Engelleri nasıl aştım?

Kadınların çalışma yaşamında farklı zorluklarla karşılaştığı bilinen bir gerçek. Akkök Holding Yönetim Kurulu Üyesi Alize Dinçkök Eyüboğlu, “Bu sorunların kaynağında toplumun kadına yüklediği anlam yatıyor. Çünkü toplumun, kadınlardan iş yaşamındaki şapkasından ziyade, iyi bir eş ve anne olma beklentisi var. İş-hayat dengesini kurmak ve önyargılarla uğraşmak zor” diyor. Kendisinin de çocuk sahibi olduktan sonra iş yaşamındaki her kadın gibi iş hayatı ve sosyal yaşam arasındaki dengeyi sağlamak için çok uğraştığına dikkat çeken Eyüboğlu, “Ancak bu süreci doğru yönetebildiğiniz takdirde bu zorluktan da çıkarabileceğiniz dersler olduğunu görüyorsunuz” diyor. Capital’in her yıl seçtiği Türkiye’nin Kadın Dostu Şirketleri’nin önemli kısmının tepe yöneticileri de kadın. Bu isimler iş yaşamları boyunca pek çok zorlukla karşılaştıklarını söylüyor. Bu zorlukların “kadın” olmalarıyla ilgisi bazılarında var bazılarında yok… İşte Türkiye’nin Kadın Dostu Şirketleri’nin kadın yöneticileri ve atlattıkları en büyük zorluk hikayeleri…

GÜNCEL KALMAK ZORLUYOR 

Vakko CEO’su Jaklin Güner, perakende sektörünün en başarılı yöneticilerinden biri. İş yaşamındaki en büyük zorluğun sürekli güncel kalarak değişimin yönünü ve temposunu belirlemek olduğunu söylüyor. Bunu hayata geçirecek ekiple beraber hızlı hareket etmeyi başarmanın da önemli olduğunu vurguluyor. Güner, bu zorluğun üstesinden nasıl geldiğini ve başarma formüllerini ise şöyle açıklıyor: “Yenilikleri uygularken hızlı tempo içinde yüksek doğrulukta kararlar almak için büyük resme doğru genişlemek, hızlı ve sonuç odaklı uygulama içinse detaylara inmek gerekiyor. Bu tutumu güçlendirecek şekilde ekibimle birlikte karar verirken neden o kararların alındığının anlaşılmasını çok önemserim. Karar verdiğimiz işleri birlikte yürütürken olmaz gibi görünene farklı bir yönden yaklaşmayı ve denemekten vazgeçmemeyi teşvik ederim. Bir işi dünyada en iyi kim yapıyorsa onun neyi iyi yaptığını, ne sonuca vardığını öğrenmek, hazır tecrübelerden faydalanmak büyük bir fırsat ve avantaj diye düşünüyorum.” 

KURALLARI YENİDEN YAZDI

Morhipo.com CEO’su Şule Kuban Arditti, uzun yıllar perakende ve mağazacılık alanında yönetici olarak görev yaptıktan sonra 2013’te Morhipo.com’a genel müdür oldu. O dönemde e-ticaret dünyası yeni yapılanıyordu. Sektörde özellikle giyim yeniydi. Arditti, yıllarca büyük mağaza operasyonlarını yönettikten sonra tek bir dijital mağazanın başına geçmenin kendisi için “tam bir zorluk” olduğunu söylüyor. Bunun üstesinden nasıl geldiğini şöyle anlatıyor: “Azimle ve tutkulu bir ekiple çalışmak, geleceği planlayarak müşteriyi odağımıza koymak her zaman başarıyı beraberinde getiriyor. Benim için çok yeni ve çok dinamik bir görev oldu. E-ticaret sektöründe kilit nokta müşterimizin bu dünyadaki beklentisini ve dijital dönüşümü takip edebilmek. Morhipo’da bu dijital dönüşüm içinde farklı ve hızlı çözümler sunmak üzere bir ekip kurduk. Müşterilerimizin online alışveriş deneyimlerinde hayal ettikleri her şeyi hızla gerçekleştirmek ve kusursuz bir alışveriş deneyimi yaşatmak tek hedefimiz. Bu hedefi gerçekleştirmek için sürekli ezberlerimizi bozup, kurallarımızı yeniden yazıyoruz.” 

YENİ SEKTÖR ZOR HEDEFLER

Boyner Grup Perakende Operasyonlarından Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Beymen Genel Müdürü Elif Çapçı, uzun süre finans alanında çalıştıktan sonra 2008 yılında perakende sektörüne geçti. Küresel ekonomik krizin tam ortasında Beymen’in genel müdürlüğü teklifini kabul etti. Bu ortamda Beymen’i büyütme, müşteri mutluluğunu en üst seviyede korurken verimli bir operasyon ortamı yaratma hedefi, Çapçı’nın kariyeri boyunca yaşadığı en zorlu süreçti. Çapçı, bu zorlu süreci nasıl aştığını şöyle anlatıyor: “İş hayatımdaki en büyük zorluklardan biriydi. Beymen 2007 yılında CVCI gibi dünyanın en önemli fonlarından birinin takdirini toplayarak büyük bir yatırımı Türkiye’ye kazandırmıştı. Hedeflere, Beymen’e uzun yıllar hizmet etmiş, müşteri ve operasyon deneyimi en üst seviyede olan ekip arkadaşlarımla birlikte tüm gücümüzle odaklandık. Uzun vadeli bir stratejiyi adım adım işleyerek hayata geçirdik. Beymen’i bugünkü, her yıl yüzde 20-25 seviyesinde büyüyen ve küresel lüks pazarında söz sahibi bir şirket konumuna getirmeyi başardık.” 

İŞ ÖZEL HAYAT DENGESİ

Akkök Holding Yönetim ve İcra Kurulu Üyesi Alize Dinçkök Eyüboğlu, aktif iş yaşamının içindeyken çocuk sahibi olduktan sonra iş hayatı ve sosyal yaşam arasındaki dengeyi sağlamak için çok uğraştığını söylüyor. “Süreci doğru yönetebildiğiniz takdirde bu zorluktan da çıkarabileceğiniz dersler olduğunu görüyorsunuz” diyen Dinçkök, kendi hikayesini şöyle paylaşıyor: “İş dünyasında kadın çalışanların karşılaştığı problemlerin yanı sıra kadınların kendilerine koyduğu engeller var. Örneğin, kadınların toplumda kendi cinsiyet rollerine dair tutumları, negatif önyargıları kabullenmeleri ve iş-özel hayat arasında seçim yapma zorunluluğunu hissetmeleri gibi sorunlar mevcut. Çalışan annelerin yaşadığı süreçlerse başlı başına zorlayıcı. Kadınların bu gibi sorunları önce kendilerinin aşabilmesi gerekiyor. Çünkü bir kadının ne kadar yoğunluk yaşarsa yaşasın, hayattaki hiçbir rolünden vazgeçmeden, tüm işlerini eksiksiz bir şekilde tamamlayabilecek güce sahip olduğuna inanıyorum. Yeter ki gerçekten gerekli desteği görebilsinler. Özellikle çalışan annelere kolaylık sağlanması anlamında işverene büyük sorumluluk düşüyor.”

~

“ŞEVKİMİZİ KIRMAYA ÇALIŞTILAR”

MV Holding CEO’su Ebru Dorman, globalde büyük başarılara imza atmış bir profesyonel. Dorman, bugüne kadar yaptığı en zorlu süreci Orange’ın İngiltere operasyonunda yönettiği ve 5 bin kişilik satış ekibini etkileyen dönüşüm programı sırasında yaşadığını söylüyor. Dorman, detayları şöyle anlatıyor: “Kurumsal iş biriminin çalışma modelinin baştan sona dönüşümünü gerçekleştirdim. Programın ilk aşamasında, kapsamda olmayan bu projeye gerçekten ihtiyacımız olduğu konusunda iş biriminin başındaki yönetim kurulu üyesini ikna etmem hayli zor oldu. Sponsorumuz olması gereken bu kişi, bizi motive etmek yerine koyduğumuz hedeflerin çok idealist olduğunu ve başarmamızın mümkün olmadığını söyledi. Şevkimizi kırmayı denediyse de ekip olarak yılmadan çalıştık. Projenin gerçek anlamda sponsorluğunu en tepeden sağlamak zor olduğu için bu dönüşümle çalışma hayatı ciddi boyutta değişecek orta kademe yöneticiler ve pazarlama satış ekiplerinin desteğini sağladım. İşte onları ikna etmem dönüşümün hayata geçmesinde en önemli etken oldu.” 

“SEKTÖRDE ZAMANLA KABULLENİLDİM” 

Jolly Tour Genel Müdürü Figen Erkan, iş hayatında kadın çalışan olmanın olağan olsa da yönetici kadrolarına çıkarken ciddi zorluklarla karşılaşıldığını belirtiyor. Jolly Tur’da hiçbir engelle karşılaşmadığını ancak genel olarak iş hayatında kadın olarak erkek egemen bir toplumda yer edinebilmenin ve saygı görebilmenin çok da kolay olmadığını savunuyor. Erkan, kendi deneyimini ise şöyle anlatıyor: “Kişisel olarak değerlendirdiğimde şirket sahiplerimizin işe ve kadın yöneticiyle çalışmaya bakış açısı eşit mesafede, cinsiyetten daha çok işin nasıl yapıldığı ve başarılı olunup olunmadığına bakmak şeklinde. Tercihler bu doğrultuda ve eşit olduğu için sıkıntı ve zorluk oluşmadığı gibi destek de gördüm. Ama iş hayatının genelinde böyle bir durum maalesef yoktu. Turizm sektörünün gelişimi de iş hayatımdaki evrim sürecimle paralel oldu. Bu yüzden sektörde kadın yöneticiyle çalışmak zaman içinde kabullenilen bir durum oldu.” 

ADALETSİZ BAKIŞ AÇISI 

Sertrans Logistics CEO’su Nilgün Keleş, sektörün gelişmesi ve eğitim düzeyinin artmasıyla sektörde kadın yöneticilerin sayısının artmaya başladığını söylüyor. Keleş, “Ancak kız çocukları için ve kadın çalışanlar için bu süreçler kolay olmuyor. Öğrenim hayatından başlayarak kariyer yaparken de toplum daha eleştirel, daha adaletsiz, daha engelleyici ve tek taraflı olabiliyor” diyor. Keleş, yaşadığı zorlukları ve nasıl üstesinden geldiğini şöyle açıklıyor: “Hayatım boyunca her zaman mücadele etmeyi ve zor olanı başarmayı seçtim. Özellikle lojistik sektörüne adım atmak, bir kadın olarak benim için yine zor olanı başarmaktı. Zamanında kadın olmanın verdiği ek rollerden dolayı zorluklar yaşadım. Tüm bu sorunları yaşayarak bir yerlere gelmiş biri olarak Sertrans Logistics’te pozitif uygulamalarımız oluyor. Şirketimde kadınlardan yana pozitif ayrımcılık gözetiyorum.” 

“ERKEKLEŞEREK YİTİRİYORDUK” 

LC Waikiki Ürün ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Aktürk Erdem, iş dünyasının en parlak kariyer hikayelerinden birine sahip. Ancak o da önemli zorlukları atlatan bir isim. Erdem, iş yaşamında en büyük zorluğu, 2 çocuklu anne olduğu dönemde yaşamış. Kızı Aslı’nin doğumuyla oğlu Akın’ın ilkokula başlaması ve aynı anda iş yeri değişikliği yaşaması nedeniyle zor günler geçirmiş. Erdem, bu zorluğu nasıl aştığını ve kazanımlarını şöyle anlatıyor: “Hayatımdaki eş zamanlı yaşadığım en büyük değişim yönetimiydi. Tüm bu değişim bana çok iyi geldi. O ana dek farkına varmadığım kaslarımın farkına vardım. Yapıcı esneklikler kazandım. Adaptasyon hızım çok arttı. Ailemin ve arkadaşlarımın desteğine ve her zamankinden çok başvurdum. Bence bu kariyerin en büyük mimarı onların varlığı.” Erdem, bu süreçte yeni yaklaşımlar da geliştirmiş. Azalan zaman ve diğer kısıtlar, ona işleri hep gittiği şekliyle değil yepyeni düşünce tarzıyla, hatta ezber bozma gerekliliğini ilke olarak benimsetmiş. Aynı dönemde Diamond Edge Kadın Lider özel programından da çok yararlandığını söyleyen Erdem, bu deneyimini şöyle paylaşıyor: “Dünyadan 8 kadın yöneticiyle İrlanda’nın bir köyünde katıldığım program, kadın liderlerin iş hayatında farkına varmadan nasıl erkekleşerek kendilerine ait özelliklerini yitirdiğini gösterdi. Kadınların bu özellikleri geri çağırarak organizasyona ve kendilerine maksimum katkıda bulunacağına beni ikna etti.”

~