Özelde hızlanma sürecek

Burgan Bank Genel Müdürü Murat Dinç, yeni yıla ilişkin beklenti ve hedeflerini şöyle anlattı...

7.02.2024 10:00:010
Paylaş Tweet Paylaş
Özelde hızlanma sürecek

Elçin Cirik

ecirik@capital.com.tr

Bankacılıkta seçim sonrası toplam kredi grafiğinde yavaşlama görünüyor. Burgan Bank Genel Müdürü MURAT DINÇ, “Toplam kredilerde mayıs ayında 13 haftalık yıllandırılmış verilerde yüzde 70 büyüme vardı. Temmuz sonrasındaysa bu, yüzde 20-25 bandına düştü” diyor. Seçim sonrası özel bankaların, regülasyonların hafifletilmesiyle kurumsal ve ticari bankacılıkta daha fazla iş yapar hale geldiğine dikkat çeken Dinç, “Kasım ortasında mevduat ile politika faizi arasında 5-6 puan fark kaldı. Önümüzdeki dönemde bunun daha da kapanacağını varsayıyoruz. Bu nedenle önümüzdeki 6 ayda özel bankalarda hızlanmanın devam edebileceğini düşünüyorum” şeklinde konuşuyor.

Seçim sonrası benimsenen yeni ekonomi politikası ve regülasyonlarda gidilen değişiklikler, bankacılığa farklı bir büyüme trendi olarak yansıyor. Burgan Bank Genel Müdürü Murat Dinç, 13 haftalık yıllandırılmış verilere göre mayıs ayında toplam kredilerde yüzde 70 büyüme temposu olduğunu hatırlatarak temmuz sonrasındaysa bu oranın yüzde 20-25 bandına düştüğüne dikkat çekiyor. “Ortodoksiye dönüş başladı gibi düşünebiliriz. Tabii bunun neticesinde, tüm kredi faizleri çok hızlı arttı. Bu durumda kredilerde talep tarafında doğal olarak azalma gördük” diyen Murat Dinç, ticari bankacılıkta kısa vadeli spot krediler, rotatif kredilerde hala talep olduğunu da belirtiyor. 2024’ün göreceli olarak daha iyi bir yıl olmasını bekleyen Dinç, “Gidişat iyi oldukça ortodoksiye dönüş daha da hızlanacak. Türkiye çok iyi bir yola girdi. Önümüzdeki yıl için çok pozitifim. Ayrıca 2024’ün regülasyonların da daha rahatladığı bir yıl olacağını düşünüyorum” şeklinde konuşuyor. Burgan Bank Genel Müdürü Murat Dinç, yeni yıla ilişkin beklenti ve hedeflerini şöyle anlattı: 

3 Kasım tarihli 13 haftalık yıllıklandırılmış verilere göre sektör, ticari kredilerde yüzde 18,9 büyüdü. Ekim sonunda bu oran yüzde 20’yi buldu. Tüketici kredilerinde de yüzde 13 büyüme var. Bu büyümeleri nasıl yorumluyorsunuz?

