıyla beni çok etkiledi.
Sayın Vehbi Koç mütevazı yaşam tarzı ve öğütleri ile bende önemli bir etki yarattı. Özellikle öğütlerinin hayatımdaki etkisini şu anıyla paylaşmak istiyorum: 25 yıllık çalışma döneminin ardından topluluktan istifa ederek bünyesinde IGS Konfeksiyon ile birlikte 14 – 15 şirketi bulunduran HA-ZET Holding’e geçtim. Geçiş nedenim grubun hayatta olan tek hakim ortağının da amansız bir hastalığa yakalanması ve grubun zor durumda olmasıydı. Görevim grubun kurtarma operasyonunu yürütmekti.
İlk Şirket Kurtarma Operasyonu
Benim HA-ZET’e geçişimin ikinci ayında son ortak İzzet Gökçimen de vefat etti. Tüm yük sırtıma kaldı. İzzet Bey’in vefatından birkaç gün sonra Vehbi Bey’den bir randevu istedim. Hemen kabul etti. Kendisine durumu anlattım. Tavsiyesini istedim.
Bana şunları söyledi. ‘Oğlum çok zor bir görevi yüklendin. Ancak, şirket mirasçılarının yüzde 80’den fazlası hanım ve genç. Hem iş hem de onlarla uğraşırsan işi başaramadan öteki dünyaya gidersin. Sana tavsiyem, önce tüm aile efradını toplaman ve sana güvenip güvenmeyeceklerini sorman. Güveniyoruz derlerse, o zaman bu işi bildiğim gibi yürüteceğim deyip, tam yetkiyi almandır. Buna evet demezlerse yarından tezi yok hiç başlamadan işi kendilerine iade et.’ Dediklerini yaptım. Güvenceyi aldım. 2 – 2,5 yılda HA-ZET Grubu’nu ve IGS’yi büyüterek küçültüp Türkiye’nin ilk şirket kurtarma operasyonunu küçük bir ekiple gerçekleştirdim.
Nilüfer Gözütok
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?