Koç Arayı İyice Açtı!

Türkiye’nin en büyük iki grubu Koç ve Sabancı arasındaki rekabetin miladı 1974’e dayanıyor. Çünkü, bu tarihte Sabancı Holding, o dönemki koordinatörü Turgut Özal’ın ısrarıyla Adana’dan İstanbul’a t...

1.06.2007 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş


Türkiye’nin en büyük iki grubu Koç ve Sabancı arasındaki rekabetin miladı 1974’e dayanıyor. Çünkü, bu tarihte Sabancı Holding, o dönemki koordinatörü Turgut Özal’ın ısrarıyla Adana’dan İstanbul’a taşındı ve iki grup arasındaki rekabet başladı. Sabancı 1970’li yılların ikinci yarısını ciro olarak hep Koç’un önünde kapattı. 1980-1985 arasında ise bayrak sık sık el değiştirdi. Ancak, ikinci yarıda öne geçen Koç, bunu tam 11 yıl korudu. 1996’da atak yapan Sabancı, bir süre önde gitse de 2000’li yıllar Koç’un oldu. Bugün 2006 rakamlarına dayanarak iki grubu değerlendirdiğimizde Koç’un Sabancı’nın üç katı büyüklüğe ulaştığını görüyoruz.

“Sabancı Holding’in stratejisi büyük şirketlerle yarı yarıya ortaklık kurmak şeklindeydi. Bu istikamette gittiler. Anca,k işleri bu büyük şirketler idare ediyor. Oysa bizim farkımız şu: Biz kendi idare etmediğimiz işlere girmiyoruz. Bizde de yarı yarıya ya da hisselerin eşit olduğu ortaklıklar vardır. Ancak biz yönetimin bizde olmasını tercih ediyoruz. Onlar büyük şirketlere yönetimi daha ağırlıklı veriyorlar gibi geliyor bana. Ama bu da yanlış bir sistem değil.”

Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, 2005’te Ramstore alışveriş merkezi ve Edwards mağazasının açılışını yapmak üzere gittiği Rusya’da gazetecilerin ısrarı karşısında Koç Holding ve Sabancı Holding’i böyle karşılaştırmıştı.

Aslında söz konusu olan Türkiye’nin en büyük iki büyük grubu olunca, karşılaştırma yapmamak elbetteki zor. Biz de kervana katılıp iki grubu karşılaştırdık ve aralarındaki rekabeti araştırdık.

Aslında Koç ve Sabancı arasında aynı sektörlerde bulunsalar bile hep tatlı bir rekabet yaşandı. İki grubun direkt karşı karşıya geldikleri alanların başında finans ve perakende geliyor. Geçmişte iki grup arasındaki heyecanın dozunun arttığı olaylarda zaten bu iki sektörde yaşandı.

İlk gerilim 1970’li yılların ikinci yarısında Garanti Bankası yüzünden yaşandı. İki grubun Garanti’deki ortaklığı 1983’te Sabancı’nın sermaye artırımlarına sıcak bakmaması nedeniyle
sonlandı. Koç hisselerini devrederek bankacılıktan çıkmak zorunda kaldı.

Kamuoyuna yansıyan ikinci gerilim ise 2005’te yaşandı. Gima’yı satın almak için masaya oturan Migros’un, bir gün sonra şirketi Carrefoursa’ya kaptırması da iki grup arasındaki “heyecanın” dozunu arttırdı.

Rakamlar Ne Diyor?
Her iki holding de yaklaşık 82-83 yıllık bir geçmişe sahip. Bugün geldikleri noktaya baktığımızda Koç Holding’in 130 şirkete sahip olduğunu görüyoruz. Bu şirketlerin 61’i, 30 ülkeye yayılmış durumda. Sabancı Holding’in ise 70 şirketi bulunuyor. Grubun 16 ülkede 30 şirketi faaliyetlerini sürdürüyor. Dolayısıyla Koç’un Sabancı’ya göre yurtdışında coğrafi anlamda daha yaygın olduğunu görüyoruz.

2006’da Sabancı, 1 milyar 130 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Haberi hazırladığımızda Koç’un ihracat rakamı henüz açıklanmamıştı. Ancak, 2005 ihracat rakamının 6,2 milyar dolar olduğunu düşünürsek Koç’un ihracatta da açık ara önde olduğunu görüyoruz.

İstihdamda da Koç önde gidiyor. 2004’te 60 bin civarında çalışanı bulunan holding, 2005’teki Tüpraş, Yapı Kredi ve Tansaş satın almalarıyla birlikte 81 bin kişiye ulaştı. Bu rakam 2006’da 88 bin 248 kişi oldu. Sabancı Holding’in ise 2006 yılı sonu itibariyle çalışan sayısı ise 50 bin seviyesinde bulunuyor.

Yabancı ortak sayısı bakımından karşılaştırma yaptığımızda ise Koç’un 5’i otomotivde olmak üzere toplam 14 yabancı ortağı bulunuyor. Buna karşılık Sabancı’nın ise 10 ortağı var. Esasında Sabancı yabancı ortaklar anlamında biraz şansız bir dönem geçirdi. Grup, 2002’de Kraft, 2003’te Danone gibi iki büyük ortak ile yollarını ayırmak durumunda kaldı.

Tüpraş Koç’u Uçurdu
Aslında 2000’li yıllara girildiğinde iki grubun ciroları arasında trajik bir fark yoktu. Hatta bazı yıllarda Sabancı, Koç Holding’in önünde yer alıyordu.

2000 yılına Koç, 6,6 milyar dolarlık ciro ve Sabancı 5,6 milyar dolarlık ciro ile adım attı. İki grubun cirosu arasındaki fark kriz yılı 2001’de 434 milyon dolara kadar indi. Ancak, 2002 itibariyle fark Koç lehine açılmaya başladı. 2003’te fark 3,8 milyar dolara çıktı. Kopma noktası ise 2004 yılı oldu. Bu yıl 8 milyar dolara ulaşan fark, 2005’te biraz gerileyerek 7,6 milyar dolara indi. 2006’ya gelindiğinde ise Koç, 34,5 milyar dolarlık cirosu ile Sabancı’nın 2,8 katına ulaştı. 2006’da Sabancı’nın konsolide cirosu 12 milyar dolar seviyesindeydi.

Peki iki grup arasındaki bu trajik fark nasıl oluştu? Kuşkusuz bu farkı oluşturan en temel etmen Tüpraş’ın gruba katılmasıydı. Çünkü, Tüpraş olmasaydı grubun 2006 cirosu 14 milyar dolar daha az olacaktı. PDF’in ortaklarından Evren Ertay da bu görüşü doğruluyor. Ertay, “Tüpraş, Koç’un enerji ve petrol sektörüne hızlı ve çok büyük boyutta girişini sağlamış çok önemli bir yatırımdır. Bu yatırım ile grup, hem stratejik ve önemli bir sektöre büyük bir yatırımla girmiş hem bilanço büyüklüğünü önemli ölçüde artırmıştır” diye değerlendiriyor.

Tüpraş dışında 2005’te yılında gerçekleştirilen Yapı Kredi ve Tanşas alımları da Koç’un bilanço büyüklüğünü etkileyen önemli gelişmelerdi.

Akbank Fark Atıyor
Koç ve Sabancı’nın rekabette olduğu alanların başında finans geliyor. Aktif büyüklük açısından Akbank ile Sabancı önde gidiyor. 2006 konsolide bilanço verilerine göre, bankanın aktif büyüklüğü 60, 3 milyar YTL. Bu büyüklüğü ile Akbank, sektörün üçüncü büyük bankası durumunda. Yapı Kredi ise 53,5 milyar YTL ile dördüncü sırada.

Kredi hacminde de Akbank yarışı önde götürüyor. Akbank’ın 30,3 milyar YTL olan kredi hacmi, Yapı Kredi’de 22,7 milyar YTL.

Akbank kârlılıkta da Yapı Kredi’yi geride bırakmış durumda. Akbank, 2006’da bilançosuna 1,6 milyar YTL net kâr yazdı. Bu rakam Yapı Kredi de 670 milyon YTL seviyesinde.

Kredi kartlarında ise Yapı Kredi önde. Toplam 6,3 milyon adet kartı bulunan banka, kredi kartı cirosunda 2006 yılında yüzde 25,8 payı ile bir numara. 3,5 milyon adet kredi kartı bulunan Akbank ise yüzde 13,8’lik payı ile üçüncü sırada yer alıyor.

EFG İstanbul Securities bankacılık analisti Mete Yüksel, Yapı Kredi ile Akbank'ı ayıran en önemli farkın Yapı Kredi'nin kredi kartlarındaki kıyaslanamayacak boyuttaki gücü olduğunu söylüyor. Yüksel, “2006’da toplam kredilerde Akbank'ın yüzde 13, Yapı Kredi'nin yüzde 10 payı bulunuyor” diye anlatıyor.

Migros Açık Ara Lider
Organize perakende Koç ve Sabancı arasındaki rekabetin yoğunlaştığı alanlardan bir diğeri. Koç, Migros ile bu alanda açık ara lider. 6 farklı formatta mağazası bulunan şirket, 2006’da 3 milyar dolar ciro yaptı. Migros, 798 mağazası ile Türkiye organize perakende sektörünün açık ara lideri durumunda. Grubun ikinci şirketi Koçtaş, yapı marketçiliği segmentinde lider durumda. Toplam 10 mağazası olan şirket, 2006’da 277 milyon YTL, yani 1,4 dolar kuru ile yaklaşık 198 milyon dolar ciro yaptı. Dolayısıyla Koç, perakendede 3,1 milyar dolar ciroya ulaşmış durumda.

Sabancı’ya baktığımızda ise grubun en büyük şirketi olarak Carrefoursa’yı görüyoruz. 2006’da 1,4 milyar dolar ciro yapan şirketin, 15 hiper marketi ve 81 süper marketi bulunuyor. Carrefoursa yüzde 24,3’lük payı ile pazarda üçüncü sırada yer alıyor. İndirim perakendeciliği alanında ise Diasa bulunuyor. 309 milyon dolar ciro yapan Diasa’nın 435 mağazası var. Grup, tüketici elektroniğinde ise Teknosa ile rekabet ediyor. Teknosa ile bölgesel güç olmak isteyen şirket, bu alanda hızlı bir büyüme öngörüyor. Teknosa’nın 2006 cirosu ise 527 milyon dolar. Yani, Sabancı 3 şirketiyle birlikte perakende de 2,1 milyar dolar ciro ile Koç’un açık ara arkasında kalıyor.

Otomotivde Neler Oluyor?
Otomotiv Koç Holding’in ilk işlerinden biri. Grubun bu alandaki gücü Tofaş ve Ford Otosan’dan geliyor. Ford Otosan, 2006’da 4,6 milyar dolar ciro yaparak grubun en büyük otomotiv şirketi oldu. Yüzde 10,9’luk payı ile üçüncü sırada yer alan Tofaş’ın cirosu ise 2,1 milyar dolar. Koç’un otomotivde Türk Traktör, Otokar, Otoyol, Otokoç, Birmot, Beldeyama ve Oltaş şirketleri bulunuyor.

Sabancı ise üretimde Toyota ayrılığından sonra bu alanda önemli bir güç kaybetti. Toyota ile ilişkisi Toyotasa ile süren grup, bu şirketiyle 527 milyon dolar ciro yaptı. Ancak, grubun esas otomotivdeki çıkışı Temsa ile geldi. Grup, Temsa markasıyla global bir oyuncu olmak istiyor. Şirketin cirosu ise 667 milyon dolar. Sabancı’nın otomotivde Brisa, Beksa şirketleri de bulunuyor. Dolayısıyla Koç, bu alanda da Sabancı’nın önünde bulunuyor.

Ford Otosan’ın eski genel müdürü Ali İhsan İlkbahar, Koç Holding’in otomotivde dünya çapında kendini kanıtladığını söylüyor. İlkbahar, “Sabancı Holding de Temsa ile çok güzel işler yapıyor. Ar-Ge’leri çok başarılı, iyi bir mühendislik oluşturdular. Gayet güzel gidiyorlar. Ama iki grup arasında büyüklük ve segment farkı var” diye değerlendiriyor.

Evren Ertay/Pdf Corporate Finance Yönetici Ortak

Koç’a Yeni Teklifler Gelebilir
*Koç’un gerçekleştirdiği alımlar Migros’un Tansaş’ı alması örneğinde olduğu gibi ya mevcut faaliyet alanlarındaki şirketlerin lider konumunu devam ettirmeyi ve korumayı hedefleyen alımlardır ya da Yapı Kredi’nin örneğinde olduğu gibi hızlı bir büyüme ve pazar payı yakalamayı hedefleyen alımlardır.

*Koç’un gerçekleştirdiği şirket satışlarının büyük bir kısmını başarılı buluyorum. Grup, stratejik hedeflerine uymayan şirketleri bu şirketlerden daha fazla değer yaratabilecek bilgi deneyim ve sermayeye sahip stratejik yatırımcılara satmıştır. Kısacası bu işlemlerde değer yaratılmıştır.

*Hızlı büyüme potansiyeline sahip sektörlerin belirlenmesi ve grup stratejisine uygun olarak yatırımların yapılması büyümenin sürdürülmesi ve hissedarlara değer yaratmak için şarttır.

*Koç Holding’in satın alma, ortaklık ve şirket satışlarına devam etmesini beklemek yanlış olmayacaktır. Önümüzdeki dönemde beyaz eşya, perakende, bankacılık, enerji sektörlerinde lider konumdaki grup şirketleri ve diğer birtakım grup şirketlerine yabancı stratejik ve finansal yatırımcılardan teklifler gelebilir. Mevcut ortaklıklarda taraflardan bir tanesi diğerinin hisselerini satın almak isteyebilir.

Sabancı Tüketiciye Daha Yakın Olabilir
*Sabancı da son iki yılda yaşanan şirket satın alma, şirket satışı ve ortaklık projelerinde yaşanan artıştan payını almış ve önemli projelerde yer almıştır. Fakat bu projelerin bir kısmında işlemin sonundaki alıcı ya da satıcı konumuna gelememiştir. Türk Telekom ve Telsim satışları buna örnektir.

*Akbank’ın azınlık hisselerinin satışı Akbank ve Sabancı’nın geleceği için bir dönüm noktası olarak yorumlanabilir. Bu ortaklıktan ne kadar değer yaratılacağı bundan sonraki çalışmalarda ortaya çıkacaktır.

*Carrefoursa’nın Gima ve Endi’yi alması, çimentoda TMSF’nin yaptığı varlık satışlarında alınan şirketler ve Marsa’daki ortağın hisselerini alımı bu sektörlerdeki güçlü konumunu geliştirdi.

*Grubun önümüzdeki dönemde tüketiciye daha yakın olacağı yatırımlar yapması beklenebilir. Carrefoursa, Teknosa yatırımları bu alanda örneklerdir.

*Sabancı, Kordsa International ile yaptığı yatırımlarla belirli bir sektörde uluslararası bir oyuncu konumuna gelmiş ender Türk şirketlerinden biri konumundadır.

*Enerjisa’da Verbund ile nükleer enerji dışındaki alanlarda kurulan ortaklığın finansal getirisini henüz şirket bilançolarında görmek mümkün değil. Zaman içerisinde bu potansiyel ortaya çıkacaktır.

Saide Kuzeyli/Unida Kurucu Ortak

İki Grup İk’da Nasıl?

Web Sayfalarında Özel Bilgi Yok
 Her iki grubun kurumsal ve kariyer sitelerinde insan kaynakları (İK) politika ve uygulamalarına yönelik temel bilgiler yer alıyor. Hiç kuşkusuz bu siteler oldukça genel bir yaklaşımla tanıtım yapıyor. İK’nın her iki grupta da nasıl yönetildiğine ve kurumsal yönetim kültürüne yönelik özel bilgiyi bu siteler yansıtmıyor.

Koç’un Sitesi Çok Ağırbaşlı
 Koç Holding’in web sitesi ağırbaşlı, dengeli, duygu mesajlarından uzak. Kurumsal site, özel bir mesajın olmadığı duygusunu uyandıran, diğerlerinden farkını anlatmayan, nitelikli adayların neden Koç’u seçmeleri gerektiğine yönelik unsurları içermeyen bir eda sergiliyor. Grubun kariyer sitesi de ciddi ve fonksiyonel havası ile bilgi vermeye, yeni adaylara ilham vermekten daha fazla önem veriyor gibi.

Kurumsal Bağlılık Önemli
Koç Holding saygın, güvenilir, sıra dışılığa fazla prim vermeyen, kurumsal bağlılığa önem veren, dışarıdan gerekmedikçe transfer yapmayan izlenimini yaratan bir kültür. Ailenin varlığının hissedildiği, ancak bunun profesyonellerin kariyer gelişimini engelleyen bir etmen olmadığının da net anlaşıldığı bir çalışma ortamı var.

Sabancı’nın Sitesi Daha Kıvrak
 Sabancı Grubu’nun ise sitelerinde insan gücüne daha fazla yer ayırdığı izlenimini elde etmek çok zor değil. Daha kıvrak, trendleri ve jargonların daha sıkı takipçisi. Farklılıklarını çekinmeden ortaya koyan, insan kaynakları ve liderlik değişim adı altında geleceğe yönelik projelerini tanıtan ve piyasadaki yeni aday Sabancılılara daha yakın duran bir söylem içinde.

Büyük Çalkantılar Yaşanmıyor
 Sabancı İK alanında büyük çalkantıların yaşanmadığı, denge ve saygınlık uyandıran bir yönetim kültürünü yaşatan, insanına yatırım yapan, aile ve profesyonellerin yetki ve sorumluluklarını dengeleme konusunda çok mesafe kaydetmiş, yeni işlere girmede gerekince piyasadan insan bulan bir yapı sergiliyor.

Burhan Karaçam/Bk Partnershıp Başkan

“İki Grup Arasında Fark 30 Yıl”

Sabancı Bankacılığa Erken Girdi
Sabancı, bankacılığa adımını Koç’tan çok önce attı. Bunun sonucu olarak da, Akbank bugün Türkiye’nin en büyük bankalarından biri. Sektöre giriş açısından Koç Holding’in, Akbank’a göre zorlukları olan ve daha yavaş bir süreçten geçeçeği açıktı. Bu nedenle de, yeni stratejisinin öngördüğü şekilde Yapı Kredi’yi alarak yerini İtalyan ortağı UniCredit ile birlikte pekiştirdi. Dolayısıyla, iki holdingi karşılaştırdığımızda finansta varolma açısından aralarında 25-30 yıllık bir fark söz konusu.

Stratejik Bir Yaklaşım Değil
Akbank’ın Citigroup’a yüzde 20’lik hissesini satması bence stratejik bir yaklaşım değil. Şu an Citigroup’un yüzde 20’lik hisseyle Akbank’a getirebileceği fazla bir şey yok. Akbank öz kaynakları itibariyle çok güçlü kurumlardan biri. Citigroup’un ödediği para doğrudan doğruya ortaklara giden bir para. Dolayısıyla ortaklar açısından bir değer ifade ediyor, banka açısından değil, bankanın ihtiyacı da yok. Bu hisse satışının Akbank’ın kendi operasyonlarına bir şey katacağını beklemiyorum.

Cıtıgroup mu, Unıcredıt mi?
Yapı Kredi alt yapı olarak diğer bankaların çok önündeydi. Ayrıca, İtalyan ortak UniCredit’in modern ve gelişmiş ürün ve teknolojilerin Türkiye’ye getirilme konusu da var. Bu durumu Akbank ile karşılaştırdığımızda UniCredit’in varlığı Citigroup’un varlığına göre çok daha stratejik ve operasyoneldir. UniCredit’in Yapı Kredi için yaratacağı katma değerin teknik olarak Citibank’ın yaratacağı değerden daha fazla olmasını bekliyorum.

Mehmet Gerz/Yapı Kredi Yatırım Genel Müdür Yardımcısı

İş Portföyleri Nasıl Değişti?

Avıva İle Birleşme Önemli
Eskiden Sabancı Holding, yabancı ortaklıkları ile daha fazla öne çıkıyordu. Ama son yıllarda Koç daha ön plana çıkmaya başladı. Sabancı’nın portföyündeki en önemli şirket Akbank. Çimento ve perakende de önemli, ama bunlar henüz büyüklük olarak Akbank kadar önemli değil. Sabancı Holding'in portföyünde son zamanlarda gerçekleşen en önemli değişiklik Ak Emeklilik’in Aviva ile ortaklığa gitmesi oldu.

Cıtıgroup Ortaklığına Bağlı
Bizce bu her iki taraf açısından son derece mantıklı bir birleşme ve Türkiye'de başka sektörlere de örnek olabilecek bir vizyon taşıyor. Ancak, bu da küçük. Bizce Sabancı'nın portföyünde gerçek değişiklik Akbank-Citigroup ortaklığının geleceğine bağlı olarak ortaya çıkacak. Bence Sabancı, Akbank'ın yarı hissesini veya çoğunluk hissesini Citigroup'a satarsa buradan gelecek büyük nakdi, ancak nükleer enerji gibi çok yüksek yatırım gerektiren bir alana yönlendirebilir.

Koç’un Portföyü Değişti
Buna karşın Koç son yıllarda çok ciddi satın alımlar yaptı. Bunlar sadece cesaret verici alımlar olmanın ötesinde Koç’un portföyünü de ciddi şekilde değiştirdi. Tüpraş enerjiyi Koç'un en büyük alanı yaparken, Yapı Kredi Koç’u bankacılık piyasasının en önemli oyuncularından biri haline getirdi. Tansaş’ın alınması ise Migros'u perakendede lider konumda tutarken, önemli bir rakibin ortadan kalkmasını sağladı.

Ebru Fırat
[email protected]

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz