7 kritik gelişme

Arz fazlalığı, yatırımların durması, konsolidasyon beklentisi, kârlılıkta sıkışma… Tüm bunlar 3 yıldır enerji piyasasını etkisi altına alan en önemli handikaplar...

17.11.2017 19:41:000
Paylaş Tweet Paylaş
7 kritik gelişme

Yasemin Erdoğan

[email protected]

1TALEP DÜŞÜK, ARZ FAZLA

Son aylarda enerji piyasasındaki oyuncuları etkileyen gelişmelerden ilki, arz- talep dengesizliği. Uzmanlar, yeni yatırımların birbiri ardına devreye girmesiyle özellikle arz tarafında bir şişkinlik olduğunu belirtiyor. Rakamlar da bu dengesizliği ortaya koyuyor. Türkiye’nin enerjideki toplam kurulu gücü, 2017 Haziran’da 80 GW’ye ulaştı. Sadece son 18 ayda yaklaşık 8 GW’lık kurulu güç devreye girdi ve toplam kurulu güç yüzde 10 arttı. Ancak arzdaki bu hızlı yükseliş, talep tarafında görülmüyor. Kurulu güçte 10 yılda yıllık yüzde 7 büyüme olduğunu belirten KPMG Türkiye Enerji Sektör Lideri Ümit Bilirgen, “Talepte ise 10 yılda yıllık büyüme yüzde 5. Bunun kurulu güç büyümesinden daha yavaş olduğu ortada” diyor. Talepteki yavaşlamanın ardında ise GSYİH etkisi var. Elektrik talebiyle büyüme arasında güçlü bir ilişki olduğunu söyleyen Deloitte Türkiye Enerji Lideri Elif Düşmez Tek, “2013 ve sonrasında GSYİH büyüme rakamlarının geçmiş yılların gerisinde kalması, talebi de düşürdü” diyor. Sektör oyuncuları da sıkıntılarda ilk sıraya arz fazlasını koyuyor. “En kritik gelişme arz-talep dengesinin arz yönünde değişmesi” diyen OMV Samsun Elektrik Genel Müdürü Korkut Öztürkmen, arz güvenliğine vurgu yapıyor: “Arz fazlası olduğu durumlarda bile arz güvenliği gündemde olmalı. Yatırımları, ekonomik ömürleri boyunca koruyan bir yapı temin edilmeli.” 

2 YATIRIM YOK, ÇIKIŞ VAR

Arz fazlasının en sert sonucu, yatırım iştahında gözleniyor. 2015 itibarıyla hız kesen yatırımlar, bugün en durağan günlerini yaşıyor. Sadece yenilenebilir tarafta hareketlilik var. Öte yandan elektrik fiyatlarındaki gerileme de birçok projenin fizibil olmaktan çıkmasına neden oluyor. Uzmanlar, pazardan çıkma eğiliminde olan çok şirket olduğunu belirtiyor. “Sektörden çıkış taleplerinin özellikle son birkaç yılda arttığını gözlemliyoruz” diyen Akfen Holding Yenilenebilir Enerji Genel Müdür Yardımcısı Kürşat Tezkan, piyasanın durumuna dair şu bilgileri veriyor: “En önemli sıkıntı, elektrik fiyatlarının dolar bazında düşmesi ve yenilenebilir enerji dışındaki yatırımların neredeyse durma noktasına gelmesi.” KPMG Türkiye Enerji Sektör Lideri Ümit Bilirgen de finansal sıkıntıda olan üreticiler nedeniyle el değiştirmelerin hızlanacağını öngörüyor. Uzmanlara göre el değiştirmeleri tetikleyecek diğer husus, küçük yatırımcının çıkışı ve konsolidasyon sürecinin hızlanması olacak. IC İçtaş Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen de konsolidasyon beklentisi içinde olanlardan. Çeçen şöyle konuşuyor: “Bilhassa yenilenebilir enerji segmentinde çok parçalı bir yapı var. Bu da konsolidasyon beklentisi doğuruyor. Şahsen ben de bu beklentideyim. Bugüne kadar, özelleştirmelerle canlı kalan birleşme ve satın almalar piyasası, önümüzdeki dönemde özel sektör işlemleriyle yeni bir ivme yakalayabilir. Sektörde daha konsolide bir görünüm ortaya çıkabilir.”

3 SATIN ALMALAR DÜŞÜŞTE 

Finansal sıkıntı içinde olan oyuncularda satış eğilimi varken, aynı iştahı alıcı piyasasında görmek pek mümkün değil. Zaten işlem sayısındaki azalma da bunu doğruluyor. PwC 2016 enerji satın alma ve birleşmeler raporuna göre, 2013’ten bu yana toplam işlem değeri ve sayısındaki düşüş 2016’da da devam etti. 2013’te toplam değer 7 milyar dolarken 2014’te 5,6 milyara, 2015’te ise 4,8 milyar dolara geriledi. 2016’da işlem sayısı önceki yıla göre yüzde 32 geriledi. Yaratılan toplam değer de yüzde 59 düşüşle 2 milyar dolarda kaldı. 2017’nin ilk yarısı ise biraz daha hareketli geçiyor. EY’nin satın alma ve birleşmeler raporuna göre bu yılın ilk 6 ayındaki en büyük 10 işlemden 3’ü enerji sektöründeydi. Hatta Hollandalı Vitol’un 1,4 milyar dolar bedelle OMV Petrol Ofisi’ni alması, en yüksek değerli işlem oldu. Uzmanlara göre bir dünya devinin bu alımı yapması, pazardaki güveni tazelemesi açısından kritik önem taşıyor. İşin ticaret ve dağıtım tarafında ise başka dinamikler etkili. Dağıtım sektöründe devlet tarafından garantili kâr marjı, bu alandaki şirketlerin düzgün nakit akışına sahip olması, bu varlıkları yeni ortaklıklara açık hale getiriyor. Uzmanlara göre önümüzdeki yıllarda, özellikle dağıtım tarafında milyar dolarlık birleşmeler gündeme gelecek. Hareketliliğin süreceği diğer alan ise yenilenebilir enerji olacak. 

4 YABANCI İLGİSİ SINIRLI

Türkiye enerji piyasası, 2011’den bu yana, yoğun bir yabancı yatırımcı ilgisi görmüştü. Çok sayıda global şirket veya fon, pazara ortaklık ve satın almalarla girdi. Bunların önemli kısmı pazardaki faaliyetlerini halen sürdürüyor. Ortaklıklarla beraber pazardaki yabancı yatırımcı payının yüzde 20 olduğu tahmin ediliyor. Örneğin Akenerji, bu ortaklıklardan biri. Şirket, yabancı ilgisinin en yüksek olduğu dönemde, 2008’de Akkök Holding ve Çek enerji şirketi CEZ Group arasında imzalanan anlaşmayla eşit katılımlı stratejik bir ortaklık haline geldi. Diğer güçlü ortaklıklar, Enerjisa-E.ON, REW – Turcas, Gama Enerji-TNB-IFC… Ancak son 1,5 yıldır pazarın bu tarafında da eski iştahın kalmadığı görülüyor. PwC 2016 enerji satın alma ve birleşmeler raporuna göre yabancı yatırımcıların Türkiye enerji piyasasına ilgisi oldukça sınırlı. 2015’te yüzde 45 olan yabancı yatırımcı işlemlerinin payı, 2016’da yüzde 7’ye düştü. 2016’daki işlemlerde, IFC’nin Akfen Enerji’den hisse alımı dışında başka hiçbir altyapı varlığının yabancılardan ilgi görmediği gözleniyor. Uzmanlara göre son dönemde yabancı yatırımcının iştahını çeken alan ise YEKA (Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları) ihaleleri. Çünkü nisan ve temmuzda gerçekleşen YEKA ihalelerinde yabancı ortak şartı bulunuyordu. TSKB Proje Finansmanı Müdürü Tolga Kıral, “Özellikle YEKA RES ihalesine teklif veren yerli gruplarla türbin tedarikçisi partnerlerine baktığımızda, Türkiye enerji sektörüne olan yabancı ilgisini görmek mümkün” diye konuşuyor. Deloitte Türkiye Enerji Lideri Elif Düşmez Tek, pazardaki durgunluğa rağmen yabancıların piyasayı yakından izlediklerini ve istedikleri fırsatı yakalamaları halinde pazara girmekten çekinmeyeceklerini söylüyor. 

~

5 GÖZLER HES VE RES’TE

Gerek talep, gerekse yatırım açısından pazarın yükselen yıldızı yenilenebilir enerji. Uzmanlara göre inşa halindeki santraller de dahil edildiğinde Türkiye hidrolik enerjide 36 GW ile doygunluk evresine girebilir. Güneş ve rüzgar enerjilerinin geleceği ise hala çok parlak. Zaten yatırımcı iştahının sebebi de bu. Güneş enerjisinde bugün 1,4 GW’lik kurulu güce ulaşıldı. Rüzgar enerjisi kurulu gücü 2017 Haziran itibarıyla 6,1 GW’ye yükseldi. Sektör devlerinin ilgi alanı da yenilenebilir enerjiden yana… Hatta sadece bu alana odaklanan çok sayıda grup var. Akfen gibi... “Piyasanın ilgi odağı olan yenilenebilir enerji yatırımlarında aktif olarak varız” diyen Akfen Holding Yenilenebilir Enerji Genel Müdür Yardımcısı Kürşat Tezkan, stratejilerini şöyle anlatıyor: “Proje aşamasındaki santraller işletmeye alındığında kurulu gücümüz 572 MW olacak. Orta vadede yaklaşık 1.000 MW kurulu güce ulaşmayı hedefliyoruz.” 683 MW kurulu gücü olan Sanko Holding’de toplam üretimin yüzde 84’ü HES, yüzde 16’sı ise RES ile sağlanıyor. Kolin ise sadece hidrolik santrallere yatırım yapıyor. Kolin Strateji ve Planlama Direktörü Arzu Hatice Atik, planlarını şöyle özetliyor: “Elektrik üretimde toplam kurulu güç hedefimiz 5 bin MW. Tamamı yerli ve yenilenebilir kaynaklara dayalı, ülkemiz için stratejik öneme sahip olan santrallere yatırım yapacağız.” 

6 YENİ YERLİLER SAHNEDE

Peki son 2-3 yıla damgasını vuran gelişmeler, rekabeti nasıl etkiliyor? Açıkçası yatırımlardaki durağanlık, 2 yıl öncesinin “enerji devleri” listesiyle kıyaslandığında da görülüyor. Cirosunun yüzde 40’ını enerji üretiminden sağlayan Enka Holding, 2015’te 3 bin 854 MW’lik kurulu güçle ilk sıradaydı. Bugünkü kurulu gücü 4 bin 120 MW. 2 yıl öncesine göre Aksa Enerji, Doğuş, Limak’ın kurulu gücünde bir farklılık yok. Kurulu güç ve yatırımlar açısından son 2 yılda atağa geçenler ise Enerjisa, Eren Holding ve Sanko. Enerjisa’nın, yaptığı yatırımlarla kurulu gücünü 2 bin 560’dan 3 bin 600 MW’ye çıkardığı görülüyor. Eren Holding’in kurulu gücü ise 1.390 MW’den 2 bin 820 MW’ye yükseldi. Sanko Holding de son iki yılda 575 MW olan kurulu gücünü 8 santrale ve 683 MW’ye çıkarmayı başardı. Uzmanlar, bu sıralamanın, birkaç yıl içinde beklenen konsolidasyon rüzgarıyla değişeceğini belirtiyor. Dolayısıyla pazardaki güç dengesi de tamamen farklılaşabilir. Peki son günlerde pazara giren yeniler var mı? Aslında evet. Özellikle teşviklerle birlikte ihalelere giren ve adını yeni duyuran yerliler dikkat çekiyor. Sektörde yeni adını duyuran gruplar olarak İklim Elektrik Yatırım, MKS Marmara, İlk İnşaat, Beyçelik Gestamp şirketleri dikkat çekiyor. Akfen Holding Yenilenebilir Enerji Genel Müdür Yardımcısı Kürşat Tezkan da YEKA ihalesiyle yeni oyuncuların pazara giriş yaptığını belirtiyor: “Rüzgar ve güneş enerjisi kaynaklı üretim kapasitesi için uygulanan YEKA modelinin başarılı olması ve çok sayıda grubun süreçlere katılması olumlu ve dikkat çekici bir gelişme.” 

7 PORTFÖYLER ÇEŞİTLENİYOR

Peki arz fazlalığı, konsolidasyon beklentisi ve kâr marjlarındaki sıkışıklık sürerken, pazardaki oyuncular nasıl bir stratejiyle ilerleyecek? Uzmanlara göre enerji, stratejik bir alan olmaya devam edecek. Ancak yeni yol haritalarıyla… Deloitte Türkiye Enerji Lideri Elif Düşmez Tek, “Grupların yeni proje geliştirme alanında çok daha seçici olduğunu söylemek mümkün” diyor ve ekliyor: “Sektörde olan tüm gruplar için enerji hala önemli bir yatırım alanı. Ancak konsantrasyon, büyüme ekseninden verimlilik ve kârlılık eksenine kaymış durumda.” Örneğin IC İçtaş Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen, özellikle portföy dengesine dikkat çekiyor. YEKA ihalelerini yatırım radarında tutmaya devam edeceklerini söyleyen Çeçen, şöyle devam ediyor: “Elektrik üretimiyle ticaret ve perakende satış hacimlerimizin dengeli bir profile sahip olması, sektörel risklerin etkin yönetimini mümkün kılıyor. Dolayısıyla bu dengeli ve bütüncül yapının korunması, temel önceliğimiz olacak.” Aksa Enerji ile en büyükler arasında yer alan Kazancı Holding de enerji yatırımlarını portföy olarak yönetiyor. Grubun 14 santrale ve toplam 2 bin 198 MW kurulu gücü var. Enerji pazarındaki varlığını 11 santral ve 2 bin 800 MW kurulu güçle sürdüren Limak Holding de üretim, satış, ticaret ve dağıtım alanlarında aktif. Diğer büyüklerden Gama, Kolin, Cengiz, Çalık gibi grupların da aynı stratejilerle ilerledikleri gözleniyor.

~


ZEKİ KONUKOĞLU SANKO HOLDİNG YKB
“8 SANTRALİMİZ VAR”

KURULU GÜÇ
683 MW Sanko Enerji olarak dizayndan inşaatına kadar tüm aşamalarını yöneterek 6 hidroelektrik ve 2 rüzgar santralini Türkiye’ye kazandırdık. Tamamı yenilenebilir kaynağa dayalı toplam 683 MW kurulu gücümüzle yılda 2 milyar GWh üzerinde üretim gerçekleştiriyoruz.
HEDEFE JEOTERMAL Orta vadede en büyük yatırımı jeotermal enerjiye (JES) yapmayı planlıyoruz. Halen 75 milyon dolarlık yatırımla 15 MW jeotermal santral inşaatımız devam ediyor. 150 milyon dolar değerindeki yatırımlarımızla jeotermal sahalarımızda toplam 75 MW kurulu güç kapasitesine ulaşmayı planlıyoruz.



TAMER ÇALIŞIR GAMA ENERJİ GENEL MÜDÜRÜ
“GLOBAL OYUNCU OLACAĞIZ”

HEDEF 2 BİN 500 MW 
Orta vadede 2 bin 500 MW kurulu güce ulaşmayı hedefliyoruz. Başta yenilenebilir enerji yatırımları olmak üzere enerji üretiminde portföyümüzü çeşitlendirmeyi ve zenginleştirmeyi planlıyoruz.
YURT DIŞI PLANLAR Bu hedefe ulaşmak için sadece Türkiye’de değil, başta çevre ülkeler olmak üzere tüm dünyada katma değer yaratabileceğimiz ve risklerini doğru yönetebileceğimiz projeleri bünyemize katmak üzere çalışıyoruz.



KIVANÇ ZAİMLER ENERJİSA CEO'SU
“YENİLENEBİLİRDE BÜYÜYECEĞİZ”

PORTFÖY DENGELİ 
Dengeli bir portföye sahibiz. 3 bin 600 MW’lik kurulu gücümüzün yüzde 44’ünü doğal gaz, yüzde 37’sini hidroelektrik, yüzde 13’ünü linyit ve yüzde 6’sını da rüzgar santrallerinden sağlıyoruz. Kurulu gücümüzün yüzde 56’sı milli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor. 2017’de geçen yıla oranla yüzde 15 daha fazla üretim hedefliyoruz.
ODAKTA RÜZGAR VAR Rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını ülkemize kazandırma yolunda kararlılığımızı sürdürerek, büyüme planlarımızda bu alana odaklanmaya devam edeceğiz. Halen işletmede bulunan 212 MW’lık rüzgar enerjisi santral portföyümüzün yanında Bandırma’da 2 MW ve Karabük’te 7 MW’lık iki güneş enerjisi santralimizi de yaz sonunda devreye almayı planlıyoruz.


Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz