Büyüme yeniden ivme kazandı

2016, Türkiye için zor bir yıldı. Başta darbe girişimi olmak üzere, tırmanışa geçen terör olayları ve yakın coğrafyadaki savaşlar ekonomide ciddi bir baskı yarattı...

4.10.2017 15:47:000
Paylaş Tweet Paylaş
Büyüme yeniden ivme kazandı

Nilüfer Gözütok Ünal

[email protected]

2016 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 2,9 oranında büyüdü. Beklenti ise yüzde 3,6 oranında büyüme yaşanmasıydı. Beklentilerin altına düşülmesinde en büyük etken hiç kuşkusuz tırmanan terör olayları ve darbe girişimi oldu. Yakın coğrafyadaki jeopolitik gerginliklerin de neredeyse yıl boyunca hiç tempoyu düşürmemesi ekonomi üzerinde ciddi bir baskı yarattı. 2015 yılında yüzde 4 büyüyen ekonomi böylelikle sadece yüzde 2,9 oranında büyüme kaydedebildi. Tüm yılın büyüme verisinde devletin tüketim harcamaları yüzde 7,3 artarken, iç talepteki 2016 büyümesi yüzde 2,3’te kaldı. İhracat yüzde 2 daraldı, işsizlik de son 6 yılın rekorunu kırarak yüzde 10,9 oldu. Bu tabloda özel sektörün adeta aynası olarak tanımlayabileceğimiz Capital500 şirketlerinin performansına gelince… 2015 yılında nominal olarak yüzde 7,2 büyüme yaşayan Capital500 şirketlerinin toplam cirosu, 2016 yılında yüzde 10,2 oranında büyüyerek adeta zorlu yılda müthiş bir performans sergiledi. Reel anlamda da 2015 yılında yüzde 0,3 küçülen Capital500 cirosu, geçtiğimiz yıl yüzde 2,3’lük büyüme yakaladı. 

KÂRLILIK İYİLEŞTİ 

Capital500’de en iyi haber ise kâr cephesinden geldi. Yıl boyunca siyasi ve ekonomik belirsizliklerin gölgesinde faaliyetlerini sürdüren birçok şirket, kâr konusuna her zamankinden daha hassas yaklaştı. Finansalların yakın markaja alınması, verimliliğin ajandaların bir numaralı maddesi olması da karşılığını bulmuş görünüyor. Kârlılık performansına nominal ve reel olarak baktığımızda da şirketlerin bu konuda iyileşen performansı daha net ortaya çıkıyor. 2015’te Capital500’de nominal olarak kârlılık yüzde 1,4’lük bir düşüş yaşamıştı. 2016 yılında ise yüzde 11 oranında artış kaydetti. Reelde de bu iyileşmeyi görmek mümkün. 2015 yılında reelde yüzde 8,3’lük düşüş yaşayan kârlılık, 2016’da yüzde 3’lük bir artış yakaladı. Sayı olarak bakıldığında ise 2016 yılında zarar açıklayan şirket sayısında artış söz konusu. 2016 yılında kârını açıklayan 317 şirketten 56’sı zarar ederken, 2015 yılında kârını açıklayan 306 şirketten 41’i zarar açıklamıştı. Bu da geçtiğimiz yıl daha çok Capital500 şirketinin zarar ettiğini ancak zararın boyutunun bir önceki yıla kıyasla daha düşük boyutta olduğunu ortaya koyuyor.

DEVLERİN PAYI GERİLİYOR 

Capital500’ün zirvesinde dikkat çeken bir değişim var. Bu değişim sadece geçtiğimiz yıla ait değil. Son 5 yıldır zirvedeki ilk 10 şirketin toplam cirodaki payı sürekli düşüş eğiliminde... 2012 yılında toplam cirodan yüzde 25 pay alan ilk 10 oyuncu, 2013’te bu payı yüzde 24’e, 2014’te yüzde 23’e, 2015’te yüzde 22’ye ve son olarak 2016 yılında da yüzde 21’e düşürdü. Bu da aslında Capital500 şirketleri arasında ciro paylaşımında bir demokratikleşme yaşandığının önemli bir kanıtı… 2016’da Capital500’ün zirvesindeki ilk 3 oyuncu değişmedi. Tüpraş birinciliğini, OMV ikinciliğini, Türk Hava Yolları da üçüncülüğünü korudu. Aslında sadece geçtiğimiz yıl değil, son 5 yıldır bu üç dev zirvedeki pozisyonunu istikrarlı bir şekilde koruyor. İlk 10’a baktığımızda da istikrarlı bir durum söz konusu. 2015’in ilk 10 büyük oyuncusu 2016 yılında da yerlerini korumayı başardı. Zirvede ağırlığını hissettiren sektör yine enerji oldu. 10 dev oyuncudan 4’ü enerji sektöründe faaliyet gösteriyor. 

GİRİŞ BARİYERİNDEKİ DEĞİŞİM

Capital500 listesine giriş bariyeri 2016’da yükseldi. Listenin 500’üncü şirketi Kerevitaş’ın cirosu 461 milyon 890 bin 263 TL. Bu rakamı dolara çevirdiğimizde 152,9 milyon dolarlık bir çıtayı oluşturuyor. 2015 yılında dolar bazlı çıta 141,1 milyon dolardı. 10 yıl öncesiyle bir kıyaslama yaptığımızda ise değişimin boyutu daha dramatik. 2006 yılında Capital500 listesine girmek isteyen şirketlerin aşması gereken bariyer 65,9 milyon dolardı. Bu durumda devler arasına giriş bariyeri 2,32 kat arttı. Son 1 yılda çıta yükselirken listeye yeni giren şirketler de oldu. 2016 yılında 68 yeni şirket listeye girdi. 2015 yılında Capital500 ligine 73 yeni şirket katılmıştı. Yeni katılan şirketlerin sektörlerinin ne olduğuna gelince… 68 şirketin 8’i gıda ve içecek, 7’si inşaat sektöründe yer alıyor. Demir çelik, enerji, ticaret-hizmette 6’şar, bilişim ve otomotivde 4’er, elektrik-elektronik, ilaç dağıtım ve perakendede 3’er, maden, makine ve tekstilde 2’şer, ağaç orman, borsa, dış ticaret, gemi inşa, hastane, kimya, lastik, plastik, savunma, tarım, turizm ve ulaştırma sektörlerinde de 1’er şirket Capital500’e giriş yaptı. 

MAKAS GİDEREK KAPANIYOR 

Son 5 yıldır Tüpraş, OMV ve Türk Hava Yolları zirvedeki yerini bırakmıyor. Zirvenin oyuncuları değişmezken zirvedeki ile ikinci sıradaki şirket arasındaki makas ise daralıyor. Örneğin 2006 yılı listesinde birinci ve ikinci oyuncu arasında 6 milyar 403 milyon TL’lik bir ara varken, 2016 yılında zirvedeki ilk iki oyuncu arasındaki ciro farkı 4 milyar 54 milyon TL’ye düştü. Bu eğilim listenin lideri ile en alt kademesindeki şirkette daha radikal boyuta ulaşıyor. 10 yıl önceki listede zirveye oturan Tüpraş’ın cirosu 20 milyar 103 milyon TL iken 500’üncü şirket Küçüker Tekstil Sanayi’nin cirosu ise 94 milyon 432 bin TL idi. Arada tam 213 kat ciro farkı bulunuyordu. 2016 yılında ise listenin zirvesinde bulunan Tüpraş’ın cirosu 34 milyon 855 milyon TL. Listenin 500’üncü şirketi Kerevitaş’ın cirosu ise 461 milyon 890 milyon TL. Capital500’ün zirvesi ile en alttaki şirket arasındaki makas ise 75,5 kat. Bu durumda 10 yılda Capital500’deki tavan ile taban makası büyük oranda daraldı. 

   ~

DEMOKRATİKLEŞME KARNESİ

Peki Capital500’deki büyüme gerçekten demokratik bir şekilde ilerliyor mu? Ciroya göre aritmetik ortalamayı yakalayan ve aşan şirket sayısına bakarak bu soruya yanıt bulmaya çalıştığımızda, bu konuda hala önemli bir gelişme olmadığı hatta gerileme olduğu ortaya çıkıyor. 2014 yılında toplam ciroyu 500’e böldüğümüzde ortalama ciro 1 milyar 734 milyon TL idi. Bu ortalamayı yakalayan şirket sayısı da 103’dü. 2015 yılında 1 milyar 858 milyon TL olan aritmetik ortalamayı 100 şirket yakalarken, 2016 yılında 2 milyar 50 milyon TL olan aritmetik ortalamayı tutturabilen şirket sayısı 99’da kaldı. 10 yıl öncesine batığımızda ise 106 şirketin 619 milyon 806 bin TL’lik aritmetik ortalamayı yakaladığı dikkat çekiyor. Listedeki ilk 100 şirket ile son 100 şirket arasındaki toplam ciro makası da hala çok açık. Zirvedeki ilk 100 şirketin Capital500’ün toplam cirosu içindeki payı yüzde 64,4. En alttaki 100 şirketin toplam cirodaki payı ise sadece yüzde 5. 

EN HIZLI SEKTÖRLER

Türkiye ekonomisi son 10 yılda çok sayıda radikal değişime sahne oldu. Üretime dayalı büyümeden hizmet ve inşaata dayalı büyüme bu değişimin öne çıkan boyutu oldu. Bu boyutu Capital500 listesinde de net olarak görmek mümkün. 10 yıl öncesinde listenin cirosuna sektörel dağılım açısından baktığımızda ciroda en çok paya sahip olan sektörler arasında enerji ve otomotiv öne çıkıyordu. Bu 2 sektörden enerji toplam cironun yüzde 19,5’ini tek başına oluştururken, otomotiv sektörünün cirodaki payı da yüzde 12,6 idi. Aradan geçen sürede bu oranlarda önemli bir değişiklik olmadı. 2015 yılında enerjinin payı yüzde 19,7’ye 2016 yılında da yüzde 19’a geriledi. Otomotiv de ciroda 2006 yılında yüzde 12,6’lık paya sahipti, 2015 yılında bu oran yüzde 11,9, 2016 yılında da yüzde 12,9 oldu. İki ana sektördeki tablo böyleyken inşaat ve demir çelikte hızlı bir büyüme yaşandı. 10 yıl önce inşaatın yüzde 3,2 olan payı 2015 yılında yüzde 6,1’e, 2016’da da yüzde 6,6’ya çıktı. Aynı şekilde demir çeliğin de 10 yıl önce yüzde 4,5 olan payı 2015’te yüzde 5,7’ye 2016’da da yüzde 6’ya ulaştı. Ciroya en büyük katkıyı sağlayan ilk 10 sektör arasında son 10 yılda en büyük düşüşü yaşayan ise tekstil ve konfeksiyon oldu. 10 yıl önce sektörün Capital500 cirosundaki payı yüzde 5,3 iken 2016 yılında bu oran yüzde 2,5’e geriledi. Aynı dönemde şirket sayısı da 60’dan 30’a düştü. 

MİLYAR TL KULÜBÜ GENİŞLİYOR 

Gelişmekte olan tüm ülkelerin en önemli özelliği hızlı milyarderler çıkarmaları… Türkiye de son büyümede atılım dönemine geçtiği her dönemde milyarlık şirket yaratma konusunda etkileyici bir performans ortaya koyuyor. Örneğin Türkiye’de 2000 yılında 1 milyar TL’yi aşan şirket sayısı sıfırken, ekonominin toparlanmaya geçtiği 2003 yılında milyar TL’yi aşan şirket sayısı 20 oldu. Bir sonraki yıl sayı 38’e çıkarken devam eden her yılda sayı ciddi bir artış gösterdi. 2010 yılında milyar TL’lik kulübün üye sayısı 94 oldu. Son birkaç yıldır da kulüp genişlemeye devam ediyor. 2015’te 211 olan üye sayısı 2016 yılında 23 yeni üyenin katılımıyla 234’e ulaştı.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz