Zirvedekilerin Altın Kuralları

Güler Sabancı, İbrahim Bodur, Ferit Şahenk, Nezih Barut, Hamdi Akın… Onlar, iş hayatlarında büyük başarılara imza atan isimler… İşleri sürekli büyüyor, gelişiyor. Bu başarılarını büyük ölçüde hayatları boyunca sadık kaldıkları ilkelere, “altın kural”lara borçlular. Her birinin altın kuralı farklı. Bazı işadamları için tevazu gösterebilmek altın kural, bazıları için ise başarının sırrı doğru yoldan ayrılmamaktan geçiyor. Ancak, hepsi de bu kurallara sıkı sıkıya sarılıyor, zirveye ulaşmak isteyenlere de aynı stratejiyi öneriyorlar…

Intel’in eski CEO’su Andy Grove, Harvard Üniversitesi’nden onur ödülüne layık görüldüğünde Bill Gates, Grove ile ilgili bir konuşma yapmak için kürsüye çıktı ve şu dikkat çekici sözleri söyledi: “O tam bir paranoyak… Zirvedeki isimlerden biri olmayı hak ediyor. Şüpheci yaklaşımı, onu zirveye taşıyan en önemli unsurlardan biri oldu.”

Daha da ilginci, sonrasında Andy Grove’un bu nitelemeleri doğrulamasıydı. Grove, şüpheciliği iş hayatında bir “altın kural” olarak benimsediğine dikkat çekerek, “Öngörüde bulunurken şüpheci davranmak önemli bir avantaj sağlıyor” demişti.

Grove, iş dünyasında sadece paranoyakların sağ kalacağına inansa da zirvedeki isimler için “altın kural” değişiyor. Kimi için tevazu gösterebilmek altın kural, kimi için ise hedeften şaşmamak.

Güler Sabancı, Ferit Şahenk, Nezih Barut, Hamdi Akın… Onlar Türkiye’nin en büyük kuruluşlarının başındalar. Binlerce kişinin çalıştığı dev grupları yönetiyorlar, milyonlarca dolarlık projelere imza atıyorlar. Capital, uzun yıllardan beri zirveyi kimseye kaptırmayan patronlara altın kurallarını sordu.

KALPAKLIOĞLU, İŞE YÜREĞİNİ KOYUYOR
“Yapılan işe yüreğini koymak…” Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Feyhan Kalpaklıoğlu, altın kuralını bu sözlerle anlatıyor. Türkiye’nin en önemli gruplarından birini yöneten Kalpaklıoğlu, “Bazı şeyleri kalple yapmak, insana işinde ilave bir katkı sağlıyor. İşine, çalıştığın şirkete, çalışanlarına karşı sevgi ve duygusallık beslemek başarıda da önemli bir kural” diyor.

Ancak her şeye rağmen, gerçekçiliği elden bırakmamak gerektiğine de dikkat çekiyor. Başarıyı hazmedebilmenin ve sadeliği korumanın bir erdem olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürüyor: “Yönetici olmak problem çözmek anlamına geliyor. Problem çözme konusunda karar alıp, etkin bir şekilde kararı uygulayarak netice elde etmek çok önemli. Bütün bunları yapabilmek için de tutucu olmadan, değişen dünyayı ve yenilikleri takip etmek lazım. İletişim, insan ilişkileri, paylaşım ve bilgiyi sürekli güncel tutmak, başarı için gerekli.”

HACI BOYDAK: “TEVAZU ÇOK ÖNEMLİ”
Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak, iş hayatında başarının altın kuralının öncelikle yöneticilerin ve çalışanların birbirlerine ve iş ortaklarına duydukları güven ve saygı olduğuna inanıyor. İş yaşamında tevazunun da çok önemli bir kriter olduğunu belirterek, özellikle yöneticilerin çalışanlara karşı eşit mesafede durması ve paylaşımcı olması gerektiğini vurguluyor. Bu sayede çalışanların kurumlarına saygı ve güven duyacaklarına sözlerine ekliyor.

Boydak, şöyle devam ediyor: “Biz dışarıdan yönetici veya ekip almak yerine, kendi bünyemizde başlangıçtan yetiştirmeyi tercih ediyoruz. Bu sayede çalışanın kuruma olan bağlılığını güçlendiriyoruz. Çalışanımız, aidiyet duygusunun güçlü olması nedeniyle de daha motive bir şekilde kurumunu sahiplenerek ve kurum kültürüne tam adapte olarak çalışıyor.”

FERİT ŞAHENK’İN SIRRI “KOLLEKTİF KARAR”DA
Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, genç yaşına rağmen iş dünyasının çok başarılı isimlerden biri. Merhum Ayhan Şahenk’ten devraldığı Doğuş Holding’in Türkiye’nin en saygın ve büyük grupları arasında yer almasında onun büyük payı var.

Ferit Şahenk, iş hayatındaki altın kuralını “kararların kolektif alınması ve doğru hedeflere yönelmek” olarak açıklıyor. İnsan ve insanın yaptığı işi çok sevmesinin başarıda çok önemli bir unsur olduğunun altını çiziyor.

ÖMER DİNÇKÖK: “BİLGİYİ DOLDUR, SÜZMESİNİ DE BİL”
 “Fikir sahibi ol, değişik fikirleri izle ama sabit fikre kapılma. Detayı öğrenmeye çalış, fakat işin ana fikrini kaçırma.” Bu sözler, Akkök Şirketler Grubu İcra Kurulu Eş Başkanı Ömer Dinçkök’e ait. İş dünyasının başarılı isimlerinden Dinçkök, iş hayatındaki altın kuralını anlatırken “Bilgiyi doldur ama süzmesini bil” diyor.

Teori ile pratiğin çok farklı olduğuna dikkat çekiyor. Pratiğin dinamiklerinin her an değişebilir olduğuna ve farklı sonuçlar çıkabildiğine dikkat çekiyor ve “Teori yol açar ama asıl iş size düşer” diye konuşuyor ve iş hayatıyla ilgili şu önerilerde bulunuyor:

“Araştır, oku, dinle. Bu size sentez ve öngörü getirmeli. Uzlaşma, her zaman en iyi çözüm olmayabilir. Gerektiğinde farklı nedenlerle ve uzun vadeli bakışla uzlaşmaktan çekinme. Çalışma disiplini kur. Etrafındakilerin de bu düzene girmelerine yardımcı ol. Öngörün ve hedefin olsun. Bunlar sabit olgular değildir, zaman zaman gözden geçirilebilir. Bilginin, çalışkanlığın ve dürüstlüğün gücüne inan.”

NEZİH BARUT, İNANDIĞI KADAR RİSK ALIYOR
Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut’un altın kuralı, “İnandığı kadar risk almak”... Bugüne kadar iş hayatında her zaman inandığı kadar risk aldığını söylüyor. Doğru zamanda doğru risk alındığında, başarının da çabuk yakalanabileceğine inanıyor.

“Aksi taktirde organizasyonunuz hantallaşıyor” diyor ve şöyle devam ediyor: “Bu, aslında ticaretin ve girişimciliğin altın kuralıdır. Risk almadan ilerlemek mümkün değildir. Bunun gereği olarak hızlı karar almak da büyük önem taşır.

Bunun yanında, iş hayatındaki çalışmalarımı sürekli büyümeye odaklı ilerlettiğimi söyleyebilirim. Özellikle kârlı büyüme benim kendime hedef olarak koyduğum noktalardan bir tanesidir. Bana göre bir lider bu özelliklere sahip olmazsa, ekibinin liderine inanması, onu izlemesi ve onun yolundan gitmesi mümkün değildir.”

HAMDİ AKIN, “DOĞRU YOLDAN AYRILMAM” DİYOR
Köklü ve başarılı şirketler, geçmişleriyle de gurur duyarlar. Kötü bir olayla gündeme gelmemek, prestijli ve güvenilir vasıflarını korumak en önemli misyonlarıdır. Çünkü, aradan zaman çok zaman geçse bile geçmişteki kötü olaylar, şirketin geleceğini de etkiler.

Bunun için özellikle patronlar, köklü şirketlerinin ismini her şeyden önde tutarlar. Doğru işler yapmayı ilke edinirler. Afken Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın da bu yönde düşünüyor.

Onun altın kuralı, doğru yoldan ayrılmamak. Akın bunu şu sözlerle anlatıyor: “Arkamızda yapılmış, firmamın aleyhine kullanılabilecek herhangi yanlış bir iş yapmamak, doğru işleri seçmek, doğru ortaklıklar kurmak ve doğru ilişkilerde bulunmak benim için kritik öneme sahip.”

FİRUZHAN KANATLI’NIN HER SORUYA YANITI VAR
Eti Şirketler Grubu Başkan Yardımcısı Firuzhan Kanatlı, yaklaşık 100 yıllık sanayici bir ailenin torunu ve oğlu oluğuna belirtiyor ve ekliyor: “Dedemden babama, ardından da bana intikal etmiş olan ve ailemizin hayat anlayışını belirleyen değer yargılarımız, halen önemini muhafaza ediyor. İş ahlakı, iş aşkı, insana, aile ve çocuklara verilen değer bizim için çok önemli. Her şeyden önce başımız daima dik olmalı ve her gün uyandığımızda insanlara cevabını veremeyeceğimiz soru olmamalı.”

Değişmeyen altını kuralını ise şu sözlerle anlatıyor: “Yaşamın her devresinde daima dürüst olmak; yaptıklarımı ve ertesi günü düşünerek geceleri rahat uyuyabilmek; her şeyin cevabını verebilmek; işe aşk ile bağlanmak; kapasitemin ve gücümün farkında ve her zaman kontrollü olmak.” Firüzhan Kanatlı, kendi çocuklarına da bu kuralı öğretebilmenin en önemli misyonu olduğuna dikkat çekiyor.

İBRAHİM BODUR’A GÖRE İNANÇ HER KAPIYI AÇIYOR
Türk iş dünyasının duayenlerinden İbrahim Bodur’a göre “inanç” başarılı olmanın ilk adımı.
Ona göre, sevgi, inanç, azim, dürüstlük ve vefa her şeyden önce gelmeli. Kale Grubu Şirketleri Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Bodur, bu düşüncesini şu sözlerle anlatıyor: “İnsan gerçekten seviyor, inanıyor ve azmediyorsa her alanda başarılı olabilir. İnandığınız şeyler için daha çok çalışmayı göze alırsınız. Sevgi, sabır ve güven her zorlu kapıyı açacak anahtarlardır.”

Dürüstlük ve vefa duygusunun parayla satın alınamayacağını belirtiyor ve ekliyor: “Dürüstlük her alandaki en büyük kazancımız, vefa duygusu ise vicdanımızın bir parçası. Bunları parayla satın almaya gücünüz yetmez. İnsanı, iletişim içinde olduğu yakınlarından en uzaktakilere kadar herkes için değerli, aranan biri yapan özelliklerdir.”

GÜLER SABANCI, ETKİN ÇALIŞMAYA İNANIYOR
Güler Sabancı, Türkiye’nin en köklü kuruluşlarından Sabancı Holding’i yönetiyor. Türkiye’nin en başarılı yöneticileri arasında yer alıyor. Güler Sabancı, altın kuralı olmadığını ama etkin çalışmaya inandığını söylüyor.

Gerektiği zaman 24 saat çalıştığını belirterek şöyle devam ediyor: “Proje zamanları, kuruluş zamanları, start-up dönemleri olduğunda saatler yetmez. Ama diğer zamanlar normal düzende çalışırım. Hafta sonları kendim çalışmadığım gibi arkadaşlarımı da acil bir şey yoksa rahatsız etmem, aramam. Ama iş gerektirirse gece gündüz demem.”

Fadime Çoban
fcoban@capital.com.tr