 2023’te enflasyon ve dünyada sıkılaşma devam etti. Lokal tarafta gündemde bir de seçimler vardı. Seçim öncesi yaşadığımız piyasa ve ekonomi politikalarıyla seçim sonrası ekonomi politikaları farklı oldu. Bankacılık sektörü, tüm bu gündem yoğunluğuna ve biraz da zor koşullara rağmen iyi performans gösterdi. Sektör olarak hem bilançolarımızın sağlamlığı hem yönetimlerin çevikliği sayesinde güzel bir yıl geçiriyoruz. Kârlılık açısından çok istediğimiz yerlerde olmayabiliriz ama sektör müşterisine destek oldu. Yıl başından seçime kadar olan dönemde, o günkü ekonomi politikaları ve bir sürü regülasyon hayatımıza girdi. Bu regülasyonların bir kısmı, seçim öncesi daha sıkıydı, sonrasında biraz da yumuşatıldı. Regülasyonlarda hedefli kredilendirme amaçları vardı. Bu, özellikle kurumsal ve ticari kredilerin seçime kadar olan dönemde biraz daha yavaş büyümesine neden oldu. Ama regülasyon dışında kalan diğer kredi alanları çok hızlı büyüdü. Devlet bankaları özellikle kurumsal, ticari ve KOBİ’de pek durmadı, iyi büyümeleri oldu. Bu dönemde sektörde bireysel kredilerde çok ciddi büyüme yaşadık. Özel bankalar bireyselde, devlet bankaları hem kurumsal hem bireyselde büyüdü. Toplam kredilerde mayıs ayında 13 haftalık yıllandırılmış verilerde yüzde 70 büyüme temposu vardı. Temmuz sonrasındaysa bu, yüzde 20-25 bandına düştü. Seçim sonrası yani yılın ikinci döneminde daha farklı bir şey yaşadık. Yine de yıl başından bu yana toplam krediler sektörde yüzde 45 büyüdü. Bireysel kredilerde büyüme yüzde 61 ve ticari kredilerde yüzde 39 oldu. Kredi kartları yüzde 125 gibi ciddi bir artış gösterdi; çünkü kredi kartı faizleri çok düşük gitti ve insanlar uygun faiz ortamında ertelenmiş tüketim etkisiyle ciddi kredi talebi yarattı. 

 Seçim sonrası dönemi değerlendirirseniz… 

 Seçimin ardından Türkiye’de yeni bir ekonomi yönetimi geldi. Enflasyon artışıyla baş başa kaldık. Özellikle haziranda yaşadığımız devalüasyon sonrasında temmuz ve ağustos aylarında ciddi aylık enflasyon oranları görüldü. Yeni ekonomi yönetimi, bunun çok farkında ve daha sıkılaştırıcı ekonomik politikalara geçme kararı aldılar. Bu kapsamda regülasyonlarda bazı değişiklikler yapmaya başladılar. Politika faizinde yeni bir banda, yeni bir ayarlamaya geçtik. Biraz daha aslında ortodoksiye dönüş başladı gibi düşünebiliriz. Tabii bunun neticesinde, tüm kredi faizleri çok hızlı arttı. Bu durumda kredilerde talep tarafında doğal olarak azalma gördük. Son 13 haftalık yıllıklandırılmış verilerde bugün tüketici kredilerinin büyümesi yüzde 13’e düştü. Ticari kredilerde yüzde 20’ye yakın büyüme hareketi var. Bugün itibarıyla kredi talebi bireyselde nispeten daha düşük. Ticaride halen devam eden bir talep var. Ticaride kısa vadeli spot krediler, rotatif kredilerde taahhüt edilen faiz, iki taraf için de daha kolay ödenir halde; banka daha rahat fiyatlıyor ve müşteri daha rahat borçlanabiliyor. Nispeten ticari kredilere talep devam ediyor. Hem enflasyon hem yaşadığımız devalüasyon hem de global fiyat artışları, şirketlerin işletme sermayesi ihtiyacını artırdı. Eskiden 100 TL’ye yaptıkları üretimi, bugün 150-200 liraya yapıyorlar. Bir de tabii faizlerin artmasıyla finansman giderleri de yükseldi, firmaların gelir-gider rasyolarında bu anlamda da değişiklik oldu. 

Krediler, KOBİ’ler ve ihracatçı şirketler gibi regülasyonların yönlendirdiği alanlarda mı iyi gidiyor?

 Bir talep var. Ama diğer taraftan regülasyonların getirdiği kısıtlamalar sebebiyle bazı müşteri segmentlerinde yüksek büyümeler yaparsanız, bunun getirdiği bazı yan etkiler var. KOBİ’lere, ihracatçılara gittiğinizde bu yan etkiler olmadığı için bankalarla müşteriler bu alanlarda daha fazla buluşuyor. 

 Bankalar bu alanlarda kredi vermeyi daha çok istiyor. 

 Doğal olarak... Çünkü verdiğimiz kredinin yanında ilave başka yükümlülükler gelmiyor. Ama büyümenin sınırlı olarak konumlandırıldığı yerlerde büyümeyi daha fazla yaparsanız bunun yan maliyetleri var ve bunları mecburen fiyatlara yansıtmanız lazım. O zaman da şirketler, o fiyatlarla kredi kullanmama noktasında olabiliyor. Bugün daha çok müşteriyle buluştuğumuz nokta ihracatçı finansmanı, KOBİ’lerin finansmanı oluyor. Son dönemde piyasada özellikle 24-36 ay uzun vadeli yatırım kredileri de aktif. Banka olarak biz de aktifiz. 

 Burada kıpırdanma mı var?

Evet, işlemler var. 24-36 ve hatta 48 ay vadeli işlemler görüyoruz. Yatırım finansmanı tarafında da regülasyonda sınırlamalar yok. Bu nedenle burada daha rahat hareket edebiliyoruz. Müşteri makine yatırımı yapacağı zaman vade daha uzun olabiliyor. Faiz trendini de bu vadede daha rahat görüyoruz, geçen yıla göre çok daha pozitifiz. Uzun vadeye gitmekte endişe yaşamıyoruz. Faiz önümüzdeki 6-9 ay yukarıya gidebilir ama sonrasında iniş bekliyoruz. Bu vadelerde hem şirketler hem bankalar rahat buluşuyor. 

 Şirketlerin yatırım finansman kredisi alma isteği önümüzdeki dönem devam eder mi? 

 Devam edebileceğini düşünüyorum. Çünkü Türkiye’de belli alanlarda, belli harcamalar yapılacağı aşikar. Örneğin deprem bölgesinde çok ciddi inşaat, altyapı faaliyeti olacak. Buna yönelik makine ekipmanı, inşaat makinesi yatırımları olabilir. 2024’te deprem bölgesinin yapılanmasına ciddi bir bütçe ayrıldı, bu piyasayı takip ediyoruz. 

 Seçim sonrası dönemde kamu bankalarıyla özel bankaların büyüme hızında fark var mı? 

 Özel bankalar, özellikle seçim sonrası dönemde, seçim öncesi döneme göre regülasyonların hafifletilmesiyle kurumsal ve ticari bankacılıkta daha fazla iş yapar hale geldi. KOBİ bankacılığı zaten her zaman devam ediyor. Şu da bir realiteydi: Özellikle 2023’ün başından temmuz ayına kadar, regülasyon nedeniyle mevduat faizleri belli bir yerdeydi ama kredi faizi biraz negatifti. Şimdi regülasyonlar değiştiği ve politika faizi yukarı geldiği için bankalar oralarda çok daha rahat hareket eder hale geldi. 

 Bu durum ne kadar sürer? 

 Tahminimiz yıl sonuna kadar böyle devam eder. Kasım ayı ortasındayız ve yıl sonuna kadar bir tane daha politika faizi artırımı olabilir. Öyle olursa artık çok normalleşiyoruz. Mevduat faiziyle politika faizi arasındaki fark çok hızlı şekilde kapanıyor. Kasım ortasında 5-6 puan fark kaldı. Önümüzdeki dönemde bu farkın daha da kapanacağını varsayıyoruz. 

 Önümüzdeki 6 ay özel bankaların hızlanması sürecek o zaman? 

 Evet, özellerin hızlanmasının devam edebileceğini düşünüyoruz. Biz de kurumsal ve ticari tarafta önümüzdeki 6 ay iş yapmak istiyoruz. 

 Bireyselde tablo nasıl? 

 Aslında regülasyonla gelen kısıtlamalar, maliyeti artırıyor. Yoksa bir kısıtlama yok, istediğiniz kadar kredi verebilirsiniz. Maliyetler yükselince bu, fiyata yansıtıldığında müşteri açısından cazibesini kaybediyor.

Mevduat tarafında tabloyu nasıl okuyorsunuz? 

 Yılbaşından bu yana mevduatlarda yüzde 56 büyüme var. KKM hariç TL’ye bakarsak yüzde 54 büyüme mevcut. KKM’de yüzde 106 büyüme var, burada ciddi kurun artışının etkisi var. Yabancı para mevduatlardaysa yüzde 7,5 azalma söz konusu yani TL’ye dönüş görülüyor. Ağustostan sonra KKM’de yüzde 14 azalma oldu. KKM’nin sektördeki payı yüzde 45’ti, ağustostan sonra yüzde 40’a indi. TL mevduatların payıysa yüzde 32’den 38’e çıktı yani mevduat müşterisi açısından TL daha cazip hale geldi. Biz TL’nin payının önümüzdeki aylarda yüzde 45’e çıkacağını düşünüyoruz. Bankaların KKM dönüşümleriyle ilgili de hedefleri var, bankalar hedefleri tutturmak için ekonomi yönetimine destek vermeye çalışıyor. 

 KKM’nin ekonomi yönetiminin istediği düzeye gelmesi ne zaman mümkün olur? 

 Önümüzdeki yaza doğru bunun olması gerektiğini düşünüyorum. Son dönemde Türkiye’ye bir ilgi var. Bankalar önemli sendikasyon kredilerini daha düşük faizlerle çevirdi. Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin cari açığını finanse etmede hiçbir sıkıntısı yok. Önümüzdeki yıl, birkaç yıla göre çok daha rahat olacak. Merkez Bankası rezervlerinde pozitif gelişme var. Bu ortamda dövizde bir sıkıntı beklememek lazım, öyle olunca dövize talep de olmaz. Ayrıca TL’de cazip faiz var. 2024 Mayıs sonrası enflasyonun da düşmesini bekliyoruz. Çok majör bir riskle karşı karşıya kalmazsak, TL mevduata yavaş yavaş kayış olacak. 

 Mevduatın bugünkü gibi kredilerin üzerinde büyüme trendi sürer mi? 

 Uzun vadede kredi ve mevduatın büyümesinin paralel gideceğini düşünüyorum.

Bankacılık açısından baktığımızda 2024 nasıl bir yıl olacak?

 2024’ün göreceli olarak daha iyi bir yıl olmasını bekliyorum. Bunun ilk nedeni, Ortodoks politikaların devamını bekliyoruz. Dolayısıyla ekonomideki sıkılaşma devam edecektir. Seçimlerden sonra burada biraz daha artan bir tempo da olabilir. Bu da doğal olarak enflasyonun düşme patikasına girmesini ve hedeflenen noktaya gitmesini, bununla beraber faizin düşmesini sağlayacak. Global enflasyon da düşme eğilimine girdiği için merkez bankalarının sıkılaştırma politikalarını yavaşlatma ihtimallerini de düşünürsek yurt dışı borçlanmalarımızın daha rahat olabileceğini öngörüyorum. Merkez Bankası rezervindeki düzelmenin devam etmesi, CDS puanları ve ekonomi yönetiminin iyi repütasyonunun artmasıyla önümüzdeki yıl bankacılık sektörünün borçları çevirmesinde de çok sıkıntı görmüyorum. Bu dönemde artan faiz ortamında şirketlerin finansman maliyetleri artabilir. Piyasadaki talebi soğutma noktasında şirket cirolarında düşüşler olabilir. Ama şirketler son birkaç yılı çok iyi geçirdi, pandemi sonrası Türkiye’nin lokomotif sektörleri çok iyi para kazandı. Şirketlerin bu dönemi atlatabilecek rezervleri olduğunu düşünüyorum. KOBİ’lere yine destek olacaktır, çok büyük sıkıntı yaşayacaklarını sanmıyorum. Ayrıca gidişat iyi oldukça, ortodoksiye dönüş daha da hızlanacak. Türkiye çok iyi bir yola girdi. Önümüzdeki yıl için çok pozitifim. Başarı elde edildikçe ortodoks politikaların dozu daha da artırılacak, normal piyasa ekonomisi yönetimine daha da hızlı şekilde dönüleceğini düşünüyorum. Bu da gerçekten bizim açımızdan iyi olacak. Ayrıca 2024’ün regülasyonların da daha rahatladığı bir yıl olacağını düşünüyorum. Normalleştikçe regülasyonlar da gündemimizden çıkacaktır. 

 Banka yöneticileri için dikkat edilmesi gereken noktalar neler olacak? 

 Sektörümüz açısından 2024’te dikkat edilecek konulardan biri, operasyonel giderlerin yönetimi olacak. Bu yıl işletme giderleri (OPEX) çok hızlı artıyor. Hiçbirimiz böyle bir artış beklemiyorduk. Sektörün operasyonel giderleri maalesef, bu yıl hem enflasyon hem de global enflasyonun getirdiği BT harcamaları neticesinde arttı. Gelirgider rasyonlarında bu yıl, eski yıllara göre zorlandığımızı düşünüyorum. 2024’te burayı iyi yönetmemiz lazım. En az giderle en çok işi yapma ve en yüksek hacmi yaratma önem kazanıyor. 

Bankacılıkta 2024’te kredi ve mevduatta büyümeleri nasıl öngörüyorsunuz?

 2024’te kredi ve mevduatta paralel büyüme bekliyorum. Sektörel bazda net bir büyüme öngöremiyorum. Burgan Bank olarak krediler de 2024’te yüzde 45-50 büyüme öngörüyoruz. 2024’te turizmin ve deprem nedeniyle inşaatta ilgili kolların iyi gideceğini düşünüyorum. 

 2024’te sorunlu alacak oranının artacağı beklentisini nasıl yorumlarsınız? 

 Son iki yıldır bankaların batık kredi maliyeti yok gibi… Sorunlu alacak oranı konuşulmuyor, çünkü şirketlerin kredi ödeme performansı çok iyi gidiyor. Önümüzdeki yıl aktif kalitesinde bir nebze bozulma olabilir. Ama bu 2018 veya pandemi zamanındaki gibi olmayacaktır. 

 Bankanızın üçüncü çeyrek performansını nasıl değerlendiriyorsunuz? 

 2023, bizim için iyi bir yıl. Eylül itibarıyla 79,7 milyar TL aktif büyüklüğe ulaştık. Son çeyrekte yüzde 17 büyüdük, iyi bir atak yaptık. Regülasyonların biraz hafiflemesi, bize de büyüme imkanı tanıdı. Mevduatta da son çeyrekte yüzde 15 büyümemiz oldu. Açıkçası bu yıl mevduat tarafında, çok fazla fonlama alternatifimiz olmasının avantajını kullandık. Regülasyonlara bağlı olarak kendimizi mevduat dışı kanallardan fonlamayı tercih ettik. Mevduata çok yüklenmedik. Muhabirlerimizden veya ana ortağımızdan çok rahat fonlama indirebiliyoruz. Dolayısıyla mevduat çok cazip olmadığı zaman, bize yük getirdiği zamanki yükler de ağırdı, özellikle yurt dışından Türkiye’ye ilave fon getirdik. Son çeyrekteyse yine regülasyonların rahatlamasıyla yüzde 15 mevduat büyümesi yaptık. 9 aylık kârımız 2 milyar TL oldu. Kârımızın çok iyi gitmesi sebebiyle ihtiyaten serbest karşılık ayırdık. Bilançodaki serbest karşılık rakamımız 2 milyar TL’ye yaklaştı. Çok ihtiyatlı hareket ediyoruz. Sermaye rasyomuz sektör ortalamasının üzerinde, soloda yüzde 23,8. 

 2022 Haziran’ında bankanızın kredilerde aldığı pay 0,5, mevduatta payı 0,48’ti. 2023 Haziran’ındaysa kredilerde payınız 0,3’e, mevduatta payınız 0,27’ye iniyor. Neden? 

 Nedeni regülasyon. Baktığınızda son çeyrekte büyümemiz var; kredilerde yüzde 17 ve mevduatta yüzde 15 büyüdük. Hızlı büyüme başladı zaten... Yıl sonuna kadar da hem kredi hem mevduatta büyüyeceğiz. Çok yüksek faizle mevduat toplayıp daha düşük faizle kredi vermek yerine, biz mevduat toplamayıp ortağımızdan fonlayarak krediyi regülasyona bağlı sınırlar içinde büyütme noktasında hareket ettik. Kârlılık açısından kredi tarafında biraz geride durduk. Ama bu dönemde bizden kredi isteyen herkese kredi verdik. Bir tek bireysel kredilerde yavaşladık, o yüzden de istediğimiz düzeyde müşteri alamadık. Son çeyrekte bu da biraz hızlandı.


“SEKTÖR İSTEDİĞİ KÂRLILIĞI YAPAMIYOR”

NEGATİF GETİRİ
Eylül sonunda bankacılıkta yüzde 36 seviyesinde sermaye kârlılığı görüyoruz. Reel olarak bizi mutlu eden bir rakam değil. En az enflasyon ya da devalüasyon kadar kârlılık olmalı. Bu oran fena gözükmemekle birlikte reel anlamda negatif bir faiz getirisi anlamına geliyor. Sektör büyümeyi destekliyor, ekonomi yönetimine destek veriyor, piyasaların işlemesine aracılık ediyor ama istediği kârlılığı yapamıyor. Gönül ister ki bankalar da ekonominin büyümesine paralel ya da biraz üzerinde sermaye kârlılığıyla çalışsın, kendi sermayelerini üretme kapasitesine sahip olsunlar.

2024’TE YÜZDE 40-45 BÜYÜME Yıl sonunda sermaye kârlılığının artacağını düşünüyoruz, yüzde 40’ın üzerine çıkacak. Faiz politikasının değişimi sonrası 3. çeyrek, yılın ilk yarısına göre daha iyi. Son çeyrek daha pozitif olacak. Çünkü kredi-mevduat marjı pozitife döndü. Bir de tabii bono faizleri belli yerlere geldi, getirileri arttı. Diğer taraftan geçen yıl enflasyona endeksli kâğıtlar sektörün kârına katkıda bulunmuştu, bu yıl da bu etki devam ediyor. Buna ilave son iki yıldır bankaların batık kredi maliyeti yok gibi… 2024 yıl sonu kârlılıkta yüzde 40-45 civarı büyüme olacağını düşünüyorum. Çünkü döviz tarafında hareket beklemiyoruz; bu, maliyet enflasyonunun az olacağını gösterir. Regülasyonların hayatımızdan çıkmasıyla faiz marjları toparlayacaktır ve böylece de kârlılığımız daha iyi olacaktır.



“2024’TE KREDİLERDE YÜZDE 45-50 BÜYÜYECEĞİZ”

ANA ALANLAR 
Ana işimiz kurumsal bankacılık. 5 bine yakın kurumsal müşterimiz var. Kurumsal ve ticari bankacılık odaklıyız, bu alanlarda büyümeye devam edeceğiz. Proje finansmanı gelirse yapabiliriz. Dış ticaret en çok önem verdiğimiz alan. Dış ticaret hacmimiz dolar bazında yıllık yüzde 40 büyüdü. Mikro işletme segmentine girmek için de bir faktoring işi başlattık, şu anda pilot olarak gidiyor. Özel bankacılıkta 25 binin üzerinde aktif müşterimiz var. Burada yeni ürünlerimiz gelecek, robo-advisor ürününü deniyoruz. 2024’te kredi kartımız da geliyor, MasterCard ile bir proje başlattık. 2024’te toplam kredilerde yüzde 45-50 büyüme öngörüyoruz.

ETKİLİ BİLANÇO Operasyonlarımız yalın. Bini aşan personel sayımızla 600 binin üzerinde müşteriye hizmet veriyoruz. Kendi segmentimizde etkili bilanço yönetimi yapıyoruz. Küçük tutarlı büyük adetlerin olduğu alanlarda teknolojiyle işimizi çözme gayretindeyiz. Dijitaldeki markamız ON’u ön plana çıkarıyoruz. Burgan Bank’ın üzerinde bir değere ulaşmasını istiyoruz. Türkiye’de uzaktan kimlik doğrulamayla açılan hesapların yüzde 2,5- 3’ünü açıyoruz. ON ile güçlü bir kredi kanalı da oluşturduk. Türkiye’nin büyük beyaz eşya, mobilya gibi sektörlerinde 5 binin üzerinde noktada anında kredi veriyoruz. Yakında büyük bir e-ticaret sitesiyle de çalışmaya başlayacağız. ON ile bugün 600 bin olan müşteri sayımızı, 2024’ün ilk çeyreğinde 1 milyona ulaştırmayı, önümüzdeki 5 yılda da 5 milyon müşteriye çıkarmayı hedefliyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz