Kârlar eriyor

10 yıl önceki kâr marjları, birçok sektör için uzak bir hayal… Rakamlar da bu karamsar tabloyu ortaya koyuyor...

8.02.2019 11:30:000
Paylaş Tweet Paylaş
Kârlar eriyor

Yasemin Erdoğan

[email protected]

Ciro artışı olmasına rağmen kârlılık oranları her yıl düşüyor. Bunda yüksek rekabet koşullarının etkisi var. Maliyet artışlarını müşteriye yansıtmak çok kolay değil. Bu durum kârlılığı genel olarak negatif etkiliyor.” Bu sözler perakendenin önde gelen yöneticilerinden birine ait. KPMG’nin perakende sektörünü analiz ettiği raporuna göre de sektördeki kârlılık seviyesi, son yıllarda artan mağaza sayıları ve keskinleşen rekabet nedeniyle giderek azalıyor. Bu karamsar tablo sadece perakende için değil, diğer birçok sektör için de geçerli. Sıkıntının merkezindeki nedenler ortak: Artan maliyetler, alım gücündeki gerileme, yüksek kur ve faizler. Peki kârlılıklar hangi sektörde nereden nereye geldi? Kan kaybı sürecek mi? Şirketler çareyi nerede bulacak? 

MARJDA MÜTHİŞ DEĞİŞİM

Birçok sektör, 9-10 yıl önceki kârlılık oranlarının çok gerisinde. Hatta bazı sektörlerin temsilcileri “sıfır kâra” alıştıklarını söylüyor. Tabii bu manzaranın baş aktörü, ağustosta yaşanan ve ekonomiye şok etkisi yaratan kur artışı. Ani kur hareketi nedeniyle bu yılın son derece zor geçtiğini söyleyen Ziylan Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Büyükekşi, 2018’i “kârsızlık yılı” olarak tanımlıyor. Büyükekşi, Not: Veriler “Kârlılıklar açısından tüm sektörlerde ciddi sıkıntı olduğunu görüyoruz. Birçok şirketin bu yıl kâr edeceğini düşünmüyorum” diyor. Plastik sektöründe de yüzde 30’luk kayıp söz konusu. PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, “Sektördeki net kârlılık yüzde 6,5-7 iken yüzde 3,5-4 bandına geriledi” diyor. Akaryakıttaki rakamları Türkiye Petrolleri Genel Müdürü Çağdaş Demirağ, anlatıyor: “Yüzdesel bazda marjlar 9-10 yılda yüzde 40 eridi. Dolar bazında çok daha fazla. Geçmişe göre istasyon işletme maliyetleri de çok ciddi oranda arttı. 2018’de kâr marjı brüt yüzde 11 diyebiliriz.” Mobilya sektöründe de karamsar bir hava hakim. 10 yıl önceki kârların kalmadığını söyleyen Yataş Grup CEO’su ve MOSDER Başkanı Nuri Öztaşkın, ekliyor: “2018, mobilya sektörünü her anlamda zorladı. Hammadde zamları, yükselen kur ve düşen talep, arz fazlasına neden oldu. Oysa 10 yıl önce ciddi bir talep vardı. Kârlılık da çok daha yüksekti.” Kâr kayıpları lojistik sektörünü de vuruyor. Sektör danışmanı Atilla Yıldıztekin, “Yıl başında uluslararası kara taşımacılığında yüzde 5, depolamada yüzde 10, yurt içi kara taşımacılığında yüzde 5 olan kâr marjları sıfıra yaklaştı. Bu marjlar 10 yıl önce iki katıydı” diyor. Kuruyemiş sektöründe de aynı sorunlar var. Peyman CFO’su Güne Soytürk, artan finansman maliyetleri nedeniyle net kâr marjının son 10 yılda yüzde 10 civarında düştüğünü belirtiyor. Aynı durumu Papağan Kuruyemiş’in yönetim kurulu başkanı Kani Emekçi de vurguluyor: “Gıda sanayi olarak uzun süredir dar marjlarla çalışıyoruz. Hammadde fiyatları yüzde 40, enerji giderleri yüzde 25 arttı. Artık öncelik, zarar etmemek.” 

KAYIPSIZ SEKTÖR YOK 

“Düşük kâr sendromu” aslında tüm sektörlerin sorunu. Örneğin, beyaz eşya onlardan biri. TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkanı Ergün Güler, 4 büyük beyaz eşyanın ilk 3 çeyrek iç satışlarındaki yüzde 16’lık daralma nedeniyle, sektörün toplamda yüzde 2 küçüldüğünü söylüyor. Otomotiv de iç pazar verileri açısından zor günler yaşıyor. Otomotiv Distribütörleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bilaloğlu, daralmanın ekimde yüzde 76,2’ye kadar çıktığını söylüyor. Bilaloğlu’nun a��ıklamaları şöyle: “2018’in yüzde 38-40 daralmayla kapanacağını öngörüyoruz. İki nedeni var: Kurdaki ve faizlerdeki volatilite. Tabii ki bu durumun şirketlerin kârlılıklarına pozitif bir etkisi olmayacaktır.” Hazır giyim de geçmişteki oranların altında kârlarla çalışıyor. Orka Grup Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, “10 yıl öncesine göre artan maliyetler, kâr marjlarının da düşmesine neden oldu” diyor. Sarkuysan Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Çaycı, erimenin en önemli nedeni olarak kur artışını gösteriyor. Kârlılık açısından kırmızı alarm veren sektörlerden biri de züccaciye. Züccaciyeciler Derneği Başkanı İsmail Erdoğan, “Kâr marjları son 5 yılın en düşük seviyesinde. Yüzde 15’in altına düştüğü zaman tehlike sinyalleri çalmaya başlıyor. Şu anda yüzde 10’lar düzeyinde kâr marjlarıyla çalışıyoruz” diyor. İlaçtaki manzarayı Kurtsan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aylin Kurt şöyle anlatıyor: “Devletin belirlediği Euro kuru olan 2,69 TL ile satış yaparken ilaç hammaddelerini güncel kurla ithal ediyoruz. Bu nedenle ilaçta karlılık kalmadı. 10 yıl önceye baktığımızda rekabet daha azdı, ve kâr marjları bugünün 2-3 katıydı.”

KÂRSIZ SEGMENTTEN KAÇIŞ 

Sektör bağımsız tüm şirketleri etkisini alan kârsızlık durumu, ürün gruplarına göre farklılık gösterebiliyor. Zaten birçok şirket için çıkış yolu da burada gizli. Kârsız alanları terk ederek kârlı segmentlere yönelmek, akut krizi çözme yollarından biri. Peki bu günlerde hangi segmentler kurtarıcı? Örneğin organize perakendenin indirim (discount) market segmenti, özellikle bu tip finansal sıkıntılı dönemlerde yüzü gülenler arasında… Tüketicinin daha ucuza yönelmesi, BİM, A101 gibi düşük fiyat politikasına odaklanan markaların büyümesini hızlandırıyor. A101 CEO’su Erhan Bostan, son durumu şu sözlerle değerlendiriyor: “Bu iş tanımı gereği ölçek ekonomisine bağlı. Yine tanım gereği düşük kârlılıklarla sürdürülmesi gereken bir iş. Yüksek indirim marketçiliğinde yüzde 5’ten çok daha küçük net kârlarla dönersiniz.” Hazır giyimde en kârlı ürün aksesuar grubu olurken “mass market” ürünlerde ciddi kâr kayıpları görülüyor. Sun Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Elvan Ünlütürk, “Özellikle basic ürün yapan şirketlerin kâr marjlarında düşüş yaşandı” diyor ve ekliyor: “Tasarım kabiliyetini geliştiren, katma değerli ürünler satmayı başaran şirketler kâr marjlarını korudu. Kadın ürünleri daha kârlı. Çünkü bu grupta tasarımla fark yaratmak mümkün.” diyor. Elektrolitik bakır sektöründe katma değeri düşük ürünlerde gerileme varken katma değeri yüksek ürünlerde kâr marjları daha tatminkar. Akaryakıt pazarındaki dengeyi ise Türkiye Petrolleri Genel Müdürü Çağdaş Demirağ şöyle anlatıyor: “Kârlı segment olarak nitelendirebileceğimiz tüketici tipi, pompa fiyatından alışveriş yaparak nakit ödeme yapan bireysel tüketicidir. Son 7-8 aydır bu segmentlerde bir talep ve marj düşüşü gözlemleniyor.” Yataş Grup CEO’su ve MOSDER Başkanı Nuri Öztaşkın, “Modüler mobilyayla kıyaslarsak en kârlı ürün grubu yumuşak olarak adlandırdığımız koltuk ve kanepe gibi ürünler” diyor. Plastik sektöründeki kârlılıklar da segmente göre değişiyor. İnşaat sektörüne üretim yapanların kâr marjları yüzde 1-2 düzeyine gerilemiş durumda. Yerli oyuncakta ise net kârlılık yüzde 15 bandında seyrediyor. Lojistikteki en kârlı segment ise kargo ve şehir içi dağıtım hizmetleri. 

MALİYET YÖNETİMİ KRİTİK

Şirketler ve sektörlerin kâr marjlarındaki erimeyle mücadelesinde öne çıkan belli başlı reçeteler var. İlk sırada sıkı maliyet tedbirleri geliyor. Türkiye Petrolleri Genel Müdürü Çağdaş Demirağ, “Kârlılık yerine verimlilik ve maliyet yönetiminin önem arz ettiği bir değişim sürecindeyiz. Sektörde 4-5 yıldır ciddi bir kabuk değişimi yaşanıyor” diyor ve uyguladıkları stratejiyi şöyle özetliyor: ”Maliyetlerimizi kontrol altına aldık. Ciddi bir riskten korunma operasyonumuz var. Akaryakıt dışı ürünlere odaklandık. Bu süreci başarılı bir şekilde yönetiyoruz.” Orka Grup Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, mücadele reçetesini; performans değerlendirmesi, fayda/maliyet eksenine dikkat edilmesi ve verimliliğin ön plana çıkarılması olarak özetliyor. Orakçıoğlu, “Kısacası yönetim becerilerinin öne çıktığı bir süreç yaşıyoruz” diyor. Lojistik yönetim uzmanı Atilla Yıldıztekin de böyle dönemlerde maliyet kontrolünün hayati önem taşıdığını vurguluyor. Kârsız segmenti terk ederek daha kârlı ürünlere yönelmek, zorlu günleri aşmanın diğer bir yolu. Kurtsan Holding bu yöntemi uyguluyor. Holdingin yönetim kurulu başkanı Aylin Kurt, “Tüm şirketlerimizde kârsız ürünlerden kârı biraz daha yüksek olan guruplara yöneliyoruz. Ürün gamımızın genişliği bize hareket kabiliyeti sağlıyor” diyor. Peyman da aynı bakış açısıyla ambalajlı ürün gruplarına ağırlık veriyor. Şirketin CFO’su Güneş Soytürk, “Ambalajlı kuruyemiş, sektör geneliyle karşılaştırıldığında kârlılığa daha yüksek katkı sağlıyor. Biz de odağımızı bu segmente yoğunlaştırıyoruz” diye konuşuyor. 

SIKINTI NASIL AŞILACAK? 

Sektörlerin kârsızlıkla mücadele stratejilerinde öne çıkan diğer başlıklar ise ihracata odaklanmak ve katma değerli üretim… PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, özellikle ihracatın altını çiziyor: “Her zaman söylediğimiz gibi daha çok ihracat yapmalıyız. Odağımızda ürün ve pazar çeşitlemesi var. Ayrıca ihraç ettiğimiz ürünlerin katma değeri yüksek ürünler olması gerekiyor. Bu noktada da Ar- Ge, inovasyon ve tasarım yatırımları büyük önem taşıyor” diyor. Papağan Kuruyemiş Yönetim Kurulu Başkanı Kani Emekçi de bu süreci hızla atlatabilmek için ihracata odaklandıklarını belirtiyor. Kârlılığı ikinci plana ittiklerini söyleyen Emekçi, şunları söylüyor: “Çiftçiden müşterimize kadar tüm tarafların dengesini kurmaya çalışıyoruz. 2017’den itibaren riskli ve zarar eden noktalardan çekilmiş ve portföy değişikliğine gitmiştik. Önceden aldığımız önlemler sayesinde yeni reçete arayışımız olmadı.” Züccaciyeciler Derneği Başkanı İsmail Erdoğan, katma değerli üretimin altını çiziyor. Bu sayede kâr marjlarını yukarıya çekmenin mümkün olacağını belirtiyor ve ekliyor: “Sıkıntılı dönemi en iyi atlatmanın yolunun daha fazla ihracat ve katma değeri daha yüksek ürünler üretmek olarak görüyoruz.” Sun Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Elvan Ünlütürk de çarenin tasarım ürün gruplarına yönelmek olduğunu düşünüyor. Kendi reçetesini ise şöyle veriyor: “10 yıl önce tasarım yapmaya yeni yeni başlamıştık. Şu anda 10 yıl önceye göre 8 kat fazla ciro yapıyoruz. Ürünlerimizin tümü kendi tasarımımız. Kâr marjımızda düşüş yok. Verimlilik üzerinde de çalıştık. Şirketin süreçlerini gözden geçirip sürekli iyileştirme projeleri yaptık.” Mobilya Sanayi İş Adamları Derneği Başkanı Nuri Gürcan da tüm sektörlerde katma değerli, marka değeri yüksek ürünlerin kârlılık oranlarının daha yüksek olduğunu vurguluyor.


KAN KAYBI SÜRER Mİ?

DURGUNLUK OLACAK 
Farklı sektörlerden temsilcilerin hemfikir olduğu konulardan biri de “düşük kâr” sendromunun 2019’da da süreceği… Mobilya Sanayi İş Adamları Derneği Başkanı NURI GÜRCAN, “Hassas bir dönemden geçiyoruz. 2019 da durağan olacaktır” diyor ve ekliyor: “Sektörümüz iç piyasada yüzde 30-40’a varan küçülme yaşadı. Şu anda herkes kârlılık oranlarını rafa kaldırmış durumda. Kârlılığımızı stabil tutmaya çalışıyoruz. Bunun için de yeni yatırımlarımızı durdurmuş durumdayız. Ürün gamlarımızı mevcudun üzerine çıkarmamaya çalışıyoruz.”
2019 YILI DA ZOR 2018 yılında şirketlerin net kâr marjını olumsuz etkileyen birçok unsur olduğunu söyleyen Peyman CFO’su Güneş Soytürk, bunları dövizdeki yükseliş, maliyet artışı ve finansman maliyetleri olarak sıralıyor. Soytürk’e göre bu ortam, 2019’a da yansıyacak. Soytürk, “Bu etmenler sadece 2018’de değil, 2019 yılında da kârlılıkları olumsuz etkileyecektir. Sektörde maliyetlerini ve nakit döngüsünü iyi yönetemeyen hem açık hem ambalajlı kuruyemiş şirketlerinde konsolidasyon yaşanması beklenebilir” diyor.



DAVUT DOĞAN DOĞTAŞ YÖNETİM KURULU BAŞKANI VE CEO
“KÂRLAR DÜŞTÜ, BASKI VAR”

KUR FAKTÖRÜ 
2018 yılı kurlar açısından zorlu bir yıl oldu. Tüketici talebindeki baskıyı hissettik. Tüketici uzunca bir dönem mobilya alışverişleri konusunda bekleme eğilimindeydi. Enflasyondaki artış ve kurlardaki yükseliş tüketicilerin talebini baskıladı. Zaten tüketici güven endeksinin yıl içindeki gelişimi de bunu doğrular nitelikte.
MALİYET ARTTI Enflasyon ve kurlardaki yükseliş hammadde maliyetlerimizde artışa neden oldu. Başta sunta olmak üzere sünger ve kumaş gibi en temel hammaddelere gelen zamlar nedeniyle tüm ürün gruplarındaki kârlarda gerilemeler mevcut. Aynı zamanda kurlardaki artış yabancı para borcumuz açısından da baskı unsuru oldu. Dolayısıyla tüm bunlar 2018 yılı net kâr marjına olumsuz olarak yansıdı. Kâr marjımızda düşüş söz konusu.
NASIL AŞIYORUZ? Fiyat artışı gözlemlenen hammaddelerde alternatif yerli tedarikçilerle çalışmaya başladık. Hepsinde olmasa da kaliteden ödün vermeyeceğimiz şekilde farklı tedarikçilerle iş birliklerine gittik. Uzun vadeli anlaşmalar yaparak fiyat artışlarından mümkün olduğunca az etkilenmeye çalışıyoruz. Finansal giderlerimiz açısından ise yüksek faizli kısa vadeli banka kredilerimizi ödeyerek kapattık.



MEHMET BÜYÜKEKŞİ ZİYLAN GRUBU YÖNETİM KURULU ÜYESİ
“KUR HAREKETİ KÂRLARI ERİTTİ”

TEK YOL İHRACAT
Bu kadar büyük bir kur hareketi, tüm şirketlerin kârlılıklarını çok ciddi oranda eritti. Özelikle döviz cinsinden borcu olanlarda büyük zararlar oluştu. Bu sıkıntılı dönemde kâr yapan şirketler, sadece ihracatı olan şirketlerdir.
ÇARE NEREDE? Ayakkabı ve deri saraciye sektöründe ihracat yapanlarda ise kâr oranlarının ancak yüzde 5-7 arasında değiştiğini görüyoruz. 10 yıl önce bu rakamlar yüzde 7-10 arasındaydı. Kârlılıktaki bu düşüşe çare, verimlilik ve ihracattan geçiyor. Hangi sektörden olursa olsun şirketler ihracata ve verimliliği artırıcı önlemlere odaklanmalı. Çünkü şu andaki çıkış yolu ihracat.



Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz