Unilever'in 4 önemli koşulu

"Unilever Türkiye olarak kendine özgüveni olan, risk alabilen, hayalkri olan, zorluklar karşısında yılmayacak ekip arkadaşları arıyoruz"

1.05.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Unilever'in 4 önemli koşulu

Unilever Türkiye, 5 bini aşkın istihdamıyla Türkiye'nin önde gelen çok uluslu şirketlerinden biri... içeriden terfi sistemiyle kendi liderlerini yetiştirmeye odaklanan ve bu amaçla çalışanlarına sürekli eğitim olanakları sunan şirket, yeni mezunların en çok çalışmak istediği kurumlardan biri olarak öne çıkıyor. Unilever Türkiye insan Kaynaklarından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Lennard Boogaard, 'Yeni nesil gençler aramıza katıldıklarında bir fark yaratabileceklerini biliyor; onlara daha kariyerlerinin başlarında gerçek sorumluluklar veriyoruz. Ayrıca onlara hem kariyer hem de kişisel gelişim alanlarında katacaklarımızın farkında olduklarını biliyoruz" diyor. Ayrıca şirketin çok uluslu olma avantajıyla her kademede yurtdışında kariyer olanağı sağlaması da yeni mezunlar için şirketin cazibesini artırıyor. Unilever Türkiye, global organizasyonda diğer merkezlere yetenek gönderen ilk beş ülke arasında yer alıyor. Boogard, "Dünyanın farklı noktalarında orta ve üst düzey yöneticilik yapan 51 yöneticimiz var. 'Yönetici Okulu' misyonuyla yurtdışından yöneticilerin ve yönetici adaylarının en çok çalışmak istediği ülke haline geldik" diye konuşuyor. Şirket her yıl, iş planlarına ve organizasyondaki kariyer planlarına göre işe alım gerçekleştiriyor. Yeni işe alımların yüzde 80'i, yeni mezun ve ya 2 yıllık iş tecrübesi olan kişilerden oluşuyor. İşe alımlarda Unilever Türkiye, farklı bir yol izliyor ve proaktif bir yaklaşım sergiliyor. Üniversite öğrencileri için bu yıl beşincisini düzenlediği BizzTrip2Unilever ve Ideatrophy gibi etkinlik ve organizasyonlara katılan öğrenciler, işe alım sürecine bir adım önde başlıyor. Boogaard, bu proaktif süreci şöyle anlatıyor: "Bu gibi organizasyon ve etkinliklerimiz sayesinde öğrenciler kariyerlerinin başında farklı akti-vitelere katılıp deneyimlerini genişletiyor ve çalışmak istedikleri firmayı da yakından tanıyor." Unilever Türkiye insan Kaynaklarından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Lennard Boogaard, şirketin insan kaynakları politikalarını, proaktif olarak tanımladığı kariyerlerinin başında farklı aktivitelere katılıp deneyimlerini genişletiyor ve çalışmak istedikleri firmayı da yakından tanıyor." Unilever Türkiye insan Kaynaklarından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Lennard Boogaard, şirketin insan kaynakları politikalarını, proaktif olarak tanımladığı işe alım sürecini şöyle anlattı:

Üniversite öğrencilerine yönelik etkinlikler düzenliyorsunuz. Örneğin bu yıl beşincisini düzenlediğiniz BizzTrip'e katılan öğrencileri nasıl belirliyorsunuz?
BizzTrip etkinliği katılımcıları, şirketimizin internet sitesi üzerinden belirtilen süre içerisinde etkinlik için başvuru yapan 3. sınıf,4. sınıf ve master öğrencileri arasından seçiliyor. Burada öğrenciler, kendilerine sunulan başvuru formunda bulunan 5 soruluk bir anket ve aynı zamanda 1 adet yetkinlik bazlı soruya verdikleri yanıtlar üzerinden, puana dayalı bir sıralamaya alınıyor. Bu yıl da yine sıralama içerisinde belirli bir puanın üzerinde kalan ilk 120 öğrenciyi BizzTrip'e davet ettik.

Bu tip etkinliklerin şirketinize ne gibi artıları olduğunu düşünüyorsunuz?
Türkiye organizasyonu, tüm Unilever ülkeleri arasında da çok önemli bir yere sahip. Bu anlamda Unilever olarak Türkiye'deki bu genç potansiyeli çok önemsiyoruz. Bu gibi organizasyon ve etkinliklerimiz sayesinde öğrenciler kariyerlerinin başında farklı aktivitelere katılıp deneyimlerini genişletiyor ve çalışmak istedikleri firmayı da yakından tanıma fırsatı elde etmiş oluyor. Aynı şekilde biz de onları gözlemleme, tanıma şansı elde etmiş oluyoruz. Sonunda da bu kişilerin Unilever'e başvurup bu süreci başarıyla tamamlamalarını gözlemlemek de bizler için en büyük ödül oluyor; biz de bu şekilde proaktif bir işe alım gerçekleştirmiş oluyoruz.~

BizzTrip 'e katılan öğrencilerin işe alım ya da staja seçilmede avantajları oluyor mu?

BizzTrip ile iş dünyasına atılacak gençlerin gerçek bir profesyonel deneyim yaşamasını sağlıyoruz. Bu organizasyon sayesinde biz de onları derinlemesine tanıma şansı elde etmiş oluyoruz. Karşılıklı etkileşimin söz konusu olduğu bu süreci başarıyla tamamlayan ve Unilever'i, çalışma sistemimizi deneyimlemiş olan bu gençlerin işe alımda bu deneyimi edinmemiş gençlere oranla elbette artıları oluyor.

Örneğin geçmiş BizzTrip'lerden Unilever bünyesine katılan öğrenciler oldu mu? Kaç kişi katıldı?
Gerek BizzTrip gerekse diğer aktivitelerimiz sırasında tanıştığımız, hemen hemen tüm departmanlarda aramıza MT olarak katılan ve kariyer yolculuklarına devam eden birçok kişi mevcut. Her yıl aramıza kattığımız yeni mezun statüsündeki MT arkadaşlarımızın yaklaşık yüzde 40'ıyla yıl boyunca üniversitelerde düzenlediğimiz organizasyonlarımız, vaka çalışmalarımız, Ideatrophy ve BizzTrip gibi özel aktivitelerimiz sırasında tanışıyoruz.

İşe alım yaparken hangi okulları ve bu okullarda hangi bölümleri tercih ediyorsunuz?
İşe alım süreçlerimizde, işin gerektirdiği teknik ve genel becerilerden çok, piyasalardaki rekabetçi baskı ve stratejik başarıya verdiğimiz önem doğrultusunda karar veriyoruz. İş ve hedeflerimize paralel çalışabilecek, dış dünyaya ve değişime açık, analitik düşünceyle çözüm yaratabilen, 'lider' duruşuyla kendini daha da geliştirebilen, sürekli öğrenmeye hazır, kendinin yanı sıra etrafındakileri de geliştirebilen, işini sahiplenmesi yüksek, hızlı aksiyon alabilen, topluma karşı sorumluluk hissine sahip ve hep ilerlemeyi hedefleyen arkadaşları değerlendirmeyi tercih ediyoruz. Yeni mezun işe alım sürecimizde, herhangi bir üniversite tercihi, kadın-erkek ayrımı, erkek adaylar için askerliğin tamamlanmış olması zorunluluğu gibi ölçütlere yer vermiyoruz. Bu anlayışla birçok şirketin işe alım süreciyle kıyasladığımızda, kendimizi farklılaştırıyoruz.

Peki adaylarda ne tip kriterlere önem veriyorsunuz?
Unilever Türkiye olarak kendine özgüveni olan, risk alabilen, hayalleri olan, zorluklar karşısında yılmayacak ekip arkadaşları arıyoruz. Unilever içinde başlangıçtann itibaren kendilerine büyük sorumluluklar vermemiz, kariyerleri ilerledikçe daha donanımlı olmalarını ve Unilever'e daha büyük katkılar yapmalarını sağlıyor.

Bu kriterleri doğru analiz etmek için adayı ne gibi süreçlerden geçiriyorsunuz?
Maksimum özen ve titizlikle gerçekleştirdiğimiz işe alım süreçlerimiz, yetkinlikler üzerine kurulu. Yetkinliklerimizin özündeyse işin gerektirdiği teknik ve genel becerilerden öte her çalışanımızın yaptığımız işe ve hedeflerimize paralel oluşturulmuş 'lider' davranış biçimini benimseyerek daha da geliştirmesi ve ilerlemesi yatıyor. Unilever olarak, geleceğin liderlerinden değişime kolayca ayak uydurabilmelerini değil, değişime önderlik etmelerini istiyoruz. Bu anlamda Unilever Türkiye olarak bizler yaptığı her işi anlamlandıran, anlamlandırabildiği işler için harekete geçmekten çekinmeyen, zorluklar karşısında yılmayan, toplumsal açıdan daha duyarlı, trendleri sürekli yakından takip eden, empati yeteneği gelişmiş, sezgileri kuvvetli büyük resmi görme becerisine sahip olan kişileri aramızda görmek istiyoruz. Başvurularda dikkate aldığımız en temel nokta, nicelikten öte niteliklerde artışın olması. Ne mutlu ki giderek çeşitliliği artan bir kaynak havuzundan en iyileri seçebiliyoruz.~

İşe alımların çoğunu yönetici adayları oluşturuyor. Bunlar nasıl bir eğitim programından geçiyor?
Evet, üniversite öğrencileri işveren markamızın hedef kitlesi ve en temel mecramız da kampüsler... Unilever Türkiye olarak 'liderlik geliştirme' misyonuyla 'geleceğin liderlerini' yetiştiriyoruz. Şirket kültürümüzün yanı sıra yeni mezun arkadaşlarımıza sağladığımız bu imkan, gençlerin en çok çalışmak istedikleri şirketler arasında Unilever'in ilk sıralarda yer almasını sağlıyor. Genç yeteneklere dinamik, kendini geliştirmeye zorlayıcı, kişilerin farklılıklarının değer gördüğü bir çalışma ortamına sunuyoruz. Global bir şirket olmanın avantajlarını, bulunduğumuz yerlerdeki köklerimize tutunarak yaşıyoruz. Herkese potansiyelini kendi tarzıyla en üst seviye kullanabileceği bir ortam sunuyoruz. Bu programa katılan çalışanlarımıza daha kariyerlerinin başında büyük sorumluluklar veriyoruz. Aynı zamanda alanlarında uzman kişilerden eğitim alıyor, son teknikleri kavrayıp kullanabiliyorlar. Kendilerine verilen sorumluluk ve yetkiler sayesinde sonuca yönelik çalışıyorlar ve böylece çok yönlü, başarılı birer lider oluyorlar. Bu nedenle tüm dünyadaki çeşitli topluluk ve şirketlerde, Unilever çalışanlarının kilit pozisyonlarda bulunması çok da tesadüf değil. Bu bakımdan, bazen kendimize 'Liderlik Üssü' adını yakıştırıyoruz.

Yılda kaç yeni istihdam sağlıyorsunuz? Bunların ne kadarı yeni mezunlardan oluyor?

2011 yılında istihdam için öngördüğümüz rakamlar, tamamen yıllık iş hedefleri ve şirket içindeki kariyer planları doğrultusunda hesaplanıyor. Her yıl bu parametreler bazında alınacak kişi sayısı da değişiyor. Genel olarak istihdam politikamıza baktığımızda Unilever Türkiye'de istihdam edilen arkadaşlarımızın yüzde 80'inin management trainee (MT) alımlarımızdan, yani yeni mezun veya en fazla 2 yıla kadar tecrübesi olan arkadaşlarımızdan oluştuğunu söyleyebiliriz.

Bu yıl kaç yeni mezunu işealacaksınız?

Her yıl yaklaşık 30 üniversite öğrencisinin iş dünyasına adım atmasını sağlayarak onları staj programımıza dahil ediyoruz. Staj programına alınan yeni mezun arkadaşlarımıza, üç ay boyunca bir Unilever çalışanı olarak baştan sona bir proje üstünde çalışma ve iş dünyasını yakından tanıma fırsatı veriyoruz. 2011 planlarımız çerçevesinde yine bu sayıyı koruyacağız. Büyüyen iş hacmimiz, yıllık hedeflerimiz ve yapılan bütçe doğrultusunda ayrıca 2011'de yaklaşık 30 MT almayı planlıyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz