Türk Eximbank Genel Müdürü Ali Güney’le bankanın yeni dönem stratejilerini konuştuk...
Elçin Cirik
Eximbank, 2021 yılında 14 bin ihracatçı şirkete toplam 46,1 milyar dolar destek sağladı. Türk Eximbank Genel Müdürü ALİ GÜNEY, büyüme planlarında önceliğin KOBİ’ler olduğunu söylüyor. Son 1 yılda kazandıkları 1.545 ihracatçı şirketin yüzde 93’ünün KOBİ ölçeğinde olduğuna dikkat çekiyor. Güney, KOBİ’lerin Eximbank desteklerinden aldıkları hacimsel payın yüzde 16 olduğunu belirtiyor ve “Hedefimiz bu rakamı, krediler ve sigorta hacminde 2023 sonunda yüzde 30’un üzerine çıkarmak” diye konuşuyor.
Türkiye, 2021 yılında dünya ticaretinden aldığı payda yüzde 1 seviyesini ilk kez geçti. İhracat tutarı, hedefin üzerine çıkarak 225,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu yıl için de 250 milyar dolar gibi iddialı bir hedef söz konusu. Bu süreçte ihracatçılara uygun maliyetli desteklerle nefes aldıran Eximbank’ın önemli rolü var. Geçtiğimiz yıl banka, 14 binin üzerinde şirkete 46,1 milyar dolar destek sağladı. Bu rakamın 22,5 milyar doları nakdi krediler ve 23,6 milyar doları alacak sigortası desteklerinden oluştu. Türk Eximbank Genel Müdürü Ali Güney, son yıllarda odaklandıkları alacak sigortasında 2021 yılında yüzde 37 büyüme yakaladıklarının altını çiziyor. Krediler tarafındaysa Merkez Bankası’nın reeskont kredileri kararları doğrultusunda küçülme yaşandı. Sektörden alınan pay yüzde 50’den yüzde 48’e geriledi. Güney, bu yıl açıklanan ekonomik büyüme modelinin etkisiyle nakdi kredilerde büyüme bekliyor ve sektör payının yeniden yüzde 50’ye ulaşacağını söylüyor. “KOBİ’leşme stratejimiz var” diyen Güney, 2021’de destek alan ihracatçı şirketlerin yüzde 77’sinin KOBİ’ler olduğunu vurguluyor. Güney, bu alanda stratejilerini şöyle özetliyor: “Son 1 yılda desteklerimizden ilk defa yararlanan 1.545 ihracatçı şirketin yüzde 93’ü KOBİ statüsünde. 2022’de KOBİ’lerin oranını yüzde 80’e taşıyacağız. KOBİ’lerin Eximbank desteklerinden aldıkları hacimsel pay da 2021’de yüzde 16. Hedefimiz bu rakamı, krediler ve sigorta hacminde 2023 sonunda yüzde 30’un üzerine çıkarmak.” Türk Eximbank Genel Müdürü Ali Güney’le bankanın yeni dönem stratejilerini konuştuk:
Türkiye son dönemde ihracatta rekor kırıyor. Türk Eximbank olarak ihracatçılara verdiğiniz toplam destek ne kadar oldu? 2021 yılı göstergeleriniz nasıl?
2021 yılında Türkiye’de ihracatımız bir önceki yıla kıyasla yüzde 32,9 oranında artışla 225,4 milyar dolara ulaştı. İhracatçı firma sayımız da 101 bin 386’ya yükseldi. Geçtiğimiz yıl, her zaman olduğu gibi finansmanda ihracatçımızın destekçisi olmaya devam ettik. 2021’de Eximbank ile desteklediğimiz ihracatçı şirket sayısı 14 bin 92’ye çıktı. Eximbank tarihine bakınca ihracatçı Türk şirketlerinin büyük bölümüne değdiğimizi düşünüyorum. Geçtiğimiz yıl krediler ve sigorta tarafıyla toplam desteğimiz 46,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu rakamın 22,5 milyar doları nakdi krediler ve 23,6 milyar doları alacak sigortası desteklerinden oluştu. Son yıllarda alacak sigortasına çok önem veriyoruz. Bunun yansımasını da bankanın finansal sonuçlarında görüyoruz. Yıllık büyümelere bakarsak nakdi kredi hacmimizde, Merkez Bankası’nın reeskont kredileri kararlarına bağlı küçülme yaşandı. Alacak sigortası hacmiyse 2021’de bir önceki yıla göre yüzde 37 arttı. İlk defa alacak sigortası desteği, nakdi kredi hacminin önüne geçti. Pandemi süreci, alacak sigortasının önemini artırdı. İhracatçı şirketler, Avrupa pazarına bile mal satarken kapanmalar nedeniyle tahsilat riskleri oluştuğunu görünce bu ürüne taleplerini artırdı. Biz de Eximbank olarak önemli bir adım attık ve uluslararası kuruluşlar limitlerini kısarken biz tam tersi artırdık. Bu nedenle ödediğimiz tazminatlar yükseldi. Devletin resmi ihracat destek kuruluşu olarak bu tip riskleri almak bizim görevimiz. 2021’de tazminat oranlarımız önceki yıllara göre 2 kat arttı. Banka, tahsil ettiği sigorta primlerinin yüzde 60’ını tazminat olarak ödedi.
Bankacılık sektörü ihracat kredileri içinde payınız nasıl seyrediyor?
Eximbank genel olarak sektörde ihracat kredilerinde yüzde 50 ve üzeri pay alıyor. Ancak 2021’de küçülme nedeniyle payımız yüzde 48’e indi. 2022 ve sonrasında yeniden yüzde 50 ve üzeri pay almayı öngörüyoruz.
İhracatçı KOBİ’lere de destek veriyorsunuz, değil mi? 2021’de KOBİ ölçekli şirketler destek paketlerinizden ne kadar pay aldı?
KOBİ’leşme stratejimiz var. 2017’de Eximbank desteklerinden faydalananlar içinde KOBİ’lerin adetsel payı yüzde 60 iken 2021’de bu oran yüzde 77’ye ulaştı. Son 1 yılda desteklerimizden ilk defa yararlanan 1.545 ihracatçı şirketin yüzde 93’ü KOBİ statüsünde. KOBİ’lere sağlanan ek kaynak ve kredi taleplerine verilen öncelik sayesinde TL olarak 14,2 milyar TL ve döviz cinsinden 2 milyar dolar kredi kullandırdık. KOBİ’leri önceliklendiriyoruz. Çünkü Türkiye’nin ihracat hedeflerine ulaşmasında yeni ihracatçı şirketlerin katılması kadar, mevcut ihracatçı KOBİ’lerin de potansiyelini artırmaları büyük önem gösteriyor. Sahadaki ekip arkadaşlarımızla KOBİ’lere erişimde ciddi çaba gösteriyoruz. 2022’de destek verdiğimiz şirket sayısı içinde KOBİ’lerin oranını yüzde 80’e taşıyacağız. Tabii sadece adetsel olarak değil hacimsel olarak da KOBİ’lerin aldıkları payı artırma gayretimiz var. 2019’da KOBİ’lerin Eximbank desteklerinden aldıkları pay yüzde 9’du, 2021’de bu oranı yüzde 16’nın üzerine çıkardık. Hedefimiz bu rakamı, krediler ve sigorta hacminde 2023 sonunda yüzde 30’un üzerine çıkarmak. Bu yıl ilk kez uygulamaya aldığımız faiz farklılaşması sayesinde de KOBİ’lerimize kredi maliyeti konusunda pozitif ayrımcılık sağlayacağız. İhracatın tabana yaygınlaştırılması ve büyük ihracat rakamına ulaşmanın yolunun KOBİ’leşmeden geçtiğine inanıyoruz. Türkiye’nin ihracatının artmasında iki temel faktör var: İlki, düzenli olarak ihracat yapan şirket sayısını artırmalıyız. Türkiye’de bir kere bile ihracat yapmış toplam 100 bini aşan şirket var. Almanya’da bu sayı 3 kata kadar çıkıyor. Yıllık bazda baktığımızda Türkiye’de 60 ila 80 bin arasında şirket ihracat yapıyor. İkinci nokta da yüksek teknolojili ve katma değerli ihracatın payını artırmak önemli. İhraç edilen malın kilo fiyatı Türkiye’de 1,3 dolar, Almanya’daysa 4 dolara yaklaşıyor. Bu tutarı 2 dolara bile çıkarabilirsek dış ticarette dengeye gelebiliriz.
Bankanızda “stratejik dönüşüm programı” sürdürüyorsunuz. Bu program dahilinde neler yapılıyor?
2020 yılında başlattığımız çalışmayı tamamladık. Takip edeceğimiz 11 adet stratejik öncelik doğrultusunda Dönüşüm Yol Haritamızı tanımladık. Yol haritamızda 14 proje yer alıyor ve 3 yılda tamamlanmasını hedefliyoruz. Özellikle KOBİ’lerin, ileri teknoloji ve katma değer üreten sektörlerin öncelikli desteklenmesi ve Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülen “Uzak Ülkelere İhracatı Artırma Stratejisi” başlığında çalışmalarımızı yürütüyoruz. Türkiye’nin dünya ticaretinden aldığı pay yüzde 1,1’e çıktı. Ancak Uzak Asya, ABD ve Afrika pazarlarında payımız düşük kalıyor. İhracatımızın yüzde 50’den fazlası Avrupa pazarlarına. Burada rekabet edebiliyorsak globalde de rekabet edebiliriz. Bu anlayışla ikinci pazarımız ABD’de büyümenin sürmesini bekliyoruz.
İhracatçı şirketlere erişim için neler yapıyorsunuz?
22 şube ve 10 irtibat ofisiyle 32 farklı noktada ihracatın yüzde 93’ünü gerçekleştiren illerimizde fiziksel ağımızla varız. Dijitalleşme anlayışımızla da bir yandan süreçlerimizi yalınlaştırıp hızlandırırken diğer yandan ihracatçılara şube bağımlılığı olmadan hizmet sunabilmek için 2021 Kasım ayında yeni internet sitemizi ve mobil şubemizi açtık. Ayrıca kredi ve sigorta başvuru evrak setlerimizi sadeleştirdik. Kredi taleplerini elektronik ortamda almaya başladık. Exim internet şube ve Exim mobil şubemizin kullanıcı deneyimini daha da iyileştirecek şekilde güncelleyeceğiz. Böylece ihracatçılarımıza daha hızlı ve etkin hizmet sunmayı amaçlıyoruz.
Bu yıl için büyüme hedefleriniz nasıl şekilleniyor?
2022 yılı ana hedefimiz, ülkemizin ihracat artış hedefinin üzerinde bir büyüme sağlamak. İş planımızı, nakdi kredilerimizde kaynakların ihracatı artırıcı şekilde etkin kullanımını sağlamak ve alacak sigortasında büyümek üzerine kurguladık. Tabana yaygın politika izleyerek KOBİ’lerin ihracattaki payını da yükseltmek için çalışacağız. Kredi tarafında, geçen yılın üzerinde bir kredi hacmi bütçeledik. Türkiye’nin ekonomik büyüme modeli üretim ve ihracat üzerinden önceliklendirildiği için ihracatçılara verilen desteklerin kesintisiz ve sürdürülebilir olması büyük önem arz ediyor. İhracatçıların reeskont kredilerinden faydalanma isteği devam ediyor. Dolayısıyla nakdi kredilerde, geçen yıldan daha iyi bir yıl öngörüyoruz. Alacak sigortası tarafında da 27 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşmayı hedefliyoruz. Bankamıza Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 3 milyar TL sermaye enjeksiyonu yapıldı. Böylece öz kaynaklarımız 17 milyar TL’ye çıkıyor. 2021’de müşteri sayımızı yüzde 8 artırmayı başarmıştık. 2022’de de yüzde 15 artışla 16 bin 200 müşteriye ulaşmak istiyoruz.
Kredi kullandırmada hızlanmak adına yaptığınız çalışmalar var mı?
TİM ile Türkiye İhracatı Geliştirme AŞ’yi (İGE A.Ş.) kurduk. Bu adım, ihracatın tabana yayılmasında Eximbank’ın KOBİ stratejisiyle paralellik arz ediyor. Kredi kullanımı için teminat sunmada sorun yaşayan ihracatçı KOBİ’lere kefalet sistemiyle çözüm üreteceğiz. Martta faaliyete geçecek olan İGE’de Eximbank olarak bizim yüzde 5 ortaklığımız var. Bu yapıyla büyük müşteri kitlesinde başvuruları online alıp, çok hızlı değerlendirip limit atamaları yaparak, en fazla iki haftada kredi kullandırma aşamasına gelmek için çalışıyoruz. Şu anda İGE’nin sermayesi yaklaşık 1,5 milyar TL. Bu sermayenin yüzde 7’sini kefaret olarak öz kaynaklarıyla yaratabiliyor. Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığı ile görüşüyoruz. Hazine garantili kefalet programı da İGE faaliyete başladığında eş zamanlı olarak start alacak.
ORTA VADE YURT DIŞI VİZYONU 2023’TE 60 MİLYAR DOLAR Orta vadede Eximbank’ta hedefimiz, tüm ihracatçı şirketlere desteklerimizle katkı sağlamak. 2023 sonuna kadar alacak sigortası ve krediler olarak toplam 60 milyar doların üzerinde büyüklüğe ulaşma hedefimiz var. 8 ülke ihracat kredi kuruluşuyla iş birliği anlaşması imzaladık. Bu şekilde özellikle Türkiye’nin güçlü olduğu taahhüt ve gemicilik alanlarında alıcı kredisi kullandıracağız. Böylece Türk şirketlerinin global rekabette avantajlı olmaları için çalışacağız. GLOBAL PLANLAR Eximbank’ı dünyadaki diğer iyi uygulamalar çerçevesinde yapılandırıyoruz. Dünyadaki ihracat kredi kuruluşlarına benzer bir yapı haline geleceğiz. Ardından yurt dışı yapılanmamız devreye girecek. Dünyada alacak sigortası şirketleri kendi ülkelerinde hizmet verirken global ölçeğe ulaştı. Bugün İngiltere İhracat Kredi Kuruluşu’nun (UKEF) dünyanın 20 ülkesinde temsilcisi var. Vizyon olarak Eximbank ile de orta vadede bu amaçla çalışacağız. |
“KAMU BANKALARI VE TÜZELDE BÜYÜME OLACAK” SERMAYE İHTİYACI VAR 2020’de başlayan ve etkisi devam eden pandemide bankacılık sektörü, hane halkı ve işletmelerin finansman ihtiyacını karşılamada çok önemli rol üstlendi. 2021’de sektör, geçen yıla göre aktiflerde yüzde 51 ve kredilerde yüzde 37 büyüdü. Yüzde 18,3 sermaye yeterlilik oranıyla güçlü yapısını koruyan bankacılık, bu yıl da reel sektörü destekleyecek. Global olarak artan emtia fiyatları ve ihracat tarafında büyümemizin getirdiği ilave kapasite, şirketlerin hem işletme sermayesi ihtiyaçlarını hem yatırım ihtiyaçlarını artırıyor. Bu noktada, kamu bankalarında sermaye artırılması önem arz ediyor. Bu yıl kredi tarafında büyümenin, kamu bankaları ağırlıklı olarak ticari bankacılıkta olacağını öngörüyoruz. KREDİ VERMEDE SEÇİCİ Ayrıca kredi verilme kararlarında daha selektif davranılacak. Kamu ve özel sektör bankaları, verilen kredinin Türkiye’nin ekonomik model önceliklerine hizmet edip etmediğine bakarak daha seçici davranacak. Bu yıl sektörde kredilerde büyüme oranının geçtiğimiz yılın üzerinde olacağını öngörüyorum. Kârlılığın da geçen yıla benzer oranlarda artacağını öngörüyoruz. Dijitalleşmenin getirdiği verimlilik artışı ve maliyet azaltıcı etkiler kârlılığa olumlu yansıyacak. İHRACAT HEDEFİ YAKALANIR 2021 yılında gerçekleşen ihracat tutarı, 225,4 milyar dolar oldu. Bu yıl için de 250 milyar dolar ihracat hedefimiz mevcut. Ocak ayı ihracat rakamları, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18 arttı. Yılın devamında aylık 20-21 milyar dolar ihracat rakamları, bizi yıl sonunda 250 milyar dolara taşıyor. Sektördeki ihracatçı birlikleriyle görüşmelerimden sipariş ve talep noktasında sıkıntı olmadığını gözlemliyorum. Türkiye, dünyada artan navlun fiyatları ve bozulan tedarik zincirleri noktasında pazara yakınlık anlamında önemli bir avantaja sahip. Global tedarik zincirlerinde Türkiye’nin pozisyonunu kalıcı şekilde kuvvetlendirebilirsek ihracatta her yıl artış trendi devam eder. |
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?