Beni her gün ne motive eder?

16.11.2016 14:54:320
Paylaş Tweet Paylaş
Beni her gün ne motive eder?
Soru: Her gün aynı düzeyde enerjiyle uyanmanızı sağlayan nedir? Ve bugün başarılı bir iş insanı olarak bulunduğunuz konuma gelmenizde size en çok ne yardımcı oldu; annenizin bir öğüdü mü ya da sadece sebatkar olmanız ve kendinize olan güçlü bir inanç mı? Leon Clavijo, Colombia
CEVAP: Leon, her zaman hayatın bir giysi provası olmadığına inandım. Senin de söz ettiğin gibi her bir günü coşku, merak ve enerjiyle kucaklamak gerektiğini düşünüyorum. Bu ruh, sadece şirket olarak Virgin’ı başarıya götürmekle kalmadı, aynı zamanda hayır kuruluşumuz olan Virgin Unite aracılığıyla harika işler yapabilmemiz için bize ilham verdi. Aslında bunun nasıl bir çocukluk geçirdiğimle de ilgisi var. Ailem her zaman çok sevgi dolu ve yakındı. Anne ve babam, kız kardeşlerime ve bana, bizi iyiye yönlendiren birkaç temel ilke aşıladı. Bize yaşamın bir armağan olduğunu ve hayatlarımızı pişmanlık duymadan yaşamayı hedeflemeyi öğrettiler. Her ne kadar annem, kız kardeşlerim ve beni, kendimizi sınırlandırmamız için cesaretlendirdiyse de bununla beraber insanlara her zaman saygılı ve adil davranmamız gerektiğini de öğretti. Benim bir girişimci, bir baba, bir hayırsever olarak yetişmemde bunun etkisi büyük. Yaşadığımız dünyayı bugünkü ve gelecek kuşaklar için daha iyi bir yer haline getirmeye çabalarken bu öğüdü benimsedim. Her zaman bana enerji veren de bu oldu. Bugün Virgin’da “Dr. Evet” olarak biliniyorum, çünkü yeni mücadeleleri seviyorum. Ortak sorunlara, yaratıcı çözümler bulmak beni her zaman heyecanlandırdı. Yeni sektörlere girerken de aynı düşünceye sahibim. Ayrıca iklim değişikliğinden uyuşturucuyla mücadeleye, idam cezasının kaldırılmasından çeşitli küresel sorunlarla mücadeleye yönelik girişimlere de derinden bağlıyım. Daha önce de bahsettiğim gibi annem Eve’in saygı duyduğum yönlerinden biri de hayatını her zaman dolu dolu yaşamış olmasıdır. Hatta ticari havacılığın o ilk, serüvenli günlerinde hostes olarak çalışmış biri olarak bir bakıma annem de hava taşımacılığının öncülerinden. Daha sonra bizleri kendimizi zorlamamız için cesaretlendirmiş ve başkalarının bizim hedeflerimizi sınırlandırmasına izin vermemiz konusunda ısrarcı olmuştur. Onun kendi ve bizim adımıza hedefleri (şu an 90’lı yaşlarında bile hala hayli var), iflah olmaz atılganlığı dolayısıyla (ki ben de bu yönümü ondan almışım) bana büyük bir ilham kaynağı oluyor. Gerek öğrencilik günlerimde atıldığım ticari girişimlerimde gerekse okyanusları sıcak hava balonuyla geçmek için cesaretimi toplamaya çalışırken beni her zaman yüreklendirdi. Özellikle okulla mücadele ederken yeni şeyler denemem ve daha sonrasında da okulu bırakıp ilk işim olan “Student” (Öğrenci) dergisini kurmam için cesaret vermişti (Hatta Batı Londra’daki ilk genel merkezimiz olan bodrum katını bulmamıza yardım etmiş ve buradan işlerimizi yürütürken başımız sıkıştığında da bize arka çıkmıştı). Fakat yüksek bir enerjiye sahip olmak ve dizginsiz bir özgüven, sizi ancak belli bir noktaya kadar getirir. Kendine güvenmek ve kendini beğenmişlik arasında ince bir çizgi vardır, aşırıya varan özgüven felaketiniz olabilir. Çizgiyi aştığım zamanlarda ya da ukalaca gevezelik ettiğimde, annem ve babam adeta “Kendine bunu mu yakıştırıyorsun? Dışarıdan bir bak, bu seni nasıl gösteriyor” dercesine beni bir aynanın karşına geçirirlerdi. Eğer çok kibirli davranır ya da kendimle övünürsem, hemen sert bir ikazla ayaklarımın yere basmasını sağlarlardı. Bugün bile böyle anlarda zihnimin içinde bana “Ricky!” diye seslendiklerini duyarım. Zaman içerisinde, çokça yararını gördüğüm ve bana dünyada kendi yerimi edinmem, güçlü bir toplumsal bilince sahip olmam için olanak sağlayan özgüven ve tevazu, hırs ve başkalarını önemseme, arasındaki hassas dengeyi bulmamda yardımcı oldular. Beni bu şekilde yönlendirdikleri için onlara hakikaten minnettarım. ABD Başkan Hillary Clinton’ın yakın zamandaki Demokrat Parti’nin kongresinde yaptığı konuşmasında söylediği gibi “Olabildiğince çok insana, yapabildiğin kadar uzun sürece, elinden geldiği kadar çok iyilik yap.” İşte bu his, herkes için mükemmel bir rehber.

Soru: Makine mühendisliği bölümünde öğrenim görünüyorum, bu yıl mezun olacağım. Otomotiv sektörüne ilgi duyduğum için bu alanda bir şeyler yapmayı düşünüyorum. Şimdiden bir girişimci olmaya yönelik çalışmamı önerir misiniz? Harsh Jethani, Hindistan
CEVAP: Eğer aklınızda harika bir iş fikri varsa harekete geçmek için bugün, şimdi, şu andan daha iyi bir zaman yok. En uygun zamanın gelmesini beklemenin hiçbir anlamı yok. Çünkü “en uygun zaman” diye bir şey de yok. Ancak bu, okulu bırakıp iş hayatına atılman gerektiği anlamına mı gelir? Aslında hayır. Bence bazen her ikisini de birlikte yürütebilirsin. Resmi öğrenimle girişimciliği dengeleyebilmek, benzersiz bir öğrenim olanağı sunar. Bu iki ucun koordinasyonundan harika bir sonuç alınabilir. Belki benim girişimcilik hikayemi okumuşsundur. Okulu girişimci olmak için bıraktığımdan söz ederim. Çünkü öğretilenleri kendi tutkularım ya da aklımdaki kariyer hedefleriyle ilişkilendiremiyordum. Fakat anladığım kadarıyla senin durumun daha farklı, kendi ilgilerinle ilişkilendirebileceğin birtakım önemli teknik bilgiler de öğreniyorsun. Öğrenime devam etmeyi düşünebilirsin çünkü bu sana işine taban oluşturacak beceriler de kazandırabilir. Çoğu insan için girişimciliğin önündeki en büyük engel, kaynaklara erişim, destek ya da danışmanlık eksikliği değil. Bence en önemli engel, bir konsepti geliştirmek için düzenli işini ya da okuduğu üniversiteyi bırakma olanağının olmaması. Bu aşılması zorlu bir engel olabilir. Ancak yapmanız gereken ödemeleriniz ya da bakmanız gereken bir aileniz varsa sadece bir start up’a odaklanma fikri gerçekçi gelmeyebilir. İlla ki hayallerinizden vazgeçmek zorunda değilsiniz. En iyi seçenekle yarı zamanlı bir girişimci olabilirsiniz. Dersleriniz zamanınızı alabilir. Ancak aynı şey yeni bir iş kurmak için de geçerli. Dünyadaki en başarılı şirketlerden bazıları, fikirlerini hayata geçirmeye çalışan kurucularının hafta sonları ya da geceleri evden çalışması sonucu bir yan proje olarak başlamıştır. Virgin, bunun başlıca örneklerinden biri. Şirketlerimizin tümü biz başka bir şey üzerinde çalışırken kuruldu. Örneğin yıllar önce ekibimiz Virgin Records’ı idare ederken uçuşumun iptal olduğu bir gün havayolu taşımacılığı piyasasında bir açık gözüme çarptı ve hemen “Bir çözüm üretmeliyim” diye düşündüm. Operasyonlarımızı bir yan proje olarak faaliyete geçirdik. Pazarda bir açık olup olmadığını görebilmek için işe önce bir uçakla küçükten başladık. Harsh, senin durumunda bir start up kurmak eğitimin için yararlı olabilir. Kendi işini kurmak demek, elinden her iş gelmesini gerektirir. Başlangıçta, hem pazarlamanın hem iş geliştirme, operasyon planlama ve teknolojinin başında kendin olacaksın. Ben ilk işimi kurduğumda (kiminle muhatap olduğuma göre değişen) en az 10 iş unvanım vardı. Geniş bir yelpazede içinde birçok farklı alanda çalışmak sana hızlı öğrenme yeteneği kazandırır, beceri birikimini zenginleştirir ve bu da şüphesiz seni daha iyi bir öğrenci yapar. Ayrınca unutma ki okul bir mentor bulmak için harika bir yer olabilir. Özellikle de bir mesleği öğreniyorsan eğitmenliğin dışında kendi işleri olan öğretmenlerinden de yararlanabilirsin. Onlara planlarından bahset ve sana tavsiyelerde bulunmalarını iste. Bu yarı zamanlı yolu seçmek, doğabilecek olumsuzlukları en aza indirgemene de yardımcı olabilir. Girişimcilik müthiş riskli bir iş, 10 start up’tan hemen hemen 8’i, ilk 18 ay içinde iflas ediyor. Şayet hem okur hem çalışırsan, sınıfta ve gerçek dünyada daha başarılı olursun. Virgin Atlantic’i uluslararası bir taşımacı haline getirebilmek için çok çalıştık. En nihayetinde de havayoluna odaklanabilmek için Virgin Records’u satmamız gerekti. Fakat bunu, havayolu işini sektöre kanıtladıktan sonra yaptık. Pazar vardı, biz bir atılım yapmaya hazırdık ve başarının elimizde olduğundan emindik. Öte yandan, eğer şirketini kurmak için gereken tüm birikim ve becerilere halihazırda sahipsen işe koyul ve okulu bırak! Bir girişimci olduğunda öğrenimin bitmeyecektir. Virgin’ı kurduğum ilk yıl, o güne kadar sınıfta öğrendiğimden çok daha fazla şey öğrendim.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz