“Esas’ın Hedefi İlk 3’e Girmek”

Doğan Holding’in büyümesinde önemli olan kararların altında imzası olan Tufan Darbaz, 2006 sonunda CEO’luk görevini bıraktı. Çok sayıda büyük gruptan CEO’luk teklifi aldı ancak yoluna farklı biçimd...

1.06.2007 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Doğan Holding’in büyümesinde önemli olan kararların altında imzası olan Tufan Darbaz, 2006 sonunda CEO’luk görevini bıraktı. Çok sayıda büyük gruptan CEO’luk teklifi aldı ancak yoluna farklı biçimde devam etme kararı aldı. Şu anda Esas Holding’de yönetim kurulu üyeliğini üstlendi. Oradaki çalışmasını “fiziksel değil beyinsel” olarak niteliyor. Kendini büyüme konusunda hırslı ve agresif bir profesyonel olarak görüyor ve “Esas Holding’in hedefi birkaç yıl içinde Türkiye’nin en büyük 3 grubundan biri olmak” diyor. Yeni kurduğu çelik yapı işi için de iddialı hedefleri var.

Türk iş dünyası Tufan Darbaz’ı uzun yıllar Sabancı’daki yöneticilik kariyeriyle tanıdı. Çeşitli pozisyonlardaki görevinden sonra, Strateji ve İş Geliştirmeden Sorumlu Grup Başkanı olarak Sabancı’da önemli satın alma ve ortaklık anlaşmalarının gerçekleşmesini sağladı. Ardından Doğan Holding’e geçti ve 2003 yılı ocak ayında Doğan Holding’in CEO’luğunu üstlendi. Onun döneminde Petrol Ofisi’nin satın alınması, Dışbank’ın Fortis’e satışı ve PO ile OMV ortaklığı gibi önemli kararların altına imza atıldı.

Darbaz, 2006 yılı sonunda Doğan Holding’den ayrıldı. Şu anda Esas Holding’de yönetim kurulu üyesi. İş günleri sabah 10’dan akşamüzeri 4’e dek Esas Holding için kendi deyimiyle “beyinsel” bir çalışma içinde. Saat 4’ten sonra ise yeni kurduğu kendi işiyle ilgileniyor. Darbaz’ın her iki iş için de iddialı hedefleri var. “Esas Holding 5 yıla kalmadan Türkiye’nin en büyük 3 grubundan biri olacak” diyor.

Kendi işinde ise kardeşinin kurduğu Bade Çelik ile dayanışma içinde çelik yapı sektöründe 1 numara olmayı ve çevre ülkelere açılmayı planlıyor.

CEO’luktan neden ayrıldığı konusunda ise “Bir CEO’nun maksimum ömrü 5 yıldır. Bana oturduğum koltuk batar. CEO sürekli çok çeşitli konuları müzakere eder. Bu müzakereler bir süre sonra hem CEO’yu, hem patronu yorar” yorumunu yapıyor.

İşte Tufan Darbaz’ın iş yaşamındaki yeni planları:

-Ayrıldıktan sonra neler yaptınız? Nerelerden teklif aldınız?
Ayrıldıktan sonra ilk teklif Ali Sabancı’dan geldi. Bu arada çok yerden teklif aldım. Ancak isimlerini vermem doğru olmaz.

- İpucu vermenizi istesem…
Perakende, eğlence ve inşaat sektörlerinde faaliyetleri olan büyük gruplardan da teklif aldım. Çok iyi paralar da teklif edildi.

- Şu anda Esas Holding’de yönetim kurulu üyesi olarak görev yapıyorsunuz. Esas Holding’e ne kadar zaman ayırıyorsunuz?
Her sabah 10’da Esas Holding’de oluyorum ve saat 4 gibi çıkıyorum. Sonra Zincirlikuyu’daki kendi ofisime gidiyorum. Ancak, ana işim Esas Holding’e katkıda bulunmak. Esas Holding’i birkaç yıl içinde Türkiye’nin ilk 3 büyük grubu içinde görmek istiyorum.

Ben hırslı bir adamım. Bu hırsım da Doğan Holding’in benim dönemimde gerçekleştirdiği ataklardan belli oluyor. Ben geldiğimde Doğan Grubu’nun Türkiye’nin büyük grupları arasında sıralamadaki yeri ile bugünkü yeri çok farklı.

-Esas Holding’de yeni hedefler var mı? Siz Esas Holding’e neler katacaksınız?
Esas Holding’in şu an ana işleri havayolu, sağlık ve gıda. Bana göre, Esas Holding, Türkiye’de üç farklı boyutta iş yapan bir kurum. Türkiye’de böyle bir holding yok.

Bunlardan ilki; “özel yatırım”, yani “private placement” yapmak. Bu işin sınırı yok, bu şekilde her sektöre yatırım yapabilir.

İkinci işi ise fon yönetmek. Üçüncü olarak ise kendine iş alanı olarak seçtiği konularda, yani havayolu, sağlık, gıda ve gayrimenkul sektörlerinde yatırım yapmak.

Gayrimenkul işinde önümüzdeki aylarda joint-venture kurarak piyasaya çıkacağız. Bu, benim Esas Holding’de yaptığım ilk iş olacak. Böylece, ilk işim, yabancı bir şirketle joint venture’ı gerçekleştirmek olacak.

Esas Holding’in ana iş prensibi şu; “Herkesin yaptığı işi yapmayacağız”. Bizim sloganımız, “Herkesin yaptığı işi, herkesten farklı yapacağız”. Şimdi herkes soruyor; “Siz niye karayolları binasının ve İETT arazisinin ihalesine girmediniz, gücünüz mü yok?”…Elbette “var” ama o ihaleye herkes giriyor. Biz farklı işler yapacağız.

-Mevcut sektörler dışında başka alanlara da mı gireceksiniz?
Biz aynı zamanda “özel yatırım fonu” gibi çalışıyoruz. Önümüze iyi fırsatlar çıkarsa, başka sektörlere de yatırım yapabiliriz. Paramızı yatırır, işi büyütür, sonra da alır paramızı çıkarız.

-Yani Esas Holding’in iş hacmi önümüzdeki 5 yıl içinde kaça katlanır?
Ben size “Daha 5 yıla kalmada ilk 3’e gireriz” diyorum. Sanıyorum bu iddiamızın büyüklüğünü ortaya koyuyor.

- O zaman sizi yoğun bir tempo bekliyor…
Burada beni beyinsel bir tempo bekliyor. Doğan Holding’de fiziksel olarak da çok tempolu bir çalışma dönemi geçirdim. Fiziksel tarafı beni çok yorduğu için artık “paydos” dedim.

—Türkiye’nin en büyük gruplarında çok üst düzey görevler üstlendiniz. CEO olmanın güçlükleri var mı?
Olmaz mı? Elbette var. Doğrusu uluslararası bir şirkette CEO’luk yapmadığım için onların karşılaştıkları güçlükleri bilemem. Ancak, bugüne kadar çok sayıda, farklı konularda insanlarla ve şirketlerle müzakere yaptım. Türkiye’de en fazla joint-venture gerçekleştirmiş, şirket almış-satmış adamlardan biriyim.

Bugün Türkiye’deki yatırım bankalarının ve danışmanlık şirketlerinin kaç tane şirket alım-satımı yaptıklarına bir bakın, bir de Tufan Darbaz’ı alın ve bakın kaç iş yaptığıma bakın. Ben ağır basarım.

Yurtdışında çok bürokrasi var. Türkiye’de ise tam tersi çok büyük esneklik var. Ancak, o esnekliğin getirdiği bir zorluk var.

—Nedir o zorluk?
Türkiye’de hala patron zihniyeti hakim. Eğer karar alma yeteneğiniz ve cesaretiniz yoksa, memur olursunuz, varsa CEO olursunuz… Ancak, bir müddet sonra çatışırsınız. Çünkü, patron karar vermek isteyen kişidir. O kararı kimseye bırakmak istemez. CEO’da karar alan ve uygulatan kişidir. Türkiye’de bütün CEO’lar bu zorluğu yaşıyor.

—Bir CEO için ideal görev süresi ne kadar sizce?
Bir CEO’nun maksimum görev süresi 5 yıl olmalı. Çünkü, hakikaten her iki taraf da yoruluyor. Bir taraftan kendisindeki o yetkiyi vermek istiyor, öbür taraftan CEO’da “karar verme” yetkisini almak istiyor. Diğer yandan da patronu idare ediyor ve bu tezatlar yaşanıyor. Bu nedenle CEO’nun ömrü 3 ile 5 yıl arasında. Daha fazla değil. Bir CEO bu süre içinde patron ile yönetme-yönetilme dengesini iyi kurmuşsa iyi işler yapıyor. İyi işler yapamamışsa zaten patron onu kovuyor.

—Türkiye’deki organizasyon yapısında CEO’ların işini zorlaştıran unsurlar var mı?
Türkiye’deki bütün yöneticiler negatif güce, yani yaptırmamaya oynuyor. Ben kendimce cesur ve risk alabilen bir insan olduğum için bu engeli aşabildim. Bu sorunla her CEO karşılaşıyor Türkiye’de.

— Dışarıdan CEO ve genel müdür atanmasıyla ilgili düşünceleriniz nedir?
Türkiye’nin en büyük şirketleri arasında yer alan şirketlerin başına aylarca genel müdür atanamıyor ve dışarıdan genel müdür getiriliyor. Ben bunu çok yanlış buluyorum. Ben Doğan Grubu’nda çalışırken tüm genel müdürlere şu mesajı verdim; “Kendi yerinize adam hazırlamıyorsanız, ya eksik zam alırsınız ya da eksik prim alırsınız”. Maalesef insanlar kendi yerlerine adam hazırlamıyorlar. Halbuki kendi yerlerine adam hazırlayacaklar ki, kendileri başka konumlara gidebilsinler. Bunu yapabilen ve kendi yerine lider yetiştirebilen profesyonel yönetici sayısı bir elin 5 parmağını geçmiyor.

Turkcell, Petrol Ofisi veya Arçelik gibi büyük şirketlerde ayrılan bir genel müdürün arkasında onun yerini doldurabilecek bir aday olmaması kabul edilebilir şey değil. Ben Doğan Holding’den ayrıldığımda, içeride 3 kişiyi aday gösterdim. Ancak, CEO pozisyonunu kaldırdılar ve dışarıdan bir koordinatör getirdiler. Türkiye’de her kademede altında mutlaka en az senin kadar iyi, hatta senden daha iyi iki adam bırakacaksın.

— Bir CEO için en önemli özellik nedir?
Ben Aydın Doğan Bey ile ilk iş görüşmemi bir balıkçı restoranında yaptım. Bana iki sual sordu. Birincisi, “Karar alabilir misin?”… İkincisi ise “Cesur karar alabilir misin?”… Ben de ona şu cevabı verdim; “Ben bunları yapamıyorsam, zaten tepe yöneticisi olamam”.

Doğan Grubu’nda benim döneminde çok büyük kararlar alındı. En çok karar alan yönetici oldum. Dışbank’ın satışı, Petrol Ofisi’nin alınması ve OMV’ye satışı çok önemli adımlardı.

OMV çok önemli ve sağlam bir ortak ve o satın almayı çok kısa sürede tamamladık.

— İyi lider olmak için yöneticiler ne yapmalı?
Doğu felsefesini benimseyecekler. Egolarını yenecekler. Benim için dünyadaki en büyük lider; Dalai Lama’dır. Ben Budist değilim ama Dalai Lama benim için en büyük lider. “Ben sırtımdaki ceketten ve koltuğumdan vazgeçtim” noktasına gelebilirse yöneticiler liderlik sorunu kalmaz.

Tufan Darbaz’ın Yeni İşi: Çelik Yapı

— Bu arada kendi işinizi kurdunuz. Kendi işinizden de bahseder misiniz?
Şirketimin adı Tufan Darbaz Danışmanlık Gayrimenkul Proje ve İş Geliştirme Yönetim AŞ… Burada temelde iki iş yapacağız; üç kata kadar çelik konstrüksiyon ev inşaatı ve bu inşaatı yapacak makinelerin imalatı ve onların yazılımlarının hazırlanması. Biz bugün 60 günde ev yapar ve teslim ederiz.

Üstelik bugün söylenilen fiyatların yarısına imal ederiz. Ayrıca bir web sitesi hazırlıyoruz ve bu web sitesinde “fikir üretim merkezi” diye bir bölüm olacak. Kimin ne iş fikri varsa, web sitesine alacağız ve bunların işe dönüşüp, dönüşmeyeceğini değerlendireceğiz. Bu insanlara hem para vereceğiz, hem işlerini kurduracağız, hem finansman sağlayacağız.

- Çelik yapı malzemelerini üreteceğiniz tesis size mi ait?
Benim kardeşim Kürşat Darbaz’ın Ankara’da Bade Çelik adında bir şirketi var. İki kardeş şirket olarak bu işi birlikte yürütüyoruz. Bade Çelik’in cirosu 100 milyon dolar civarında. Ancak, biz bu çelik yapı malzemelerini üreten ve döşeyen makineleri de üretip, çevre ülkelere satışına başladığımızda, bir-iki yıl içinde 250 milyon dolar ciroya ulaşacak. Şirket şu anda kendi kendine büyüdü. Ben şirkete yeni bir ivme katmak için işi yeniden organize edeceğim. Bu organizasyonun İstanbul ayağını da kurmuş durumdayız.

Neden Esas Holding’i Tercih Etti?

 Hızlı Koşmak İstedikleri İçin
 “Niye Esas Holding’e evet dediniz” diye soruyorsunuz. Şöyle cevap vereyim; hızlı koşmak isteyen, dinamik ve az sayıda değerli çalışanla çok iş yapmak isteyen ve önümüzdeki birkaç yıl içerisinde Türkiye’de ilk üçe gireceğini öngördüğüm bir grup olması nedeniyle hemen “evet” dedim.

Yıllara Dayanan Dostluk
 Sevgi, saygı bunlar hepsi ayrı konu… Şevket Bey ve ailesiyle benim aramda geçmişe dayanan çok yakın bir ilişki var. Ancak kararımda bu etkili olmadı. Onların bana teklif getirmesinde de geçmişe dayalı iyi ilişkilerimiz etkili olmadı.

Rahat Çalışma Koşulu
 Ancak ben onların bu teklifini kabul ederken, bir şey istedim. Biraz rahat çalışmak istedim. Rahat çalışmadan kastım; organizasyonu yönetmek yerine beyinsel çalışmalara ağırlık vermek. Bunu isterken, Esas Holding’deki çalışmalarım dışında kendime ait bazı işler de yapacağımı belirttim. Onlarda benim isteklerimi kabul ettiler ve 1 Mart tarihinde göreve başladım.

Ali, Emine Ve Şevket Sabancı Faktörü
Çok mutluyum. Çünkü Ali Sabancı gibi çok dinamik bir insanla çalışıyorum. Emine Kamışlı gibi son derece zeki ve ayağı yere sağlam basan bir hanımla beraberim. İş yaşamında çok değerli deneyimleri olan Şevket Bey ile birlikte çalışmak da büyük bir ayrıcalık. Kendi 30 yıllık tecrübeme yeni tecrübeler ekliyorum. Onların da benim tecrübelerimden faydalanacaklarını düşünüyorum.

Tufan Darbaz’ın Kendi İşini Kim Yönetecek?
Uğural Gafuroğlu, Tufan Darbaz’ın yeni işinin başında. Tufan Darbaz Danışmanlık ve Gayrimenkul Proje ve İş Geliştirme Yönetim AŞ’nin genel müdürlüğünü yapıyor. Darbaz, onu “yakın arkadaşım” ve “beni zengin edecek adam” olarak tanıtıyor. Gafuroğlu, çok yönlü bir profesyonel. O kendini sadece işadamı değil aynı zamanda “profesyonel ressam” olarak tanımlıyor. Gafuroğlu’nun sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

Uğural Gafuroğlu Kimdir?
 Biz Tufan Bey ile hem çocukluk hem üniversite arkadaşıyız. Boğaziçi Üniversitesi’nde birlikte okuduk. Ben mezuniyet sonrasında Ankara’ya döndüm. Hema Traktörleri’nde bayi ve satış ağının kurulmasını gerçekleştirdim. Ardından babamın mobilyacılık işiyle uğraştım. 1987 yılından itibaren iş makineleri dünyasına girdim ve uzun yıllar İsveçli ve Finli şirketlerde çalıştım.

Çelik Yapı İşinde Hedefleri
 Çelik yapı geleneksel betonarme yapılara ciddi bir alternatif. Çok hızla inşaatı tamamlayabiliyorsunuz ve maliyeti daha düşük. Üstelik bizim gibi deprem bölgesinde olan ülkeler için çok cazip. Çünkü, çelik yapılar betonarme yapılara kıyasla depreme daha dayanıklı. Eskiden kalın profillerden yapılan ağır çelikler kullanılıyordu ve maliyet yüksekti. Ancak, şimdi hafif çelik dediğimiz malzeme hem dayanıklı hem de maliyeti düşük.

Mevcut Projelerin Durumu
 Çok sayıda projeye ciddi teklifler verdik ve yakın zamanda çoğu sonuçlanacak. Karadeniz kıyısında Kıyıköy bölgesinde 32 villanın yapımına başlayacağız. Bodrum’da 30-35 villalık bir projemiz var. Ayrıca, Dubai’deki yapay ada üzerinde İngilizlerin isteği üzerine villa yapacağız. Geçen ay gazetede Milpa ve Bade Çelik işbirliğiyle bir kampanya yaptık ve şu anda bize 1.200 kişi ev yaptırmak için müracaat etti.

Biz bu çelik yapı işinde kullanılan makinelerin çevre ülkelere satışına başladığımızda birkaç yıl içinde 250-300 milyon dolarlık iş hacmine ulaşırız.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz