“Türkiye, Global Büyüme Stratejimizin Parçası”

Chuck Prince, dünyanın önde gelen finans kuruluşlarından Citigroup’un CEO’su. 89,6 milyar dolarlık dev şirketin yönetimi ondan soruluyor. Prince, Citigroup’un Türkiye’de emin adımlarla ilerlediğini...

1.07.2007 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Chuck Prince, dünyanın önde gelen finans kuruluşlarından Citigroup’un CEO’su. 89,6 milyar dolarlık dev şirketin yönetimi ondan soruluyor. Prince, Citigroup’un Türkiye’de emin adımlarla ilerlediğini düşünüyor. Ona göre Akbank’la yapılan işbirliği de Citibank Türkiye’ye güç katmış durumda. Türkiye’nin kendi öncelikli ülkeler listelerinde ön sıralarda yer aldığını söyleyen Prince, Türkiye’de yüksek büyüme potansiyeline sahip olduklarını düşünüyor. Türkiye’yi dünyanın en hızlı ekonomilerinden biri olarak tanımlıyor ve “ Bizim Türkiye’de artan varlığımız, Türkiye ekonomisine ve geleceğine olan inancımızın kanıtı” diye konuşuyor.

Citigroup, Türkiye finans sektörünün sessiz oyuncularından biri. Oysa dünyada bankacılık sektörünü yönlendiren finans kuruluşları arasında başı çekiyor. 327 bin çalışanı, 89,6 milyar dolarlık cirosuyla, 100’ü aşkın ülkede 200 milyonun üstünde müşteriye hizmet sunuyor. Citibank Türkiye’nin ismi ise bu yıl Türk finans sektörünün en güçlü oyuncularından Akbank’ın yüzde 20 hissesini 3,1 milyar dolara satın almasıyla sık sık gündemdeydi.

The American Turkish Society’nin gala yemeğinde görüştüğümüz Citigroup Dünya Başkanı Chuck Prince, Akbank’la yapılan bu anlaşmanın bir ortaklıktan öte bir anlam taşıdığını söylüyor. “Bu birleşmeyi bizim için cazip kılan, Akbank ile yaptığımız stratejik işbirliğidir” diyen Prince, yapılan bu anlaşmayla uluslararası dağıtım kapasitelerini artırdıklarını belirtiyor. Aynı zamanda birey ve kurumlara sundukları dünya standartlarındaki finansal ürün ve servislerini de daha bulunur kıldıklarını sözlerine ekliyor.

Aslında Citigroup’un Akbank’la yaptığı stratejik işbirliği son dönemde izledikleri uluslararası büyüme stratejisinin bir parçası. Prince, geçtiğimiz yıllarda Türkiye gibi büyüme potansiyeli yüksek pazarlara yatırım yapmak için karar aldıklarını söylüyor. Ona göre, bu “uluslararası büyüme modeli” sayesinde şirketin artan global müşteri portföyünün ihtiyaçlarına daha hızlı ve iyi cevap vermeleri mümkün olacak.

Citigroup, bu model doğrultusunda sadece Türkiye’de Akbank’la değil; Çin’de Guangdong Development Bank ve Güney Amerika’da da Grupo Financiero Uno ve Grupo Cuscatlani’yla da ortaklık anlaşmaları imzaladı. Yine de Citigroup bugüne kadar yaptığı hiçbir anlaşmada azınlık hissesine sahip konumda olan taraf değildi. Oysa Türkiye’de azınlık hissesini kabul etti. Prince, Türkiye’de azınlık hissesine razı olmalarının nedeninin Citigroup’un Türkiye’de kuvvetli bir yerel ortakla çalışmak istemesi olduğunu söylüyor ve “Bu nedenle Türkiye’de kendimize stratejik ortak olarak Akbank’ı seçtik” diye konuşuyor.

Dünyanın en büyük bankalarından Citigroup’un CEO’su Chuck Prince ile Citigroup’un uluslararası büyüme planını, Türkiye’yle ilgili düşüncelerini ve Akbank’la yaptıkları stratejik işbirliğinin arkasında yatan nedenleri konuştuk.

* Türkiye gibi gelişen pazarların Citigroup’un global iş yapış stratejisindeki önemi nedir? Türkiye ve bulunduğu bölge hakkında yorumlarınız neler?
Citi olarak Türkiye’ye inancımız tam. Türkiye’yi öncelikli bir ülke olarak görüyoruz ve bu pazarda yüksek büyüme potansiyelimiz olduğuna inanıyoruz. Türkiye şu an dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden bir tanesi. Bizim Türkiye’deki artan varlığımız ise Türkiye ekonomisine ve geleceğine olan inancımızın kanıtı.

Son dönemde uluslararası alanda büyümeye odaklanmış durumdayız. Türkiye gibi büyüme potansiyeli yüksek pazarlara yatırım yapıyoruz. Bu model, artan global müşteri portföyümüzün ihtiyaçlarına daha iyi cevap vermemizi sağlıyor.

2006’nın üçüncü ve dördüncü çeyreğinde ve 2007’nin ilk aylarında yaptığımız satın almaların büyük çoğunluğunu uluslararası ve gelişmekte olan pazarlarda yaptık. Örnek olarak Türkiye’de Akbank ile yaptığımız stratejik ortaklığı, Çin’de Guangdong Development Bank’ta ki stratejik yatırımımızı ve Güney Amerika’da Grupo Financiero Uno ve Grupo Cuscatlani’ın satın alınmasını sayabiliriz.

* Akbank stratejik birleşmesi öncesi Türkiye’de Citigroup’un diğer finans kuruluşları ile konuşmaları oldu. Fakat Akbank ile bir ortaklığa gidildi. Peki, neden Akbank?
Akbank, Citigroup için ideal bir ortak. En önemlisi hızlı büyüyen, dinamik, Türk pazarında kendini kanıtlamış, yetkin bir ekip tarafından yönetilen üst düzey bir kurum. Bu birleşmeyi bizim için cazibeli kılan Akbank ile yaptığımız stratejik işbirliğinin içeriği. Birlikteliğimiz sayesinde uluslararası dağıtım kapasitemizi artırmış olduk.

Aynı zamanda birey ve kurumlara sunduğumuz dünya standartlarındaki finansal ürün ve servislerimizi de daha fazla bulunur kıldık.

* Geçtiğimiz yıllarda Citigroup azınlık hisse alarak kontrolünün kendinde olmadığı bir ortaklığa veya satın almaya hiçbir zaman girmedi. Citigroup’un Akbank ile yaptığı birleşme bize geçmiş dönem stratejisinde bir değişiklik olduğunu mu söylemeli?
Bu çok güzel bir soru. Citigroup olarak azınlık hisseye sahip olduğumuz ortaklıklara yönelik de bir stratejimiz var. Bazı bölgelerde kuvvetli bir yerel ortakla çalışmayı tercih ediyoruz. Türkiye’de de bu yüzden kendimize stratejik ortak olarak Akbank’ı seçtik.

Citigroup’un Türkiye Planları

* Birleşme sonrası kısa ve uzun dönem planlarınız nelerdir? Gelecekte sizi ne gibi projeler bekliyor?

Türkiye’ye Söz Verdik
Aslında Akbank’ın yüzde 20’sini satın almamız bizim Türkiye’ye olan inancımızı gösteriyor. Sadece orta vadede değil, uzun vadede de Türkiye’ye inanıyoruz. Bu anlaşmayla Türkiye’ye bir söz verdik zaten. Umarım ki Türk iş çevresi ve tüketicisi için ilerde Akbank ile Citibank’ın birlikte çalışarak üst düzey ürün ve servis yaratabilecekleri fırsatlar da yaratılır.

Yabancı Yatırımcının İlgisi Yüksek
 Türkiye zaten yabancı yatırımcının ilgisini çekiyor. Geçtiğimiz iki yıl içinde ekonomik gücü, dikkate değer büyüme potansiyeli, dinamizmi, iş gücü kalitesi, yüksek verimliliği, genç ve dinamik nüfusu sayesinde Türkiye bu zamana kadar görmediği bir yabancı yatırımcı ilgisi gördü.

Mevcut Kapasitenin Güçlenmesi Gerek
 Bu akışı devam ettirmek için Türkiye mevcut kapasitesini güçlendirmeli. Örneğin, Greenfield yatırımlarına öncelik vermeli, eğitime yatırım yapıp, özelleştirmeye ve mali disiplin gibi yapısal reformlara devam etmeli.

 “Faaliyetlerimiz Birbirinden Bağımsız”

* Birleşme süreci nasıl planlandı? Bu süreç içersinde iki şirketin kültürlerini ve yönetim biçimlerini detaylı olarak incelemişsinizdir. İki büyük kültür arasında ne gibi farklılıklar ile karşılaştınız?

Net olması için, bir noktayı burada tekrar edeyim. Bu bir iş birleşmesi değil, stratejik ortaklık. Türkiye’de Akbank ve Citibank faaliyetlerine birbirinden bağımsız olarak devam edecekler. Fakat birbirimizi tamamladığımız birçok alanda da iki organizasyon arasında bilgi ve uzmanlık değişimi yaparak iki grubun güçlerini arttırmayı hedefliyoruz. İki bankanın da yönetici ekibi bu stratejik birlikteliği bir başarı hikayesine dönüştürmek için kararlı.

* Akbank ve Citibank’ın Türkiye ürün ve servis portföyleri için ne düşünüyorsunuz? İki bankanın tüketiciye sunduğu ürün ve servisler birbiriyle uyumlu mu? Herhangi bir çapraz satış imkanı var mı?
Stratejik işbirliğimizin çok erken aşamalarındayız. Henüz detay süreçleri tanımlamayı bitirmiş değiliz. Şu aşamada müşterilerimize en uygun ürün ve servis portföyünü sunmak üzere her iki bankanın yöneticileri birlikte çalışıyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz