SORDU: Bir girişimcinin hayal gücünün yüksek olması onun yönetemeyeceği riskleri almasına yol açar mı? Thomas Kissinger, ABD
CEVAP: İnsanoğluna verilen en büyük hediyelerden biri de hayal kurmak. Onun sayesinde özlemlerimizi tasarlar, inovasyonların peşinde koşar, değişikliklerle kucaklaşır ve kendimizi geliştiririz. Hayallerin olmadığı bir dünyada ne heyecan, ne aya iniş, ne kadın CEO’lar, ne de insan hakları olurdu. Düşünsenize o zaman ne kadar yarım yamalak ve trajik bir yaşam sürerdik. Hepimizin muhteşem hayaller kurması ve diğerlerini de bunu yapmaya teşvik etmesi gerekir. Hayatım boyunca rüyalarımda uzayın her zaman çok özel bir yeri oldu. Benim neslim insanoğlunun aya inişine şahit olduktan sonra artık hepimizin oraya rutin seyahatler yapabileceğini ve hep birlikte orasını keşfedebileceğini düşünmüştü. Ancak aradan yıllar geçtikçe hükümet yetkililerinin beni ve sizleri uzaya gönderme işinde olmadıklarını ve başka öncelikleri olduğunu gördük. Sonuçta uzayın keşfi söz konusu olduğunda, başlangıcını hükümetin yapmasına rağmen diğer keşiflerin önünü açmak için özel sektörün sorumluluk üstlenmesi gerektiği anlaşıldı. İşte tam da bu yüzden bizim ekibimiz ticari bir uzay hattı olan Virgin Galactic’i kurdu. Biz en iyi yaptığımız şey olan inovasyonla sıradan insanların yıldızlara ulaşmalarına yardımcı olmak istemiştik.
DÜNYANIN İYİLİĞİ İÇİN UZAYA ULAŞMAK
Virgin Galactic sadece bir isimden ibaret iken ve küçücük bir kurucu ekiple desteklenirken ben şahsen bu yolculuğun bizi nereye götüreceği ve bizim bir yerlere varmamızın ne kadar süreceği hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Havacılık mühendisi Burt Rutan ile Microsoft’un eşkurucularından Paul Allen’ın 2 hafta içinde 3 uçuş gerçekleştirdikten sonra Ansari XPRIZE ödülünü kazandıkları 2014 yılında mutluluk gözyaşları dökeceğimi de hiç bilmiyordum. O aslında uzaya çıkabilen ve özel sektör tarafından geliştirilmiş ilk insanlı uzay gemisiydi. Ben ayrıca Virgin’in; nihayetinde hepsi de ortak hayalimiz olan dünyanın iyiliği için onu uzaya erişecek şekilde değiştirme amacına hizmet edecek; 3 yeni şirketi kurduğundan da habersizdim. Virgin Galactic sonuçta insanları (siz de dahil) uzaya SpaceShipTwo (veya VSS Unity) adlı uzay gemisiyle gönderecek şirketin adı. Bu gemi bizim Californiya, Mohave’deki geleceğin araçlarını üreten tesisimiz olan The Spaceship Company tarafından imal edildi. Virgin Galactic’in genel merkezi de SpaceShipTwo uçuşlarının nihayetinde başlayacağı New Mexico’daki Spaceport Amerika’da olacak. Bizim en yeni şirketimiz olan Virgin Orbit ise kendi küçük-uydu fırlatıcımız olan LauncherOne tarafından kuruldu. LauncherOne da SpaceShipTwo ile aynı felsefeyle kurulmuştu: Yapılacak her bir uçuşun maliyetini dramatik boyutlarda azaltarak uzayı çok daha geniş misyonlara açmak. Biz LauncherOne ile işte tam da bunu yapıyoruz ama insanlar yerine uydularla.
DÜŞÜK MALİYETLİ UZAY HİZMETLERİ
Virgin Orbit’in California, Long Beach’deki tasarım ve imalat tesisine yaptığım son ziyaretlerde orada kadın ve erkeklerden kurulu bir süper yıldızlar ekibi bana yarattıkları, test ettikleri ve geliştirmeye devam ettikleri fantastik donanımların sunumunu yapmıştı. Bu ekip gerçekte uzaya daha düşük maliyetli ve daha sık yapılacak hizmetler sunarak gelecek vaat eden uzay ekonomisindeki küçük-uydular pazarında bir devrim yaratıyor. Bu şirketlerin her birinin eşsiz üstünlükleri ve inanılmaz derecede hayalperest ekipleri beni çok etkiliyor. Bu özelliklerinin yanı sıra beni en fazla etkileyen ise Virgin Galactic, The Spaceship Company ve Virgin Orbit’in hepsinin de kendilerini sonuçta benim en sevdiğim gezegen olan dünya üzerindeki yaşamı iyileştirmeye ve onun hakkında daha fazla şeyler öğrenmeye çalışmanın bir yolu olarak uzaya erişmeye adamaları oldu. Bizim Virgin Galactic şirketindeki tecrübelerimizin de gösterdiği üzere gelinen son durum en ulaşılmazmış gibi görünen rüyaların bile ciddiye alınmasının gerekli olduğunu ispatlıyor. Yeni bir fikriniz olduğunda ve o konuda bir şirket kurmayı düşündüğünüzde (uzayın keşfi olsun veya olmasın) sakın yüksek beklentilere kapıldığ��nızı düşünerek mütevazı olmayın. Kendinize güvenin ve “istemezükçülerin” size fikrinizin aşırı iyimser olduğu ya da fazlasıyla idealist kaldığınız veya yeterince ciddi olmadığınız gibi telkinlerle aklınızı çelmesine izin vermeyin. Dünyaya gözlerinizi fal taşı gibi açılmış bir coşkuyla bakın ve karşılaştığınız sorunlardan çok daha güçlü olduğunuza inanın. Biz sadece hayallerimizle sınırlıyızdır. Büyük hayaller kurun ve bu sayede başka dünyalarda olsa bile inanılmaz bir macerada dünyaya liderlik yapma şansını yakalayın.
GENÇ BİR GİRİŞİMCİ OLARAK ENGELLERİN ÜSTESİNDEN GELMEK
SORU: Ben 26 yaşında bir kadınım ve potansiyel müşterilerin sırf benim yaşım ve belki de aksanım yüzünden kendilerine hizmetlerimi sunmama bile izin vermeyeceklerini düşünüyorum. Genç olduğunuzda işler gerçekten bu kadar zor mu olmalı? Marta Redmill, İngiltere
CEVAP: Yüzleştiğin problemleri duymaktan çok üzüldüm. İnsanların genç girişimcilere bir fırsat tanımak konusunda tereddütlü olmaları beni asla şaşırtmaz. Kendi deneyimlerime göre iş dünyasındaki en dinamik ve yaratıcı insanlar sıklıkla genç girişimcilerdir, çünkü onların genellikle kötü alışkanlıklara veya şablonlara takılıp kalma ihtimalleri yoktur. İlk girişimim olan Öğrenci dergisini çıkardığımda sadece 15 yaşındaydım ve benimle birlikte çalışan herkes benim gibi ergendi. Biz kendi fikrimize sonuna kadar inanmıştık, oysa yaşlı insanlar bize şüpheyle bakıyordu. Bu yüzden ihtiyacımız olan başarıyı yakalamak için ufak tefek yalanlar uydurmak zorundaydık. İtiraf etmeliyim ki, okul bahçesindeki bir telefon kulübesinde dikilerek bir reklam ajansı sahibini meşhur birinin bize röportaj vereceğine dair söz vererek ikna etmek çok can sıkıcıydı. Ama sonuçta işe yaramıştı! İnsanlar sizin yeteneklerinizden şüphe ettiğinde kendinize olabildiğince güvenmeniz gerekir. Elbette “köprüyü geçene kadar ayıya dayı” demenin de bir sınırı var. İş hayatında eskitmediğim şapka kalmadı ve başlangıçta müşteri kazanmak için denemediğim farklı teknik de yoktu. Öğrenci dergisinde reklam müdürü, editör, genel yayın yönetmeni, finansman müdürü, PR sorumlusu ve gazeteci rollerinde hep ben vardım. Kariyer yaptıkça ve işinizde başarılı oldukça her telden çalmanız gerekir. Yeni kurulmuş teknoloji şirketleri arasında başvurulan yaygın taktiklerden biri de şirketin çok sayıda bölümü olduğunu ima etmek için çok sayıda e-posta adresi vermeleridir. Şirkette sadece birkaç kişi çalışıyor olsa bile onlar pazarlama@şirketiniz. com, satış@şirketiniz.com ve benzeri adresler verir. Bu elbette ki söz konusu şirketin biraz büyük ve müessese olduğu izlenimini sağlar. Bu biraz fırıldaklıktır, ancak bazen cesur olmanız gerekir, bilhassa da insanlar size güvenmedikleri için ümidinizin kırıldığı zamanlarda... Virgin Group’un her bir şirketinde Uluslararası Kadın Günü’nü defalarca kutlamamızın ve onların kahramanlıklarını okuduğumuz onca ilham verici hikayenin ardından artık kadın girişimcilerin kendilerini ön plana çıkarmaları gerektiği çok net. Ancak maalesef ki halen genç bir kadın olarak ön yargılarla karşılaşma ihtimaliniz çok yüksek. Benden size tavsiye, kendinize doğru akıl hocaları bulun. Sizden daha tecrübeli girişimciler kendi işinizi kurarken gerçekten çok faydalı olabilir. Bu arada kendi “kabile”nizi kurmak da çok önemlidir. Ben bununla sizinle aynı konumda olabilecek ve fikirlerinizin daha da ilerlemesini sağlayarak size destek olabilecek bir girişimciler topluluğunu kast ediyorum. Kendi kabilenizi çevrimiçindeki sosyal medya gruplarını arayarak veya yerel ağları tarayarak ya da buluşma etkinliklerine katılarak bulabilirsiniz. Kendi işinizi kurmak bir yalnızlıklar dünyasına yolculuk yapmak gibi olabilir, özellikle de sanki tüm dünya size cephe almış gibi hissettiğiniz zamanlar, ancak benzer alanlarda veya benzer aşamalarda çabalayan insanları bulup onlarla ağlar kurmak size gerçekten muazzam bir şevk verebilir. Bugünlerde bana Dr. Evet diyorlar, oysa ben çok sayıda yeni iş fikrim için kimseden “evet” cevabı almamıştım. Ancak başarılı bir şirket nihayetinde tek bir “evet” ile başlar, ondan önce binlerce kez “hayır” işitmiş olsanız bile. Ben bunun farkına daha önce bahsettiğim telefon kulübesinde ardı ardına jetonlar harcarken ama fikrimize ve kendimize önünde sonunda “evet” diyecek birilerini bulacağıma inanmaya inatla devam ederken varmıştım. Haklıydım ve kendime inancım sonsuzdu sizin de yeterince sebat göstermeniz kaydıyla olmanız gerektiği gibi.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?