Yeni genel müdür Ali Taha Koç’la Turkcell’in yeni rotasını ve hedeflerini konuştuk...
Şeyma Öncel Bayıksel
Turkcell’in kaptan koltuğunda 2023 Ekim’den bu yana Dr. ALİ TAHA KOÇ oturuyor. Koç’un Turkcell’in yeni dönemine ilişkin net bir yol haritası var. Veri, enerji, yapay zeka ve siber güvenlik olmak üzere dört odak noktası olduğunu söylüyor. Bu noktalara yönelik yatırımları artıracaklarının sinyalini veriyor. Abone sayısında doygunluğa ulaşan telekomda yeni dönemde dijital iş servislerinin, özellikle bulut bilişim ve veri merkezi işinin büyüme potansiyeline dikkat çekiyor ve “Hedefimiz, yakın gelecekte bu alanlardan bir Turkcell daha yaratmak” diye konuşuyor.
Dr. Ali Taha Koç, 2018-2023 arasında Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı olarak Türkiye’nin dijitalleşmesinde söz sahibi isimlerden biri oldu. Döneminde hayata geçen e-devlet altyapısı dünyada ilk 3 arasına girdi ve örnek model olarak gösterildi. Koç, ekim ayından bu yana 107,1 milyar TL’lik cirosuyla Türkiye’nin önde gelen teknoloji şirketlerinden Turkcell’in kaptanı. İlk 90 günde şirketin organizasyon yapısını Ar-Ge odağına taşımak için değişimlere giden Koç, genel müdür yardımcısı sayısını azaltarak yeni organizasyonda uluslararası deneyime sahip inovasyon nosyonu güçlü kişilerle yoluna devam etme kararı aldı. Koç’un bu hamlesinin arkasında yeni dönemde çizdiği rotanın etkisi büyük. Koç, Turkcell’in veri, enerji, yapay zeka ve siber güvenlik olmak üzere 4 ana odağının olacağını söylüyor. Dijital iş servislerinin önemine vurgu yapıyor ve Turkcell’in yeni dönemde bir operatörden ziyade dijital sistem operatörü rolüne daha fazla odaklanacağının sinyalini veriyor. Bu konularda önemli iş birliklerinin de gündemde olduğunun altını çizen Koç, “Dünyadaki birçok uluslararası şirketin buraya gelip veri merkezi yatırımı yapma ve sistemlerini çalıştırma iştahı olduğunu söyleyebilirim. Biz de bu alandaki yatırım odağımızı bir üst seviyeye taşıyarak ‘hyper-scaler’ küresel bir markayı Türkiye’ye getirmeyi hedefliyoruz. 2024 yılında bu hedefimizi gerçekleştireceğiz. Bir diğer önemli hedefimiz ise dijital iş servislerinden, özellikle bulut bilişim ve veri merkezi işlerimizden bir tane daha Turkcell yaratmak. Bu hedefimize yakın gelecekte ulaşmayı planlıyoruz” diyor. Yeni genel müdür Ali Taha Koç’la Turkcell’in yeni rotasını ve hedeflerini konuştuk:
Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı’ydınız. Şu an Türkiye’nin önde gelen teknoloji şirketlerinden Turkcell’in genel müdürü oldunuz. Göreve gelme süreciniz nasıl gelişti?
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı’nı 2018-2023 arasında gerçekleştirdim. Kamunun en büyük dijitalleşme projelerinden biri olan e-devlet kapısının sorumlusuydum. E-devlet kapısı, Türkiye’de herkese hizmet veren ve 2018’de göreve geldiğimizde bin adet hizmeti, 30 milyon kullanıcısı olan bir yapıydı. 5 yılda kullanıcı sayısını 65 milyona, hizmet sayısını 7 bine çıkardık. Dünyadaki muadillerine baktığınız zaman ilk 3’e girecek ölçekte bir e-devlet kapısı oluşturduk. Şu anda 65 milyon kişinin kullandığı bir elektronik devlet altyapısı dünyada yok. 2023 Ekim’de de Turkcell Genel Müdürü oldum. Aslında benim uzmanlığım kablosuz iletişim ve dijital komünikasyon. Bilkent Elektrik Elektronik Mühendisliği mezunuyum. Mezun olduktan sonra ABD’de University of Texas’ta kablosuz iletişim alanında doktoramı tamamladım. Daha sonra dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden olan Intel’de 9 yıl Ar- Ge mühendisi olarak çalıştım. Kablosuz iletişim üzerine 63 patentim var. 2013’te Intel’de en fazla patent çıkaran 10 mühendis arasındaydım. 2014’te Türkiye’ye kesin dönüş kararı aldım. Sayın Cumhurbaşkanımız, o zaman Başbakandı. Önce teknoloji alanında Başbakan Baş Müşaviri oldum. 2018’de Dijital Dönüşüm Ofisi’ne geçtim. Kamunun dijitalleşmesi üzerine çalıştım. Şu anda da Turkcell’de tüm özel sektör ve vatandaşlarımızın dijitalleşme süreçlerini gerçekleştirmek için çalışıyoruz.
İlk 90 gündeki hareket planınız ne oldu?
Bizim bir mottomuz var. Turkcell ilk günden beri bu mottoyla devam ediyor: Turkcell=Teknoloji. Türkiye’deki ilk Alo, ilk SMS, ilk MMS, ilk mobil ödemede kısacası teknolojiyle alakalı vatandaşımıza dokunan ilklerde hep Turkcell’in imzası var. Bizim odağımızda da hep bu olacak. Yenilikçi çözümler ve dijital dönüşüm en önemli gündemimiz. İlk 90 günde de vatandaşlarımıza hangi yeni teknolojileri sunabiliriz konusu üzerinde çalıştık. Bu amaçla ilk olarak organizasyonda bir dönüşüm gerçekleştirdik. İlk 90 günde genel müdür yardımcısı sayımızı azalttık. GMY’lere verdiğimiz görevlerin sınıflandırmasını değiştirdik. Daha odaklı olmaya başladık. Burada amacımız verimliliği artırırken yalın ve işlevsel bir yapıya da kavuşmaktı. Organizasyon olarak en önem verdiğimiz konulardan biri de Ar-Ge ve inovasyon. Bu nedenle göreve getirdiğimiz genel müdür yardımcılarımız uluslararası tecrübeye sahip ve Ar-Ge nosyonu olan arkadaşlar oldu.
Yenilikçilik odağında ne tür değişimler yaşayacak şirket?
Bundan sonra Turkcell’i yenilikçi teknolojilerle, TÜBİTAK ve AB projeleriyle daha fazla iç içe göreceksiniz. Ben bir Ar- Ge direktörü olarak dünyanın en büyük çip şirketinde çalışırken de bu konu çok önemliydi. Bu yatırımlar bugünü kurtarmak için yapılmaz, bu yatırımlar ülkenin ve şirketin geleceğini kurtarmak içindir. Siz pazarlamaya yönelik ya da müşteri memnuniyetini artırıcı kısa vadeli çözümler üretebilirsiniz. Ancak Turkcell’in uzun vadeli düşünmesi lazım.
Yenilikçilik anlamında hangi alanlara odaklanacaksınız?
Veri, enerji, yapay zeka ve siber güvenlik olmak üzere dört ana odağımız var. Bu dört odak, 2024 ve sonrası yatırımlarımızın da belirleyicileri olacak. Bugüne kadar yaptığımız projelerde şunu gördük: Dijital dönüşümün en önemli sacayağı insan, iş süreçleri ve teknolojik unsurlardır. Turkcell’de teknolojik unsurlar var, iş süreçlerimiz oturmuş durumda. Ancak kullanıcıları eğitmemiz, dijital okuryazarlıklarını artırmamız lazım. Bir sosyal sorumluluk projesi olarak önce çalışanlarımızın sonra da dokunduğumuz insanların dijital okuryazarlığını üst seviyeye çıkarmamız gerekli. Bunu çalışanlarımız nezdinde başlattık. DigiT Masters programıyla çalışanlarımızı yapay zeka, veri analitiği, siber güvenlik gibi alanlarda eğitiyoruz. Yapay zeka dünyayı ele geçirmeyecek ancak yapay zekayı bilenler, bilmeyenlerin önüne geçecek.
Yeni dönemde en büyük korku yapay zekanın insanın yerini alacak olması. Sizin konuya bakışınız nedir?
Yapay zeka dediğimiz teknoloji biraz kompleks. İnsanlar da içine girdikleri zaman anlayacak ki yapay zeka hata yapan ve yapacak olan bir yapı. Bu nedenle bizim “human in the loop” diye adlandırdığımız insanın mutlaka işin içinde olması şart. Yani insansız bir yapay zeka düşünülemez. Veri toplama sırasında mutlaka hatalar olacaktır. İnsanlar, inisiyatif alabilen varlıklar olduğu için hataları düzeltir. Sonuçta yapay zeka elindeki veri setine göre çıktı üretir. Elindeki veri seti yanlış olduğu zaman doğal olarak inisiyatif alamaz ve yanlış veri üretir. Dünyadaki en önemli konulardan biri de bu: Verilerin içindeki ön yargıların ortadan kaldırılması gerekiyor. Turkcell olarak 4 yıl önce bunun farkına vardık zaten. 2020 yılında Turkcell kendi yapay zeka etik değerlerini oluşturdu. Bu, bizim için çok değerli. İnsanı odağa alan ve burada, verinin sahipliğinden kullanımına kadar belli normları set etmiş bir şirketiz.
2023, Turkcell için nasıl bir yıl oldu?
Turkcell, geçen yılı çok güçlü bir şekilde kapattı. Sonuçlarımız vermiş olduğumuz hedeflerin her birinin üzerinde gerçekleşti. Bu anlamda mutluyuz. 2023 yılında enflasyon muhasebesine göre düzenlenmiş sonuçlara göre ciromuz yıllık bazda yüzde 14,6 artarak 107,1 milyar TL oldu. Gelirlerimiz ve kârlılığımız da çok arttı. FAVÖK yüzde 19,9 artarak 43,9 milyar TL’ye ulaştı. Net kâr, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 82,5 artışla 12,6 milyar TL olarak gerçekleşti. Toplam yatırım harcamalarının gelire oranı ise yüzde 21 oldu.
Bu konjonktürde yeni abone kazanımında performansınız nasıl oldu?
Yeni abone kazanımlarımıza 2023’te de devam ettik. Mobil tarafta yüksek gelir katkısı sağlayan faturalı abone odağını sürdürerek 1,6 milyon net faturalı abone kazandık. ARPU dediğimiz her birimde kullanıcımızdan kazandığımız ortalama gelir (average revenue per user) de son çeyrekte yüzde 85 arttı. 2023’te toplam 386 bin haneye daha uçtan uca fiber hizmet götürdük. Toplamda 5,8 milyon haneye ve 2,3 milyon fiber abone sayısına ulaştık.
Büyüme daha çok hangi alanlardan geldi?
Büyüme odağımıza baktığımız zaman hala en büyük işimiz mobil. GSM operatörlüğü bir comodity, yani emtia olmaya başladı. Elektrik, su dağıtmak gibi… Bu nedenle tüm operatörler kesinlikle yeni alanlara girmenin peşinde. Biz de farklı alanlara odağımızı daha fazla kaydırıyoruz.
Yani rekabet mobilin dışına kayıyor. Peki siz mobil dışında hangi alanlarda büyük potansiyel görüyorsunuz?
Son 10 yılı değerlendirdiğimiz zaman telekom operatörlüğü mü daha kârlı, operatörlüğün üzerinden uygulama oluşturup gelir elde etmek mi daha kârlı diye bakarsak çok aşikar bir şekilde ikinci seçenek ön plana çıkıyor. Yani telekom operatörlerinin vermiş olduğu data hatları üzerinden oluşturulan OTT (over the top) uygulamalarla gelir üretmesi kesinlikle daha kârlı. Bu nedenle Turkcell bir dijital operatör olarak her zaman sadece data hattı satan değil, onun üzerine uygulama yazan, uygulamaları olan bir şirket oldu.
Bu işleriniz geçtiğimiz yıl nasıl bir performans sergiledi?
Özel sektör ve kurumların dijitalleşmesi için dijital iş servisleri birimine sahibiz. Bu işimiz geçen yıl yüzde 23 büyüyerek 10 milyar TL’nin üzerinde bir ciro yaptı. Biz bireylerin, şirketlerin ya da kurumların hayatına sadece bir hatla girsek bile bunun arkasından vermiş olduğumuz hizmetlerle onların hayatına penetre oluyoruz. TV+, BiP, fizy, lifebox, GAME+ gibi markalarımızla eğlence konusunda hayatlarına dahil oluyoruz. Bunun yanında techfin odaklı şirketlerimiz olan Financell, Paycell ve Wiyo var. Wiyo portföyümüzdeki en yeni şirket. 6 ay önce kuruldu. Telefonunuzu düşürdüğünüzde çıkacak maliyeti biz sigortayla karşılıyoruz. Şu anda 500 bin poliçeye ulaştık.
Odak alanlarınızdan birinin veri olduğunu söylediniz. Bu alanda neler yapıyorsunuz?
Dijitalleşen dünyada veri oldukça fazla. Bu verilerin saklanması ve depolanması çok önemli bir konu. Burada da Turkcell resmin içine giriyor. Türkiye’nin lider veri merkezi işletmecisiyiz. Kendi işlerimizi yapan toplam 33 veri merkezimiz var. Bunların 4’ü yeni nesil veri merkezi. Veri merkezlerimiz için 2019’dan bu yana 330 milyon Euro yatırım yaptık. Bireysel ve kurumsal müşterilerimizin tüm verilerinin buluta taşınması konusunda onlara yardımcı oluyoruz. Türkiye’de birçok veri merkezi görebilirsiniz. Bunlar genellikle bir binadan dönüştürme yapılar oluyor. Ancak biz sıfırdan, sadece veri merkezi olması için tasarladığımız merkezlere sahibiz. Türkiye’deki bireylerin ve kurumların yanı sıra bölge ülkeleriyle birçok global şirket de Turkcell’in veri merkezi hizmetlerini ve bulut çözümlerini kullanıyor. Tier-3 Tasarım, tesis ve operasyonel sürdürülebilirlik alanlarında uluslararası sertifikalara haiz ilk şirket olma özelliğine sahibiz. Veri merkezlerimizi 9 şiddetindeki bir depreme dayanıklı şekilde inşa ettik.
Şu anda kaç kurumun verisi sizde saklanıyor?
Turkcell dışında yerli ve yabancı yaklaşık 4 bin şirketin verisini koruyoruz. Bu verileri sadece siber tehditlere karşı değil, doğal afetlere karşı da koruyoruz.
Daha fazla veri merkezi açma planınız var mı?
Dünyadaki birçok uluslararası şirketin buraya gelip yatırım yapma ve sistemlerini çalıştırma anlamında iştahının kabardığını söyleyebilirim. Biz de bu alandaki yatırım odağımızı bir üst seviyeye taşıyarak “hyperscaler” küresel bir markayı Türkiye’ye getirmeyi hedefliyoruz. 2024 yılında bu hedefimizi gerçekleştireceğiz.
Bu konuda kimlerle konuşuyorsunuz?
Bu konuda görüşmelerimiz sürüyor, ancak şu noktada isim veremem.
Dijital iş servisleri gelirlerindeki potansiyelden bahsettiniz. Veri merkezleri gelirleri ve bulut servislerinin buna katkısı ne oldu?
Veri merkezleri yüzde 61, bulut servis gelirimiz ise yüzde 50 artarak dijital iş servislerimizin gelirlerinin yüzde 23 büyümeyle 10 milyar TL’ye ulaşmasına destek oldu. Bugüne kadar sistem entegrasyonu ve yönetilen hizmetlerde 3 bin 500’ü aşkın proje sayısına ulaştık. 2023 yılından sonra gelire dönüşecek olan projelerin kontrat değeri 3,1 milyar TL oldu.
Tüm bu alanlarda önümüzdeki döneme yönelik hedefleriniz neler?
Bizim hedeflerimizden en önemlisi dijital iş servislerinden, özellikle bulut bilişim ve veri merkezi işlerimizden bir tane daha Turkcell yaratmak. Bu hedefimize yakın gelecekte ulaşmayı planlıyoruz. Türkiye, internet kullanımında dünyada 15’inci sırada yer alıyor. Dijital dünyayla çok iç içe bir toplumuz. Yaklaşık günde 7,5 saat internet ortamında kalıyoruz. Bu kadar veri üretilen bir dünyada o verilerin Türkiye içinde kalması bizim için çok önemli. Bu işin potansiyelinin çok büyük olduğunu düşünüyoruz.
Sektörde abone sayısı anlamında bir doygunluk göze çarpıyor. Burada daha gidecek yol var mı?
Telekom sektöründe kullanıcı sayımızı belli bir seviyeye ulaştırdık. Türkiye’de 91 milyon mobil abone var. 84 milyon da 4,5 G kullanıcısı var. Nüfusun yüzde 1,02 gibi üzerinde bir oranla daha fazla abonelik mevcut. Daha fazla abone yapma şansımız kalmadı. O zaman büyümeyi nereden sağlayacağız? Bu konuda iki yol izlemek mümkün. Yeni işlere girmek ya da dünyada yükselen trend olan nesneleri birbirine bağlamak. Biz IOT teknolojisiyle nesneleri bağlayan bir Turkcell olmak istiyoruz. 5G teknolojisinin gelmesiyle beraber daha fazla nesnenin bağlanabileceği bir network oluşturmak mümkün olacak. İşte o zaman akıllı fabrikalardan, akıllı şehirlerden bahsedeceğiz. İnsan sayısından daha çok nesne sayısına odaklanacağız. Nesnelere olan hizmetimizi nasıl kaliteli hale getirebiliriz konusuna bakacağız.
“2050’DE NET SIFIR ŞİRKET OLACAĞIZ” DÜNYAYA FAYDA Telekom şirketleri, Türkiye’nin 1 yıllık toplam elektrik tüketiminin yüzde 1’ini tüketiyor. Bizlerin herkesten fazla bu alana eğilmesi gerekiyor. Bu yüzden, “Sanayi devriminin iklim krizini teknoloji devrimiyle yeneceğiz” diyoruz. Şu anda zaten yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanıyoruz. Aynı zamanda Turkcell Enerji şirketimizle yenilenebilir enerji de üretiyoruz. Bu yıl globalde 21 binin üzerinde şirketin sürdürülebilirlik çalışmalarının ve sonuçlarının değerlendirildiği CDP İklim Değişikliği raporlamasında takdir edilen 353 şirket arasına ve ‘A’ listesine girdik. Bu bakımdan ülkemizin tek telekomünikasyon şirketiyiz. BÜYÜK YATIRIM Şu anda 18 MW gücünde rüzgar enerjisi santralimiz var. Bunun yanı sıra 300 MW arazi tipi güneş enerjisi santrali yatırımına da devam ediyoruz. İkinci çeyrekte bunun 54 MW’ını açmayı planlıyoruz. Türkiye’nin değişik yerlerinde güneş tarlalarına 240 milyon dolarlık yatırım yapacağız. 2024 yılı sonuna kadar toplamda 2 bin 400 Greensite’ı devreye almayı hedefliyoruz. 2026 itibarıyla yeşil enerji kaynaklarından sağlanacak üretimle Turkcell toplam elektrik ihtiyacının yüzde 65’ini karşılamayı planlıyor. Nihai hedef ise 2050’de net sıfır şirket olmak. |
RAKAMLARLA TURKCELL
|
SİBER GÜVENLİKTE GLOBAL OYUNCU OLMA HEDEFİ ETKİN İŞ BİRLİKLERİ Siber güvenlikte global oyuncu olmak amacıyla yeni nesil savunma merkezlerini ve katma değerli servisleri çeşitlendirmeyi planlıyoruz. Turkcell’in bu alandaki ana hedefi, yeni nesil teknolojileri kullanarak yapay zeka destekli ve değer katan inovatif ürünler geliştirmek. Etkin iş birlikleriyle yerli ürün ve servis şirketlerine destek olup yatırım yaparak birlikte global pazara çıkmak da yol haritamızda yer alıyor. GÜNDEM YAPAY ZEKA 2024’te tüm sektörlerde öncelikli gündemin yapay zeka olmasını bekliyoruz. Üretken yapay zeka, nesnelerin interneti, doğal dil işleme teknolojisinin gelişimi gibi katlanarak büyüyen alanlar, endüstrileri dönüştüreceği gibi sosyolojik etkileriyle de herkesin gündeminde olmaya devam edecek. Turkcell olarak, yapay zeka çözümlerini şirket operasyonlarımızın her alanına etkin bir şekilde entegre ederken yapay zekanın etik kullanımını gözeterek gerekli aksiyonları alıyoruz. |
“DİJİTAL SERVİSLER BÜYÜMEYİ DESTEKLEDİ” TAŞIYICI KOLON Dijital ürün ve servisler, sektörümüzün taşıyıcı kolonları haline gelmeye başladı. Stratejik önemde gördüğümüz dijital servislerimiz de finansallarımızı güçlü bir şekilde destekliyor. TV+, BiP, fizy, lifebox, GAME+ ve dijital reklamcılık servisleri Turkcell’in büyümesinin ana destekçileri oldu diyebilirim. Bu markaların tekil ücretli kullanıcı sayısı yıllık bazda yüzde 9 artarak 5,6 milyona yükseldi. TV+’ın IPTV müşteri sayısı 1,4 milyona erişti. ÖDEME SİSTEMLERİ Bireysel ve kurumsal müşterilerin finansman ihtiyaçlarına göre ürün portföyünü çeşitlendiren Financell şirketimiz de var. Bugüne kadar 7 milyon tekil müşteriye ve 40 milyar TL kredi hacmine ulaştı. Financell’in kredi portföyü 6,2 milyar TL’ye yükselirken yeni ürün, projeler ve faiz oranlarının artışıyla yıllık bazda gelirleri yüzde 28 büyüyerek 2,4 milyar TL oldu. Paycell yüzde 29’luk bir artışla gelirlerini 2,2 milyar TL’ye taşıdı. Paycell’in 2023 yıl sonunda kullanıcı sayısı 8 milyon oldu. |
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?